Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/2710 E. 2022/375 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: ….

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

…..

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/03/2019
NUMARASI :……

DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ : 17/02/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 07/03/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili ve davalı … vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacı …’nun araç maliki, davacı …’nun da sürücüsü bulunduğu araç ile davalı …’ın maliki ve olay sırasında sürücüsü olduğu, davalı … (…) Sigorta A.Ş. nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalanan aracın 04/02/2015 tarihinde çarpıştıklarını, sürücü davacı … ile araçta bulunan kardeşi …’nun yaralandıklarını belirterek, davacıların maddi ve manevi zararlar nedeni ile 15.936,56 TL araç hasar zararı ve 4.063,41 TL araç değer kaybı zararına ilişkin olmak üzere toplam 20.000,00 TL maddi, 3.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde ve karşı dava dilekçesinde, davacı …’nun trafik kazasının gerçekleşmesinde kusurlu olduğunu, bu davacının idaresindeki aracın, yeşil ışıkta geçmekte olan davalının sevk ve idaresindeki araca çarparak kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiğini, kaza neticesinde davalı …’ın aracında ağır hasar oluştuğunu belirterek, davacıların davasının reddine karar verilmesini talep etmiş, karşı dava olarak, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, 5.185,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari avans faizi ile birlikte karşı davalılar …, … ve … Sigorta A.Ş. den müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah ile talebini 5.475 TL olarak arttırmış, ancak Ankara BAM 22.HD’nin kaldırma kararı üzerine davalı … tarafından açılan karşı dava bu davadan tefrik edilmiştir.
Davalı … (…) Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde, kazaya karışan aracın 22/11/2014 – 22/11/2015 vade tarihli poliçe ile davalı şirket tarafından sigortalandığını, kazanın ise poliçenin sona ermesinden 2 ay sonra meydana geldiğini, dolayısı ile kaza tarihi itibarı ile bir sorumluluklarının bulunmadığını, davalıya husumet yöneltilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama neticesi, davacılar … ve … tarafından açılan asıl davada; davacı …’nun davalılar hakkında araç hasar zararına yönelik maddi tazminat davasının kısmen kabulüne, davalı … Sigorta A.Ş.’nin sigorta poliçesi teminat limiti ile dava tarihi olan 10/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda yasal faizi ile birlikte sorumlu olması, davalı …’ın ise trafik kaza tarihi olan 04/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda yasal faizi ile birlikte sorumlu olması koşulu ile 7.967,16 TL araç hasar tazminatının bu davalılardan müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine, davacı …’nun davalı … ve davalı … Sigorta A.Ş.. hakkındaki araç zararına yönelik fazlaya ilişkin tazminat isteminin reddine, davacı …’nun davalı … hakkındaki araç mahrumiyet (araçsızlık) zararına ilişkin davasının kısmen kabulü ile 525,00 TL araç mahrumiyet (araçsızlık) tazminatının trafik kaza tarihi olan 04/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak bu davacıya verilmesine, davacı …’nun davalı … hakkındaki araç mahrumiyet (araçsızlık) zararına yönelik fazlaya ilişkin tazminat isteminin reddine, davacı …’nun davalı … Sigorta A.Ş hakkındaki araç mahrumiyet (araçsızlık) tazminatı isteminin reddine, davacı …’nun davalı … ve davalı … Sigorta A.Ş. hakkındaki araç değer kaybı zararına yönelik tazminat isteminin ayrı ayrı reddine, davacı …’nun davalı … Sigorta A.Ş. ve davalı … hakkındaki araç hasar zararı, araç değer kaybı zararı ve araç mahrumiyet (araçsızlık) zararına yönelik maddi tazminat davasının aktif husumet yokluğundan reddine,davacı …’nun davalı … hakkındaki manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, 500,00 TL manevi tazminatın trafik kaza tarihi olan 04/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacı …’na verilmesine, davacı …’nun davalı … hakkındaki fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin de davalı … Sigorta A.Ş. hakkındaki manevi tazminat isteminin ayrı ayrı reddine, davacı …’nun davalı … hakkındaki manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, 500,00 TL manevi tazminatın trafik kaza tarihi olan 04/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacı …’na verilmesine, davacı …’nun davalı … hakkındaki fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin ve davalı … Sigorta A.Ş. hakkındaki manevi tazminat isteminin ayrı ayrı reddine, … tarafından açılan karşı davada; karşı davacının araç hasar zararına yönelik karşı davasının kabulü ile, davalı … Sigorta A..Ş.’nin sigorta poliçesi teminat limiti ile sınırlı ve karşı dava tarihi olan 31/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda yasal faizi ile birlikte sorumlu olması, karşı davalılar … ve …’nun ise trafik kaza tarihi olan 04/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda yasal faizi ile birlikte sorumlu olması koşulu ile 5.250,00 TL araç hasar tazminatının karşı davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak karşı davacı …’a verilmesine, karşı davacının karşı davalılar … ve … hakkındaki araç mahrumiyet (araçsızlık) zararına yönelik davasının kabulü ile, 225,00 TL araç mahrumiyet (araçsızlık) tazminatının trafik kaza tarihi olan 04/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda yasal faizi ile birlikte karşı davalılar … ve …’ndan müştereken ve müteselsilen alınarak karşı davacı …’a verilmesine, karşı davacı …’ın karşı davalı … Sigorta A.Ş. hakkındaki araç mahrumiyet (araçsızlık) zararı tazminatına ilişkin isteminin reddine, karşı davacı …’ın hükmedilen tazminatlara avans faizi işletilmesine yönelik isteminin reddine karar verildiği, kararın davacı karşı davalılar … ve … ve … Sigorta vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Ankara BAM 22.HD nin 2018/297 esas nolu ve 13.11.2018 tarihli kararı ile ‘Somut olayda, asıl davada … Sigorta A.Ş. tarafından açılmış bir dava olmamasına rağmen asıl davanın davalısı … tarafından cevap dilekçesi ile asıl davanın davacıları ile birlikte … Sigorta A.Ş.ye husumet yöneltilerek karşı dava açılamayacağı halde mahkemece bu husus gözardı edilerek … Sigorta A.Ş. hakkında da esas hakkında hüküm kurulması doğru görülmediğinden, bu nedenle ilk derece mahkemesinin kararı kaldırılarak, belirtilen hususta öncelikle değerlendirme yapılarak bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine, açıklanan nedenlerle davacılar … ve… vekilinin istinaf istemlerinin ise bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.’ gerekçesiyle kararın kaldırıldığı, mahkemece yeniden yargılama yapılarak … tarafından açılan karşı davanın iş bu dosyadan tefrikini takiben davacı …’nun davalılar hakkında araç hasarına yönelik maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile davalı … Sigorta (… ) A.Ş.’nin ZMMS poliçesi teminat limiti ile sınırlı ve iş bu dava tarihi olan 10/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sorumlu olması, davalı …’ın ise trafik kaza tarihi olan 04/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sorumlu olması koşulu ile 7.967,16-TL araç hasar tazminatının davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacı …’nun davalı … hakkındaki araç mahrumiyeti (araçsızlık) zararına yönelik davasının kısmen kabulü ile 525,00-TL araç mahrumiyet zararının trafik kaza tarihi olan 04/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …’dan alınarak davacı …’na verilmesine, davacı …’nun davalı … (…) Sigorta A.Ş. hakkındaki araç mahrumiyet tazminatı isteminin reddine, davacı …’nun davalılar hakkındaki araç değer kaybına yönelik tazminat isteminin reddine, davacı …’nun davalı … (…) Sigorta A.Ş. ve davalı … hakkındaki araç hasar zararı, araç değer kaybı zararı ve araç mahrumiyet zararına yönelik davasının aktif husumet yokluğundan reddine, davacı …’nun davalı … hakkındaki manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 500,00-TL manevi tazminatın trafik kaza tarihi olan 04/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …’dan alınarak davalı …’na verilmesine, davacı …’nun, davalı … hakkındaki fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin ve davalı … (…) Sigorta A.Ş. hakkındaki manevi tazminat isteminin ayrı ayrı reddine, davacı …’nun davalı … hakkındaki manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 500,00-TL manevi tazminatın trafik kaza tarihi olan 04/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacı …’na verilmesine, davacı …’nun davalı … hakkındaki fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin ve davalı … (…) Sigorta A.Ş. hakkındaki manevi tazminat isteminin ayrı ayrı reddine karar verilmiş, davacılar vekili ve davalı … vekili tarafından süresi içinde ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; kaza öncesinde davacı sürücü Yasin’in yeşil ışıkta geçtiğini, olayın tek görgü tanığı konumunda bulunan …’nun da beyanının bu yönde olduğunu, buna karşın davacı sürücüye % 50 kusur atfedildiğini, davacı Yasin’e ait aracın kaza tarihi itibariyle 14 yaşında bir araç olduğu bu sebeple hasar ve değişen parçalar dikkate alındığında değer kaybı oluşmayacağı yönünde bilirkişi raporunda yer alan görüşler doğrultusunda yerel mahkemece varılan kanaatin yasaya aykırı olduğunu, aracın kaza nedeniyle değer kaybına uğradığını, davacı …’nun kaza sırasında yaralandığını ve uzun bir süre boyunluk kullanmak zorunda kaldığını, mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarının yetersiz olduğunu, yine davacı … lehine hükmolunan 500 TL manevi tazminat miktarının da düşük olduğunu, hatalı kusur belirlemesi nedeniyle araç mahrumiyet bedelinin de düşük hesaplandığını, davacı sürücü … tarafından açılan davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verildiğini, bu nedenle de ret kararına ilişkin olarak ayrı vekalet ücreti takdir edildiğini, bu davacının aktif husumet ehliyeti bulunduğunu, yine hatalı kusur belirlemesi nedeniyle aleyhlerine yargılama giderine de hükmedilmesinin yerinde olmadığını, davada kabul edilen maddi tazminata ilişkin 2724 TL vekalet ücretinin hangi tarifeye göre hesaplanmış bulunduğunun anlaşılamadığını, zira Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nde belirtilen miktar 2725 TL iken bu rakamın hangi ölçüye göre takdir olunduğunun belirsiz olduğunu, ayrıca davanın reddine ilişkin her bir davacı yönünden ayrı ayrı ret vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini, davalı sigorta şirketinden manevi tazminat talep edilmediğini ancak manevi tazminat talebinin reddi nedeniyle bu davalı lehine de ret vekalet ücretine hükmedildiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde, davalı sürücünün kazada kusuru bulunmadığını, ekspertiz raporu esas alınarak düzenlenen bilirkişi raporunun hükme esas alınmasının usule ve yasaya aykırı olduğunu, ekspertiz raporunun kazadan 7 ay sonra düzenlendiğini, manevi tazminat koşullarının oluşmadığını, davacı …’in kaza sırasında araçta olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan taraf vekillerinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, maddi hasarlı ve yaralanmalı trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda kaza tespit tutanağı uyarınca, olay tarihinde sürücü …’nun, sevk ve idaresinde olan araçla seyri sırasında kavşakta kendi beyanına göre yeşil ışıkta geçişi sırasında, kendi beyanına göre yeşil ışıkta geçmekte olan sürücü … …’ın sevk ve idaresinde olan araçla çarpışması neticesi meydana gelen kazada kusur belirlemesi yapılamadığının belirlendiği, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2015/4499 soruşturma sayılı dosyası içeriğine ve dosya içindeki adli raporlara göre, 04/02/2015 tarihli trafik kazası nedeniyle davacı …’nun ve bu davacının kardeşi, davacı …’nun ise kızı olan …’nun hayati tehlikesi olmayacak derecede yaralandığının belirlendiği, mahkemece bilirkişi heyetinden alınan 18/04/2016 tarihli rapor uyarınca, kazanın meydana gelmesinde sürücü …’ nun % 50 oranında, sürücü …’ ın ise % 50 oranında kusurlu olduğu, davacıya ait aracın toplam hasar bedelinin 15.936,59 TL olduğu, aracın kullanılmadığı süre nedeniyle 900,00 TL zarar oluşabileceği, davalı …’ın aracında meydana gelen toplam hasar bedelinin ise 10.134,76 TL olduğu, davacıların davalılar … ve … (…) Sigorta A.Ş.’ nden kusur oranına göre 7.968.29 TL isteyebileceği, araçsızlık nedeniyle sigortacı teminat kapsamında olmadığından sadece davalı …’ dan kusur oranına göre araçsızlık nedeniyle 450,00 TL’yi isteyebileceği, bu zararlar bakımından …’ın kaza tarihinden itibaren … (…) Sigorta A.Ş.’nin ise daha önceden ihbar yapılmadığından dava tarihinden itibaren yasal faizi ile sorumlu olduğunun belirlendiği, rapora itirazlar üzerine mahkemece … Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü öğretim üyelerinden oluşan bilirkişi heyetinden alınan 15/02/2017 tarihli rapor uyarınca, meydana gelen trafik kazasında araç sürücüsü davacı sürücü … ve araç sürücüsü davalı …’ın % 50’şer oranda kusurlu oldukları, davacı …’na ait aracın hasarı hakkında yapılan incelemeye göre, parça ile onarım ve işçilik toplam tutarının 15.934,33 TL olduğu, davacının aracını 14 iş günü süreyle kullanamadığı, bu zarara ilişkin 1.050,00 TL bedel ödenmesi gerektiğini, % 50 kusur oranına göre, 525,00 TL araç mahrumiyet zararının davalı …’dan talep edebileceğinin belirlendiği, 04/07/2017 tarihli ek raporda ise, kusur oranı yönünden kök rapordaki kanaatte değişiklik olmadığı, somut olayda davacıya ait aracın 04/02/2015 hasar tarihindeki yaşının 14 yıl olduğu, bu durumda aracın yaşı itibarı ile ve 04/02/2015 tarihli hasarı ile değişen parçalarındaki yenileşme de dikkate alındığında, değer kaybı oluşmayacağı, bu durumda davacının 6 iş günü için aracından mahrum kaldığı, buna karşılık kiralayacağı bir araçla zararını telafi etmesisin mümkün olabileceği, eşdeğerlik ilkesine göre benzer özelliklere sahip bir aracın kiralama yapılacağı dikkate alındığında 75,00/gün hesabına göre 75,00 TL/gün x 6 = 450,00 TL ödeme yapılması gerektiği, … Sigorta A.Ş.’ nin de gerçekleşen kaza kapsamında poliçeden dolayı sorumluluğunun bulunduğunun belirlendiği, mahkemece anılan raporun hükme esas alınmasıyla yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmıştır.
İstinaf eden taraf vekillerinin maddi tazminata yönelik istinaf taleplerinin incelenmesinde,
Dosya kapsamına, kararın dayandığı delil ve gerekçelere göre, hükme esas alınan kusur raporunun, kaza tespit tutanağı ve olayın oluşu ile uyumlu bulunmasına, kazaya karışan taraf sürücülerin hangisinin kırmızı ışıkta geçtiğinin belirlenememesi karşısında yerleşik Yargıtay uygulamaları gereğince taraflara % 50 şer kusur verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davacı sürücü …’nun araç maliki olmaması nedeniyle bu davacı yönünden araç hasar, değer kaybı ve araç mahrumiyet bedeline ilişkin davanın reddine ve reddedilen kısma ilişkin aleyhe vekalet ücreti hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davacılar lehine kabul gören dava değeri nazara alınarak hükmedilen vekalet ücretinin karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca 2.725,00 TL olması gerekirken sehven 2.624,00 TL vekalet ücretine hükmedilmiş ise de bunun açık tapaj hatası olup mahallinde düzeltilmesi mümkün hatalardan olmasına, hükme esas alınan hesap bilirkişisi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunmasına göre istinaf eden taraf vekillerinin hükmün maddi tazminat kesimine ilişkin istinaf talepleri yerinde bulunmamıştır.
İstinaf eden taraf vekillerinin manevi tazminata yönelik istinaf taleplerinin incelenmesinde,
Haksız eylem sonucunda, cismani yaralanmanın meydana gelmesi halinde TBK’nın 56/1 maddesi gereğince cismani zarara uğrayan manevi zararlarının tazmini için manevi tazminat talep edebileceği gibi, TBK’nın 56/2. maddesi hükmüne göre “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” hükmü gereğince, yaralananın yakınları tarafından da manevi tazminat talep edilebilir. Gerek yaralanan tarafından gerekse yakınları tarafından manevi tazminat talep edilmesi halinde, aynı Yasa’nın 51.maddesindeki “Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” hükmüne uygun şekilde manevi tazminat miktarını belirlemelidir. Buna göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminatın miktarı bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmamalıdır. Manevi tazminatın miktarının belirlemesinde her olaya göre değişen özel hal ve şartlar gözetilmelidir. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir etmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370) Zira TMK’nın 4.maddesindeki hakimin takdir yetkisi kanunun hakime takdir hakkı verdiği hallerde hakimin, hukuka ve hakkaniyete göre tazminata hükmetmesi gerektiğini öngörmektedir.
Meydana gelen kazada, davacı Yasin’in % 50 kusurlu bulunması, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2015/4499 soruşturma sayılı dosyası içeriğine ve dosya içindeki adli raporlara göre, 04/02/2015 tarihli trafik kazası nedeniyle davacı …’nun ve bu davacının kardeşi, davacı …’nun ise kızı olan …’nun hayati tehlike olmayacak derecede yaralanmış olması, dava dilekçesinde davalı Sigorta şirketi yönünden manevi tazminata ilişkin bir ayrıma gidilmemiş olması nedeniyle manevi tazminatın reddedilen kısmına ilişkin davalı sigorta şirketi lehine vekalet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmaması, davacı …’in araç işleteni olup kaza sırasında araçta bulunmamakla beraber kaza neticesi kardeşi ve kızının yaralanmış olması, kazanın davacıların hayatına etkileri, kaza tarihi ve kaza tarihindeki paranın satın alma gücü, olayın oluş şekli, davacıların kaza nedeniyle yaşadığı elem ve ızdırap nazara alındığında davacılar için hükmedilen manevi tazminat miktarlarının hakkaniyete uygun olduğunun anlaşılmasına göre davacılar vekili ve davalı … vekilinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacılar vekili ve davalı … vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Davacılardan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL nin mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davacılardan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davalı …’dan alınması gereken 648,40 TL istinaf karar harcından peşin alınan 162,09 TL nin mahsubu ile bakiye 486,31 TL harcın bu davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-İstinaf eden taraflarca yatırılan istinaf gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf eden taraflarca yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme ve harç ile gider avansı iadesinin yerel mahkemece yerine getirilmesine
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 17/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

……

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.