Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/2702 E. 2022/84 K. 27.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: …

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

…..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/04/2017
NUMARASI ……

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Trafik Kazasından Araç Hasarı Kaynaklı)

KARAR TARİHİ : 27/01/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 04/02/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 01/03/2015 tarihinde müvekkiline ait … marka araca, davalıya ait aracın çarpması neticesinde müvekkilinin aracında hasar meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde davalıya ait aracın sürücüsünün kusurlu olduğunu, kaza neticesinde müvekkilinin aracı onarılsa dahi araçta değer kaybı oluştuğunu ve değer kaybı zararlarından davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 1.000,00-TL’nin 01/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile davalıdan tahsilini istemiştir.
Davacı vekili; 27/06/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 32.680,00-TL olarak belirleyerek davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili hakkında açılan davanın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin kendisine ait aracın her türlü bakımını yaptırdığını, bu nedenle meydana gelen kaza nedeniyle sorumluluğunun bulunmadığını, kaza yapan araç müvekkili üzerine tescilli ise de, dava dışı araç sürücüsünün gerekli dikkati göstermemesinden kazanın meydana geldiğini, bu nedenle kusursuz müvekkilinin sorumluluğuna gidilemeyeceğini, savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davanın trafik kazası sonucunda meydana geldiği iddia edilen değer kaybının, kazada kusurlu olan araç işleteninden tahsili istemine ilişkin olduğu, davalının işleteni olduğu araç ile davacının aracının karıştığı kazada, davacının aracının hasarlandığı ve kazanın meydana gelmesinde davalıya ait araç sürücüsünün kusurlu olduğu, bilirkişiden alınan rapora göre meydana gelen hasar nedeniyle davacının aracında 32.680,00-TL değer kaybı meydana geldiği, davalıya ait aracın sürücüsünün kusurundan kaynaklanan zararlarını davacının araç işleteni olan davalıdan talep edebileceği, gerekçesi ile davanın kabulü ile 32.680,00 TL’nin kaza tarihi olan 01/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, aracın tüm bakımlarını eksiksiz ve düzenli olarak yaptırdıklarını aracın mekanik arızasının da bulunmadığını, kazanın dava dışı sürücü İlker Tuncer’in dikkatsiz davranmasından meydana geldiğini, bu nedenle müvekkilinin sorumluluğuna gidilmesinin hatalı olduğunu, bilirkişi tarafından emsal belirlemede gösterdiği rayiçlerin kaza yapan araç ile uygun olmadığını, emsallerin kilometresi 1500, 500 ve 1480 iken davacının aracının ise 4.500 km’de olduğunu, ayrıca bilirkişi tarafından hesaplanan değer kaybının da fahiş olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine ayırılık görülmediğinden istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan araç hasarı nedeniyle, araçta meydana gelen değer kaybının tazmini istemidir.
Davacı vekili, davalının işleteni olduğu aracın müvekkiline ait araca çarpması sonucu araçta meydana gelen değer kaybının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece davalıya ait araçta meydana gelen değer kaybının belirlenmesi için makine mühendisi bilirkişiden alınan raporda zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarında belirtilen formül uygulanarak araçta 32.680,00-TL değer kaybı meydana geldiği belirlenmiş, davalı tarafından rapora itiraz edilmiştir.
Haksız fiil nedeniyle, zarar gören araçta hasar onarılsa dahi değerinde bir azalma meydana gelecek ise, oluşacak bu zararda maddi zarar niteliğinde olduğundan, zarar gören değer kaybından kaynaklanan zararlarını, TBK hükümleri gereğince, zarara neden olandan; eylemin trafik kazasından ve işletilmekte olan araçtan kaynaklanması halinde ise KTK’nın 85/1-son maddesi gereğince zarara neden olan sürücü yanında kazaya karışan araç işleteninden de talep edilebilir. Davacının talep edebileceği zarar “gerçek zarar” olup, TBK hükümleri ve Yargıtay tarafından benimsenen yöntem ve ilkeler çerçevesinde zarar tespit edilmelidir.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, hesaplamanın 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ekindeki yöntemle yapılmasının daha uygun olacağı belirtilerek, söz konusu formül çerçevesinde araçta meydana gelen değer kaybı belirlenmiştir. Dava sigorta şirketine karşı açılmadığı gibi, kaza tarihi itibariyle 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren genel şartların uygulanma imkanı da bulunmadığından genel şartlarda düzenlenen formüle göre değer kaybının hesaplanması uygun görülmemiştir.
Yargıtay uygulamalarına göre kazalı aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, aracın markası, özellikleri ve model yılı, kullanım amacı, kullanım süresi, yıpranma payı, önceye ait hasarları, aracın gördüğü hasarın ağırlığı ve hasara uğrayan bölgeleri, hasarın giderilmesinde kullanılan parçaların niteliği gibi hususlar ile emsal satışlar da araştırılmak suretiyle, aracın olay tarihindeki ikinci el rayiç değeri ile kazadan sonra onarılmış haldeki ikinci el rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybının belirlenmesi gerekir.
Mahkemece, Yargıtay tarafından benimsenen yöntemlere uygun, denetime elverişli rapor alınmadan karar verilmiş olması nedeniyle, uyuşmazlığın çözümünde etkili delillerin toplandığından ve değerlendirildiğinden söz edilemeyeceğin, davalı vekilinin buna ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmüştür.
Açıklanan nedenlerle, mahkemece aracın modeli, yaşı ve özelliklerine göre 2. el hasarlı ve hasarsız değerinin ve buna göre değer kaybının Yargıtay tarafından belirlenen uygulamaya uygun olarak belirlenmesi için gerekçeli, ayrıntılı ve denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği halde, davalının bilirkişi raporuna itirazları gözetilmeden eksik inceleme ile karar verilmiş olması doğru görülmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.nın 353/1.a.6. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden inceleme yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, davalı vekilinin sair istinaf sebeplerinin incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; HMK.nın 353/1.a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,
Yeniden yargılama yapılması için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
2-İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan peşin harcın istek halinde yatırana iadesine,
3-İstinaf yoluna başvuran tarafça yapılan yargılama giderinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılacak yargılamada dikkate alınmasına,
4-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nun 353/1.a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 27/01/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
……
* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.