Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:…..
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
…..
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
…..
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/06/2019
NUMARASI : …..
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 07/04/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 29/04/2022
Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalılar … vekili ile … Sigorta A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 01.12.2014 tarihinde davalıların sürücüsü ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu aracın davacının içinde yolcu olarak bulunduğu araca çarpması sonucu davacının yaralandığını ameliyat geçirdiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00-TL geçici ve daimi iş görmezlik tazminatı ile 10.000-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 09.05.2019 günlü ıslah dilekçesi ile geçici iş görmezlik tazminatını 3.738,24-TL’ye yükseltilmiştir.
Davalı …, kusur oranını kabul etmediğini, davacının yaralanması ile kaza arasında illiyet bağının kurulması gerektiğini, manevi tazminatın fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili, manevi tazminatın poliçe kapsamında olmadığını, sorumluluklarının limitle ve kusur oranıyla sınırlı olduğunu, olay tarihinden itibaren faiz istenemeyeceğini, kusur ve maluliyet raporu alınması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece davanın trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olduğu, 01.12.2014 günlü kaza tespit tutanağında davalı sürücünün KTK’nın 57/1-a; davacının yolcu olarak bulunduğu araç sürücüsünün KTK’nın 52/1-a maddelerine aykırı davrandığı, mahkemece alınan 02.10.2017 günlü bilirkişi raporunda davalı sürücünün KTK’nın 47/c, 52/b, 57/a, 57/c-2, 84/h-j ve yönetmeliğin 95/c, 101/a, 109/a, 109/c-3, 157/a,-8,10 maddelerine aykırı davranması nedeniyle %75 kusurlu olduğu, davacının kusurunun bulunmadığının saptandığı, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nca düzenlenen 15.05.2017 günlü raporda davacıda vücut çalışma gücünden kaybetmediği, geçici iş görmezliğinin 4 ay olduğunun saptandığı, aktüer bilirkişi raporu ile davacının geçici iş görmezlik tazminatının 3.738,24-TL olduğu, daimi iş görmezlik zararının bulunmadığının belirlendiğini, davacının manevi tazminat istemi yönünden 12.08.1966 günlü 1966/12000-1234 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı dikkate alınarak davacı ile davalıların sosyo-ekonomik durumları, geçici mağduriyeti ile olay tarihinde davalı sürücünün kusuru ve eylemin gerçekleşme biçimi ile kaza tarihindeki paranın satın alma gücü gözetilerek davalının manevi tazminat ile sorumlu tutulması gerektiği kanısıyla 1.-Davanın KISMEN KABULÜ ile, 1.000,00-TL geçici iş görmezlik tazminatının davalılar … ve … … Sigorta A.Ş.’ den alınarak davacıya verilmesine, 2.-738,24TL geçici iş görmezlik tazminatının davalı …’ den alınarak davacıya verilmesine, bedellere davalı sigorta şirketi yönünden 10/07/2015, davalı … yönünden 01/12/2014 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, 5.000,00-TL manevi tazminatın 01/12/2014 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalı sigortadan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hükme karşı davalılar … vekili ile … Sigorta A.Ş. vekili vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; manevi tazminat talepleri zmms poliçesi teminatı kapsamı dışında olduğundan davalı şirketin manevi tazminatla ve manevi tazminatla ilgili yargılama gideri, vekalet ücreti, karar ve ilam harcından diğer davalı ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin talebin tedavi giderleri kapsamında olup SGK’nun sorumluluğunda olduğundan davalı şirketin geçici işgörmezlik tazminatından da sorumlu tutulmasının yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının SGK, ZMMS ve benzeri kurum ve kuruluşlardan maddi/manevi bir tazminat tahsil edip etmediğinin araştırılmadığını, yerel Mahkemece, 6100 sayılı HMK.’nın 31. maddesi uyarınca dava aydınlatma yükümlülüğü ifa edilmeden hüküm kurulduğunu, dava konusu kazayı takiben düzenlenen 01.12.2014 tarihli … Adli Muayene Raporu’nda belirtilen arazlar ile kaza tarihinden 3 gün sonra 04.12.2014 tarihinde davacının ihtiyarıyla aldığı, yerel Mahkeme’nin hükme esas kabul ettiği Adli Tıp Kurumu’ndan alınan rapor arasında çelişki olup bu çelişkinin giderilmediğini, maluliyet ile kaza arasındaki illiyetin tespit edilmediğini, kusur incelemesine ilişkin 02.10.2017 tarihli bilirkişi raporunun kaza mahalliyle örtüşmediğini, …’e yükletilen kusur oranını kabul etmediklerini, 24.04.2019 Tarihli Aktüerya Bilirkişi Raporunun Hükme Esas Alınmasının Mümkün olmadığını belirterek istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Davalılar vekillerinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalıların sürücüsü ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu aracın davacının içinde yolcu olarak bulunduğu araca çarpması sonucu davacının yaralandığını ameliyat geçirdiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00-TL geçici ve daimi iş görmezlik tazminatı ile 10.000-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 09.05.2019 günlü ıslah dilekçesi ile geçici iş görmezlik tazminatını 3.738,24-TL’ye yükseltilmiştir.
Mahkemece uyap çıktılı kararda;
1.-Davanın KISMEN KABULÜ ile, 1.000,00 TL geçici iş görmezlik tazminatının davalılar … ve … … Sigorta A.Ş.’ den alınarak davacıya verilmesine,
2.-738,24TL geçici iş görmezlik tazminatının davalı …’ den alınarak davacıya verilmesine, bedellere davalı sigorta şirketi yönünden 10/07/2015, davalı … yönünden 01/12/2014 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine,
3- 5.000,00 TL manevi tazminatın 01/12/2014 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalı sigortadan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş olmasına rağmen ;kısa karar ve ıslak imzalı kararda 1.-Davanın KISMEN KABULÜ ile, 1.000,00 TL geçici iş görmezlik tazminatının davalılar … ve … … Sigorta A.Ş.’ den alınarak davacıya verilmesine,2.738,24TL geçici iş görmezlik tazminatının davalı …’ den alınarak davacıya verilmesine, bedellere davalı sigorta şirketi yönünden 10/07/2015, davalı … yönünden 01/12/2014 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine,
3- 5.000,00 TL manevi tazminatın 01/12/2014 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalı sigortadan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK.’nın 298/2. maddesi gereğince gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. Kararın gerekçesi ile hükmün birbirine uyumlu olması gerekir. Kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olması, yargılamanın aleniyetine ve kararların alenen tefhim edilmesine ilişkin Anayasa’nın 141. maddesine de aykırı bir durum yaratır.
HMK’nın 294/3. maddesine uygun olarak tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkça gösteren tefhim ile aleniyet ve hukuki varlık kazanan kısa karara uygun olarak gerekçeli kararın yazılması zorunludur. Esasen, kısa kararı yazıp, tefhim etmekle davadan el çekmiş olan hakimin artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak bulunmamaktadır.
Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 5/11 maddesi “ … elektronik imzalı belgenin elle atılan imzalı belgeyle çelişmesi hâlinde UYAP’ta kayıtlı olan … elektronik imzalı belge geçerli kabul edilir.”hükmünü içermektedir.
Somut olayda … elektronik imzalı belgedeki hüküm fıkrası ile kısa karar metnindeki hüküm fıkrası arasında çelişki olup kısa karar ile gerekçeli karar arasındaki çelişki giderilecek şekilde yeniden bir karar verilmesi zorunlu olduğundan hükmün kaldırılması gerekmiştir.
Anayasa’nın 138 ve 141. maddeleri uyarınca bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması, bu gerekçenin de hukuki esaslara ve kurallara dayanması, nedenlerinin açıklanması gerektiği hükme bağlanmıştır. Eldeki dava belirtilen şekilde gerekçe içermediğinden isabetli görülmemiştir.
Kabule göre de; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun (KTK) 91. maddesi gereğince aynı Kanun’un 85. maddesinde belirtilen, bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olması durumunda, poliçe limiti dahilinde işletenin sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere, mali sorumluluk sigortası yaptırılması zorunludur. Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türüdür. Hemen belirtmelidir ki işletenin sorumluluğu hukuki nitelikçe tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunmakla, işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenen zorunlu sigortacının 91. maddede düzenlenen sorumluluğu da bu kapsamda değerlendirilmelidir. KTK’da zorunlu trafik sigortasına ilişkin olarak, sorumluluğun kapsamı yanında, bu kapsam dışında kalan haller de açıkça düzenlenmiştir. KTK’nın “Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Dışında Kalan Hususlar” başlıklı 92. maddesinde:
“Aşağıdaki hususlar, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışındadırlar.
a)İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,
b)İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,
c)İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,
d)Bu Kanun’un 105. maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,
e)Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,
f)Manevi tazminata ilişkin talepler” hükmü ile zorunlu trafik sigortacısının hangi zararlardan sorumlu olmadığı düzenleme altına alınmış, tek tek ve tahdidi olarak sorumlu olunmayan haller sıralanmıştır.
Davacının manevi tazminat istemi poliçe teminatı dışında olduğundan KTK’nun 92/f maddesi gereğince davalı sigorta şirketi yönünden manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle davalılar … ve … Sigorta A.Ş. vekillerinin istinaf başvurularının ayrı kabulü ile HMK.nın 353/1.a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden inceleme yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açıklanan nedenlerle davalılar … ve … Sigorta AŞ.vekillerinin istinaf başvurularının ayrı kabulü ile HMK.nın 353/1.a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,
Yeniden yargılama yapılması için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
2-İstinaf yoluna başvuran davalılar … ve … Sigorta A.Ş. tarafından yatırılan peşin harcın istek halinde yatırdıkları oranda yatıranlara iadesine,
3-İstinaf yoluna başvuran tarafça yapılan yargılama giderinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılacak yargılamada dikkate alınmasına,
4-Ankara 3. İcra Müdürlüğünün 2019/12644 esasına yatırılan 18.500,00-TL teminatın yatıran tarafa iadesine,
5-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nun 353/1.a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 07.04.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
…..
Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.