Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/2748 E. 2022/534 K. 04.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/04/2019
NUMARASI ….

DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 04/03/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 30/03/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde, 26/06/2007 tarihinde davalı …’ın, sevk ve idaresinde olan aracıyla seyri sırasında yaya olarak yürümekte olan davacıya çarptığını, davacının kaza neticesinde yaralanıp bakıma muhtaç kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, 40.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek faizi ile birlikte … şirketleri dışında kalan davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Şirketi A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; aracın kaza tarihini kapsayan poliçesi olmadığından davanın husumet yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, ayrıca davanın zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; taraflarınca yapılan ZMMS … poliçesinin kaza anından sonra yapıldığını, davaya konu talepler bakımından sorumluluklarının bulunmadığını, aracın kaza anında … … A.Ş. nezdinde geçerli bir ZMMS poliçesi bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Hesabı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılamayı müteakip, olay tarihi ile dava tarihi arasında 8 yıllık zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle davanın zamanaşımından reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, mahkemece dava konusu olayda 6098 sayılı TBK’nın 72. maddesinde öngörülen zamanaşımı süresinin uygulanması gerekirken 8 yıllık zamanaşımının dolduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf eden tarafın istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda, kaza tespit tutanağı uyarınca, 26.06.2007 tarihinde sürücü …’ın aracıyla seyri sırasında yaya davacıya çarptığının belirlendiği, kazaya ilişkin Bursa 3.Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2012/770 esas nolu dosyasında sanık …’ın taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olmak suçundan cezalandırılmasına karar verildiği, hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı, verilen kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay tarafından olayda bilinçli taksir bulunduğu gerekçesiyle kararın bozulduğu, mahkemece yeniden yapılan yargılamada sürücü …’ın bilinçli taksirle yaralamaya neden olmak suçundan cezalandırılmasına karar verildiği,… düzenlenen 28.04.2009 tarihli rapor uyarınca davacının kaza neticesi sol humerus opere kırığı sol eski ischion ve pubis kolu kırığına bağlı olarak % 33 oranında maluliyetinin meydana geldiğinin belirlendiği, mahkemece yapılan yargılama neticesi davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
2918 Sayılı Kanunun 109. maddesinin 1. fıkrası ile haksız fiil niteliğindeki trafik kazalarından doğan tazminat taleplerinin, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrayacağı düzenlenirken, 2. fıkrasında ise, davanın, cezayı gerektiren bir fiilden doğması ve ceza kanununun bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş olması halinde, bu sürenin maddi tazminat talepleri içinde geçerli olacağı hüküm altına alınmıştır. 2918 Sayılı kanunun anılan hükmünün gözden kaçırılmaması gereken yönü, ceza kanununda öngörülen daha uzun zamanaşımı süresinin sadece eylemin ceza kanununa göre suç sayılması koşuluna bağlanmış bulunmasıdır. Bu düzenlemenin iki ayrı sonucu bulunmaktadır. Söz konusu yasa hükmü, ceza zamanaşımı uygulanabilmesi için sadece eylemin aynı zamanda bir suç oluşturmasını yeterli görmekte bunun dışında fail hakkında mahkumiyet kararıyla sonuçlanmış bir ceza davasının açılması ya da zarar görenin davada tazminat yönünden bir talepte bulunmuş olması koşulu aranmamaktadır.
Somut olayda, olay tarihinde yaya olan davacıya, davalı …’ın sürücülüğünü yaptığı aracın çarpması sonucu meydana gelen kazada davacının yaralandığı, olay tarihi itibariyle, 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 89/1 ve 89/2 maddelerinde öngörülen hürriyeti bağlayıcı cezanın üst sınırı 1 yıl altı ay olup; aynı kanunun 66/e maddesi gereğince uygulanacak ceza zamanaşımı süresinin 8 yıl olduğu, kazanın 26.06.2007 tarihinde meydana geldiği ve davanın 22.06.2017 tarihinde açılmış olduğu nazara alındığında yasada öngörülen 8 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmakla mahkemece davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1.b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf eden davacı tarafından yatırılması gereken 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Başvuran tarafça yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Kararın taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde TEMYİZİ KABİL OLMAK ÜZERE 04.03.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

….

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.