Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/270 E. 2021/883 K. 29.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/11/2017
NUMARASI ….
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)

KARAR TARİHİ : 29/04/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 17/05/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; olay tarihinde kaza yapan iş makinesinin, davacı şirket nezdinde …ile 29.12.2011/29.12.2012 tarihleri arasında davalı adına sigortalı olduğunu, sigortalı aracın, 07.08.2012 tarihinde yeterli ehliyete sahip olmayan sürücü ve malik …’nun sevk ve idaresinde iken, kavşaklarda geçiş önceliğine uymamak kuralını ihlal ederek, asli kusurlu olarak maddi hasarlı ve yaralanmalı kazaya sebebiyet verdiğini, meydana gelen kaza neticesinde, araçta yolcu olan… malul kaldığını, kaza sonrasında düzenlenen Kaza Tespit Tutanağı ile davalının iş makinesini kullanmak üzere yeterli ehliyete sahip olmadığının tespit edildiğini, kazada malul kalan… için, davacı şirkete yapılan başvuru sonucu şirketin gerekli aktüer incelemesini yaptırarak, maluliyet nedeniyle kazazedeye 5.411,00 TL tazminat ödemesi yapılmış olup davacı şirketin sigortalısına rücu hakkı doğduğunu belirterek fazlaya ilişkin tüm talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, toplam 5.411,00 TL tazminatın ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı cevap dilekçesi ile özetle; …. nolu ehliyetinin kazadan önce mevcut olduğunu, ancak sertifika işlenmediğinden dolayı sorun yaşandığını, kazadan 4 ay sonra sertifikasını ehliyetine işlettiğini, …… nolu ehliyet bilgilerinin dosyada mevcut olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Yerel mahkemece yapılan yargılamayı takiben; … Trafik Tescil Şube Müdürlüğü’nden gelen yazı cevabı uyarınca davalının 06/02/2011 tarihinde sertifikasını aldığını ve iş makinesi kullanma yeterliliğine sahip duruma geldiğini, bu sertifikayı 07/08/2012 kaza tarihinden sonra ehliyetine işleterek “E” sınıfı sürücü belgesini “G” sınıfına dönüştürmüş olması sebebi ile kaza tarihinde davalının ehliyetinin olmadığı ileri sürülerek tazminattan sorumlu tutulmasının hakkaniyet ilkesine uygun düşmeyeceğinden davacı sigortanın sigortalısına ehliyetsizlik sebebiyle rücu edemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; yerel mahkeme tarafından açık yasa hükmüne aykırı olarak davalının yeterli ehliyeti bulunmadığı halde ehliyetin varlığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olmasının hatalı olduğunu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 42. maddesine göre; “Sürücü sertifikaları, sınıfına uygun sürücü belgelerine dönüştürülmedikçe sahiplerine karayolunda araç kullanma yetkisi vermez.” denilerek sertifikaların sürücü belgesine dönüştürülmesi gerektiğinin açıkça düzenlendiğini, dolayısıyla o ehliyete hak kazanmış olmanın karayolunda araç kullanmaya yetki vermediğinden davalının 06/02/2011 yılında sertifikasını almış olmasının bu tarihten itibaren araç kullanmaya ehil olduğunu göstermediğini, kaldı ki davalının işbu sertifikayı 27/11/2012 tarihinde ehliyete dönüştürdüğünü, yerel mahkemece … … İl Emniyet Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak kaza tarihi olan 07/08/2012 tarihinde davalının iş makinesini kullanmaya yetki veren G sınıfı ehliyetinin olup olmadığının sorulduğunu, İl Emniyet Müdürlüğü’nün 14/08/2017 tarihli müzekkere cevabında, davalının 27/11/2012 tarihinde iş makinesi kullanma sertifikasını ‘G’ sınıfı olarak sürücü belgesine eklettiğinin, adı geçen operatörlük belgesini 27/11/12 tarihinde ‘G’ sınıfı sürücü belgesine dönüştürdüğünden 07/08/12 tarihinde ‘G’ sınıfı sürücü belgesi sayılamayacağının açıkça belirtildiğini, Emniyet Müdürlüğü’nün işbu cevabına rağmen davanın reddine karar verildiğini belirterek yerel mahkeme kararının istinaf yoluyla kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İstinaf eden davacı vekilinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava sigortacının zarar görene yaptığı ödemeye ilişkin sigortalı araç sürücüsüne yönelttiği rücuen tazmin istemine ilişkindir.
Davalının sürücüsü olduğu aracın, davacı şirket tarafından sigortalı, davalı lehine 29.12.2011 tarihinde ZMM sigortasının yapıldığı anlaşılmıştır.
Kaza tespit tutanağı uyarınca 07.08.2012 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki araçla seyrederken kavşağa geldiğinde aracının ön kısımları ile sürücü …’nun sevk ve idaresindeki iş makinasının kontrolsüz dönüş yapmak istediği sırada kazanın meydana geldiği,kazanın meydana gelmesinde sürücü …’nun asli kusurlu olduğunun belirlendiği, … … İl Emniyet Müdürlüğü yazı cevabından davalının 27/11/12 tarihinde iş makinesi kullanma sertifikasını ‘G’ sınıfı olarak sürücü belgesine eklettiği, adı geçen operatörlük belgesini 27/11/12 tarihinde ‘G’ sınıfı sürücü belgesine dönüştürdüğünden kaza tarihinde ‘G’ sınıfı sürücü belgesi sahibi sayılamayacağının belirtildiği, mahkemece davalının kaza tarihinde sertifikası bulunması nedeniyle ehliyetli sayılması gerektiği kanaatiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kaza tarihinde yürürlükte olan 2918 sayılı KTK.nun 42/a maddesi hükmünde sürücü belgesi almak için başvuranların sınav sonucunda almış oldukları sertifikaların 41. maddede belirtilen diğer şartlar dahilinde sertifikanın alındığı yer trafik kuruluşunca sınıfına uygun sürücü belgeleri ile değiştirilmedikçe sahiplerine karayolunda araç kullanma yetkisi vermeyeceği açıkça düzenlenmiştir. Aynı yönde düzenleme halen yürürlükte olan 2918 sayılı KTK nın 42/son maddesinde de (12.07.2013 tarihli 6495 sayılı yasanın 18. maddesi ile değişik) yer almaktadır. Bir başka anlatımla sürücü sertifika sahibi olup ehliyet alma hakkını haiz olsa dahi ehliyetini almadığı süre içinde araç kullanması durumunda sürücü belgesiz araç kullanan kişi konumunda olup bu sırada oluşan kazadan dolayı 3. kişiye ait araçta meydana gelen hasar sigorta teminatı dışında kalmaktadır.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.4.c maddesi uyarınca, tazminatı gerektiren olay, aracın Karayolları Trafik Kanunu hükümlerine göre gereken ehliyetnameye sahip olmayan kimseler tarafından sevkedilmesi sonucunda meydana geldiği takdirde sigortacının sigorta ettirene rücu imkanı bulunmaktadır.
Bu halde ve yukarıdaki mevzuat hükümleri çerçevesinde, somut olayda sigortalı aracın ehliyetnameye sahip olmayan sürücü tarafından kullanılması nedeniyle davacı … şirketinin işleten-sigorta ettiren konumundaki davalıya rücu imkânı bulunduğu açıktır. O halde mahkemece işin esasına girilerek, delillerin toplanmasıyla gerçek zararın belirlenmesi oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde davalı sürücünün sürücü belgesi almaya hak kazandığı belirtilerek, davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle HMK’nın 355. Maddesi gereğince istinaf sebepleri sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılıklar resen gözetilerek yapılan inceleme neticesinde davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, mahkemece işin esasına girilerek delillerin toplanmasıyla gerçek zararın belirlenmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi amacıyla yerel mahkeme kararının kaldırılması ve dosyanın belirtilen gerekçeyle yerel mahkemesine gönderilmesine, kaldırma ve gönderme sebebine göre davacı vekilinin sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK.nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kabulü ile, … Asliye Ticaret Mahkemesinin 09.11.2017 tarihli …. Sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
Yukarıda açıklandığı üzere tüm deliller toplanıp birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca göre bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, Kaldırma ve gönderme sebebine göre davacı vekilinin sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine YER OLMADIĞINA,
2-İstinafa gelen davacı tarafından yatırılan 35,90 TL istinaf karar harcının davacıya iadesine,
3-İstinaf eden davacı tarafından yatırılan gider avansından varsa artan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
4-İstinaf eden davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince verilecek kararda gözetilmesine,
5-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece Mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 29.04.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

…..