Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/2654 E. 2022/183 K. 03.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/06/2019
NUMARASI :….

DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ : 03/02/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 07/02/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 30/10/2017 tarihinde gerçekleşen kazada davalı …’un %100 oranında kusurlu olduğunu, trafik kaza tespit tutanağının hatalı olduğunu, davalı …’un aracının kazada takla attığını bunun hız limitlerini aşırı derecede aşması nedeniyle olduğunu, kaza neticesinde davacının üzerine kayıtlı aracın ekspertiz raporu ile ağır hasarlı/pert niteliği aldığını, davalı …’a başvuru yapıldığını ancak sigorta şirketince herhangi bir işlem yapılmadığından, kısmi davanın kabulü ve fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 T.L’nin 30/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faiz oranı ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, davacının tüm kusurun müvekkiline ait olduğuna ilişkin iddialarının doğru olmadığını, müvekkilinin aşırı hızlı gittiğine ilişkin davacı tarafın iddiası dışında bir beyan ve tespit bulunmadığını, davacının yasal faiz yerine avans faiz talebinde bulunmasının doğru olmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … şirketi vekili cevap dilekçesinde, kaza sonrası şirketlerine tazminat talebinde bulunulması üzerine hasar dosyası açıldığını, değer kaybından ötürü dava öncesinde şirkete başvuru yapılmadığını, sorumluluk limitlerinin 33.000,00 TL olduğunu, dava konusu hasarın oluşumunda sigortalılarının hiçbir kusurunun bulunmadığını, şirketlerinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zararı nispetinde olduğunu, aracın pert olduğu iddiasının ispatlanamadığını, dava konusu kazanın haksız fiilden kaynaklandığından ticari iş olarak nitelendirilemeyeceğinden davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, 30/10/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasının oluşumunda …. plakalı sürücü kursuna ait aracın direksiyon eğitmeni …’in %65 oranında, …. plakalı araç sürücüsü …’un %35 oranında kusurlu oldukları, araçta 37.760,00 TL’lik zarar meydana geldiği, aracın sovtaj değerinin ise 17,600,00’TL olması dikkate alınarak aracın tamirinin ekonomik olmadığını, piyasa değerinden kaza sonrası hasarlı değerinin çıkarılarak hasar tutarının pert-total olarak değerlendirilmesinin uygun olduğunu, buna göre aracın kaza öncesi rayiç değerinin 52,000 TL sovtaj değerinin ise 17,600,00 TL olduğu gözetilerek kaza neticesinde….plakalı araçta… olarak 34.400,00-TL tutarında hasar meydana geldiği, davacının…. plakalı araç sürücüsünün kusuru oranında 4.400,00x%35=12.040,00TL hasar bedelini talep edebileceği gerekçesiyle davanın kabulü ile 12.040,00 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, hükmedilen bedele davalı gerçek kişiler yönünden olay tarihi olan 30/10/2017 tarihinden itibaren, davalı … şirketi yönünden ise temerrüt tarihi olan 25/11/2017 tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, bilirkişi raporunun salt kaza tespit tutanağına göre hazırlandığını, kazanın yolun ortasında gerçekleşmediğini, kazanın hemen akabinde çekilmiş fotoğraflardan kazanın rögar kapağına çok yakın yerde gerçekleştiğini, davalı ……üzerine kayıtlı aracın rögar kapağına yakın kavşağın bittiği yerde durduğunu, davacı … (…) üzerine kayıtlı aracın geçişini tamamladığı an çarpmanın meydana geldiğini, davalı … ….) üzerine kayıtlı aracın ilerlediği … …. kaza tarihi itibariyle “tali yol” olduğunu, kazanın gerçekleştiği yer, aynı değerli birden fazla yolun kesiştiği alan olarak yorumlansa bile, davalı …’un aşırı hızlı gittiğini ve kavşağın bitiminde çarpmanın gerçekleştiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davacı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava konusu kazanın oluşuna ve kusur durumuna ilişkin olarak, kaza tespit tutanağı ile uyumlu olan ve mahkemece keşif sonucu alınan bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun olmasına, davacının ileriye sürdüğü istinaf sebeplerinin yerinde olmamasına ve ilk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden yasaya uygun bulunduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL karar harcından peşin alınan 205,61 TL harcın mahsubu ile bakiye 124,91 TL’nin talebi halinde davacıya iadesine
3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 03/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.