Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/2848 E. 2022/743 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No……
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

…..

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

…..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/06/2019
NUMARASI ……
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 24/03/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 15/04/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 04/02/2016 tarihinde, davalı tarafından ZMMS ile sigortalı araç ile müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu elektirikli bisikletin karıştığı kazada müvekkilinin yaralandığını ve maluliyetinin meydana geldiğini, kaza tespit tutanağından sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin zararlarından davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 1.000,00 TL geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı sigorta vekili cevap dilekçesinde; kazaya karıştığı belirtilen aracın müvekkili tarafından ZMMS ile sigortalı olduğunu, sorumluluklarının sigorta limiti kusur ve zarar ile sınırlı olup, davacının davasını kanıtlaması gerektiğini, geçici iş göremezlik zararlarının …’nun sorumluluğu kapsamında olduğundan müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını bildirerek, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davanın trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkin olduğu, kazanın oluşumuna ilişkin kusur raporu alındığı, davalı tarafından sigortalı araç ile davacının yolcu olarak bulunduğu bisikletin ışıklı kavşak içerisindeki kazasında, davacının yolcu olarak bulunduğu bisiklet sürücüsünün kendisine yanan kırmızı ışıkta kavşak içerisine girmesi ile kendisine yanan yeşil ışıkta kavşaktan geçmekte olan davalı tarafından sigortalı araç ile çarpışması ile meydana gelen kazada bisiklet sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğunun bilirkişi tarafından tespit edildiği, bilirkişi raporunun karar vermeye yeterli ve elverişli olduğu, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmaması nedeniyle, davalının tazminat sorumluluğu bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Mahkemece, bilirkişiden alınan kusur raporunda, kazanın meydana gelmesine ışık ihlali yapan bisiklet sürücüsünün kusurlu olduğu, davalı tarafından sigortalı araç sürücüsünün ise kusurunun olmadığı belirtildiğinden davanın reddine karar verildiğini, HMK’nın 198. maddesi gereğince kanuni istisnalar haricinde hakimin delilleri serbetçe değerlendirmesi gerektiği, yine HMK’nın 282. maddesi gereğince bilirkişinin oy ve görüşünü serbestçe değerlendirmesi gerektiğini, çelişki olması halinde de resen giderilmesi gerektiğini, kaza tespit tutanağında davalı tarafından sigortalı araca da kusur izafe edildiği, rapor ile kaza tespit tuatanağı arasında çelişki oluştuğu halde çelişki giderilmeden alınan rapora göre karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararını kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemidir. Mahkemece, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusuru olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir.
Kaza tespit tutanağında birlikişi raporunda da değerlendirildiği üzere; 3 tekerlekli elektrikli bisiklet sürücüsü dava dışı çocuk…’un trafik ışıkları ile yönetilen olay yeri kavşakta kendi istikametine kırmızı ışık yandığı sırada geçiş yaparak, dava dışı … yönetimindeki … plakalı sigortalı otomobil ile kazaya karıştığı dava dışı…’a KTK-84.madde (a) bendine göre, sigortalı araç sürücüsü …’a da KTK-52.madde (1-b) bendine göre kural ihlali atfedildiği tespit edildiği anlaşılmaktadır.
Kollukta ifadesine başvurulan … beyanında: “……. olan… ve … olan … ile birlikte 04.02.2016 günü yani bugün 14.20 sıralarında elektrikli bisiklet ile Dr … ile … caddesinin kesiştiği yere geldiğimizde trafik ışıklarına dikkat etmediğimiz ve kontrolsüz geçiş yaptığımız esnada … plakalı … marka oto bizim bisikletin arka bölümüne çarptı, çarpma etkisi ile … savrularak yere düştü, biz motorun üzerinde kaldık, bize çarpan oto da kaza yerinde durdu,….Daha sonra ifade vermek için … geldik kazanın oluş şekli biraz da bizim dikkatsizliğimizden dolayı meydana geldi kazadan dolayı benim, … ve … …’ın ciddi bir yaralanması olmamıştır” dediği tespit edilmiştir.
Dava dışı sigortalı araç sürücüsü …’ın kolluktaki ifadesinde; “kavşağa geldiğimde bana yeşil ışık yanmakta idi, hızım da yaklaşık 20 km/s idi. Bu esnada kırmızı renkli arkasında sepeti olan elektrikli bisiklet kendisine göre kırmızı ışıkta geçerek aniden önüme çıktı, ben aracın frenine bastım ancak bu elektrikli bisikletin sağ arka kısmından aracın ön tampon kısmı ile hafif şekilde çarptım ve kaza oluştu, elektrikli bisikletin üzerinde 3 erkek şahıs vardı, arka kısmında bulunan erkek şahıs yola düştü ve hafif yaralandı” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Davacının Kolluk ifadesinde ise “Şahsıma ait elektirikli bisikletimizle, kayınçomun çocuğu olan 1999 doğumlu…’un sevk ve idaresinde, yine bacanağımın oğlu olan … ile birlikte … Caddesi ile Dr. … Caddesinin kesişmiş olduğu kavşakta kendisini tanımadığım … plaka sayılı … marka araç ile çarpıştık. Bu çarpışma neticesinde ben bisikletimin selesinden düştüm ve yaralandım. ” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Mahkemece kusur bilirkişisinden alınan kusur raporunda da; kaza tespit tutanağı, savcılık soruşturma dosyasındaki beyanlar değerlendirilerek, “Kazanın davacının yolcu olarak bulunduğu elektrikli bisikletin kırmızı ışıkta geçmesi nedeniyle meydana geldiğini Karayolları Trafik Kanunu 84.madde (a) bendi ve Kanunun bu maddesi ile aynı hükmü haiz KTY—l57.madde (a-1) bendi hükmüne göre “Kırmızı ışıklı trafik işaretinde geçme” nedeniyle “ASLİ KUSURLU” olduğu; Trafik kazası tespit tutanağında; Her ne kadar Sigortalı araç sürücüsü …’a da KTK-52.madde (1-b) bendine göre kural ihlali atfedildiği görülmekte ise de; Trafik ışıkları ile yönetilen kavşaklarda kırmızı ışıkta, aksine bir işaret yoksa mutlak duruş emredilmekte ve hiçbir yöne hareket edilemeyeceği belirtilmektedir. Dava dışı …’a atfedilen KTK 52 (1b) bendinde görülen kuralı ihlal etmediği değerlendirilerek bu gerekçelerle; … plakalı sigortalı araç sürücüsü Dava dışı …’ın olay yeri kavşakta yeşil ışıkta geçiş yaptığı sırada dahil olduğu somut kazada kusurlu olmadığı kanaatine varılmıştır.” denilerek kazanın meydana gelmesinde elektirikli bisiklet sürücüsünün kusurlu olduğu, sigortalı araç sürücüsünün ise kusurunun olmadığı belirtilmiş, raporun davacı vekiline tebliğine rağmen, davacı vekili tarafından kusur raporuna itiraz edilmediği görülmüştür.
Davacı vekili tarafından rapor ve kaza tespit tutanağı arasında çelişki olduğunu ileri sürülmüş ise de, bilirkişinin savcılık dosyasındaki beyanları da değerlendirerek raporunu tanzim etmiş olmasına ve kaza tespit tutanağındaki tespitlere iştirak etmediği hususları açıklamış olmasına, beyanlardan da anlaşılacağı üzere 3 tekerlikli elektrikli bisiklete 3 kişi olarak binen davacının arkada takılı selede bulunduğu sırada, aracın çarpması ile yere düşmesi ile yaralanmasına, çarpma anında sigortalı araç sürücüsünün aşırı hızlı olmadığının, bisiklette bulunan diğer kişilerin çarpmanın etkisi ile bisiklet üzerinden düşmemesinden, aracın kavşak içerisinde fren izi olmaksızın durmuş olmasından anlaşılmasına, ayrıca beyanlara göre, kazanın eletrikli bisikletin kontrolsüz olarak kavşak içerisine girmesi ile meydana gelmiş olmasına göre, alınan raporun dosya kapsamına ve olayın oluşuna uygun olması yanı sıra davacı vekili tarafından da bilirkişi tarafından tespit edilen kusur durumuna yönelik yasal süresi içerisinde itirazda bulunmamış olmasına göre davacı vekilinin kusur raporuna yönelik istinaf sebepleri yerinde görülemiştir.
Buna göre; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, mahkemece kaza tespit tutanağındaki bulgular yanı sıra savcılık dosyasındaki deliller çerçevesinde tespit edilen kazanın oluş şekline yönelik yapılan belirleme çerçevesinde kusur durumunun tespit edilmiş bulunmasına, bu durumun kaza tespit tutanağı ile rapor arasında çelişki olarak görülemeyecek olmasına göre; davacı vekilinin tüm istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurma harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacıdan alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Kararın taraflara usulüne uygun şekilde tebliğine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 361/1 maddesi uyarınca kararın usulen tebliğinden itibaren 2 HAFTA İÇERİSİNDE TEMYİZ YOLU açık olmak üzere 24/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

……

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.