Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/2660 E. 2021/1838 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/04/2019
NUMARASI ….

DAVANIN KONUSU : Ölüm Sebebiyle Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ : 21/10/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 19/11/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davaclar vekili ve davalı … Tic. … Şirketi vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 05/11/2015 tarihinde, davalı … ve Tic. AŞ’nin işleteni olduğu, … … A.Ş. tarafından Kasko poliçesi kapsamında İMMS ile sigortalı, davalı …’ın sevk ve idaresindeki…. sürücüsü olduğu araca çarpması neticesinde, müvekkillerinin damadı olan …’ın vefat ettiğini, vefat edenin kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığını, meydana gelen kaza nedeniyle manevi olarak ızdırap duyduklarını, belirterek müvekkilleri içi ayrı ayrı 15.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan temerrüt faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; Müvekilline izafe edilecek kusur bulunmadığını, aracın tüm bakımlarını yaptırdığını ve kontrolleri tam şekilde yola çıktığını, kazanın meydana gelmesinde, vefat eden karşı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, davacıların manevi tazminat taleplerinin de ispata muhtaç olduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Davalı … AŞ vekili cevap dilekçesinde; … poliçesinin manevi tazminatı kapsamadığını, ayrıca davacıların taleplerinin tutarsız ve dayanıksız olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı …, davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davanın trafik kazası nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu aracın, arızaladığı için emniyet şeridinde duran …’ın aracına çarpması ile …’ın vefat ettiği, davacıların da ölenin damatları olması nedeniyle manevi tazminat talebinde bulunduğu, davacıların kızı olan …’ın dünyaya getirdiği …’in Ankara Batı 1. Aile Mahkemesinin ….. Sayılı dosyasında yapılan yargılamada, …’ın kızı olduğunun tespit edilerek kesinleştiği, ayrıca dosyaya … ile …’ın düğün fotoğraflarının da konulduğu, buna göre vefat eden ile davacıların kızının gayri resmi evli olarak birlikte yaşam sürdürdükleri, buna göre davacıların da ölen ile maddi manevi yaşam sürdürdükleri ve dava açmakta hukuki yararlarının bulunduğu, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü ve vefat edenin eşit kusurlu olmasına göre davacıların sürücü ve işletenden manevi tazminat talep edebileceği, 3.000,00 TL manevi tazminatın hakkaniyete uygun olduğu, davalı … AŞ yönünden ise … poliçesinde manevi tazminata ilişkin kloz bulunmadığından İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına göre … şirketinin manevi tazminattan sorumluluğunun bulunmadığı, bu nedenle … şirketi hakkında açılan davanın haksız olduğu gerekçesiyle, davalı … AŞ hakkındaki davanın reddine, diğer davalılar hakkındaki davanın kısmen kabulü ile 3000,00’er TL’den toplam 6.000,00 TL manevi tazminatın 05/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile davalılardan tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili ve davalı … A.Ş. vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemece hükmedilen manevi tazminatın, miktarının duyulan acı ve elem gözetildiğinde çok az olduğunu, müvekkillerinin vefat eden damatlarını öz evlatları gibi sevdiğini, genç yaşta kızının eşini kaybetmesinin, torununun da babasını kayetmesinin acısını yaşyan müvekkillerinin ruhsal bir çöküntüye uğradığını meydana gelen acı duruma göre hükmedilen manevi tazminatın yetersiz olduğunu, müvekkillerinin talep ettiği miktarın yarısının yarısından da az miktara karar verilmiş olmasının hakkaniyete uygun olmadığını, kaldı ki Elmadağ Asliye Hukuk Mahkemesinin … K sayılı dosyasında ölenin anne ve babasına 15.000,00’er TL manevi tazminata hükmedildiğini, ayrıca davalı … Sigortanın poliçesinin genişletilmiş kasko poliçesi olmasına göre davalının, müvekkillerinin manevi zararlarından sorumlu olmasının asıl olduğunu, bu nedenle dava … şirketi hakkındaki davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, faiz türü açısında ise mahkemece yasal faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu, faizin avans faizi olması gerektiğini ayrıca takdiri nedenle reddedilen davada müvekkili aleyhine vekalet ücreti takdirinin hatalı olduğunu, bunun yanı sıra mahkemece görevsiz mahkemede açılan dava nedeniyle müvekkili aleyhine 2.180,00 TL vekalet ücretine karar verildiğini, söz konusu vekalet ücretinin mükerrerlik oluşturduğunu, belirterek kararın kaldırılarak talepleri gibi davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı … A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Kazaya, vefat eden …’ın sebep olduğunun ceza yargılamasında Adli Tıp Kurumundan alınan rapor ve CD kayıtları ile sabit olduğunu, vefat edenin sağ şeridi işgal eder şekilde gece vakti durması nedeniyle kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğunu ve zarar ile müvekkilinin eylemi arasında illiyet bağının kesildiğini, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, ayrıca davacıların, kızları …’ın vefat eden ile resmi nikahı olmadan beraber yaşadığını iddia ettiğini, bu durum gözönüne alındığında davacıların gayri resmi damatlarının ölümü ile birlikte içine düştükleri elem, keder ve üzüntü sebebiyle sağlıklarını kaybetmelerinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu bu nedenle manevi tazminat hükmedilmesinin haksız olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. Maddesi gereğince istinaf edenlerin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava; trafik kazasından kaynaklanan ölüm sebebiyle, ölenin gayri resmi eşinin anne ve babası tarafından açılan manevi tazminat istemidir.
Olay tarihinde vefat edenin sevk ve idaresindeki araç ile seyir halinde iken aracın arızalanması üzerine emniyet şeridinde durarak, aracını kontrol ettiği esnada, kendisi ile aynı istikamette gelen davalıların sürücüsü, işleteni ve … sigortacısı olduğu aracın duran aracın sol arka kısmına, kendi aracının sağ ön kısmı ile çarpması neticesinde, …’ın vefat ettiği, meydana gelen kaza nedeniyle Elmadağ Asliye Ceza Mahkemesinin….. Sayılı ilamına göre, kazanın davalı araç sürücüsünün, kısmen banketi ihlal eder şekilde seyri sırasında, kısmen banketi ihlal eder şekilde uyarı tedbirleri almadan duran vefat edenin aracına çarpması ile meydana geldiğinin kabul edildiği ve kararın kesinleşmesi ile kazanın oluş şeklinin belirlendiği görülmüştür.
Kazanın oluş şekline göre, Elmadağ Asliye Ceza Mahkemesi … Sayılı dosyasında davalı ve vefat edenin eşit kusurlu olduğu tespit edildiği, yine aynı kaza nedeniyle maddi tazminat istemli Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. sayılı dosyasında alınan kusur raporunda ve ölenin anne ve babası tarafından manevi tazminat istemli Elmadağ Asliye Hukuk Mahkemesinin…. sayılı dosyasında alınan kusur raporunda davalı araç sürücüsünün %50 oranında, vefat eden …’ın %50 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği mahkemece gerekçesinde de ceza dosyasında kesinleşen olayın oluş şekline göre kazanın meydana gelmesinde davalı araç sürücüsünün %50 oranında, vefat edenin %50 oranında kusurlu olduğunun kabul ediliği görülmüştür.
Davacıların kızı ile vefat edenin resmi nikah olmaksızın düğün yaparak birlikte yaşamaya başladıkları davacılar vekili tarafından dosyaya sunulan fotoğraflar ve tanık beyanları ile kanıtlanmış, davacıların torunu olan …’da 07/05/2016 tarihinde doğmuş ise de vefat edenin çocuğu olduğu Ankara Batı 1. Aile Mahkemesinin…. Sayılı 05/09/2017 tarihli kesinleşen kararı ve karar sonrası yapılan nüfus tescil kayıtlarından anlaşılmıştır.
Davacılar tarafından, davalı … şirketinin de İMMS kapsamında manevi zararlarının tazmini talep edilmiş ise de; davalı … şirketinin manevi zararlardan sorumlu olduğuna dair poliçede manevi zararlardan sorumluluğun da teminat kapsamına alındığına dair düzenleme bulunmadığı görülmüştür.
Buna göre delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, gerek istinaf eden davalının da taraf olduğu Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesince bilirkişi heyetinden alınan rapora, gerekse yine davalının taraf olduğu Elmadağ Asliye Hukuk Mahkemesi dosyasındaki kabul edilen kusur oranına göre, kazanın meydana gelmesinde müteveffa sürücü … ile davalı sürücünün eşit derecede kusurlu olduklarının kabul edilmesi anılan raporlardaki kusur belirlemesinin kaza tespit tutanağına, ceza mahkemesinin kararı ile de kesinleşen kazanın oluş şekline ve dosya kapsamına uygun bulunmasına göre tarafların kusur durumuna ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Davacıların, manevi zararları olmayacağına yönelik davalının istinaf sebebi yönünden ise; manevi tazminat talep edilebilmesi için vefat eden ile davacılar arasında yakınlık bağının yeterli olmasına, davacıların kaza tarihinde 16 yaşında olan kızları Seda’nın ölenin gayri resmi eşi olduğunun ve bu birliktelikten torunlarının olduğunun anlaşılmasına göre davacıların manevi zararı oluştuğunun mahkemece kabul edilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.
Davacılar vekili tarafından, … şirketinin de manevi zararlardan sorumlu olacağı ileri sürülmüş ise de; İMMS kapsamında … şirketinin manevi zararlarından sorumlu tutulabilmesi için İMMS Genel Şartları 3. Maddesi gereğince manevi zararların da poliçe ile teminat kapsamında olduğunun kararlaştırılması gereklidir. Davalı … tarafından tanzim edilen … poliçesinde manevi tazminatın teminat kapsamında olduğu taraflarca kararlaştırılmamıştır. Buna göre davalı … hakkındaki davanın reddedilmiş olmasında isabetsizlik görülmemiştir.
Davacılar vekili mahkemece hükmedilen faiz türünü ve reddedilen kısım yönünden karşı taraf lehine hükmedilen vekalet ücretini istinaf etmiştir. Davacının dava dilekçesinde faiz türü belirtmeksizin “temerrüt faizi” talep ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece hükmedilen tazminat miktarına davalıların temerrütü nedeniyle 3095 Sayılı Yasanın 2/1 maddesi gereğince yasal faiz uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gibi, manevi tazminat istemli davanın bir kısım davalılar yönünden kısmen reddine karar verilmiş olması nedeniyle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/2. maddesi gereğince, davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmesinde de usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir.
Davacılar ve davalı vekilinin, manevi tazminat miktarına ilişkin istinaf talepleri yönünden; 6098 TBK’nun 56/2. maddesi hükmüne göre “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” hükmü ile aynı Yasanın 51.maddesinde de “Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” hükmüne göre, somut olayda olay tarihi, olayın oluş şekli, kusur durumu, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, müteveffanın ölümü nedeni ile davacıların çektiği acı ve duymuş olduğu üzüntünün boyutu, aynı olay nedeniyle daha önce ölenin anne ve babası, kardeşleri, gayri remi eşi ve kızı tarafından da manevi tazminat davası açılmış olmasına göre manevi olarak zarar görenlerin sayısı ve davacıların ölen ile yakınlık derecesi nazara alındığında, hakkaniyet ve manevi tazminat miktarının bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmaması ilkesi ve davacıların uğradığı manevi zarar göz önüne alındığında hükmedilen manevi tazminat miktarının usul ve yasaya uygun bulunduğundan davalı vekilinin tüm ve davacılar vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Davanın görevsiz mahkemede açılması üzerine verilen göreve ilişkin dava şartının bulunmaması nedeniyle usulden ret kararı sonrasında, davaya görevli mahkemede devam edilerek dava hakkında bir karar verilmiş olması halinde, görevsizlik kararı sonrasında yargılamaya görevli mahkemede devam ediliğinden, yargılama sonucunda davanın sırf görevsiz mahkemede açılmış olması nedeniyle vekalet ücreti takdir edilmez, görevli mahkemede devam eden yargılamadaki haklılık durumuna göre kendisini vekil ile temsil ettiren taraf lehine vekalet ücreti takdir edilir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nın…. sayılı emsal kararında da açıklandığı üzere “Kabul görmüş görev itirazı” neticesinde görevli mahkemede devam eden yargılama neticesinde, davanın görevsiz mahkemece açılmış olması nedeniyle ayrıca vekalet ücretine hükmedilemez. Hal böyle iken ilk derece mahkemesi tarafından, davanın sırf görevsiz Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış olması nedeniyle kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar lehine vekalet ücreti takdir edilmiş olması da usul ve kanuna uygun görülmemiştir.
Bu nedenlerle, davalı … A.Ş. vekilinin istinaf sebeplerinin tümü yerinden görülmediğinden istinaf talebinin reddine, davacılar vekilinin sair istinaf nedenlerinin reddine, yukarıdaki paragrafta yazılı istinaf sebepleri yönünden ise istinaf talebi yerinde görülmekle kabulüne, mahkemece yapılan yargılamada eksiklik bulunmamasına, yapılan hata nedeniyle yeniden yargılamaya ihtiyaç duyulmamasına göre ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılarak, hüküm fıkrasındaki davanın görevsiz mahkemede açılmış olması nedeniyle kendilerini vekil ile temsil ettiren davalılar lehine maktu vekalet ücreti verilmesine ilişkin 8. bendin karardan çıkartılarak, kararın düzeltilmesine karar verilerek, ilk derece mahkemesi kararında kesinleşen yönler korunarak, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
I-Davalı … A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
II-Davacılar vekilinin istinaf talebinin kabulü ile; Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 25/04/2019 tarihli, … Karar sayılı kararın KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine, buna göre;
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE,
1-Davalı … AŞ hakkında açılan davanın reddine,
2-Davacılar için 3.000,00’er TL manevi tazminatın (toplam 6.000,00 TL) kaza tarihi olan 05/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … … …. … Şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya dair istemin reddine,
3-Alınması gereken 409,86TL karar ve ilam harcının peşin alınan 512,33TL harçtan mahsubu ile bakiye 102,47TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
Davacılar tarafından yatırılan 409,86 TL peşin harç, 31,40TL başvuru harcı, 4,60TL vekalet harcı olmak üzere toplam 445,86 TL harcın davalılar … ve … … Hizmetleri Ticaret … Şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine,
4-Davacılar tarafından sarf edilen 305,00 TL tebligat ve posta yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 61,00TL’nin davalılar … ve … … Hizmetleri Ticaret … Şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, artan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
5-Davacıların kendilerini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle; kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 10. maddesi gereğince kabul oranına göre takdir ve hesap edilen; davacı … için 2.725,00 TL, davacı … için 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılar davalılar … ve … … Hizmetleri Ticaret … Şirketinden tahsili ile ayrı ayrı davacılara ödenmesine,
6-Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden (diğer davalı hakkındaki kısmen ret sebebi farklı olduğundan); davalı …kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 10/2 maddesi gereğince 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacı …’tan, 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacı …’tan alınarak davalıya ödenmesine,
7-Kısmen reddedilen manevi tazminat yönünden davalı … Ticaret … Şirketi’nin kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle; karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 10/2 maddesi gereğince reddedilen miktara göre hesap edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacı …’tan, 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacı …’tan alınarak bu davalıya ödenmesine,
İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
III İstinaf talebi reddedilen davalı … Ticaret … Şirketi’ den başvuru harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
IV-İstinaf talebi reddedilen … … Hizmetleri Ticaret … Şirketi alınması gereken 409,86 TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 102,46 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 307,40 TL harcın davalı … Ticaret … Şirketi’den alınarak hazineye irat kaydına
V-İstinaf talebi reddedilen, … … Hizmetleri Ticaret … Şirketi tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
VI-İstinaf talebi kabul edilen davacılar tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının talep halinde davacılara iadesine,
VII-İstinaf başvurusu nedeniyle davacılar tarafından yapılan 121,30 TL İstinaf Başvuru Harcı ve 67,70-TL tebligat ve posta giderleri olmak üzere toplam 189,00 TL’nin, davalı … Ticaret … Şirketi ve …’dan alınarak davacılara verilmesine,
VIII-HMK’nun 333.maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
IX-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 21/10/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.