Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/2744 E. 2022/533 K. 04.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

…..

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

…..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/06/2019
NUMARASI …..

DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 04/03/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 29/03/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 02/12/2016 tarihinde davalı …’ın sevk ve idaresinde bulunan ve diğer davalı … …. maliki olduğu araç ile davacının maliki ve olay anında yolcusu olduğu, olay günü davacının arkadaşı olan …… sevk ve idaresinde bulunan araca çarptığını, meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığını, davacıya ait aracın ciddi oranda hasara uğradığını bu sebepten ötürü davalılara gerekli başvuruların yapılmasına rağmen bu zamana kadar zararlarının tazmin edilmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılardan, 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 10/10/2017 tarihli açıklama dilekçesi ile 1.000,00 TL olan maddi tazminat talebinin 500,00 TL’sinin değer kaybı, 500,00 TL’sinin ise hasar bedeline ilişkin olduğunu belirtmiş, 28/02/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile, maddi tazminat talebini, 8.500,00 TL hasar bedeli ve 800,00 TL araç mahrumiyet zararı olmak üzere toplam 9.300,00 TL ye yükseltmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde; olay tarihinde sevk ve idaresinde olan araçla seyri sırasında kavşakta kırmızı ışıkta durduğunu, bir süre bekledikten sonra yeşil ışıkla birlikte harekete geçtiğini, bu sırada davacının yönetimindeki aracın kendisine kırmızı ışık yanmasına rağmen ışık ihlali yaparak sevk ve idaresindeki araca çarpmak suretiyle kazaya sebebiyet verdiğini, kazanın meydana geldiği sırada davacı ve arkadaşlarının alkollü olduklarını, şahısların yaralı olmaları nedeniyle hastaneye götürüldüklerini, davacının yanındaki arkadaşının alkol testi yaptırmadan hastaneden kaçtığını, olaydan birkaç gün sonra alkol testi yaptırdığını ve aracı kendisinin kullandığını söyleyerek yalan beyanda bulunduğunu, aracı davacının kullandığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; davalı sürücünün kullandığı aracın davalı sigorta şirketine 02/06/2016-2017 tarihleri arasında ZMSS poliçesi ile sigortalı olduğunu, kaza tespit tutanağında hangi aracın kırmızı ışık ihlali yaptığının belirlenemediğini, davalı şirketçe düzenlenen ekspertiz raporunda bilirkişi raporları da dikkate alınarak her iki tarafın da % 50 oranında kusurlu olduğunun belirlendiğini, davacıya ait aracın 10 yaşında yıpranmışlık düzeyi had safhada bir araç olması nedeniyle aracın motor durumu, mekanik aksamının önem kazandığını, aracın dış aksamının hava şartları, kullanım düzeyi gibi dış etkenler nedeniyle değişime/onarıma tabi olmasının olağan olduğunu, bu nedenle davacıya ait araçta dava konusu kazanın araçta oluşturduğu zarar da dikkate alındığında değer kaybı oluşmasının mümkün olmadığını, araçtaki kazanç kaybının sigorta bedeline dahil olmadığını, davacının gerçek zararı ispatla yükümlü olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …. vekili cevap dilekçesinde; dava konusu davalı şirketin kusuru bulunmamakla birlikte zorunlu trafik sigortalarının meydana gelen olayda zararı karşılama yükümlülüğünün mevcut olduğunu, davaya konu olayda davalının kusurunun bulunmaması nedeniyle sorumlu tutulamayacağını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; yapılan yargılamayı müteakip davalı … Sigorta A.Ş. aleyhine açılan davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, davalılar ……. aleyhine açılan maddi tazminat talepli davanın kısmen kabulü ile,hasar bedeline ilişkin tazminat talebinin kabulüne; 8.500,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar …… müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,davacının araç değer kaybına ilişkin tazminat talebinin reddine, davacının araç mahrumiyet zararından oluşan tazminat talebine ilişkin açılmış bir dava bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne, 3.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 02/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … … müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş hüküm davalı … tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … istinaf başvuru dilekçesinde; kazanın meydana geldiği sırada davacı araç sürücüsü ve yanında sağ koltukta oturan arkadaşı …’in her ikisinin de alkollü olduğunu, kazadan sonra acilen ambulansla hastaneye götürüldüklerini, davacının yanında oturan … isimli şahsın hastaneden alkol testi yaptırmadan kaçtığını, olaydan birkaç gün sonra alkol testi yaptırarak aracı kendisinin kullandığı şeklinde yalan beyanda bulunduğunu, kaza sırasında aracı davacının kullandığını, kendisine alkol testi yapılmadığını, tanık ifadelerine başvurulmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan, araç hasar bedeli ile araç değer kaybı nedeniyle maddi tazminat ve cismani zarara bağlı manevi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda kaza tespit tutanağı uyarınca, 02.12.2016 günü davalı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki aracıyla seyri sırasında,kavşakta sürücü …’in sevk ve idaresinde olan araçla çarpışması sonucu kazanın meydana geldiği, kazanın oluşumunda; kavşağın ışıklı kavşak olması neticesi sürücülerden birinin kural ihlali bulunduğunun belirlendiği ancak kusur belirlemesinin yapılamadığının belirtildiği, Makine Mühendisi bilirkişiden alınan 19/02/2018 tarihli raporda; dosyada yer alan 12.12.2016 tarihli CD izleme tutanağının da incelenmesi ile,kazanın meydana gelmesinde sürücü davalı …’ın “kırmızı ışıklı trafik işaretinden geçme veya yetkili memurun dur işaretinde geçme” kuralını ihlal etmesinin yanında dikkatsizliği ve tedbirsizliği de görüldüğünden dolayı kazanın meydana gelmesinde % 100 oranında kusurlu olduğu, davacı …’in herhangi bir kural ihlali görülmediğinden kusursuz olduğu, davacıya ait araçta oluşan hasar miktarının 8.500,00 TL olacağı, gerek 01/06/2015 tarihinden sonra yürürlüğe giren ZMSS Genel Şartları eki hesaplama yöntemine ve gerekse reel piyasa koşullarına göre davacının aracında değer kaybının görülmediği, davacının 800,00 TL araç mahrumiyet zararının olduğunun belirlendiği, …… … tarafından düzenlenen 10/01/2019 tarihli rapor uyarınca, 02/12/2016 tarihli yaralanması nedeniyle davacının bedensel özür oranının hesaplanmasını gerektirecek sekel mahiyetinde bir arızası bulunmadığından maluliyet oranı tayinine yer olmadığı, geçirmiş olduğu travma sonrası stres bozukluğu dikkate alındığında tıbbi iyileşme süresinin 24 aya kadar uzayabileceğinin belirlendiği, mahkemece anılan raporların hükme esas alınmasıyla yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece hükme esas alınan kusur raporunun olayın oluşu ile uyumlu olmasına, dosyada yer alan ve bilirkişi tarafından da değerlendirilen 12.12.2016 tarihli CD izleme tutanağı uyarınca kaza esnasında davacı aracının kavşakta kendisine yeşil ışık yanmakta iken geçiş yaptığının belirlenmiş olmasına, davacının kaza yapan araçta sürücü olduğuna dair bir verinin dosya kapsamında yer almadığının anlaşılmasına, öte yandan araç sürücüsü olup olmamasının sonuca da etkisi bulunmamasına, hükme esas alınan kusur, hasar ve maluliyet raporlarının hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunmasına, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı …’ın istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı …’ın yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf eden davalı … tarafından yatırılması gereken 785,56 TL harçtan peşin yatırılan 196,39 TL’nin mahsubu ile bakiye 589,17 TL harcın bu davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 04/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

…..

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.