Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/2737 E. 2022/523 K. 04.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No….
T.C.

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/04/2019
NUMARASI …..

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)

KARAR TARİHİ : 04/03/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 11/03/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı … vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı … adına trafikte kayıtlı olup, diğer davalı …’un kullandığı ve davalı … … şirketine trafik sigortalı olan aracın 13/11/2015 tarihinde tek taraflı kazaya neden olduğunu, bu kaza sonucu aynı araçta yolcu olarak bulunan davacının çalışma gücü kaybı oluşacak şekilde yaralandığını belirterek şimdilik 35.000,00-TL maddi, 5.000,00-TL manevi (… şirketi dışındaki davalılardan) olmak üzere toplam 40.00,00-TL tazminatın davalı … şirkerinden temerrüt tarihinden, diğerlerinden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş; 12.05.2018 tarihli dilekçesinde davalı … … şirketi ile maddi tazminat yönünden yargılama aşamasında sulh olunduğunu, üzerinde anlaşılan tazminatın 07.05.2018 tarihinde kendilerine ödendiğini, maddi tazminat yönünden davnın konusuz kaldığını, diğer davalılar yönünden manevi tazminat taleplerinin devam ettiğini belirtmiştir.
Davalı… Vekili cevap dilekçesinde; uyuşmazlığın niteliği itibarı ile Ticaret Mahkemelerinin değil Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduklarını, araç sürücüsünün olayda kusurunun bulunmadığını, araç davacı … adına kayıtlı olmakla birlikte … süreli kira sözleşmesi ile kiralandığı için …’nin işleten sıfatının bulunmadığını, talep edilen tazminatların fahiş olduğunu, alacağın zaman aşımına uğradığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalılara, usulüne uygun şekilde davetiye tebliğ edildiği halde davaya cevap vermedikleri anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Yerel mahkemece, tarafların olaydaki kusur dağılım oranları dikkate alındığında davacının kusursuz, davalı …’un tam kusurlu olması, davacı ile …’un alkol alıp birlikte yolculuk yapmaları, davacıdaki yaralanmaların niteliği, tarafların belirlenebilen gelir durumları dikkate alınarak davacının kaza nedeni ile oluşan acı ve üzüntüsünün bir ölçüde giderilmesi amacı ile manevi tazminat takdir edildiği gerekçesi ile Davalı… hakkındaki maddi ve manevi tazminat taleplerinin 6100 sayılı yasanın 114/1-d, 115/2 maddeleri uyarınca davalı sıfatına ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine, davalılar … … ve … … şirketi ile ilgili maddi tazminat isteklerinin konusu kalmadığı için bu talep yönünden esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacının davalı … …’a ait araçta alkol alıp birlikte yolculuk yapmaları, tarafların kusur dağılım oranları, davacıdaki yaralanmaların niteliği, tarafların belirlenebilen gelir durumları dikkate alınarak takdiren 3.000,00-TL manevi tazminatın 13/11/2015 kaza tarihinden itibaren hesaplanacak değişen oranlı yasal faizi ile birlikte davalı …’tan alınıp davacıya ödenmesine karar verilmiş; hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; 13.11.2015 tarihinde davacının içerisinde bulunduğu … …’un sevk ve idaresinde bulunan, davalılardan…’in de sahibi ve işleteni, davalılardan … … A.Ş.’nin sigortacısı olduğu aracın seyir halindeyken direksiyon hakimiyetini kaybederek olay yerinde bulunan … İl Emniyet Müdürlüğüne ait mobese direğine çarpmak suretiyle meydana gelen trafik kazası sonucu, davacı …’nın kemik kırıklarına sebebiyet verecek şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiğini, ağır yaralanmalı trafik kazası sonucu maddi ve manevi kayıplar olduğunu, … Hastanesi’nde görmüş olduğu tedavi neticesinde, davacı için %8 engelli raporu (Ömür Boyu) düzenlendiğini, davacının eşi ve bakmakla yükümlü olduğu 3 çocuğu ile birlikte kiralık bir dairede yaşadığını, kazadan sonra maddi açıdan güçlükler yaşadığını ve nihayetinde gelinen bu süreçte borçlarını ödeyemeyerek aleyhinde başlatılan icra takipleriyle boğuşmak zorunda kaldığını, 13.11.2015 tarihinden itibaren davalı gerçek kişiler tarafından herhangi bir ilgi gösterilmediği gibi uğradığı zararın tazminine ilişkin bir girişimde de bulunulmadığını, davalılardan … … A.Ş. ile de uzlaşma ihtimalinin olmadığının ortaya çıktığını, davacının eşi tarafından yapılan aramalar ile … şirketinin kendilerine döndüğünü ancak sulh olunarak kısmen veya tamamen ödeme yapılabilmesi için dava açılması gerektiğinin belirtildiğinden iş bu davanın açıldığını,
Mahkemece 03/12/2018 tarihli duruşmada 3 no’lu ara karar gereğince “Davalı…’e 08/01/2014 tarihli “Özel Kira Sözleşmesi” başlıklı sözleşmeyi resmi işlemde kullandığı ya da buna ilişkin vergi ödediğine, işleten sıfatının sona erdirildiğine ilişkin tüm delillerini sunması için 2 hafta kesin süre verilmesine” karar verildiğini, davalı… vekili tarafından taraflar arasında düzenlenmiş kira sözleşmesi ve bir takım vergi dairesi alındısı belgelerin dava dosyasına sunulduğunu, her ne kadar … süreli kiralama sözleşmesi sunulduğu belirtilmişse de taraflar arasında düzenlenmiş olan resmi olmayan kira sözleşmesinin Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2015/18685 Esas 2018/10272 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; davalı taraf aracı üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanmanın kime ait olduğu, kira sözleşmesinin ve kira bedelinin maliye ve vergi Dairelerine bildirilip bildirilmediği, ibraz edilen sözleşme yükümlülüklerinin kim tarafından yerine getirildiği, gerektiğinde işleten ve kiracının varsa ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmak suretiyle kira sözleşmesinin, fatura, ruhsat, cari hesap hareketleri gibi yan delillerle desteklenip desteklenmediği, işletenlik sıfatının kimde bulunduğu, hususları tartışılarak varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğini, mahkemece adi yazılı sözleşmenin yeterli olmamasına dikkat edilmediğini, davalı… tarafından sunulmuş olan Vergi Dairesi alındılarında beyan edilen ve tahakkuk edilen vergilerin tarihlerine bakıldığında 13/11/2015 kaza tarihinden çok sonrası olan 2016 ve 2017 yılına ait olduğunu, bu halin davalı…’in kiralama yapmış olması halinde de haksız fiilin meydana geldiği tarihten çok sonra yapıldığını gösterdiğini belirterek eksik inceleme ile kurulan Davalı… hakkındaki maddi ve manevi tazminat taleplerinin usulden reddine ilişkin hükmünün istinaf incelemesi ile bozulmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Davacı vekilinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda; dava, davacının yaralanması ile sonuçlanan trafik kazasından kaynaklanan iş göremezlik tazminatı ile manevi tazminat istemine ilişkin olup, davacı ile davalı … şirketi arasında yargılama aşamasında yapılan anlaşma nedeniyle davacının maddi tazminata ilişkin zararı giderildiğinden, maddi tazminat isteminin konusu kalmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, … süreli araç kiralama sözleşmesi nedeniyle davalı… aleyhinde açılan tazminat davasının reddine, diğer davalı … … hakkında açılan manevi tazminat isteminin kabulü ile 3.000.00-TL manevi tazminatın kaza tarihşinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı sürücüden tahsiline karar verilmiş; davacı vekili davalı…’in işleten sıfatı bulunduğunu, tazminattan sorumluluğuna karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davacı, davalıların ZMSS şirketi, sürücüsü ve trafik kayıt maliki olan araçta yolcu konumunda iken gerçekleşen tek taraflı trafik kazası sonucu yaralandığı, davalı tarafa ait aracın ticari taksi olduğu, davacı ve davalı sürücü dahil olay anında araçta bulunan dört kişinin de ticari taksi şoförü ve arkadaş olup, hep birlikte alkol alarak araçla gezmeye çıktıkları, davacının sağ ön koltukta oturduğu anlaşılmıştır. Davalı sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybederek emniyet müdürlüğüne ait mobese direğine çarpması şeklinde kazanın gerçekleştiği, davalı sürücünün olayda tamamen kusurlu bulunduğu, davalı… ile davalı sürücü … … arasında 08.01.2014 ila 25.01.2016 tarihli araç kiralama sözleşmesinin yapıldığı, … süreli kiralama sözleşmesi olduğu, aracın işletme gelirinin davalı sürücüye ait olduğu sözleşmede belirtilmiş, ilgili vergi dairesine araç kiralama geliri olarak davalı … tarafından bildirimde bulunulduğu, davalı… vekili tarafından sunulan belge ve bilgiler incelendiğinde söz konusu araçla ilgili 2015 yılınıda kapsayacak şekilde vergi tahsil alındı belgeleri olduğu, Gelir İdaresi Başkanlığından 2015 yılı gelir vergisi beyannamesinin gönderildiği, davalı …’nin kazaya karışan araçla ilgili 2014 – 2015 – 2016 yıllarında kira geliri elde ettiği anlaşılmıştır. … Maltepe Vergi Dairesince davacının 26.02.2016 tarihinde bu işi terk ettiği, 01.01.2017 tarihinden itibaren kira geliri nedeniyle G.M.S.İ. mükellefi olduğu bildirilmiştir.
2918 sayılı KTK’nın 3. maddesinde araç işleteninin tanımının “İşleten: Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın … süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.” şeklinde yapılmış olup, trafik kazası sonucu 3. kişilerin zarar görmesi halinde taraflar arasında geçerli sayılabilecek sözleşmelere mutlak geçerlilik tanımak mümkün değil ise de; davalı sürücü ve … arasında düzenlenen sözleşmenin teferruatlı şekilde hazırlanması, tarafların hak ve sorumluluklarının açıkça belirlendiğinin, trafik kayıt maliki davalı tarafından dosyaya sunulan belgelerden de aracın … süreliğine davalı …’a kiralandığının anlaşılması, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanmanın davalı sürücüye ait olduğunun, kira sözleşmesinin ve kira bedelinin maliye ve vergi Dairelerine bildirildiğinin, kira sözleşmesinin yan delillerle desteklendiğinin, işletenlik sıfatının davalı sürücüde olduğunun anlaşılması nedeniyle araç işleteni sıfatı bulunmayan davalı… hakkında açılan davanın usulden reddine karar verilmesinde ve manevi tazminatla sorumlu tutulmamasında bir isabetsizlik bulunmaması ve mahkemenin gerekçesine göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf taleplerinin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince (HMK.nın 355 maddesine göre istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucu) esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı … vekilinin istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gereken 80.70-TL maktu istinaf karar harcından, peşin alınan 44.40-TL maktu harcın mahsubu ile bakiye 36.30-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf başvurma harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Kararın tebliği, kesinleştirmesi ve harç ikmali işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere 04.03.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

….

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.