Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/2787 E. 2022/675 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: ….

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

…..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/07/2019
NUMARASI …..

DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 17/03/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 23/03/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 01/06/2015 tarihinde, karşıdan karşıya geçtiği sırada, geri geri gelen ve plakası tespit edilemeyen bir aracın davacıya çarpması ile meydana gelen kaza sonucunda davacının ağır şekilde yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde dava dışı sürücünün kusurlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 500,00-TL geçici iş göremezlik, 500,00-TL sürekli iş tazminatının dava tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazanın meydana geldiğinin ispat edilmesi gerektiğini, maluliyete dair raporun …’ne göre ATK’den alınmasını ve tazminat hesabının uzman aktüer bilirkişi tarafından yapılaması gerektiğini, davalı Kurumun geçici iş göremezlik tazminatının sorumlu olmadığının dikkate alınmasını, SGK tarafından yapılan ödemelerin belirlenecek tazminattan düşülmesini ve davalı kurumun yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkeme; plakası tespit edilemeyen aracın yaya olan davacıya çarpması ile meydana gelen kazanın oluşunda davacının %25, kimliği tespit edilemeyen sürücünün ise %75 oranında kusurlu olduklarını, kaza nedeni ile yaralanan davacının vücut genel çalışma gücünü %11.2 oranında kayıp ettiğini ve 3 ay süre ile iş ve gücünden kaldığını, davacının talep edebileceği tazminat miktarlarının aktüer bilirkişi tarafından hesaplandığını belirterek, davanın kabulü ile 2.212,61-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 52.466,92-TL kalıcı maluliyet tazminatı olmak üzere toplam 54.679,53-TL maddi tazminatın, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar vermiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu kazanın meydana gelmesinde geri manevra yapan ve plakası belirlenemeyen aracın sürücüsünün kusurlu olmasına rağmen davacıya kusur verilmesinin hatalı olduğunu, yargılama giderlerinden olan 314,50-TL adli tıp faturasının da yargılama giderleri içerisinde yer almamasının da usul ve yasaya aykırı olması nedeni ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davadan önce usulüne uygun başvuru olmadığından davanın usulden reddine karar verilmemiş olmasının hatalı olduğunu, dava konusu kazanın gerçekleştiğinin usulüne uygun olarak ispat edilemediğini, davacının maluliyetine ilişkin raporun Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe göre belirlenmesi gerekirken, davacı için karara dayanak alınan raporun bu Yönetmeliğe göre yapılmamasının ve raporun 12 aylık süre geçtikten sonra alınmamasının, yine geçici iş göremezlik zararından davalının sorumlu olmamasına rağmen davalının sorumlu tutulmasının, kusur tespitinin Adli Tıp Kurumundan alınmayarak hatalı olarak belirlenmesinin de usul ve yasaya aykırı olması nedeni ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davacı vekili ve davalı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulü ile geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatına hükmedilmiş, karar davacı ve davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Mahkemece hükme esas alınan maluliyet raporunda; davacının kazadan sonra doktora gitmediği, 2-3 gün sonra gittiğinde ise sol ayak başparmağında enfeksiyon oluştuğu, sol ayak başparmağının kesildiği, kaza ile eş zamanlı diyabet tanısı aldığı, o dönemde böbrek fonksiyonları normalken, kullanılan ilaçlarla böbrek yetmezliği geliştiği ve dialize girmeye başladığı, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ne göre kalıcı maluliyetinin %11.2 ve iş göremezlik süresinin 3 ay olduğu belirtilmiştir. Ne var ki; anılan raporda, maluliyetin kazaya bağlı yaralanma ile illiyeti belirtilmediğinden, hüküm vermeye elverişli değildir. O halde, Adli Tıp Kurumu’ndan usulüne uygun olarak, maluliyet ile kazaya bağlı yaralanma arasındaki illiyet bağını kurar şekilde rapor alınarak, sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yetersiz maluliyet raporu ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Kabulü göre de;
Yerel Mahkeme tarafından verilen kararda, davacı tarafından yapılan 314,50-TL adli tıp masrafının yargılama giderleri içerisinde değerlendirilmemiş olması da usul ve yasaya aykırı görülmüştür.
Açıklanan nedenlerle, davacı vekili ve davalı vekilinin istinaf başvurularının kabulü ile HMK.nın 353/1.a.6. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yukarıda belirtilen esaslar doğrultusunda yeniden inceleme yapılarak ve sonucuna göre yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekili ve davalı vekilinin istinaf başvurularının KABULÜ ile; Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 11/07/2019 tarih, 2016/111 Esas – 2019/618 Karar sayılı kararının, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin harcı olarak alınan karar harcının istek halinde yatıran tarafa iadesine,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
6-Ankara 32. İcra Dairesinin 2019/11397 sayılı dosyasına yatırılan 99.500,00-TL teminat mektubunun yatıran tarafa iadesine,
7-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 17/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

……

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.