Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/2703 E. 2022/908 K. 07.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No…..
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

…..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/11/2018
NUMARASI : ……
DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 07/04/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 29/04/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili, davalı … Sigorta A.Ş. ve ihbar olunan … … Müdürlüğü vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili, 25.12.2015 tarihinde dava dışı … ve …’ın idaresinde bulunan araçların çarpışması sonucu … idaresindeki … plakalı aracın iş yeri servisini beklemekte olan …’e çarptığını, meydana gelen kaza sonucu …’in vefat ettiğini, davalının … plakalı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğunu, davacı anne ve babanın çocuklarının vefatı ile desteğinden yoksun kaldıklarını, sigorta şirketine yapılan başvuru üzerine 21.697,78 TL ödeme yapıldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere her davacı için ayrı ayrı 5.000,00’er TL maddi tazminat ile defin ve cenaze masraflarının olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili, … plakalı aracın davalı nezdinde zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı olduğunu, 08.09.2016 tarihinde davacılara 21.697,78-TL ödemede yapıldığını, kusur oranlarının Adli Tıp Kurumu tarafından belirlenmesini, diğer aracın sigorta şirketine davanın ihbarını, cenaze ve defin giderlerinin sigorta teminatında olmadığını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalı vekilinin talebi üzerine davanın … Sigorta A.Ş., … … Müdürlüğü ve … ihbar edildiği, kazanın kusur yönünden yapılan incelemesinde dava dışı sürücü …’ın kazada %25 oranında kusurlu olduğu karşı araç sürücüsü … plakalı aracın ise %75 oranında kusurlu bulunduğu, müteveffa yaya desteğin olayda kusursuz olduğu, hesap raporda davacıların davada müşterek müteselsil sorumluluğa dayanmadıkları hususu da dikkate alınarak aktüer ek raporunda belirlenen hesaplama sonucuna göre davacıların davalı sigorta şirketinden ödeme tarihi itibariyle bakiye bir alacaklarının kalmadığı, davacılar tarafından çocukları olan desteğin vefatı nedeniyle ülkemizdeki uygulanan örf ve adetler çerçevesinde iş ve güçten kalma dahil davacıların gelenek ve göreneklere uygun bir cenaze merasiminin gerçekleştirilmesi için yapılması gereken masraf ve emek sarfından kaynaklı belgelendirilmese dahi her bir davacı için 1.000,00’er TL cenaze masrafları olacağı gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile, davacıların bakiye maddi tazminat taleplerinin reddine, davacıların cenaze giderlerine dair talepleri hakkında isteğin kabulü ile her bir davacı için ayrı ayrı 1.000,00’er TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, karara karşı davacılar vekili, davalı … Sigorta A.Ş. vekili ve ihbar olunan … … Müdürlüğü vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Ankara 7. Asliye Ceza Mahkemesinde 2016/478 E. sayılı dava açılmış, yargılama sonucu sanık … hakkında beraat, sanık … hakkında mahkumiyet hükmü verildiğini, mahkeme kararında bilirkişi raporuna atıfla yetinildiğini, hangi hukuki gerekçeye dayanıldığının açıklanmadığını, kararların gerekçeli olması gerektiğini, bilirkişi raporları çelişkili olup gerçek ve hukuka uygun destek yoksun kalma tazminatı tutarının ortaya konulamadığını, müteveffa lisans öğrenimi tamamladıktan hemen sonra, hiç vakit kaybetmeden iş hayatına atıldığını ve ailesine destek olmaya başladığını, bilgisayar mezunu olan müteveffanın aynı zamanda kendisini geliştirmek için Ankara’da …yazılım firmasından 10 ay süren uzmanlık sertifikası aldığını, bu sertifikalarda bir bilgisayar uzmanını bilmesi gereken ……. Programming İn C Sertifikaları olduğunu, elektrik-elektronik teknisyeni olarak 1.200,00-TL ile işe başladığını, 2 ay içinde maaşı önce 1.500,00-TL’ye daha sonra ise artarak kendisine verileceğini belirttiklerini, araç sürücüsü …’ın %25 oranında, mülkiyeti dava dışı … İl Müdürlüğü’ne ait … plakalı araç sürücüsünün %75 kusurunun bulunduğunu, 29.03.2018 tarihli Adli Tıp Kurumu Ankara Grup Başkanlığı raporunda sürücü …’in asli kusurlu, sürücü …’ın ve yaya …’in ise kusursuz olduğunun tespit edildiğini, raporlar arasında çelişkiler bulunduğunu, mahkemenin kararında, maddi tazminatı sadece cenaze giderleri gibi algılayıp hüküm kurduğunu, kalabalık bir yörede yapılan cenazenin sadece defin masrafı değil bununla beraber ulaşım masrafları, yemek masrafları gibi birçok gideri bulunduğunu ileri sürmüştür.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde; cenaze ve defin giderinin poliçe teminatı içerisinde değerlendirilemeyeceğini, zorunlu mali mesuliyet sigortası genel şartları A.3.m maddesi uyarınca dolaylı zararlar nedeniyle yöneltilebilecek tazminat taleplerinin sigorta kapsamı dışında tutulduğunu, yerel adete göre belirlenecek cenaze ve defin giderlerinin sigorta şirketlerinin sorumluluğunda olduğu yönünde görüş bildiren bilirkişi raporunun kabul edilemeyeceğini, davacı yanın zararlarından, davalının ancak sigortalısı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduğunu, mahkeme kararında kusur oranları göz önüne bulundurulmaksızın hüküm tesis edildiğini, sigorta şirketi sadece sigortalının kusuru oranında ve poliçe teminat limiti dahilinde davacıların zararından sorumlu olacağını ileri sürmüştür.
İhbar olunan … … Müdürlüğü vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Davanın ihbarının … … Müdürlüğü’ne yapıldığını, ihbarın ve kararın … Bakanlığı … Genel Müdürlüğüne yapılması gerektiğini, bilirkişi raporuna itirazlarının dikkate alınmadığını, Adli Tıp Kurumu rapor alınması gerektiğini ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Tarafların HMK.nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
1-İstinaf kanun yoluna başvuran … … Müdürlüğü, davada ihbar olunan sıfatıyla yer almakta olup, davaya katılma talebi bulunmadığı gibi aleyhine hükümde kurulmadığından istinaf kanun yoluna başvuru hakkı bulunmadığından istinaf dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı vekili, dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davacılar için 5.000,00’er TL maddi tazminat ile cenaze ve defin gideri talep etmiş, mahkemece destekten yoksun kalma tazminatı talebinin reddine, davacılar için ayrı ayrı 1.000,00’er TL cenaze ve defin giderinin davalıdan tahsiline karar verilmiş ise de dava dilekçesinde cenaze ve defin gideri için ne kadar tazminat talep edildiği belirtilmediğinden, mahkemece davacılar vekiline dava dilekçesi açıklatılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde talep miktarı belirlenmeden hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.
3-Mahkemece hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporunda desteğin yüksek okul mezunu olduğu, iş yerinden getirilen ücret belgesine göre 2015 yılında 1.300,00 TL geliri olduğu kabul edilmiş, ancak 2015 yılı aralık ayında dahi asgari ücretin üzerinde gelir elde ettiği halde 2016 yılında asgari ücretin 1.300,00 TL olduğu belirtilerek desteğin geliri asgari ücret üzerinden hesaplanmıştır. Desteğin olay tarihinde çalıştığı ve yüksek okul mezunu olduğu belirlendiğine göre desteğin mezun olduğu okul bilgileri ve mesleği belirlenerek çalıştığı iş yerinden ücret bilgilerinin istenmesi, SGK kaydına göre 07.11.2015 tarihinde işe girdiği dava konusu kazanın 25.12.2015 tarihinde meydana geldiği anlaşıldığından mesleğine göre yüksekokul mezunu bir çalışanın asgari ücretin üzerinde gelir elde edeceği kabul edilerek buna göre gerektiğinde ilgili meslek kuruluşlarından emsal ücret araştırması yapılarak sonucuna göre hesaplama yapılması gerekirken desteğin geliri asgari ücret kabul edilerek hesaplama yapılmış olması doğru görülmemiştir.
Ayrıca aktüer bilirkişi raporunda desteğin bekar ve çocuksuz olarak vefat ettiği belirtilerek destek payları anne ve baba için ayrı ayrı %25, %15, %10 ve %7,5 olarak belirlenmiş ise de davacılara ayrılan paylar Yargıtay uygulamalarına uygun değildir. Yargıtay uygulamalarına göre; bekar olarak vefat eden desteğin evleninceye kadar gelirinin yarısını kendi ihtiyaçları için, yarısını da anne ve babası için ayıracağı varsayılarak bu dönemde desteğe iki, anne ve babaya birer pay vermek suretiyle desteğin tüm gelirine oranlandığında evlenmeden önceki dönem içinde anne ve babanın her birine %25 pay verilmesi gerektiği, desteğin ileride evlenmesi ile birlikte desteğe iki, eşe iki, anne ve babaya birer pay verilerek, yine desteğin tüm gelirinin oranlanarak anne ve babaya %16’şar pay ayrılması, desteğin bir çocuğunun olması durumunda iki pay desteğe, iki pay eşe bir pay çocuğa ve birer pay anne ve babaya ayrılmak suretiyle desteğin tüm gelirine oranlandığında anne ve baba için %14’er pay verilmesi daha sonra ikinci çocuğun doğacağı varsayılarak bu kez desteğe iki, eşe iki, çocukların her birine birer ve anne ve babaya birer pay verilerek desteğin tüm gelirine oranlanarak anne ve babaya 12,5’er pay verilmesinin uygun olacağı belirlenmiş olup destek tazminatlarının varsayımsal hesabının buna göre yapılması gerekmektedir.
Aktüer bilirkişi raporunda hesaplama zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarında belirtilen hesaplama yöntemine göre yapılmış ise de, TBK 51. maddesi uyarınca tazminatın kapsamının hakim tarafından belirlenmesi zaruridir. Gerçek zarar miktarının, desteğin ve hak sahiplerinin olay tarihindeki bakiye ömürleri, destek alacakları süre, destek payları esas alınarak hesaplanması gerekmektedir. Gerçek zarar hesabı, özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi (Kapanan 17 Hukuk Dairesi) tarafından tazminat hesaplanmasında esas alınacak yaşam tablosu ile ilgili görüş değişikliğine gidilmiş, (Yargıtay 17.HD 22/12/2020 tarih, 2019/5206 E. – 2020/8874 K. sayılı ilamı, 14/01/2021 tarih 2020/2598 E. – 2021/34 K. sayılı ilamı) destek ve hak sahiplerinin bakiye ömürleri önceki yıllarda 1931 tarihli “PMF” yaşam tablosuna göre belirlenmekte iken Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmaları ile “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, … Kurumunca da ilk peşin sermaye değerinin hesaplanmasında anılan tabloların uygulanmasına geçilmiştir. Gerek diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve gerekse bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içerdiği de göz önüne alınarak, ülkemizce de tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Tablosuna göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinin, güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağına” karar verilmiştir. Bu itibarla, tazminat hesaplanmasında TRH 2010 Yaşam Tablosu ve progresif rant yönteminin esas alınması gerekir.
Bu hale göre mahkemece davacıların destekten yoksun kalma tazminatı hesabı yapılırken öncelikle desteğin mesleğinin belirlenip çalıştığı iş yerinden ücret belgeleri getirilerek gelirin net olarak belirlenmesi, daha sonra, TRH 2010 yaşam tablosu ve progresif rant yöntemine göre Yargıtay tarafından kabul edilen destek payları esas alınarak hesaplama yapılması, dava açılmadan önce sigorta şirketi tarafından ödeme yapıldığından zararın ödeme ile karşılanıp karşılanmadığının tespiti için ödeme tarihi verilerine göre hesaplama yapılması, karşılanmadığının tespiti halinde rapor tarihi verilerine göre tazminat hesabı yapılarak davalı tarafından ödenen miktara hesaplama yapıldığı tarihe kadar geçen süre için yasal faiz uygulanarak güncellenmesi ve belirlenen tazminattan mahsup edilerek hesaplama yapılması için aktüerya hesaplamaları konusunda uzman bilirkişiden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime uygun rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yetersiz ve hatalı bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, ihbar olunan … … Müdürlüğü vekilinin istinaf dilekçesinin reddine, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ile HMK.nın 353/1.a.6.maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden inceleme yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf nedenlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile; ilk derece mahkemesi kararının HMK.nın 353/1.a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına ,
Yeniden yargılama yapılması için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
2-Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
3- İhbar olunan … … Müdürlüğü vekilinin istinaf dilekçesinin reddine
4-İstinaf yoluna başvuran taraflarca yatırılan peşin harcın istek halinde yatırana iadesine,
5-İstinaf yoluna başvuran tarafça yapılan yargılama giderinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılacak yargılamada dikkate alınmasına,
6-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nın 353/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere 07.04.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

…..

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.