Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/2821 E. 2022/668 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

…..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/04/2019
NUMARASI : ……

DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 17/03/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 24/03/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının desteği eşi …’un sevk ve idaresindeki araç ile davalı nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunan aracın 31/03/2018 tarihinde karıştığı kaza sonucu davacının desteği olan eşinin vefat ettiğini, davacının eşinin ölümüyle desteğinden mahrum kaldığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; sigortalı araç sürücüsünün kusuru bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Yerel mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller, hüküm kurmaya denetime elverişli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu kazanın meydana gelmesinde davacının eşi olan …’un tam kusurlu olduğu, davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı araç sürücüsü …’nın kusuru bulunmadığı, davacı tarafın kusur raporuna itirazlarının, bilirkişi raporunun kaza tespit tutanağı ve dava konusu kaza nedeniyle yürütülen ceza soruşturması kapsamında İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Daire Başkanlığından alınan raporla uyumlu olması karşısında yerinde görülmediği, poliçe tanzim tarihi itibariyle somut olaya uygulanması gereken 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMMS Genel Şartlarının A.6. maddesi (d) bendine göre destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerinin teminat kapsamı dışında tutulduğu, somut olayda %100 kusuru ile kendi ölümüne neden olan sürücü …’un tam kusuruna isabet eden destek tazminatının sigorta teminatı kapsamında olmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş; hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; ….. …’un sevk ve idaresindeki … plakalı motosikleti ile seyir halinde iken sola dönüş yapmak istediğini, ancak desteğin sol arka kısmında seyir halinde olan ve kaza anında yasal hız sınırının üzerinde hıza sahip olan …… plakalı araç sürücüsünün fren tedbirine zamanında başvurmayarak kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiğini, Savcılık aşamasında mevcut olan ve iş bu dilekçe ekinde … adlı internet sitesinden alınmış olan görüntüler incelendiğinde; kazanın meydana geldiği yerin “kavşak” olduğunun anlaşılacağını, araç sürücülerinin KTK Yönetmeliği madde 52/1- a ve b bentlerine göre kavşaklara yaklaşırken hızlarını düşürmeleri ve yolun şartlarına göre hareket etmeleri gerektiğini, davalıya sigortalı aracın, müteveffanın sevk ve idaresindeki motorun sol arka tarafında ve yaklaşık 30 mt gerisinde olduğunu, Bilirkişi raporunda iddia edildiği gibi müteveffanın sola sinyal vermeden dönüş yaptığına dair dosyada hiç bir delil veya bulgu bulunmadığını, savcılıkta mevcut CD görüntülerinde de iş bu hususta herhangi bir iz veya emare olmadığını, kazaya sebebiyet veren aracın bir yolcu dolmuşu olduğunu, dolmuş sürücüsünün kaza anında yasal hız sınırının üzerinde seyrederken müteveffanın sola dönüşünü fark etmediğini ve KTK Yönetmeliği madde 52-1 a ve b bentlerine açıkça aykırı davrandığını, mevcut ihtilafların ortadan kaldırılması için kusur raporuna itiraz edildiğini ancak kusur raporuna itirazlarının değerlendirmeye alınmadan davanın reddine karar verildiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Davacı vekilinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, davacının eşinin ölümü ile sonuçlanan trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Somut olayda 31.03.2018 tarihinde saat 15:20 sıralarında müteveffa … yönetimindeki traktörle, davalıya trafik sigortalı dava dışı sürücü … yönetimindeki küçük otobüs arasında meydana gelen trafik kazası sonucu desteğin öldüğü anlaşılmıştır. Resmi görevlilerce düzenlenen KTT’da desteğin yönetimindeki traktörle sağ şeritte seyrederken, arka trafiği kontrol etmeden aniden sola dönmek istediği sırada, aynı istikamette arkadan seyreden davalıya sigortalı aracın destek yönetimindeki araca çarpması şeklinde meydana gelen kazada desteğin sola dönüş kurallarına uymaması sebebiyle tamamen kusurlu bulunduğu, davalıya sigortalı araç sürücüsüne kusur izafe edilmediği görülmüştür. Olaya ilişkin CD çözümünde desteğin yönetimindeki traktörle sağ şeritte seyrettiği, yolu ve trafiği kontrol etmeden sola şerit değiştirip karşı yola girmeye çalıştığı, aracın sinyalinin yanmadığı, bu sırada sol arkada seyreden yolcu minibüsünün traktöre çarptığı ve desteğin takla atan traktörün altında kaldığı belirtilmiştir. Davalıya sigortalı araç sürücüsü hazırlık soruşturmasındaki beyanında mesafe çok kısa olduğu için frene rağmen duramadığını ve sol arka teker kısmından traktöre çarptığını, traktörün sağ tarafa devrildiğini ifade etmiştir. Davalıya trafik sigortalı minibüste yolcu konumunda olan tanıklar da traktörün aniden önlerine çıktığını, minibüs sürücüsünün hızlı olmadığını beyan etmişlerdir. İlgili Cumhuriyet Savcılığınca İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan 16.11.2018 tarihli raporda, CD; KTT, hazırlık evrakı incelendikten sonra desteğin sola dönüş kurallarına uygun hareket etmediği, minibüs sürücüsünün önünü aniden kapatan traktöre karşı alabileceği önlem olmadığı, müteveffanın olayda tam kusurlu olduğu belirtilmiştir. İş bu tazminat dosyasında alınan kusura ilişkin bilirkişi raporunda, tüm dosya kapsamı ve hazırlık evrakları incelenerek, desteğin aracı ile davalıya sigortalı araç arasındaki mesafe çok kısa olduğundan, minibüs sürücüsünün aniden önünü kapatan traktöre karşı, kazayı önlemek adına alabileceği herhangi bir tedbir bulunmadığından müteveffanın kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğu, davalıya trafik sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı tespit edilmiştir.
KTT, hazırlık aşamasında alınan İstanbul ATK trafik ihtisas dairesi raporu ve iş bu dosyada bilirkişi tarafından düzenlenen raporda belirlenen kusur durumu birbirini teyit ettiği gibi, tespit edilen kusur durumu dosya kapsamı ve kazanın oluş şekline de uygun bulunduğundan, mahkemece hükme esas alınmasında bir isabetsizlik görülmemiştir. Zira KTK’nun 85/1 maddesinde düzenlenen araç işleteninin,zarar gören 3. kişilere karşı hukuki sorumluluğunu aynı kanunun 91. maddesi gereğince üstlenen davalı sigorta şirketi, sigortalısının kusuru oranında, azami poliçe teminat limitine kadar zarar gören 3. kişilerin zararını karşılamakla sorumlu olup, olayda sigortalı araç sürücüsünün kusuru bulunmadığından davanın reddine karar verilmesinde de usulsüzlük olmadığından, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve mahkemenin gerekçesine göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf taleplerinin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince (HMK.nın 355. maddesine göre istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucu) esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı … … vekilinin istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gereken 80.70TL maktu istinaf karar harcından, peşin alınan 44.40TL maktu harcın mahsubu ile bakiye 36.30 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf başvurma harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Kararın taraflara usulüne uygun şekilde tebliğine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nın 361/1 maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süresi içinde TEMYİZİ KABİL olmak üzere 17.03.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

……

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.