Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/2661 E. 2021/1837 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
…..
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
…..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/05/2019
NUMARASI ……

DAVANIN KONUSU : Ölüm Sebebiyle Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ : 21/10/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 15/11/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili ve davalı … … vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 05/11/2015 tarihinde, davalı … …… tarafından kasko poliçesi kapsamında İMMS ile sigortalı, davalı …’ın sevk ve idaresindeki çekici …. sürücüsü olduğu araca çarpması neticesinde, müvekkili …’nın gayri resmi eşi, müvekkili…’nın ise babası olan …’ın vefat ettiğini, vefat edenin kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığını, meydana gelen kaza nedeniyle manevi olarak ızdırap duyduklarını, belirterek müvekkili … için 50.000,00 TL, … için 30.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren temerrüt faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı … … … AŞ. cevap dilekçesinde; Müvekkiline izafe edilecek kusur bulunmadığını, aracının tüm bakımlarını yaptırdığını ve aracın kontrolleri tam şekilde yola çıktığını, kazanın meydana gelmesinde vefat eden araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, davacıların manevi tazminat taleplerinin ise ispata muhtaç olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … … AŞ vekili cevap dilekçesinde; … poliçesinin manevi tazminatı kapsamadığını, ayrıca davacıların taleplerinin tutarsız ve dayanıksız olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı …, davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davanın trafik kazası nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu aracın, arızaladığı için emniyet şeridinde duran …’ın aracına çarpması ile …’ın vefat ettiği, davacı …’nın ölenin gayri resmi eşi, diğer davalı……… ölenin kızı olduğu ve vefat edenin ölümünden sonra …’nın dünyaya getirdiği davacı …… Ankara Batı 1. Aile Mahkemesinin ….. sayılı dosyasında yapılan yargılamada, …’ın kızı olduğunun tespit edilerek kesinleştiği, ayrıca dosyaya … ile … ….. düğün fotoğraflarının da konulduğu ve tanıkların dinlendiği, buna göre vefat eden ile davacı …’nın gayri resmi evli olarak birlikte maddi manevi yaşam sürdürdükleri ve dava açmakta hukuki yararlarının bulunduğu, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü ve vefat edenin eşit kusurlu olmasına göre davacıların sürücü ve işletenden manevi tazminat talep edebileceği, … için 30.000,00 TL, … için 20.000,00 manevi tazminatın uygun olduğu, … … AŞ. yönünden ise … poliçesinde manevi tazminata ilişkin kloz bulunmadığından ihtiyari mali sorumluluk sigortası genel şartlarına göre … şirketinin manevi tazminttan sorumluluğunun bulunmadığı ve davanın … yönünden haksız olduğu gerekçesiyle, davalı … … AŞ. hakkındaki davanın reddine, diğer davalılar hakkındaki davanın kısmen kabulü ile … için 30.000,00 TL, … için 20.000,00 TL manevi tazminatın 05/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile adı geçen davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili ve davalı … … vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde; meydana gelen kazada ölenin eşi ve çocuğu olan müvekkillerine hükmedilen manevi tazminatın çok düşük kaldığını, talepleri gibi karar verilmesi gerektiğini, mahkemenin her iki davacı yönünden talep edilen miktarın ½’sinin 5.000,00 TL fazlasına hükmettiğini, talep edilen miktarın zenginleşmeye yol açacak miktarda olmadığı gibi fazla olduğunu ortaya koyan bir durum da bulunmadığını, bu nedenle hükmedilen miktarın yetersiz olduğunu, … … AŞ. hakkındaki davanın reddedilmesinin de haksız olduğunu İMMS kapsamında davalının manevi zararlarından sorumlu olduğunu, mahkemece hükmedilen faizin yasal faiz olmasına ilişkin kararın hatalı olduğunu, faizin “temerrüt faizi” olarak belirlenmesi gerektiğini, ayrıca davanın salt takdiri indirim nedeniyle kısmen reddedilmesi nedeniyle müvekkili aleyhine vekalet ücreti takdir edilmesinin hatalı olduğunu, belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı … … … ve Ticaret AŞ. vekili istinaf başvuru dilekçesinde; kazaya, vefat eden …’ın sebep olduğunu, mahkemece tüm itiraz ve savunmalarına karşılık kusur açısından itirazlarını karşılar rapor alınmadığını, kusur incelemesi yapılırken hangi eylemin zararı doğurduğunun üzerinde durulması gerektiğini, zarar eylemin sonucu değil ise davalının zarardan sorumlu tutulamayacağını, meydana gelen olayda kazanın asıl sebebin müvekkiline ait aracın diğer araca çarpması değil, ölenin aracını yol kenarında hiçbir uyarı lehvası olmadan, tedbir almadan ve park lambalarını yakmadan durdurmuş olması olduğunu, bilirkişilerin ise sadece trafik kurallarına uyulup uyulmadığına ilişkin değerlendirme yaptığını, eylem ile zararlı sonuç arasındaki nedensellik bağının, zararın hangi eylem ve davranışta olduğunun dikkate almadığını, bu nedenle hükmedilen tazminatı kabul etmediklerini, ayrıca davacı … ile ölenin imam nikahlı olduğunu TMK’ya göre geçerli bir evlilik olmadığını, kanunun dini nikahlı evliliklere cevaz tanımadığını, … ile vefat eden evliymiş gibi hüküm kurulduğunu, dava konusu olay nedeniyle müvekkili hakkında açılan 3 ayrı manevi tazminat davası olduğunu, bu durumun makul olmadığını, manevi tazminatın zenginleşme aracı olmaması gerektiğini, hükmedilen manevi tazminatın fahiş olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenlerin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava; trafik kazasından kaynaklanan ölüm sebebiyle, ölenin gayri resmi eşi ve ölümünden sonra dünyaya gelen kızı tarafından açılan manevi tazminat istemidir.
Olay tarihinde vefat edenin sevk ve idaresindeki araç ile seyir halinde iken arızalanması üzerine emniyet şeridinde durarak aracını kontrol ettiği esnada, kendisi ile aynı istikamette gelen davalıların sürücüsü, işleteni ve İMMS sigortası olduğu aracın duran aracın sol arka kısmına, kendi aracının sağ ön kısmı ile çarpması neticesinde, …’ın vefat ettiği, meydana gelen kaza nedeniyle Elmadağ Asliye Ceza Mahkemesinin ….. sayılı ilamına göre, kazanın davalı araç sürücüsünün, kısmen banketi ihlal eder şekilde seyri sırasında, kısmen banketi ihlal eder şekilde uyarı tedbirleri almadan duran vefat edenin aracına çarpması ile meydana geldiğinin kabul edildiği ve kararın kesinleşmesi ile kazanın oluş şeklinin belirlendiği görülmüştür.
Kazanın oluş şekline göre, Elmadağ Asliye Ceza Mahkemesi ….. sayılı dosyasında davalı ile vefat edenin eşit kusurlu olduğunun tespit edildiği, yine aynı kaza nedeniyle maddi tazminat istemli Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. sayılı dosyasında alınan kusur raporunda, davalı araç sürücüsünün %50 oranında vefat edenin %50 oranında kusurlu olduğunun tespit ediliği, mahkemece alınan 14/01/2019 tarihli kusur raporunda; ceza dosyasında kesinleşen olayın oluş şekline göre kazanın meydana gelmesinde davalı araç sürücüsünün %50 oranında, vefat edenin %50 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği görülmüştür.
Davacı ile vefat edenin resmi nikah olmaksızın düğün yaparak birlikte yaşamaya başladıkları davacı vekili tarafından dosyaya sunulan fotoğraflar ve tanık beyanları ile kanıtlandığı, davacı… kazadan sonra 07/05/2016 tarihinde doğmuş ise de vefat edenin çocuğu olduğu Ankara Batı 1. Aile Mahkemesinin……. sayılı 05/09/2017 tarihli kesinleşen kararı ve karar sonrası yapılan nüfus tescil kayıtlarından anlaşılmıştır.
Buna göre delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, gerek Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesince bilirkişi heyetinden alınan rapora, gerekse mahkemece bilirkişiden alınan kusur raporuna göre, müteveffa sürücü … ile davalı sürücünün eşit derecede kusurlu olduklarının belirlenmesine, anılan raporlardaki kusur belirlemesinin kaza tespit tutanağına, ceza mahkemesinin kararı ile de kesinleşen kazanın oluş şekline ve dosya kapsamına uygun bulunmasına, manevi tazminat talep edilebilmesi için vefat eden ile davacılar arasında yakınlık bağının yeterli olmasına, davacı …’nın ölenin gayri resmi eşi olduğunun, diğer davacının ise kızı olduğunun kanıtlanmış olmasına göre manevi zararın oluştuğunun mahkemece kabul edilmesinde isabetsizlik bulunmamıştır.
Yine davacılar vekili tarafından … şirketinin de manevi zararlarından sorumluluğuna karar verilmesi gerektiği ileri sürülmüş ise de; İMMS kapsamında … şirketinin manevi zararlarından sorumlu tutulabilmesi için İMMS Genel Şartları 3. maddesi gereğince manevi zararların da poliçe ile teminat kapsamında olduğunun kararlaştırılması gerekli olup, davalı … şirketi tarafından tanzim edilen … poliçesinde manevi tazminatın teminat kapsamına alındığına dair hüküm bulunmamasına göre mahkemece davalı … şirketi hakkındaki davanın reddedilmiş olmasında isabetsizlik görülmemiştir.
Manevi tazminat miktarları yönünden; 6098 TBK’nın 56/2. maddesi hükmüne göre “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” hükmü ile aynı Yasanın 51.maddesinde de “Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” hükmüne göre, somut olayda olay tarihi, olayın oluş şekli, kusur durumu, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, müteveffanın ölümü nedeni ile davacıların çektiği acı ve duymuş olduğu üzüntünün boyutu, aynı olay nedeniyle daha önce ölenin anne ve babası, kardeşleri, kayınbabası, kayınvalidesi tarafından da manevi tazminat davası açılmış olmasına göre manevi olarak zarar görenlerin sayısı nazara alındığında, hakkaniyet ve manevi tazminat miktarının bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmaması ilkesi ve davacıların uğradığı manevi zarar göz önüne alındığında hükmedilen manevi tazminat miktarının usul ve yasaya uygun olduğundan tarafların manevi tazminatın miktarına yönelik istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir.
Davacılar vekili mahkemece hükmedilen faiz türünü ve reddedilen kısım yönünden karşı taraf lehine hükmedilen vekalet ücretini istinaf etmiştir. Davacının dava dilekçesinde faiz türü belirtmeksizin “temerrüt faizi” talep ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece hükmedilen tazminat miktarına davalıların temerrütü nedeniyle 3095 Sayılı Yasanın 2/1 maddesi gereğince yasal faiz uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gibi, manevi tazminat istemli davanın bir kısım davalılar yönünden kısmen reddine karar verilmiş olması nedeniyle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/2. maddesi gereğince, davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmesinde de usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir.
Bu gerekçelerle; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacılar vekilinin ve davalı … … vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacılar vekili ve davalı … … vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacılardan alınması gerekli 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 14,90 TL’nin davacılardan alınarak, Hazineye irat kaydına,
3-Davalı … …’den alınması gerekli 3.415,50 TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 854,00 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 2.561,50 TL’nin davalı … …’den alınarak, Hazineye irat kaydına,
3-Davacılar ve davalı … … tarafından yapılan istinaf başvuru ve yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
4-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirilmesi, bakiye harç tahsili ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
5-HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 21/10/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

….

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.