Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/2823 E. 2022/527 K. 04.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/04/2019
NUMARASI ….

DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 04/03/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 11/03/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 25/11/2017 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki çekici ve buna bağlı römork ile Sakarya ili … istikametine seyri sırasında emniyet şeridine girerek durması nedeniyle aynı istikamette seyir eden … sevk ve idaresindeki aracın arkadan çarpması sonucu çift taraflı ölümlü trafik kazasının meydana geldiğini, kazada vefat eden …’un davacılardan …’ın imam nikahlı eşi, diğer davacılar … ve …’un ise babaları olduğunu, desteğin vefatı nedeniyle davacıların manevi açıdan zarar gördüklerini, kazaya karışan çekicinin davalı … tarafından Genişletilmiş Kasko sigorta poliçesi ile sigortalanmış olduğunu, bu poliçede manevi tazminat taleplerinin İMMS, manevi tazminat klozu olan 2.500.000,00-TL (Sınırsız Limit) ile teminat altına alındığını, bu nedenle davalı … şirketinin …’un vefatı nedeniyle davacıların uğradığı manevi zarardan limit dahilinde sorumlu olduğunu belirterek, bu kapsamda fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik davacı imam nikahlı eş … için 80.000,00-TL, davacı çocuk … için 50.000,00-TL ve davacı çocuk … için 50.000,00-TL olmak üzere toplam 180.000,00-TL manevi tazminat bedelinin 12/01/2018 temerrüt tarihinden itibaren davalıdan avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesi sunmamış, bilirkişi raporuna yönelik beyan ve itirazlarını içerir 07/02/2019 tarihli dilekçesinde ise raporda aleyhe olan hususları kabul etmediğini, davalı şirketçe sigortalanmış aracın dava konusu olayda kusurunun bulunmadığını, ATK’dan kusur raporu alınmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Yerel mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller, hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Her ne kadar 25/11/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalı … şirketine sigortalı araç ile davacıların murisi …’un kullandığı araç arasında meydana gelen kaza sonucu davacıların murisinin vefat ettiği, kazada davalıya sigortalı araç sürücüsünün % 35, …’un ise % 65 oranında kusurlu olduğu, davalıya sigortalı aracın davalı … şirketine Genişletilmiş Kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu, davacı tarafça söz konusu poliçe nedeniyle davalı … şirketinden manevi tazminat isteminde bulunulduğu anlaşılmış ise de, poliçeye göre sigortalanan araç bakımından manevi zararların teminat altına alındığına ilişkin bir hükmün poliçede bulunmadığı, bu haliyle davalı … şirketinin poliçe kapsamı ile sorumluluğu bulunduğundan, manevi tazminat bakımından sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığından, sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiş; hükme karşı davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; Yerel Mahkeme tarafından davanın reddine ilişkin gerekçenin gerçeğe aykırı olduğunu, gerekçeli kararda Kasko Sigorta poliçesi incelendiğinde manevi zararların teminat altına alındığına ilişkin bir hüküm bulunmadığı, bu haliyle davalı … şirketinin poliçe kapsamı ile sorumluluğu bulunduğundan manevi tazminat bakımından sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığını, Kasko poliçesinde manevi tazminatın teminat dışı olduğunu kabul etmediklerini, zira davalı … tarafından 08.02.2018 ve 22.04.2019 tarihlerinde teklif sunulduğunu, poliçede olmayan bir teminat için uzlaşma talebinde bulunulmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığını, dolayısı ile manevi tazminatın da kasko poliçesinde teminat dahilinde olduğunu, manevi tazminatın teminat dışı olduğunu kabul anlamına gelmemek üzere teminat olmaması halinde dahi davalı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini, Zira dava açılmadan önce sigorta şirketine başvurulduğunu(ek-3) ve fakat sigorta şirketinin kötü niyetli olarak kasko poliçesini kendilerine göndermediğini, esasen kasko poliçelerinin bizatihi 3. kişiler için yapıldığını, davalı … şirketinin kişisel bilgilerin gizliliği gerekçesiyle poliçeyi göndermediğini, poliçeye ulaşamadıkları için dava açma zarureti hasıl olduğunu, kasko poliçesi, teminatlarını gösterir şekilde kendilerine gönderilseydi, poliçeye göre hareket ederek davayı açmak zorunda kalmayabileceklerini, kötü niyetiyle kendilerini dava açmak zorunda bırakan davalı … lehine vekalet ücretine hükmedilmesini kabul etmediklerini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve istinaf edenin sıfatına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda; Dava; trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle karşı aracın Genişletilmiş Kasko sigorta Poliçesini düzenleyen davalı şirket aleyhine açılan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece poliçede manevi tazminat teminatı bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
Davacılar müteveffanın gayri resmi nikahlı eşi ve çocukları olup, murisin kaza sonucu ölümü nedeniyle karşı aracın genişletilmiş kasko sigorta poliçesini düzenleyen davalıdan manevi tazminat talep etmişlerdir. İlgili poliçenin incelenmesinde, kaza tarihini kapsadığı, teminat hakkında genel bilgiler başlıklı kısımda iş bu poliçenin kasko sigortası, koltuk ferdi kaza sigortası, artan mali sorumluluk sigortası, hukuksal koruma sigortası teminatları sağladığı anlaşılmıştır. Sigorta sözleşmesi çerçevesinde yararlanılabilecek teminatlar poliçede belirtilen teminatlarla sınırlı olup, hangi teminatlardan yararlanma hakkına sahip olunduğu hususunda poliçenin esas alınması gerekir. Somut olayda, genişletilmiş kasko sigortası başlıklı kısımda kasko sigortası teminatı ile sigortalının, poliçede belirtilen araçtan doğan menfaatinin, aşağıda belirtilen risklerin gerçekleşmesi sonucunda doğrudan uğrayacağı maddi zararların teminat altına alındığı, poliçede belirtilen araç ve aracın üzerine fabrika çıkışında standart donanım olarak monte edilmiş her türlü ses, iletişim ve görüntü cihazları ile poliçede belirtilmeleri koşuluyla araçta standardının dışında yer alan, fabrika çıkışında veya sonradan ilave edilmiş aksesuarların sigorta kapsamında olduğunun belirtildiği, kasko sigortası genel şartları uyarınca ek sözleşme ile teminat kapsamına dahil edilebilen zararların açıkça belirlendiği, bu zararlar arasında 3. kişi yada sigortalı için yine poliçenin 10. sayfasında artan mali sorumluluk sigortası kapsamının, poliçede gösterilen aracın kullanılmasından doğan ve KTK ile genel hükümler uyarınca aracın işletenine ait olan hukuki sorumluluk ve bu poliçe teminat kapsamında olmak şartı ile ZMMS hadlerinin üzerinde kalan kısmının, poliçede yazılı teminatlar dahilinde temin edildiğinin belirtildiği, artan mali sorumluluk teminatının kombine tek limit 100.000,00 TL olarak gösterildiği, söz konusu poliçede manevi tazminatın teminat kapsamında olmadığı anlaşılmıştır.
Bu durumda, davalı … şirketinin poliçe kapsamı ile zarardan sorumlu olması nedeniyle poliçe kapsamında yer almayan manevi tazminattan sorumlu tutulmamasında bir isabetsizlik bulunmamasına, davanın reddine karar verilmesi nedeniyle kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettiren davalı taraf lehine AAÜT’de öngörüldüğü şekilde maktu vekalet ücreti takdir edilmesinde usulsüzlük olmamasına ve mahkemenin gerekçesine göre davacılar vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacılar …, … ve … vekilinin yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurma harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacı taraftan alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar harcından, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davacılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,davacı tarafça yatırılan 50.00TL gider avansından kullanılmayan kısmın davacı tarafa iadesine,
5-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 04.03.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.