Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/2686 E. 2022/551 K. 04.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:…
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/07/2019
NUMARASI …..
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 04/03/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 04/03/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı sigorta şirketi vekili ile davalı … vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI:
Davacı dava dilekçesinde; davalı sigorta tarafından Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile güvence altına alınan aşırı alkollü ve ehliyetsiz davalı sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracın 29.03.2009 günü yaya olan davacıya çarpması sonucu oluşan trafik kazasında davacının geçici ve daimi iş görmezlik oluşacak biçimde yaralandığını, davalının kazanın oluşumunda tam kusurlu olduğunu ileri sürerek, şimdilik meslekte kazanma gücü kaybı için 10.000TL, bakıcı gideri 100TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigortanın poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasını istemiş, 21.10.2016 günlü talebini açıkladığı dilekçesinde, 9.000TL geçici iş görmezlik ve 1.000TL daimi iş görmezlik tazminatı talebi olduğunu belirtmiştir.
Davacı vekili 03.09.2018 günlü ıslah dilekçesi ile daimi iş görmezlik tazminatını 202.245,57TL’ye; geçici iş görmezlik tazminatını 11.525,90TL’ye; bakıcı gideri zararını 8.601,41TL’ye yükseltilmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş., yetki itirazı yanında, kusur ve tazminat yönünden bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı …, davacının bakıma muhtaç olmadığını, kazanın oluşumunda kusuru bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nca kaza tarihinde yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmeliği esas alınarak düzenlenen 16.04.2019 günlü ve 1409 sayılı raporda davacının vücut çalışma gücünden %30 oranında kaybettiği, geçici iş görmezliğinin 9 ay olduğunun saptandığı, bu rapor esas alınarak hüküm kurulduğu, aktüer bilirkişi raporunda, daimi iş görmezlik tazminatının 199.374,85TL, geçici iş göremezlik tazminatının 11.728,40TL, bakıcı giderinin 8.601,41TL olduğunun belirtildiği, davacının gelir durumuna yapılan itirazlar üzerine alınan bilirkişi ek raporunda, daimi iş görmezlik tazminatı gelirinin asgari ücretin 1,34 katı olması halinde 202.245,57TL, gelirinin asgari ücret olması halinde 157.273,01TL; geçici iş gelirinin asgari ücretin 1,34 katı olması halinde 11.525,90TL, gelirinin asgari ücret olması halinde 8.601,41TL; bakıcı giderinin 8.601,41TL; olduğunun belirlendiği, kaza tarihinde yürürlükte bulunmayan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği esas alınarak düzenlenen 22.09.2017 günlü ve 1769 sayılı raporda davacının vücut çalışma gücünden %30,2 oranında kaybettiği dikkate alınarak zarar hesabı yapıldığından, kaza tarihinde yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmeliği esas alınarak düzenlenen 16.04.2019 günlü ve 1409 sayılı raporda davacının vücut çalışma gücünden %30 oranında kaybettiği belirlenmiş olmakla yeniden zararın hesaplanması için bilirkişi raporu alınması gerektiği ancak, davacı vekilinin celsede her ne kadar davacının vücut çalışma gücünden %0,02 oranında daha az kaybettiği belirlenmiş ise de asgari ücret artışı dikkate alındığında tazminat miktarı daha yüksek çıkacağından ve ıslah olasılığı bulunmadığından mevcut raporlara göre karar verilmesini talep ettiği, davacının pazarcı olduğuna ilişkin kimlik bilgileri ve kayıtlar dikkate alınarak ve asgari ücretin 1,34 katı ücret baz alınarak belirlenen miktarların hüküm altına alınması gerektiği gerekçesiyle davanın KABULÜ ile davalılardan müştereken ve müteselsilen 202.245,57TL daimi iş görmezlik, 11.525,90TL geçici iş görmezlik, 8.601,41TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 222.372,88TL bedelin alınarak davacıya verilmesine, hükmedilen bedellere davalı … yönünden 06/12/2015 davalı sigorta yönünden 07/01/2016 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı … Sigorta AŞ. vekili istinaf dilekçesinde; maluliyet oranının Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik uyarınca tespit edilmesi gerektiğini, bilirkişi raporunda TRH 2010 tablosu kullanılarak yalnızca davacının bakiye ömrü belirlendiğini, %1,8 teknik faiz yerine %10 artış %10 azalış yöntemiyle hesap yapılmasının isabetsiz olduğunu, emsal ücretin hatalı belirlendiğini, asgari ücret üzerinden değerlendirilmesi gerektiğini, bakıcı gideri ve geçici iş göremezlik ödeneğinin teminat kapsamı dışında olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde; kusura itiraz ettiklerini, hesaplamanın asgari ücret üzerinden yapılması gerektiğini, Adli Tıp Kurumu raporunda belirlenen 9 aylık iyileşme süresinin sürekli iş göremezlik olarak kabul edilemeyeceğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Davalı sigorta şirketi vekili ile davalı … vekilinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olaya bakıldığında, tarafların bilirkişi raporunda kullanılan yaşam tablosuna ve tatbik edilen esaslara açık itirazları olmasa dahi; TBK 51. maddesi uyarınca tazminatın kapsamının hakim tarafından belirlenmesi zaruri olup, kaldı ki eldeki davada davalı vekilinin anılan yönlere ilişkin itirazı da bulunmaktadır. Gerçek zarar miktarı, hak sahibinin olay tarihindeki bakiye ömrü esas alınarak aktif ve pasif dönemde elde edeceği kazançlar toplamından oluşmaktadır. Gerçek zarar hesabı, özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Hak sahiplerinin bakiye ömürleri önceki yıllarda Fransa’dan alınan 1931 tarihli “PMF” cetvellerine göre saptanmakta iken, Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmaları ile “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, … Kurumunca da ilk peşin sermaye değerinin hesaplanmasında anılan tabloların uygulanmasına geçilmiştir. Gerek diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve gerekse bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içerdiği de göz önüne alınarak, ülkemizce de tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Tablosu’na göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinin, güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağına Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nce de karar verilmekle görüş değişikliğine gidilmiştir. (Yargıtay 17.HD 22/12/2020 tarih, 2019/5206 E. – 2020/8874 K. sayılı ilamı, 14/01/2021 tarih 2020/2598 E. – 2021/34 K. sayılı ilamı) Bu itibarla, tazminat hesaplanmasında TRH 2010 Tablosu’nun kullanılmasında bir isabetsizlik görülmemiş ise de; Anayasa Mahkemesi’nin 17/07/2020 tarih 2019/40-2020/40 sayılı kararı ile; KTK’nın 90. maddesindeki “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir” bölümündeki “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan Genel Şartlarda” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmekle; zarar hesaplanmasında ZMMS Genel Şartları ekindeki cetvellerin kullanılması mümkün olmadığından ve %1,8 teknik faiz bu cetvellerle getirildiğinden, artık uygulanması mümkün değildir. Bu nedenle aktüer raporunda %1,8 teknik faiz tatbik edilmesi doğru görülmediği gibi, TRH 2010 Yaşam Tablosu gereğince tespit edilen Muhtemel Yaşam Süresi ve Beklenen Yaşam Süresi kavramları farklıdır. Uğranılan zarardan kaynaklı tazminat belirlenmesinde zarara uğrayanın, muhtemel yaşam süresi TRH 2010 Yaşam Tablosu’na göre tespit edilmek suretiyle bulunan bakiye ömrü esas alınması gerekirken, aktüer raporunda; TRH 2010 Yaşam Tablosu’na göre davacının kaza tarihinden sonraki muhtemel yaşam süresinin 99 yıl olacağı varsayımı altında erkek bireyler için muhtemel bakiye ömrün 71,93 yıl olduğu belirlenmiş, ancak tazminat hesabında bakiye ömür sonuna kadar hesaplama yerine muhtemel yaşam süresi olan 99 yaşına kadar hesaplama yapılan raporun mahkemece hükme esas alınması da doğru görülmemiştir.
Diğer taraftan, çalışma gücü kaybı zararının hesabında yaralanan veya malul olanın gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır. Zarar görenin kaza tarihi itibariyle mesleği ve geliri tespit edilmelidir. Kişinin herhangi bir işi yoksa zarar görenin geliri asgari ücret kabul edilerek, raporun hazırlandığı tarihteki net asgari ücret üzerinden hesaplama yapılacaktır. Eğer gelirin asgari ücret üzerinde olduğu, bir başka anlatımla herhangi bir işyerinde çalıştığı ya da bir meslek icra ettiği (edeceği) ve asgari ücret üzerinde bir gelir elde edildiği iddia ediliyorsa bunun ispat edilmesi gerekir. Ancak mahkeme bedensel zararların tazmini davalarında zarar görenin zararını resen belirlemek durumundadır. Kişi belirli bir iş yerine bağlı olmaksızın, belirli bir meslek icra eden kişilerden ise ve bunu geçerli deliller ile ispat etmiş ise ekonomik ve sosyal durumu ile ilgili zabıta araştırması yanında o meslek odasından o mesleği icra edenlerin kaza tarihi itibarı ile ortalama ücretleri sorulmalıdır.
Açıklanan nedenlerle öncelikle gelir durumu netleştirilmesi, ispat edilemezse davacının asgari ücretle çalıştığı kabul edilmesi, dosyanın önceki bilirkişiye tevdii ile davalı lehine kazanılmış haklar gözetilerek (tazminata esas gelir, işlemiş ve işleyecek devre, esas alınan asgari ücret yılı başta olmak üzere) davacının muhtemel ve beklenen yaşam süresinin TRH 2010 Yaşam Tablosu’na göre belirlenmesi, bakiye ömrü esas alınarak, % 1,8 teknik faiz uygulanmadan progresif rant tekniği uygulanmak suretiyle tazminat miktarının hesaplanması için ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmediğinden; davalı sigorta şirketi vekilinin ve davalı … vekilinin bu yöne ilişkin istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılması ve dosyanın belirtilen gerekçeyle yerel mahkemesine gönderilmesine, kaldırma ve gönderme sebebine göre davalı sigorta şirketi vekilinin ve davalı … vekilinin sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı sigorta şirketi vekilinin ve davalı … vekilinin istinaf talebinin HMK.nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kabulü ile Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 08/07/2019 tarihli, 2016/489 Esas, 2019/592 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Yukarıda açıklandığı üzere tüm deliller toplanıp birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca göre bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, kaldırma ve gönderme sebebine göre davalı vekillerinin sair istinaf sebeplerinin şimdilik İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2 Davalı sigorta şirketi ve davalı … tarafından yatırılan istinaf harcının talebi halinde kendisine iadesine,
3- Davalı sigorta şirketi ve davalı … tarafından yatırılan gider avansından varsa artan kısmın karar kesinleştiğinde kendisine iadesine,
4-İstinafa gelen davalı sigorta şirketi ve davalı … tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece Mahkemesince verilecek kararda gözetilmesine,
5-Ankara 26. İcra Dairesinin 2019/10549 Esas sayılı dosyasına yatırılan teminat mektubu miktarının yatıran tarafa iadesine,
6-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 04/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

……

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.