Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No…
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/05/2019
NUMARASI …..
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 27/01/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 01/02/2022
Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili ile davalı … vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının sahibi olduğu aracının park halinde olduğu esnada davalının sahibi olduğu ve yönetimindeki aracın çarpması neticesi, davacının aracında hasar ve değer kaybı meydana geldiğini, aracın 10 gün süre serviste kaldığını, bu süre içinde davacının ticari taksi ile işe gidip geldiğini, aracın yedek parça ve işçilikten kaynaklı maddi zararı olarak şimdilik 2.000,00 TL’nin davalılardan müteselsilen, kazadan dolayı aracın ayıplı hale gelmesi nedeni ile değer kaybından kaynaklı şimdilik 1.000,00 TL’nin davalı araç işleteninden, aracını kullanamaması nedeni ile taksi kiralık araç giderlerinden kaynaklı şimdilik 10,00 TL’nin araç işleteninden alınarak davacıya ödenmesini talep etmiştir.
Davalı sigorta vekili cevap dilekçesinde; davaya konu aracın ZMMS ile … adına maddi hasarda araç başına 31.000,00 TL’ye kadar azami sorumluluk hadleri ile sigortalandığını, davalı şirketin kusur oranında ve poliçe limiti ile sorumlu olduğunu, kusur oranlarının belirlenmesi gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile; meydana gelen kazada davalının kusurunun olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, 637,50 TL hasar bedelinin davalı …’dan kaza tarihi olan 02/01/2016 tarihinden itibaren davalı sigorta şirketinden dava tarihi olan 07/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile alınarak davacıya verilmesine, 1.000,00 TL değer kaybı ve 10,00 TL kazanç mahrumiyet kaybı toplamı olmak üzere 1.010,00 TL tazminatın kaza tarihi olan 02/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı … vekili tarafından ayrı ayrı istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, mahkemece reddedilen toplam değer olan 1.362,50 TL yi geçmeyen vekalet ücretinin her iki vekile paylaştırılması gerektiğini, hükme esas alınan, kendi içinde çelişkili olan ve denetime elverişli bulunmayan bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilmediğini, davacının aracının…. marka değil … … marka olduğunu ve piyasa değerinin de de 50.000.00 TL değil 70.000,00 TL olması gerektiğini, Ankara 6.Sulh Hukuk Mahkemesi 2016/1 Değişik iş dosyasında bulunan bilirkişi raporu ile daha sonradan alınan rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi gerektiğini, belirlenen kusur durumunu kabul etmediklerini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde, trafik kazası tespit tutanağı ile ilk derece mahkemesince alınan raporlar arasındaki çelişkiler giderilmeden eksik incelemeyle karar verildiğini, İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan rapor alternatifli olup mahkemece rapordaki hangi alternatife değer verildiğine dair gerekçenin kararda gösterilmediğini, belirterek mahkeme kararının istinaf yolu ile kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, trafik kazası neticesinde meydana gelen araç hasarı, araç değer kaybı ve araç mahrumiyeti nedeniyle maddi tazminat istemidir.
Somut olayda kaza tespit tutanağı uyarınca, 02.01.2016 tarihinde sürücü…’in, sevk ve idaresindeki aracıyla yol kenarında park halinde iken park halinden seyir haline geçmek üzere iken aracının sol yan tarafına cadde üzerinde direkt seyreden …’nın sevk ve idaresinde olan aracın çarpmasıyla kazanın meydana geldiği, kazanın oluşumunda araç sürücüsü …’in kural ihlali olduğu, sürücü …’nın kural ihlali bulunmadığının belirlendiği, mahkemece kusur bilirkişisinden alınan 10.02.2017 tarihli raporda, kazanın meydana gelmesinde sürücü … %75 oranında, sürücü … %25 oranında kusurlu bulunduğunun belirlendiği, Ankara 6.SHM 2016/1 D.İş dosyasında alınan 29.02.2016 tarihli raporda, kazanın meydana gelmesinde sürücü …’nın tam kusurlu olduğunun belirlendiği, Ankara Adli Tıp Kurumundan alınan 30/05/2017 tarihli raporda; kazanın meydana gelmesinde sürücü …’in %75, sürücü …’nın %25 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği, İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan alınan 26/07/2018 tarihli raporda; 1. Alternatife göre; davacı sürücünün beyan ettiği şekilde aracın park halinde olduğunun kabulü halinde davalı sürücü …’nın, sevk ve idaresindeki aracı ile seyir halinde iken gündüz vakti meskun mahal caddede yol kenarında park halinde olan araca tedbirsiz seyrinden ötürü çarptığı anlaşıldığından asli derecede kusurlu olduğu,(%100) davacının gündüz vakti meskun mahal caddede aracına park halinde iken çarpılması olayında kusurunun olmadığı, 2. Alternatife göre ise; trafik kazası tespit tutanağında anlatıldığı biçimde aracını park halinden harekete geçirdiği esnada çarpışmanın olduğu kabulü ile değerlendirme yapıldığında davalı sürücü …’nın, sevk ve idaresindeki aracıyla meskun mahalde seyir halinde iken yolun sağ tarafından önüne manevra yapan araca karşı etkin tedbire başvuramadığı anlaşılmakla tali derecede (%25 oranında) davacı sürücü …’in park halindeki aracı ile harekete geçmeden evvel sol yan ve gerisini kontrolü altında bulundurmadığı, gerisinden gelmekte olan davalı sürücüye ait kamyonetin önünde doğrultu değiştirme manevrası yaptığı anlaşıldığından asli derecede (%75 oranında) kusurlu olduğunun belirlendiği, 15/11/2017 tarihli bilirkişi raporunda, kaza tespit tutanağında davacının kaza anında park yerinden çıkış manevrası yaptığının belirlendiğini, tutanak aksinin ispat edilmediğini, kamyonet sürücüsü davalı …’nın olayda %25 oranında sürücü davacı …’in olayda %75 oranında kusurlu olduğu, dava konusu otomobilin almış olduğu darbeye bağlı olarak meydana gelen hasarın 2.550,00 TL olduğu, bu bedelin davalının %25 oranında kusuruna denk gelen kısmının 637,50 TL olduğu, 01/06/2015 tarihinden önceki dönemde geçerli olan yöntem göz önüne alındığında aracın tamir ve onarımı sonrası uğradığı değer kaybının 4.000,00 TL olarak belirlendiği, davalı …’nın %25 oranında kusurlu olması nedeni ile kusur oranına tekabül eden miktarın 1.000,00 TL olduğu, 01/06/2015 tarihi itibari ile yürürlüğe giren Sigorta Genel şartlarına göre yapılan hesaplamada değer kaybı değerinin 4.064,33 TL olduğu davalının %25 kusuru oranına tekabül eden 1.016,08 TL olduğu, davaya konu aracın tamir ve onarımı süresince kullanılamamış olması nedeniyle davacının uğratıldığı zararın 300,00 TL olduğu davalı …’nın kusur oranına tekabül eden miktarın 75,00 TL olduğunun belirlendiği, davacıya ait aracın … … marka/model olmasına karşın bilirkişi raporunda … … olarak alındığı ve hesaplamanın bu hatalı bilgi ile yapıldığı, mahkemece anılan raporun hükme esas alınmasıyla yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmıştır.
Trafik kazası neticesinde oluşan değer kaybı “gerçek zarar” olduğundan, zarar TBK hükümlerince ve Yargıtay tarafından belirlenen ilkeler çerçevesinde belirlenmelidir. Bu suretle hesaplamanın ZMMS Genel Şartları ekindeki hesaplama yöntemine göre yapılamayacağı belirtilmiş olup, bu nedenle, öncelikle, değer azalması veya değer kaybının belirlenmesinde dikkate alınması gereken ölçütler her olayın somut özelliğine göre değişebilecek ise de aracın markası, özellikleri ve model yılı, kullanım amacı, kullanım süresi, yıpranma payı, aracın gördüğü hasarın ağırlığı ve hasara uğrayan bölgeleri, hasarın giderilmesinde kullanılan parçaların niteliği (orijinal olup olmadığı) hususları değer kaybında göz önüne alınmalı, aracın hasarsız hali ile onarıldıktan sonraki değer arasındaki fark bilirkişi tarafından değerlendirilerek, değer kaybı olup olmadığı belirlenmelidir. Davacı aracında oluşan hasarın ve hasar bedelinin tespiti için, araç marka ve modelinin ve araçtaki hasarlanan parçaların tek tek belirtilmek ve kaza ile uyumlu olduğu da teyit edilmek sureti ile yapılması, daha sonra da hasarlı parçaların bedeli + işçilik bedeli + KDV değerlerinin gösterilmesi gerekmektedir.
Hal böyle iken, bilirkişinin, davacıya ait araç …/… marka/model olmasına karşın raporda …/… olarak hatalı kabulü ile dava konusu talepler hakkında belirleme yapması ve mahkemenin hatalı raporu dayanak alarak karar vermesi isabetli görülmemiştir.
Bu durumda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile; mahkemece, dava dilekçesinde talep edilen alacak kalemlerinin hesaplanmasına yönelik olarak aracın marka modeli doğru belirlenerek önceki bilirkişiden Yargıtay tarafından belirlenen ilkeler çerçevesinde, ek rapor veya yeni bir bilirkişiden rapor alınarak, oluşacak sonuca göre karar verilmesi için, ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kararın kaldırılma sebebine göre davacı vekilinin sair ve davalı … vekilinin tüm istinaf taleplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 23/05/2019 tarihli 2016/13 Esas – 2019/450 Karar sayılı kararının, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Kararın kaldırılma sebebine göre davacı vekilinin sair ve davalı … vekilinin tüm istinaf taleplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden davacı tarafça yatırılan 44,40 TL istinaf peşin harcının istek halinde istinaf edene iadesine,
4-İstinaf eden davalı … tarafından yatırılan 112,54 TL istinaf peşin harcının istek halinde istinaf edene iadesine,
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
6-İstinaf eden taraflarca yatırılan istinaf gider avansından kullanılmayan kısmın talep halinde ve karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
7-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 27/01/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
….
* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.