Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/2825 E. 2022/1124 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:…
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/05/2019
NUMARASI :…..

DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ : 21/04/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 13/05/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … … AŞ. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, 04.04.2017 tarihinde davalıların sürücüsü, işleteni ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu aracın geri manevra yaptığı sırada karşıdan karşıya geçmekte olan davacıya çarpması sonucu davacının yaralandığını, davalı sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu, davalı … şirketine 12.10.2017 tarihinde başvurduklarını … şirketi tarafından 16.824,00 TL önerildiğini ancak kabul etmediklerini belirterek, HMK’nun 107. maddesi gereğince fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak şimdilik sürekli ve geçici işgöremezlik, bakıcı gideri, SGK’ca karşılanmayan tedavi gideri olarak 5.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen; 50.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’den kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 25.02.2019 tarihli dilekçesiyle de davalı … yönünden talebini 109.805,01 TL’ye, davalı sürücü ve işleten yönünden 113.497,01 TL’ye yükseltmiştir.
Davalılar … ve … vekili, 04/04/2017 günü davalı ……. plaka sayılı araç davalı sürücü …’ın sevk ve idaresinde iken, … Caddesinden … istikametine doğru seyir halinde olup, araçta bulunan yolcuyu … Bankasının önünde indirmek istemesine karşın, orada bulunan görevlinin geride durmasını söylemesi üzerine geri manevra yaptığı esnada aracını yanaştırmak isterken geriye baktığını, bir bayanın kaldırımda durduğunu gördüğünü, davalının geriye hareket ettiğinde, kaldırımda duran bayanın dikkatsiz ve kontrolsüz bir şekilde karşıya geçmek için yola atlamasıyla aracın sağ arka tampon kısmıyla davacıya çarptığını, davalının, davacı ile ilgilendiğini, tüm ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştığını, meydana gelen kazada dikkatsiz ve kontrolsüz bir şekilde karşıdan karşıya geçmekte olan davacının kusurlu olduğunu, davacı tarafın fahiş ve zenginleşme amacı taşıyan maddi ve manevi tazminat istediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … … AŞ. vekili, davanın zamanaşımı nedeniyle reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, kazada davalı sürücü …’ın % 100 oranında kusurlu olduğu, davacının herhangi bir kusurunun bulunmadığı, oluşan kaza nedeniyle alınan maluliyet raporuna göre davacının %24 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş ve tıbbi iyileşme süresinin 4 ay olduğunun tespit edildiği, alınan hesap raporuna göre davacı tarafın talep edebileceği maddi tazminat miktarlarının belirlendiği, buna göre 103.873,77-TL sürekli iş göremezlik, 5.616,24-TL geçici iş göremezlik, 1.404,06-TL bakıcı gideri ve 3.936,00-TL SGK tarafından karşılanmayan tedavi gideri talep etme hakkının bulunduğu, anlaşılmakla maddi tazminat talebi bakımından; davanın kısmen kabulü ile; toplam 103.873,77 TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen olay tarihi olan 04.04.2017 tarihinden itibaren (davalı … … A.Ş. bakımından dava tarihinden itibaren ve poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla) yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, geçici iş göremezlik tazminatı olarak 5.616,24 TL, 1.404,06 TL bakıcı gideri, 3.936,00 TL SGK tarafından karşılanmayan tedavi gideri olmak üzere toplam 10.956,30 TL maddi tazminatın davalılar … ve …’den olay tarihi olan 04.04.2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin diğer tüm maddi tazminat taleplerinin reddine, manevi tazminat talebi bakımından; davanın kısmen kabulü ile; toplam 15.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’den olay tarihi olan 04.04.2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hükme karşı davalı … … AŞ. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … … AŞ vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davacının maluliyet oranının hatalı hesaplandığını, ilk derece mahkemesi tarafından dosya münderecatına kazandırılan … Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı’nın 17.09.2018 tarihli maluliyet raporunda; davacı …’un özür oranının %24 olduğunun belirtildiğini, yerel mahkemece hükme esas alınan maluliyet raporunun rasyonel olmayıp, tarafınca yapılan itirazların değerlendirilmediğini, anlaşmalı medikal firmanın hazırlamış olduğu raporda (ek:1 Medikal Firma tarafından hazırlanan maluliyet raporu) davacının maluliyetinin %18 olduğu yönünde görüş bildirildiğini, davacının maluliyeti tam olarak tespit edilebilir hale gelmeden mahkemece davacı yanın %24 malul olduğunun kabulü ile tazminata hükmedilmesinin hakkaniyete aykırı olacağını, … Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından 17.09.2018 tarihinde düzenlenen maluliyet raporu ile medikal firma tarafından düzenlenen rapor arasında fahiş bir çelişki bulunduğundan kaza sebebiyle oluşan gerçek maddi zararının tespiti için öncelikle bu iki rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi gerektiğini, yerel mahkeme tarafından hükme esas alınan rapor ile davacının sürekli maluliyet tazminatının fahiş hesaplandığını, bilirkişi raporu eksik inceleme ürünü olup, davacı yanın maluliyet oranı sağlıklı bir şekilde değerlendirilmeden hesaplama yapıldığını, … Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nın 17.09.2018 tarihli raporu denetime ve hüküm kurmaya elverişli olmayıp, kişinin daimi iş gücü kaybı oranının belirlenmesinde Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınması gerekirken söz konusu raporunun tazminat hesaplamasında dikkate alınmış olmasının hatalı olduğunu, anılan nedenlerle davaya konu trafik kazası üzerinden geçen zaman da göz önünde bulundurularak iki maluliyet raporu arasındaki çelişkinin giderilmesi için dosyanın yeni bir maluliyet oranı tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’ne gönderilmesi gerekirken … Üniversitesinden alınan raporun hükme esas alınmasının hatalı olduğunu, Yargıtay yerleşik içtihatlarına göre şahsın maluliyetine ilişkin iki farklı rapor bulunması durumunda çelişkinin giderilmesi için dosyanın Adli Tıp Kurumunca incelenmesi gerektiğini (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E. 2018/4815 K. 2018/12737 T. 25.12.2018),
Davacı yaya …’un kazada kusursuz olduğuna ilişkin tespitin doğru olmadığını, dosya içeriğinde bulunan ifade evrakları incelendiğinde davalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile müşteri indirmek amacıyla … girişinde bulunan … Bankasına yaklaşmak amacıyla geri manevra yapmak istediği; öncesinde aracının arkasını kontrol ettiğini ve bu sırada davacının kaldırımda bulunduğunu gördüğünü, geri manevrasına başladığı sırada davacı yayanın kontrolsüz şekilde karşıdan karşıya geçmek amacıyla yola çıktığını ve kazanın bu şekilde meydana geldiğini belirttiğini, dosya içeriğinde bulunan 18.02.2019 kusur ve hesap bilirkişi raporunda ise yayanın herhangi bir ihlali olup olmadığı tespit edilmeksizin doğrudan sigortalı araç sürücüsüne kusur atfedildiğini, Karayolları Trafik Kanununa göre yayaların taşıt trafiği için bir engel teşkil etmemek şartı ile ve yolu kontrol ederek kendi güvenliklerini sağladıktan sonra en kısa doğrultuda ve en kısa zamanda taşıt yolunu geçebileceğini, buna göre davacının davaya konu kazada kusurunun olmamasının düşünülemeyeceğini, ifadelerden yola çıkacak olursak sigortalı araç sürücüsünün manevrasına başlamadan önce kaldırımda bulunan davacı yaya gerekli dikkat ve özeni göstermeyerek kontrolsüzce yola çıkmamış olsa idi aracın manevra yaptığını fark edecek ve buna göre önlem alacağını, kusura ilişkin yeterli incelemeler yapılmadan hazırlanan kusur raporuna yapmış olduğu itirazlar göz ardı edilerek dosyanın kusur incelemesi için Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Kuruluna tevdi edilmeksizin hatalı raporun hükme esas alınması ve nedeniyle yerel mahkemece verilen kararın bozulması gerektiğini belirterek istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Davalı … şirketi vekilinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan sürekli ve geçici iş göremezlik, bakıcı gideri, SGK’ca karşılanmayan tedavi gideri ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı … şirketi vekili, kusur ve maluliyet oranına yönelik olarak istinaf talebinde bulunmuştur.
Gerek 04.04.2017 tarihli kaza tespit tutanağı, gerekse 18.02.2019 tarihli bilirkişi raporunda davalı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile … Caddesinden geri manevra ile seyrinde yakın gerisini yeterince kontrol etmeyip, karşıdan karşıya geçmek isteyen yayaya (davacıya) arka kesimi ile çarptığı trafik kazasında KTK’nun 67/a-6 maddesi gereğince asli ve tam kusurlu (%100 oranında), davacı yayanın kusursuz olduğu belirlenmiş olup, anılan rapor dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun görüldüğünden, istinaf isteminde bulunan davalı … şirketi vekilinin kusura yönelik itirazları yerinde görülmemiştir.
… Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nın 17.09.2018 tarihli raporu ile 12/04/1964 doğumlu davacı Dilek Senay Olçum’un dosyasının incelenmesi, yapılan muayene ve değerlendirmesi sonucunda; 04/04/2017 tarihinde gerçekleşen trafik kazasına bağlı hastada meydana gelen sol lateral malleol kırığı dikkate alınarak; 30 Mart 2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” ve ekindeki cetveller esas alınmak kaydıyla bedensel özür oranı hesaplandığında, Kas iskelet sistemi, yürüyüş bozukluğuna göre özürlülük oranları Tablo 3.4.a “e. Hasta tek baston veya tek koltuk değneğini sürekli kullanmak zorundadır.” maddesi uyarınca kişinin özür oranının %24 olduğu, kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı ihtiyaç süresinin 1 (bir) ay olduğu, Tıbbi iyileşme süresinin 4 (dört) aya kadar uzayabileceği belirlenmiş olmasına, sürekli iş görmezlik tazminatının uzman aktüer bilirkişi tarafından hesaplanmış olmasına, istinafa başvuran taraf aleyhine değerlendirme yapılamamasına, dosya içeriğine ve kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirde bir isabetsiz bulunmamasına göre davalı … şirketi vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1.b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … … AŞ. vekili istinaf başvurunun HMK.nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 7.095,62-TL karar ilam harcından peşin alınan TL harcın mahsubu ile bakiye TL harcın davalı … şirketinden alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Davalı … şirketi tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinafa gelen davalı … şirketi tarafından yatırılan istinaf gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde kendisine iadesine,
5-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 21.04.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

…..

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.