Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/2852 E. 2022/744 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:……
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

…..

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

…..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/09/2019
NUMARASI :…..

DAVANIN KONUSU : Tazminat ( Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 24/03/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 18/04/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 14.07.2017 tarihinde sürücüsü ve plakası belli olmayan bir aracın, taşıt yolundan yaya olarak karşıdan karşıya geçmekte olan müvekkili …’a çarparak yaralanmasına neden olduğunu, müvekkilinin …. tedavi gördüğünü, …….Hastanesi tarafından % 4 oranında malul olduğuna dair rapor verildiğini, ancak maluliyet oranının bundan çok daha fazla olduğunu, davalı … Hesabı’nın kazaya karışan aracın tespit edilememesi nedeniyle ilgili mevzuat gereğince uğranılan maddi tazminattan sorumlu olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak geçici iş göremezlik nedeniyle 25,00-TL, sürekli iş göremezlik nedeniyle 50,00-TL, bakıcı gideri nedeniyle 25,00-TL olmak üzere toplam 100,00-TL maddi tazminatın müracaat tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili 10/06/2019 tarihli dilekçe ile davasını ıslah ederek sürekli iş göremezlik tazminatı talebini 15.652,67-TL’ye, geçici iş göremezlik tazminatı talebini 3.025,86-TL’ye , bakıcı gideri talebini 4.232,60-TL’ye artırmıştır.
Davalı vekili yasal süresi içerisinde davaya cevap vermemiş, yargılama sırasında sunduğu beyan dilekçesi ile; davacının müvekkiline eksik evrak ile müracaat ettiğini ve KTK’nın 97. maddesi gereğince dava şartını yerine getirmediğinden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının kazaya plakası tespit edilemeyen bir aracın neden olduğunu kanıtlaması gerektiğini, esas yönünden ise kusuru, maluliyet ve zararı kanıtlaması gerektiğini, müvekkilinin geçici iş göremezlik ve bakıcı giderinden sorumluluğunun olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davanın, trafik kazası nedeniyle davacıda oluştuğu iddia edilen maluliyet nedeniyle maddi tazminatın tahsili istemine ilişkin olduğu; 14/07/2017 tarihinde, sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen bir aracın, yaya olarak karşıdan karşıya geçmekte olan davacı …’a çarpması sonucunda dava konusu yaralamalı trafik kazanın meydana geldiği, davacı tarafından, plakası tespit edilemeyen bir aracın kendisine çarpması nedeniyle, davalı … Hesabı’nın sorumluluğuna başvurduğu, kusurun tespitine yönelik olarak alınan 07/01/2018 tarihli raporda; yaya olan davacının yaya geçiş noktalarını tercih etmeksizin olay yerinde araçlara ilk geçiş hakkını vermemesi nedeniyle %75 oranda, plakası tespit edilemeyen sürücünün ise hızını ayarlayamaması ve çarpmaya mani olamaması nedeniyle %25 oranda kusurlu olduğunun tespit edildiği, davacının maluliyetinin tespitine yönelik olarak….. alınan 18/03/2019 tarihli raporunda; davacının %8 oranda kalıcı iş göremezliğinin, 9 ay geçici iş göremezliğinin bulunduğu, 9 ay boyunca başkasının bakımına muhtaç kaldığının tespit ediliği tazminat hesabı için alınan 31/05/2019 tarihli bilirkişi raporunda; davacının kusur oranının tenkisi ile 18.678,53-TL kalıcı ve geçici iş göremezlik, 4.232,60-TL bakıcı gideri olarak toplam 22.911,13-TL tazminat alacağının bulunduğunun hesaplandığı, alınan raporların dosya kapsamına ve karar vermeye uygun olduğu gerekçesi ile; davanın kabulü ile 18.678,53-TL kalıcı ve geçici iş göremezlik, 4.232,60-TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 22.911,13-TL maddi tazminatın 01/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davacının dava tarihinden önce müvekkiline eksik evrakla müracaat ettiğini ve KTK’nın 97. maddesi uygun şekilde başvuru şartı yerine getirilmediğinden davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, esasa ilişkin olarak ise müvekkilinin geçici iş göremezlik zararlarından sorumluluğu olmadığını sorumluluğun Genel Şartlar gereğince SGK’da bulunduğunu, bakıcı giderinden sorumlu tutulmalarının da haksız olduğunu, bakıcı giderinden de KTK’nın 98. maddesi ve Genel Şartlar gereğince SGK’nın sorumlu olduğunu, aksi durumda dahi davacının bakıcı tuttuğunu kanıtlayamadığını, aile içi bakımda müvekkilinin hesaplanan bakıcı giderinin %50’sinden sorumlu tutulabileceğini, faize dava tarihinden hükmedilmesi gerekirken, talep edilen belgeler gönderilmediği halde bu tarihten önce faize hükmedilmesinin de hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ve bakıcı gideri istemidir. Davacı bedensel zararına neden olan aracın tespit edilmemesi nedeniyle davalı … Hesabı’ndan talepte bulunmuştur.
Olay tarihinde, davacının yaya olarak taşıt yolundan geçişi sırasında plakası tespit edilemeyen bir aracın kendisine çarpması neticesinde yaralandığı ve maluliyetinin meydana geldiği, CD izleme tutanağı, failin tespit edilemediğine dair savcılık dosyası ve maluliyet raporundan anlaşılmaktadır.
1-Davalı vekili, davacı tarafından davadan önce müvekkiline usulüne uygun başvuru yapılmadığını, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de; dava açılmadan önce sigorta şirketine başvuruyu düzenleyen 2918 sayılı KTK.nın 97. maddesinde “sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunulması” gerektiği belirtilmiş bu yazılı başvuruya eklenmesi zorunlu olan ve dava şartı olan başvurunun yapılmamış sayılmasına neden olacak belgeler belirtilmemiştir. Dosya kapsamına göre dava açılmadan önce, davalının da kabulünde olduğu gibi davacı tarafından sigorta şirketine başvuru yapıldığı anlaşıldığından KTK.nın 97. maddesinde belirtilmeyen belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle dava şartının yerine getirilmediğine ilişkin itirazı yerinde görülmemiştir.
2-Davalı vekili geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı giderlerinden sorumlu olmadıklarını, sorumluluğun Sosyal Güvenlik Kurumu’nda olduğunu ileri sürmüş ise de; davacının zararı ve zararın kapsamı 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK.nın haksız fiile ilişkin hükümleri gereğince belirlenmesi gerekir. 6098 Sayılı TBK’nın 54. maddesinde çalışma gücünün azalmasından veya yitirilmesinden doğan kayıplar ile kazanç kaybı, bedensel zararlar kapsamında sayılmış olup, geçici iş göremezlik zararlarının bu kapsamda olması, sürücü ve işletenin, zarar görenin geçici iş görmezlik zararlarından sorumlu olması nedeniyle, aracın sigortalı olması halinde 2918 Sayılı Yasanın 90. maddesi gereğince, sigortanın sorumluluğu da TBK hükümlerine göre belirleneceğinden ve geçici iş göremezlik zararları 2918 Sayılı Kanunun 92. maddesinde sigorta teminatı dışında tutulmadığından, davacı geçici iş göremezlik tazminatını, bedensel zararlardan sorumlu olan davalı … Hesabından talep edebilir. Öte yandan kaza tarihinde ve mahkemece verilen karar tarihinde KTK’nın 90. maddesinde Genel Şartlara atıf yapan kanuni düzenleme Anayasa Mahkemesince iptal edildiği gibi, geçici iş göremezlik zararı tedavi giderlerinden olmadığından, 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesinde geçici iş göremezlik zararlarının SGK’nın sorumluluğunda olduğuna ilişkin her hangi bir düzenleme de yer almamaktadır. 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenlemede; trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin karşılanacağı belirtilmiş olup, geçici iş göremezlik ödemeleri bu yasa kapsamı içerisinde bulunmadığından (Yargıtay 10.H.D.’nin 2016/10172 E. 2019/10217 K. 24.12.2019 Tarihli, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2012/5743-2013/4496 sayılı, 01.04.2013 tarihli ilamı vb) davalı sigorta şirketi vekilinin geçici iş göremezlik tazminatının teminat kapsamında olmadığına ilişkin istinafı yerinde olmadığı gibi, davacı tarafından talep edilen bakıcı gideri de, 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesi kapsamında üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri kapsamında bulunmadığından, davalının KTK’nın 98. madde kapsamı dışında kalan tedavi giderlerinden sorumluluğunun sona erdiğine dair KTK’nın 92. maddesinde hüküm bulunmadığından, davalının geçici bakıcı giderinden sorumlu olmadığına yönelik istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir.
3-Davalı vekili hesap edilen bakıcı giderinin uygun olmadığını ileri sürmüş ise de; yapılan hesaplamanın Yargıtay 4. Hukuk Dairesi tarafından benimsenen ilkelere uygun olarak yapılmış olmasına, Genel Şartlar ile getirilen zararın belirlenmesinde sigortanın sorumluğunu daraltan düzenlemelerin, zarar görene karşı ileri sürülemeyecek olmasına göre davalı vekilinin hesaplanan bakıcı giderine yönelik istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir.
4-Davalının faizin başlangıcına ilişkin istinaf sebeplerine gelince; 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesi gereğince ihdas edilen … Hesabı Yönetmeliği’nin 15. maddesi gereğince rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte ihbar edildiği tarihte … Hesabının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Davalı … Hesabı’nın sigorta bedelini ödeme yükümlülüğü gerekli belgelerle birlikte … Hesabı’na başvuru yapıldığı tarihte, böyle bir başvuru olmadığı takdirde ise dava tarihinde doğmaktadır. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/4292 Esas – 2021/4734 Karar)
Somut olayda davacı tarafından, davadan önce … Hesabı’na müracaat edilmiş ise de tazminat hesabı için gerekli bulunan maluliyet raporu eklenilmeksizin tazminat talebinde bulunulduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davalının dava tarihinden önce temerrüdü gerçekleşmediğinden, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerekirken, 01/12/2017 tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmiş olması doğru olmadığında, davalı vekilinin faiz başlangıcına yönelik istinaf talebi yerinde görülmüştür.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı … Hesabı vekilinin sair istinaf taleplerinin reddi ile, faizin başlangıcına yönelik istinaf taleplerinin kabulüne, mahkemece yapılan yargılamada eksiklik bulunmamasına, yapılan hatanın yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmamasına göre HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının istinaf eden davalı yönünden kaldırılmasına, mahkemece hüküm altına alınan tazminatın faiz başlangıcının “16/05/2018” dava tarihi olarak düzeltilerek, ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararda kesinleşen yönler korunarak yeniden esas hakkında karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
I-Davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile; Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 10/09/2019 tarihli, 2018/339 Esas – 2019/503 Karar sayılı kararın KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine, buna göre;
1-DAVANIN KABULÜ İLE, 18.678,53-TL kalıcı ve geçici iş göremezlik, 4.232,60-TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 22.911,13-TL maddi tazminatın 16/05/2018 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline,
2-Alınması gereken 1.565,05-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90-TL harç ile 80,00-TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 1.449,15-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 35,90-TL peşin harç, 35,90-TL başvuru harcı, 5,20-TL vekalet harcı ile 80,00-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 157,00-TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 178,40-TL tebligat ve posta gideri ile 1.000,00-TL bilirkişi ücreti ile 400,00-TL adli tıp muayene ücreti olmak üzere toplam 1.578,40-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 2.749,33-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
II-Davalı tarafça yatırılan 391,30-TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
lll-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan 121,30-TL istinaf başvuru harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
IV-İstinaf posta giderlerin davacı tarafından yatırılan gider avansından karşılandığından, davacı üzerinde bırakılmasına
V-HMK’nun 333. maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
VI-Kararın tebliği ve harç iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 24/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
……..

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.