Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/2856 E. 2022/745 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No…..

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

……

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/07/2019
NUMARASI ……
DAVANIN KONUSU :Tazminat
KARAR TARİHİ : 24/03/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 12/04/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı …. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI;
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirkete ait 2016 model ……… comfortline aracına davalı ……… ait ve diğer davalı … … A.Ş. tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalanmış aracın çarpması sonucunda meydana gelen trafik kazasında müvekkiline ait araçta 4.500,00 TL’yi aşkın zararın meydana geldiğini, kazada davalıya ait araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu, aracın 17 gün tamirde serviste kaldığını, bu nedenle aracın kullanılamadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak 500,00 TL araç değer kaybı ve 50,00-TL araç mahrumiyeti olmak üzere toplam 550,00 TLnin kaza tarihi olan 26/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 11/06/2019 tarihli dilekçesi ile değer kaybından kaynaklanan zararlarını 6.500,00 TL’ye, araç mahrumiyetine ilişkin zararlarını 720,00 TL’ye çıkardıklarını belirterek, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı … … A.Ş. (… … A.Ş.) vekili cevap dilekçesinde; değer kaybı bakımından müvekkilinin sorumluluğunun sürücünün kaza sırasındaki kusuru oranında olduğunu, 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren yeni genel şartların dikkate alınması gerektiği, araç mahrumiyet bedeli olarak talep edilen miktar bakımından davalı şirketin sorumlu olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı …. vekili cevap dilekçesinde; belirsiz alacak davası koşullarının oluşmadığını, değer kaybı talebinin kusurla doğru orantılı olması gerektiğini, meydana gelen kazada müvekkili şirketin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, davacı tarafın mahrumiyet zararı talep edebilmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafın yalnızca ilgili … şirketine başvuruda bulunarak değer kaybının tahsili yerine haksız ve hukuka aykırı olarak işbu davayı açtığını, … genel şartlarına göre araç değer kaybının hesaplanması gerektiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI;
Mahkemece; davanın, trafik kazasından kaynaklanan araç değer kaybı ve aracın kullanılamaması nedeniyle oluşan mahrumiyet zararına ilişkin olduğu, bilirkişi raporuna göre davalı şirkete ait aracın kontrolsüzce sokak üzerinden caddeye çıkış yaptığı sırada, cadde üzerinde seyreden davacı şirkete ait araca çarpması sonucunda meydana gelen trafik kazasında, davacı tarafa ait araçta sol ön çamurluk, sol ön kapı, sol arka kapı, sol ön direk ve sol orta direkte hasar meydana geldiği, kazanın meydana gelmesinde, davalıya ait araç sürücüsünün ana yolda seyir halinde olan diğer araca yol vermemesi nedeniyle kusurlu olduğu, davacıya ait araç sürücüsünün ise kusurunun bulunmadığı, meydana gelen kaza nedeniyle davacının aracında 6.500,00 TL değer kaybı meydana geldiği, aracın 7 gün içerisinde onarılabileceği ve süre zarfında 720,00 TL araç mahrumiyeti zararının olduğu, alınan raporun dosya kapsamına uygun olduğu ve davacının zararlarını davalıdan talep edebileceği gerekçesiyle; davanın kabulü ile; 6.500,00 TL araç için değer kaybı ve 720,00 TL araç için mahrumiyet zararı olmak üzere toplam 7.220,00 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 26/09/2017 tarihinden itibaren (Davalı … şirketi bakımından dava tarihinden itibaren ve poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla) yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş hüküm davalı …. vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ;
Davalı …. vekili istinaf başvuru dilekçesinde; değer kaybına ilişkin davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davacının zararının belirlenebilir olduğunu, alacağın belirsiz alacak davası olarak açılmış olması nedeniyle davacının emsal Yargıtay kararlarına göre hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, esas yönden ise bilirkişi tarafından tespit edilen kusur durumunu kabul etmediklerini, asıl kusurun davacıya ait araç sürücüsünde olduğunu, kusurun davacıya ait araç sürücüsünde olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, ayrıca araçta değer kaybı tespit edilmiş olsa da … teminat limitine göre karar verilmediğini, davacının … şirketine başvurması halinde zarar karşılanacakken müvekkili hakkında kötü niyetle dava açtığını, bilirkişi tarafından yapılan hesaplamanın da usule, yasaya ve Yargıtay yerleşik uygulamalarına aykırı olduğunu belirterek kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE;
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan, araç hasarı nedeniyle değer kaybı ve araç mahrumiyeti zararlarının tazmini istemidir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı …. vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davalı vekili, zararın belirlenebilir olması nedeniyle davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağından bahisle davacının belirsiz alacak davası açmasında hukuki yararı bulunmadığından davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi tarafından, değer kaybına yönelik taleplerin ve araç mahrumiyetine yönelik zararların belirsiz alacak davası olarak açılabileceği kabul edilmiş olmasına göre davalı vekilinin dava şartına yönelik istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden esasa ilişkin istinaf sebeplerinin incelenesine geçilmiştir.
1-Davalı vekilinin, bilirkişi raporunun karar vermeye uygun olmadığına yönelik istinaf taleplerinin incelenmesinde;
Trafik kazasısı nedeniyle meydana gelen araç hasarı nedeniyle araçta meydana gelen değer kaybı, haksız fiil hükümleri gereğince, zarara neden olandan ve eylemlerinden sorumlu olanlardan talep edilebilir ise de, kaza nedeniyle araçta kaza tarihi itibariyle meydana gelen değer kaybının, gerçek zarara uygun şekilde tespiti gerekir. Değer kaybının belirlenmesinde Yargıtay 4. Hukuk Dairesi tarafından benimsenen ilkelere göre ise; değer kaybı; kazalı aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, aracın markası, özellikleri ve model yılı, kullanım amacı, kullanım süresi, yıpranma payı (aracın km’si, metal komponentlerin yoğunluğu, korozyon dozajı ve önceye ait hasarlar nedeni ile orjinalliğin yitirilip yitirilmediği), aracın gördüğü hasarın ağırlığı ve hasara uğrayan bölgeleri, hasarın giderilmesinde kullanılan parçaların niteliği (orijinal olup olmadığı) hususları ile emsal satışlar da araştırılmak suretiyle, aracın olay tarihindeki 2.el rayiç değeri ile kazadan sonra onarılmış haldeki 2.el rayiç değeri arasındaki farka belirlenmelidir.
Somut olayda; davacı vekilinin dava dilekçesinde de açıklandığı üzere meydana gelen kaza neticesinde 2016 model ……… aracı kaza neticesinde hasarlandığı, dosya kapsamındaki araç ruhsat bilgileri, ekspertiz raporu ve dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Ekspertiz tarafından araç hasarına yönelik hazırlanan 28/07/2017 tarihli raporda da, aracın bu özellikleri çerçevesinde aracın hasarsız rayiç değerinin 55.000,00 TL olarak tespit ediliği görülmüştür.
Mahkemece alınan bilirkişi raporunda ise, davacının aracının teknik özellikleri ile uyumlu olmayan … Polo 1.4 araca göre rayiç değer 72.000 TL tespit edilmiş, tespit edilen rayiç değer nazara alınarak ZMMS Genel Şartarı ekindeki formül çerçevesinde değer kaybı tespit ediliği görülmüştür.
Hükme esas alınan bilirkişi raporu, gerek hesaplama yöntemi açısından, gerekse de kaza yapan araca ait teknik bilgiler çerçevesinde hazırlanmamış olması nedeniyle hükme elverişli olmamasına göre, bilirkişiden ek rapor yahut yeni bir bilirkişiden, değer kaybının tespiti açısından Yargıtay tarafından benimsenen yöntem çerçevesinde ve kaza yapan aracın teknik özellikleri çerçevesinde rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmediğinden, davalı vekilinin zarar tespitine yönelik istinaf sebepleri yerinde görülmüştür.
Buna göre; davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile, mahkemece uyuşmazlığın çözümünde etkili delillerin toplanılmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle kararın HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın yeniden görülerek, yukarıda açıklandığı üzere bilirkişiden ek rapor yahut yeni bir bilirkişiden tazminat hesabı yönünden rapor alınarak, kararın sadece davalı …. tarafından istinaf edilmiş olması, diğer davalının ve davacının istinafının bulunmamasına göre usulü kazanılmış haklar korunarak davanın esası hakkında karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kaldırma sebebine göre davalının sair istinaf sebeplerinin incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı …. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 09/07/2019 tarihli 2017/836 Esas 2019/666 Karar sayılı kararın HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Kararın kaldırılma sebebine göre, istinaf eden davalı vekilinin sair istinaf taleplerinin İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden davalı …. tarafından yatırılan 123,50 TL İstinaf karar harcının istek halinde istinaf eden davalıya iadesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
5-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,

Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 24/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

……

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.