Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/2804 E. 2021/1052 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/04/2019
NUMARASI :….

DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 03/06/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 24/06/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 23/07/2012 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalıya sigortalı aracın davacı küçük … … çarpması sonucunda tek taraflı yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, aracın davalı sigorta şirketine ZMSS poliçesi ile sigortalı olup araç sürücüsü … …’ın kazanın oluşumunda tam ve asli kusurlu olduğunun trafik kaza tutanağında tespit edildiğini, küçük … … kazada ağır yaralandığını, davalı sigorta şirketine 01/10/2014 tarihinde başvurulduğunu, sigorta tarafından 10.461,00 TL maluliyet ödemesi yapıldığını, buna karşın davacının almaya hak kazandığı tazminat miktarının ödemeden oldukça fazla olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 4.000,00 TL iş göremezlik tazminatı ve 1.000,00 TL bakıcı gideri tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili 06/02/2019 tarihli dilekçesi ile dava değerini bakıcı gideri yönünden 225.000,00 TL, iş göremezlik yönünden 210.754,99 TL olarak arttırmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu trafik kazasına karışan aracın davalı şirket nezdinde 01/10/2011-2012 vadeli ZMSS poliçesi ile sigortalı olduğunu, poliçe teminatının kaza tarihi itibariyle maluliyet halinde şahıs başına azami 225.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, şirket tarafından davacının gerçek zararının poliçe teminatı kapsamında ödendiğini, maluliyet oranının Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi tarafından tespiti gerektiğini, tazminat hesabının aktüer hesaplama konusunda uzman ve hazine listesinde yer alan bir aktüer tarafından yapılması gerektiğini, sağlık hizmet bedelleri ve geçici iş göremezlik zararı ile tedavi giderlerinin SGK tarafından karşılanacak olup sigorta şirketlerinin sorumluluğunun bulunmadığını, şirketin temerrüde düşmediği gibi dava açılmasına sebebiyet vermediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; yapılan yargılama neticesi, davacının sürekli iş göremezlik tazminatına yönelik davasının; 210.754,99 TL üzerinden kabulü ile bu miktarın 16/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının bakıcı gideri tazminata yönelik davasının; 225.000,00 TL üzerinden kabulü ile bu miktarın 24/02/2015 dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; karara esas olan bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, … Başkanlığından alınan 19/11/2018 tarihli rapor doğrultusunda davacının %100 sürekli iş göremezlik oranına göre hesaplama yapıldığını, ancak davacı tarafından daha önce 06/11/2014 tarihli … … Devlet Hastanesinden alınan raporda ise; davacının meslekte kazanma gücünden kayıp oranının %81 nispetinde olduğunu, raporlar arasındaki çelişki giderilmeden hüküm verildiğini, başvuru sahibinin maluliyete ilişkin talepleri bakımından; maluliyet oranlarının tespitine ilişkin raporun “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmeliğe” göre düzenlenmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda, kaza tespit tutanağı uyarınca, 23/07/2012 tarihinde sürücü … …’ın, davalı sigorta şirketine sigortalı araç ile seyri sırasında, olay yerinde buğday toplamak için durduktan sonra geri geri manevra yaptığı esnada, arabasının arkasında asılı olan davacı küçük yaya … …, asılı olan yerden taşıt yolu üzerine düşerek kamyonetin altında kalıp sürüklenmesi sonucu kazanın meydana geldiği, kazada davacı küçük … … yaralandığı, kazanın meydana gelmesinde küçük … …’ın asli, sürücünün ise tali kusurlu olduğunun belirlendiği, mahkemece kusur bilirkişisinden alınan 06/02/2019 tarihli rapora göre, kazanın meydana gelmesinde davacı küçük yaya … … %15, davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün %85 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği, kaza yapan aracın 01.01.2011-2012 tarihlerine ilişkin ZMM sigorta poliçesinin davalı sigorta şirketi tarafından düzenlendiği, poliçenin kaza tarihini kapsadığı, dosya kapsamında yer alan ve … … Devlet Hastanesinin 06.11.2014 tarihli Engelli Sağlık Kurulu Raporu ile davacı küçüğün bilateral diz hareket kısıtlılığına bağlı olarak %81 engelli olduğunun belirtildiği, mahkemece alınan …. 25/04/2018 tarihli nihai rapora göre, kaza neticesi davacı küçük … …’ın %19 oranında meslekte kazanma gücü kaybı meydana geldiği, küçüğün 3 ay bakıcı ihtiyacı olduğu ve 9 ay geçici iş göremezlik süresinin olduğunun belirlendiği, … … Başkanlığından alınan 19/11/2018 tarihli rapor uyarınca da davacının çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranının … … Eğitim ve Araştırma Hastanesi göz kliniği raporunun da değerlendirilmesi sonucu %100 oranında olduğu, kaza nedeniyle sürekli bakıma muhtaç durumda olduğunun belirlendiği, mahkemece aktüer bilirkişiden alınan 06/02/2019 tarihli rapora göre; davalı sigorta şirketi tarafından davacı küçüğe yapılan ödemenin, ödeme tarihi itibariyle yetersiz olduğu, ödenen miktarın güncellenmiş halinin düşümü ile bakiye sürekli iş göremezlik zararının 1.071.209,01 TL, bakıcı gideri zararının 1.345.394,33 TL olarak hesaplandığı, kaza tarihi itibariyle maluliyet ve bakıcı gideri limitlerinin 225.000,00’er TL olup, ödenen 10.461,00 TL’nin güncellenmiş değerinin düşümü ile bakiye limitin 210.754,99 TL kaldığının belirlendiği, mahkemece anılan raporun hükme esas alınmasıyla davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında yer alan 06/11/2014 tarihli … … Devlet Hastanesinden alınan raporda, davacı küçüğün geçirdiği kaza neticesi bilateral diz hareket kısıtlılığına bağlı olarak %81 engelli olduğunun belirtildiği, ancak sonraki tarihli olup mahkemece yapılan yargılamada … Başkanlığından alınan 19/11/2018 tarihli raporda davacı küçüğün kaza neticesi gelişen görme arızasına ilişkin … … Eğitim ve Araştırma Hastanesi göz kliniği raporunun da değerlendirilmesi sonucu davacı küçüğün %100 oranında maluliyeti bulunduğunun belirtilmiş olması karşısında maluliyet raporları arasında çelişki bulunmadığı, mahkemece hükme esas alınan maluliyet raporunda davacının kaza neticesi oluşan görme arazının da nazara alınması ile %100 maluliyet oranının belirlendiği bu suretle anılan raporun hükme esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır.
Mahkemece “Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” çerçevesinde maluliyet raporu alarak davanın esası hakkında karar vermiştir. Mahkemece raporun alındığı tarihte ve karar tarihinde, sigorta yönünden 2918 Sayılı Yasanın 90. Maddesindeki Genel Şartlara atıf yapan madde iptal edilmemiş olması nedeniyle Genel Şartlar çerçevesinde “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre rapor alınması gerekir ise de, 2918 Sayılı Yasanın 90. ve 92. Maddesinde Genel Şartlara atıf yapılan maddeler yukarıda bahsi geçen Anayasa Mahkemesi Kararı ile iptal edildiğinden iptal kararı da 09/10/2020 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdiğinden, iptal kararının devam eden uyuşmazlıklarda da uygulanacak olması karşısında, davalının uyuşmazlıkta “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” uygulanması gerektiğine ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiş, “Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği”, “Maluliyet İşlemleri Tespit Yönetmeliği” ile kısmen yürürlükten kaldırılmış ise de, “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücünün” belirlenmesinde uygulanan “İş Kazası ve Meslek Hastalığı” oranlarının belirlenmesine yönelik hükümlerin, … Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürlüğü tarafından çıkartılan 2013/34 Sayılı Genelgede ve … Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü de 17/09/2015 tarihli …..Sayılı Genelgesinde de açıklandığı üzere halen yürürlükte olması karşısında, Davacının Maluliyetinin Belirlenmesinde “Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” çerçevesinde alınan rapora göre karar verilmesi yerinde görüldüğünden davalının buna ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Anılan gerekçelerle dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir yön bulunmadığının anlaşılmasına göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf eden davalı tarafından yatırılması gereken 29.766,42 TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 7.441,58 TL harcın mahsubu ile bakiye 22.324,84 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden davalı tarafından yatırılan istinaf gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
4-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5- Kararın usule uygun olarak taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 6100 sayılı HMK’nın 361/1-a maddesi gereğince kararın taraf ve vekillerine tebliğinden itibaren İKİ HAFTA İÇERİSİNDE TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere 03.06.2021 tarihinde oy birliğiyle ile karar verildi.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.