Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/2834 E. 2022/661 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No…
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

…..

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/05/2019
NUMARASI ……

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 17/03/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 07/04/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili ve davalı … … A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 06/07/2015 tarihinde müvekkilinin içerisinde yolcu olarak bulunduğu, davalı … … A.Ş. tarafından ZMMS ile sigortalı araç ile davalı … … A.Ş. tarafından ZMMS ile sigortalı ambulansın çarpışması sonucu müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, müvekkilinin kazadan sonra halen eski sağlığına kavuşamadığını, kaza nedeni ile sürekli iş göremez hale geldiğini, müvekkilinin zararlarından davalıların sorumlu olduğunu ileri sürerek ve fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak 1.000,00.-TL tutarındaki geçici ve/veya sürekli iş göremezlik tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 11/03/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile davalı … … A.Ş. den olan tazminat taleplerini 6.229,87 TL geçici iş göremezlik, 33.994,70 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olarak belirleyerek, davalıdan tahsilini istemiştir.
Davacı vekili, davalı … … A.Ş. hakkındaki davadan feragat ettiklerini, davalı … … A.Ş.’nin de müvekkilinden yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinin olmadığını, belirterek davalı … … A.Ş. hakkındaki davanın reddine karar verilmesini, diğer davalı hakkındaki davanın ise kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı … … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; müvekkili hakkındaki davanın reddine karar verilmesini istemiş, 10/04/2019 tarihli beyan dilekçesi ile davacının müvekkili hakkındaki davasından feragati nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, karşı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığını beyan etmiştir.
Davalı … … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; kaza yapan aracın müvekkili tarafından ZMMS ile sigortalı olduğunu, sorumluluklarının … limiti kusur ve zarar ile sınırlı olduğunu, davacının kusuru, zararı ve maluliyeti kanıtlaması gerektiğini, geçici iş göremezlik zararlarından müvekkilinin sorumluluğunun olmadığını, müvekkilinden kaza tarihinden itibaren faiz talep edilmesinin ve faizin de avans faizi olarak istenilmesinin haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davanın, iki aracın karıştığı kazada araç sigortalarından trafik kazasından kaynaklanan sürekli iş göremezlik nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olduğu, davacının dava dilekçesinde sürekli iş göremezlik tazminatı talep ettiği, davacı vekili celse arasında sunduğu dilekçesi ile ve 27/05/2019 tarihli duruşmadaki imzalı beyanı ile davalılardan … … A.Ş. yönünden davadan feragat ettiğini bildirdiği, davalı … … A.Ş. vekili de UYAP ortamında sunduğu 10/04/2019 tarihli dilekçesi ile tarafların karşılıklı olarak anlaştığını ve karşılıklı olarak vekalet ücreti ve yargılama giderleri taleplerinin bulunmadığını bildirdiği, yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek, kusur bilirkişisinden alınan raporda; Davacının içerisinde yolcu olarak bulunduğu davalı … … tarafından sigortalı aracın şeride tecavüz etme, şerit izleme ve değiştirme kurallarına uymak kurallarını ihlal ettiği kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğu, davalı … … A.Ş. tarafından sigortalı dava dışı ambulans sürücüsünün ise; kazanın oluşumunda tamamen kusursuz olduğu, araçta bulunan yolcular ile başkaca aracın da kusurunun olmadığının tespit edildiği, Ankara Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen maluliyet raporunda davacının meydana gelen kaza nedeniyle % 3 oranında çalışma gücünü kaybettiği ve geçici iş göremezlik süresinin 6 ay olduğunun tespit edildiği, hesap bilirkişisi tarafından düzenlenen rapora göre, davacının talep edebileceği sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatının belirlendiği, davacı vekilinin 11/03/2019 tarihli dilekçesi ile talebini aktüer hesap raporuna göre 6.229,87 TL geçici iş göremezlik, 33.994,70 TL sürekli iş göremezlik olmak üzere toplam 40.224,57 TL olarak ıslah ettiği, davacının, davalı … … A.Ş. hakkındaki davasının feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği, davacının … … A.Ş.’den talepleri yönünden ise geçici iş göremezlik zararı oluşmayacağından, ek raporda hesaplanan geçici iş görmezlik tazminatına itibar edilmediği, geçici iş göremezlik talebinin reddine karar verilmesi gerektiği, sürekli iş göremezlik zararlarının ise davalı … … A.Ş.nin sorumluluğunda kaldığından kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile davalı … … A.Ş. hakkındaki davanın feragat nedeniyle reddine, davalı … … A.Ş. hakkındaki davanın kısmen kabulü ile 33.994,70 TL sürekli iş göremezlik tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalı … … A.Ş.den tahsiline, davacının geçici iş göremezlik tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı … … A.Ş. vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; mahkemece sürekli iş göremezlik tazminatı talepleri kabul edilmiş ise de, geçici iş göremezlik tazminatı taleplerinin reddedildiğini, kaza tarihi itibariyle geçici iş göremezlik zararlarının da … teminatı kapsamında olduğunu ve bu süre içerisinde müvekkilinin tam iş göremez olması nedeniyle zararının tazmini gerektiğini, bilirkişi tarafından geçici iş görmezlik hesabı yapıldığını, ancak mahkemece reddediliğini, kararın bu nedenle düzeltilmesi gerektiğini, ayrıca müvekkili tarafından yapılan Adli Tıp Kurumu giderlerinin göz önünden bulundurulmadığını kararın bu açıdan da düzeltilmesi gerektiğini, belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı … … A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde; kararın hatalı olduğunu, öncelikle ceza dosyasında sigortalı araç sürücüsünün %75 oranında, diğer araç sürücüsünün ise %25 oranında kusurlu olduğunun belirtilmesine rağmen söz konusu rapor ile çelişir halde sigortalı araç sürücüsünün tamamen kusurlu olduğunun kabul edilmesinin ve raporlar arasındaki çelişki giderilmeden karar verilmesinin hatalı olduğunu, maluliyet yönünden ise mahkemece A.Ü. Tıp Fakültesi Adli Tıp ABD’den alınan rapora göre karar verildiğini, raporun Adli Tıp Kurumu’ndan alınmamasının hatalı olduğunu, ayrıca davacı kaza yapan araçta karşılıksız taşınmasına rağmen hatır taşıması indirimi ve müterafik kusur indirimi yapılmamasının da hatalı olduğunu, belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemidir. Mahkemece, davalı … … A.Ş. hakkındaki davanın feragat nedeniyle reddine, davalı … … A.Ş. hakkındaki davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
1-Davacı vekili, bilirkişi tarafından hesaplanan geçici iş göremezlik zararlarınına ilişkin taleplerinin de kabulüne karar verilmesi gerektiğini ve ayrıca mahkemece alınan maluliyet raporlarına yönelik giderlerinin de hüküm altına alınması gerektiğini ileri sürerek kararı istinaf etmiştir.
Haksız fiil nedeniyle sorumluluğu doğuran olayın, zarar görenin vücut bütünlüğünü ihlal etmesi hali 6098 sayılı TBK m. 54’te özel olarak hükme bağlanmıştır. Bu hüküm gereğince, vücut bütünlüğünün ihlali halinde mağdurun mal varlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmanın ve dolayısıyla maddi zararın türleri; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar şeklinde düzenlenmiştir. Yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre 18 yaşından küçük olanların fiilen çalıştıkları sabit olmadığı sürece kazanç kaybına uğramayacakları kabul edilmiştir.
Somut olayda, davacı kaza tarihinde 17 yaşında, lise öğrencisi olup, fiilen çalışması bulunmamaktadır. Davacının fiilen çalışması olmamasına göre geçici iş göremezlik zararı olduğu kanıtlamadığından mahkemece geçici iş göremezlik zararının reddedilmiş olmasında isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin geçici iş göremezlik tazminatına yönelik istinaf talebi yerinde görülmemiştir.
Davacı vekili bir kısım yargılama giderlerinin hüküm altına alınmadığını ileri sürmüşse de, ilk derece yargılaması sırasında istinafa konu giderlere ilişkin dosyaya sunulan gidere ilişkin belge bulunmamasına (istinaf sırasında da sunulmamıştır), mahkemece de dosya kapsamındaki yapılan giderler nazara alınarak karar verilmiş olmasına göre, davacı vekilinin yargılama giderine yönelik istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir.
1-Davalı vekilinin istinaf taleplerinin incelenmesinde;
Olay tarihinde, davalı tarafından ZMMS ile sigortalı araç sürücüsünün kontrolsüz şerit değiştirmesi neticesinde meydana gelen kazada, sigortalı araç içerisinde yolcu olarak bulunan davacının yaralandığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Meydana gelen kaza nedeniyle, kazaya karışan araç sürücüleri hakkında açılan davada; davalı … … A.Ş. tarafından sigortalı araç sürücüsü …’ın savunmasında, olay günü sevk ve idaresindeki araç ile seyir halinde iken, orta şeritten sol şeride geçmek istemesi sırasında, sol şeritten gelmekte olan ambulansı fark etmeyerek çarptığını ve sonrasında taklalar attığını, kaza sırasında dalgın olduğundan görmediğini beyan ettiği görülmüştür. Ceza dosyasında Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan raporda, kazanın meydana gelmesinde …’ın (… … A.Ş. tarafından sigortalı araç sürücüsü) tam kusurlu olduğu, kazaya karışan ambulans ve diğer araç sürücüsünün kusurlu olmadığının tespit ediliği anlaşılmaktadır.
Mahkemece alınan kusur raporunda da, olayın oluş şekline göre kazanın meydana gelmesinde, kontrolsüz şerit değiştiren sigortalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu, kendi şeridinde seyreden ambulans sürücüsünün ise kazanın meydana gelmesinde kusuru olmadığının tespit edildiği görülmüştür.
Davalı vekili tarafından, ceza dosyasında sigortalı araç sürücüsünün %75 oranında, ambulans sürücüsünün ise %25 oranında kusurlu olduğu ileri sürülmüş ise de, ceza mahkemesince Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan raporda da kazanın meydana gelmesinde davalı tarafından sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunun kabul edilmiş olmasına, ceza mahkemesince de söz konusu rapor esas alınarak … … A.Ş. tarafından sigortalı araç sürücüsünün cezalandırılmasına, diğer araç sürücülerinin ise beraatine karar verilmiş olmasına, bu nedenle eldeki davada hükme esas alınan raporla, ceza dosyasındaki rapor arasında bir çelişkin bulunmamasına, ceza dosyasında dinlenen tanık beyanları ve sigortalı araç sürücüsünün beyanlarına göre de alınan kusur raporunun dosya kapsamına uygun olmasına göre davalı … … Şirketinin kusur raporuna yönelik istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Davalı … … A.Ş. vekili; hatır taşıması ve müterafik kusurun değerlendirilmediğini ileri sürmüş ise de; TBK’nın 51. Maddesi gereğince tazminattan takdiri indirim sebebi olarak kabul edilen hatır taşımasının Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatlarına göre usulüne uygun olarak savunma olarak ileri sürülmesi halinde nazara alınabilecek olmasına, davalının da yasal cevap süresi içerisinde sunduğu cevap dilekçesi ile hatır taşıması iddiasında bulunmamasına, süresinden sonra ise hatır taşımasının davacının açık rızası ile ileri sürülebilecek olmasına, davacının da bu hususta açık rızasının bulunmamasına göre davalının hatır taşıması nedeniyle indirim yapılması gerektiğine yönelik istinaf sebepleri yerinde görülmediği gibi müterafik kusur açısından ise sigortalı aracın diğer araca çarpması ve sonrasında takla atması ile meydana gelen kazada, davacının zararın meydana gelmesine yahut artmasına neden olduğuna ilişkin kusurunun dosya kapsamına göre kanıtlanamamış olmasına göre davalı vekilinin müterafik kusura ilişkin istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir.
Davalı vekili, alınan maluliyet raporunun Adli Tıp Kurumu’ndan alınması gerektiğini ileri sürmüş ise de; meydana gelen yaralanma nedeniyle çalışma gücünün yitirilmesi yahut azalmasının tespitine yönelik raporların Adli Tıp Kurumu’dan alınacağına yönelik yasal zorunluluk bulunmamasına, Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas kurulu yanı sıra, Üniversitelerin Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınacak rapor ile de maluliyet durumunun tespitinin Yargıtay uygulamaları ile benimsenmiş olmasına, mahkemece alınan maluliyet raporunun da davacının tedavi evrakları, son durumu değerlendirilerek, muayenesinin yapılarak tespit edilmiş olmasına ve karar vermeye uygun olmasına göre davalı … … A.Ş. vekilinin maluliyet raporuna yönelik istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir.
Buna göre; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, göre; davacı vekilinin ve davalı … … A.Ş. vekilinin tüm istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin ve davalı … … A.Ş. vekilinin yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurma harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacıdan alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4- İstinaf eden Davalı … … A.Ş.den alınması gereken 2.322,18 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan (44,40 TL+ 536,14 TL) 609,24 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.712,94 TL harcın davalı … … A.Ş.den tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-İstinaf edenler tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 17/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
……

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.