Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/2691 E. 2022/235 K. 04.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:…
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

…..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/07/2019
NUMARASI :…..

DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 04/02/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 16/02/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … Sigorta AŞ. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 23/06/2016 tarihinde, davalı … … idaresinde bulunan … plakalı araç ile karşıdan karşıya geçmekte olan davacıya çarpması ile meydana gelen kaza sonucunda davacının ağır şekilde yaralandığını, faturalı ve faturasız harcamalar yaptığını, gözlüğünün kırıldığını, cep telefonunun kaybolduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere bu giderleri için 1.000,00-TL maddi tazminatın olay tarihinden yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müteselsilen tahsilini, 30.000,00-TL manevi tazminatın ise poliçede manevi tazminat klozu var ise yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı … … vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazanın meydana gelmesinde kontrolsüzce karşıya geçmeye çalışan davacının kusurlu olduğunu, davalı sürücünün ise kusurunun bulunmadığını, talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … Sigorta AŞ. vekili cevap dilekçesinde özetle; dava açılmadan önce sigorta şirketine başvuru yapılmadığından davanın dava şartı yokluğundan reddinin gerektiğini, kazaya karışan … plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortasının davalı sigorta şirketi tarafından yapıldığını, kaza nedeni ile doğan zarardan davalı şirketin poliçe limiti ile sınırlı olarak ve sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere, kazanın oluşuna ilişkin kusur durumu ile davacı tarafın yaralanmasına ilişkin maluliyet durumunun yürürlükteki mevzuata uygun olarak belirlenmesi gerektiğini, davalı şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini, uygulanması gereken faizin ise yasal faiz olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkeme; davalı … … idaresinde bulunan aracıyla davacı yayaya çarpması ile meydana gelen kaza sonucunda davacının yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün %85 oranında, davacı yayanın ise %15 oranında kusurlu olduklarını, kazaya bağlı yaralanması nedeni ile davacının %15 daimi maluliyet uğradığını ve 9 ay süre ile iş ve gücünden kaldığını, uğramış olduğu cismani zarar nedeni ile davacının talep edebileceği tazminat miktarının aktüer bilirkişisi tarafından hesaplandığını, talep edilen manevi tazminatın ise kazadaki kusur durumu, yaralanmanın boyutları ve tarafların mali ve sosyal durumlarına göre belirlendiğini belirterek, davacının dava dilekçesinde talep ettiği cep telefon ve gözlük kırılması tazminat talebi atiye terk edildiğinden ve bu alacaklar için usulüne uygun harcı yatırılarak açılmış bir dava bulunmadığından esas hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, maddi tazminat talebinin kabulüne; 11.099,46-TL geçici iş göremezlik, 15.000,21-TL daimi iş göremezlik tazminatının davalı … …’den olay tarihinden, davalı sigorta şirketi bakımından ise 03/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne, 15.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … …’den tahsiline karar vermiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Sigorta AŞ. vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketinin ZMMS Genel Şartları uyarınca geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olmamasına rağmen aksine değerlendirme ile verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsüne izafe edilen %85 kusur oranını somut verilere dayanmadığı gibi, yaya geçidinden geçmeyen davacının müterafik kusurunun dikkate alınmamasının da usul ve yasaya aykırı olması nedeni ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davalı … Sigorta AŞ. vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Islah, taraflardan birisinin yapmış olduğu bir usul işleminin tamamen veya kısmen düzeltilmesine denir (HMK 176/1). Bu bağlamda; dava, davacı tarafından HMK’nun 180. maddesi uyarınca tamamen ıslah edebileceği gibi, taraflarca HMK’nun 181. maddesi uyarınca kısmen de ıslah edilebilir. Davanın tamamen ıslah yoluna, dava dilekçesinden itibaren bütün usul işlemlerinin yapılmamış sayılması için başvurulur. Buna göre, davasını tamamen ıslah etmek isteyen davacı, davasını baştan (dava dilekçesinden) itibaren ıslah eder ve yeni bir dava dilekçesi verir. Davanın kısmen ıslahında ise; davada yapılmış olan belli bir usul işlemi düzeltilir. Davadaki talep kısmının artırılması ise; davanın kısmen ıslahı mahiyetindedir.
Somut olayda; davacı dava dilekçesiyle, “dava konusu kaza nedeni ile davacının ağır şekilde yaralandığını, faturalı ve faturasız harcamalar yaptığını, gözlüğünün kırıldığını, cep telefonunun kaybolduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere bu giderleri için 1.000,00-TL maddi tazminatın olay tarihinden yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müteselsilen tahsilini,..” talep etmiştir. 31/10/2017 tarihinde yapılan ön inceleme duruşmasında da bu talebini tekrarlayarak; “…müvekkilinin bu yaralanma sırasında gözlüğünün kırılması ve cep telefonunun kaybolmasıyla birlikte faturalı faturasız harcamalar yapmış olması nedeniyle şimdilik 1.000 TL maddi tazminatın davalılardan olay tarihinden itibaren yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen, (tahsilini)…” talep etmiştir.
09/11/2018 tarihinde verdiği ıslah dilekçesi ile; dava dilekçesinde talep ettiği 1.000,00-TL maddi tazminatın 500,00-TL’sini geçici iş göremezlik, 500,00-TL’sini sürekli iş göremezlik olarak talep ettiklerini beyan ederek, talep rakamlarını bilirkişi raporu doğrultusunda artırmıştır.
Ancak, davacının dava dilekçesi ile maddi tazminat olarak; gözlük ve cep telefonu bedeli ile faturalı ve faturasız harcamalarını talep ettiği, geçici ve sürekli iş göremezliğe dair talebinin olmadığı, ön inceleme duruşması ile de talebini değiştirmediği sabittir. Dava ve ön inceleme tarihi itibari ile yazılı yargılamaya tabi olan davada, ön inceleme duruşmasından sonra davanın değiştirilip/genişletilmesi ancak ıslah veya davalı tarafın açık muvafakatı ile yapılabilecektir. Talep artırım dışındaki değiştirme veya genişletmeler için davanın tam ıslahı gerekmektedir.
Somut olayda, davacının dava dilekçesindeki talep kapsamını değiştirmesine dair olarak davalı tarafın açık muvafakatı bulunmamaktadır. Davacının ıslah edilen taleplerinin ise, dava dilekçesinde yer almayan yeni talepler olması nedeni ile ıslah talebinin reddi gerekirken, usulüne uygun bir ıslah dilekçesi varmış gibi hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülmüştür. Bu nedenle, davacının dava dilekçesinde olmayan talepleri yönünden yaptığı talep artırma dair ıslah talebinin reddi ile; geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatına dair hükmün kaldırılmasına, davada ıslah dilekçesinin sunulmasından önceki talepler olan, gözlük, cep telefonu bedeli, faturalı ve faturasız harcamalar ile manevi tazminat yönünden karar verilerek yerel mahkeme kararı düzeltilmiştir.
Her ne kadar davalı … … bu konuda istinaf talebi bulunmasa da; bilindiği üzere HMK’nın 26. maddesi hükmü gereğince hakim, kural olarak tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır. Ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Buna usul hukukunda; taleple bağlılık ilkesi denilmektedir ve yargılamanın temel ilkelerinden biridir. Yargılama bu ve benzeri ilkeler ile şekillendirildiğinden, gerek taraflar gerekse hakim yargılamanın ilkelerini gözetmek durumundadır. Bunun sonucu olarak; ilk derece mahkemesinin davacının talep ettiğinden fazlasına karar vermesi durumunda, istinaf mahkemesinin, kamu düzeni gözetilerek, kararı kaldırıp, taleple sınırlı olacak şekilde yeniden esas hakkında karar vermesi gerekmektedir.
Somut olayda; davacının usulüne uygun tam ıslahı (talebi) bulunmamasına rağmen her iki davalı yönünden geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatına ilişkin kurduğu hüküm HMK 26. maddeye ve kamu düzenine aykırı olması nedeni ile her iki davalı yönünden de hükmen kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle; davalı … Sigorta AŞ. vekilinin istinaf talebinin kabulüne yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, istinaf konusu yapılmayan kısımlar baki kalmak üzere, HMK.nın 353/1.b.2. maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
l-Davalı … Sigorta AŞ. vekilinin istinaf talebinin kabulü ile; Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 09/07/2019 tarih, 2016/659 Esas 2019/786 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine, buna göre;
1-Davacının dava dilekçesinde talep ettiği cep telefon ve gözlük kırılması tazminat talebi atiye terk edildiğinden ve bu alacaklar için usulüne uygun harcı yatırılarak açılmış bir dava bulunmadığından esas hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına,
2-Davacının cismani zarardan dolayı talep ettiği geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı talepleri yönünden HMK 180. maddeye göre, usulüne uygun olarak yapılmış bir ıslah dilekçesi olmadığından ıslah talebinin reddine,
3-Davacının 30.000,00-TL manevi tazminat talebinin yaralanmanın niteliği kusur durumu, tarafların mali ve sosyal durumu, paranın alım gücü nazara alınarak 15.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihi olan 23/06/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … …. alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-Dava dilekçesinde manevi tazminat talebinin poliçe teminatı kapsamında olması halinde davalı sigorta şirketinden de tahsili talep edilmiş ise de poliçe teminatında manevi tazminat bulunmadığından davalı sigorta şirketi aleyhine hüküm tesisine yer olmadığı ve bu husus ile ilgili olarak tarafların leh ve aleyhine yargılama gideri, vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden alınması gereken 1.024,65-TL harçtan dava açışılışında yatırılan 529,41-TL harcın mahsubu ile bakiye 495,24-TL harcın davalı … …’den alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davacı kendini vekille temsil ettiğinden kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden davacı lehine 2.725,00-TL vekalet ücreti takdiri ile davalı … …’den alınarak davacıya verilmesine,
7-Reddedilen manevi tazminat miktarı üzerinden davalı … … lehine 2.725,00-TL vekalet ücreti takdiri ile davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından gözlükçü bilirkişi ve telefoncu bilirkişi için yatırılan 220,00-TL bilirkişi ücretinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
9-Davacı tarafından red edilen ıslah talebi ile yatırılan 428,60-TL harcın talep halinde iadesine,
10-Davacı tarafça yatırılan 529,41-TL peşin harcın davalı … …’den alınarak davacıya verilmesine,
11-Davacı tarafça yapılan ve aşağıda dökümü yapılan 1.338,00-TL yargılama giderinin davalı … …’den tahsili ile davacıya verilmesine,
12-Taraflarca yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısım var ise HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
ll-Davalı … Sigorta AŞ tarafından yatırılan 715,00-TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
lll-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan 31,50-TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
lV-Başvuran tarafça yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısım var ise HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
V-Karar tebliği ile harç mahsup ve iade işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 04/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

…..

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.