Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/2646 E. 2022/193 K. 03.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/06/2019
NUMARASI …

DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 03/02/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 14/02/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, başvuru şartların yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının aracına 26/12/2016 tarihinde park halinde olduğu esnada davalı şirkete ZMMS poliçesi ile sigortalı aracın çarparak kaçtığını, çarpmanın etkisi ile davacının aracının park etmiş bir aracın tampon kısmına da çarptığını, aracını 27/12/2016 tarihinde kaportacıya teslim eden davacının sigortadan dosya da açtırdığını, 3 ay incelemede kalan aracın 07/04/2017 tarihinde teslim edildiğini, ancak teslim tutanağında aracın tamirinin 12 günde tamamlandığının belirtildiğini, müvekkilinin amacının aracın olması gerektiği gibi orijinal veya onaylı eşdeğer parça ile onarılması olduğunu, ekspertiz raporu ile tespit edilen KDV dahil 17.548 TL’den ödemesi yapılan 8.000 TL düşüldüğünde kalan borcun 9.548 TL olduğunu, bu alacağın tespit edilerek şimdilik 3.000 TL’lik kısmının ekspertiz rapor tarihi olan 20/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesini, davacının 2 ay gerekçesiz olarak oyalanarak aracını kullanamadığından bahisle ihtiyaçlarını taksi ücreti ödeyerek gidermek zorunda kalmasından dolayı 3.000 TL’nin de aracın teslim tarihi olan 07/04/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; sorumluluklarının sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, davaya konu kaza nedeniyle hasar dosyasından 8.000,00 TL araç hasarı ödemesi yapılmasıyla davalı şirketin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdiğini, ödeme nedeniyle huzurdaki davanın konusuz kaldığını, davacının iddiasının aksine dava konusu hasara uğrayan aracın davacının kendi onayı ve talebi ile tamirine karar verildiğini, yine davacının onayı ve rızası ile dava konusu aracın 8.000,00 TL onarım bedeli üzerinden ve aracın eşdeğer çıkma parça kullanılarak onarımının yapıldığını, bu durumun dilekçe ekinde sunulan mutabakatname ile sabit olduğunu, söz konusu mutabakatnameyi davacının hiçbir ihtirazı kayıt koymadan kendi rızası ile imzaladığını, davacının davalı şirkete sigortalının kusuru bulunduğunu ispat etmesi gerektiğini, talep ettiği aracın kullanılmaması nedeniyle uğranılan zarar bedelinin de teminat kapsamı dışında olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece, davacı tarafından bakiye hasar zararı için talepte bulunulmuşsa da bilirkişice yapılan tespitlere göre bakiye zararın karşılanması halinde aracın pert-total sayılması gerektiği ancak, davacı tarafından aracın tamiri istenerek kullanıldığı gözetildiğinde bakiye maddi zararın bulunmadığı ayrıca, davalı … şirketinin düzenlediği poliçe kapsamında araç mahrumiyeti nedeniyle doğan dolaylı zarara ilişkin kloz bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş; karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; pert total işleminin aracın hurda fiyatının(sovtaj değeri), kaza öncesi aracın ikinci el piyasa değerinin % 30’una denk gelmesi olduğunu, somut olayda ise aracın ikinci el piyasa değerinin 20.000,00 TL, sovtaj değerinin ise 9.789,00 TL bulunduğu, buna göre oranın % 48,95 olduğunu, davacının kendi yaptığı araştırmada, aracının değerini 23.000,00 TL tespit ettiğini, kendisine önerilen rakamı az bulmakla aracının onarılmasını istediğini, bu kararın davacının ihtiyarında olduğunu, davacının zararın 8.000 TL olarak anahtar teslimi şeklinde tazminine muvafakat etmediğini, bu şekilde bir mutabakatname olmadığını, kendisine imzasız matbu muvafakatname gönderildiğini, araçta eksik onarım söz konusu olduğunu, onarımın son derece iptidai olarak bir kaportacı tarafından gerçekleştirildiğini, ekspertiz raporunda değişmesi gerektiği belirtilen parçaların değişmediğini, gerçekleşen zararı talep ettiklerini,hükme esas alınan raporda davacının talep ettiği fark gözetildiğinde aracın pert-total olmasının zorunlu olduğu belirtilmiş ise de burada kullanılan…… ifadesinin maddi dayanağı olmadığını, araç mahrumiyet zararının; davalının davacı üzerinde baskı kurmak maksadıyla kötüniyetle hiçbir işlem yapılmaksızın geçen sürelere ilişkin olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı kalmak kaydı ile yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Dava, maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklanan hasar bedeli ve araç mahrumiyet bedeli istemine ilişkindir.
Somut olayda kaza tespit tutanağı uyarınca, araç sahibi beyanlarına göre park halinde bulunan … plakalı aracın sağ arka kısmına … plakalı aracın çarpmasıyla kaçtığı,… plakalı aracın da çarpma etkisiyle savrulup park halinde bulunan 06 HB 4830 plakalı araca çarparak hasar verdiği kazada kusur belirlemesi yapılamadığı, davacının hasar gören … plakalı park halindeki aracın maliki olduğu, … plakalı aracın ZMM sigorta poliçesinin davalı tarafça kaza tarihini kapsar şekilde düzenlendiği, poliçeden dolayı maddi zarar halinde araç başına azami sorumluluk limitinin 31.000 TL olduğu, dosyada mevcut 20/02/2017 tarihli ekspertiz raporunda, aracın piyasa rayiç değerinin 20.000 TL, sovtaj bedelinin 9.000 TL, tamir süresinin 15 gün olduğu, hasar gören parçalar karşılığının 11.501,89 TL, işçilik bedeli 3.370,00 TL olup eklenince zararın 14.871,89 TL olarak belirlendiği, davacı tarafça davalıya gönderilen yazı ile aracın pert fiyatı olarak sigorta tarafından belirlenen bedele itiraz edilerek aracın piyasa değerinin 22.000-23000 TL civarında olduğunun iletildiği, servis yetkilisi ve mağdur araç malik arasında mutabık kalınmakla aracın anahtar teslim 8.000 TL bedelle tamirinin kararlaştırılmasıyla davalı tarafça 21/03/2017 tarihli dekont ile davacıya 8.000 TL ödeme yapıldığı hususlarına yer verildiği; mahkemece alınan 25/04/2018 tarihli bilirkişi raporunda; davalı yan nezdinde sigortalı araç sürücüsünün aracın direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu park halinde bulunan davacı yana ait araca çarpması nedeniyle KTK’nın 47,52,84.maddeleri uyarınca tam kusurlu olduğu, davacının kusurunun bulunmadığı, davacının aracında orijinal parça kullanılması halinde hasarın 14.871,89TL olacağı, aracın ikinci el piyasa değerinin 20.000,00TL, sovtaj değerinin 9.789,00 TL ve bu durumda zararın 10.211,00TL olması nedeniyle onarımının ekonomik olmadığını, davacının rızası alınarak aracın pert-total yapılmadığı, onarımının anahtar teslimi olarak yapıldığı, tarafların mutabakatı ile onarımın 8.000,00TL olarak gerçekleştirildiği, davacının talep etmiş olduğu fark gözetildiğinde aracın, pert-total olmasının zorunlu olduğu, fakat bu tercih kullanılmadan davacı tarafından aracın kullanıldığı, davacının ekspertiz raporunda mutabık kalınan 8.000,00TL onarım bedeli dışında servise herhangi bir ödeme yapmaması ile davacının zararının bulunmadığı, araçtan mahrumiyeti nedeniyle zararın 2.800,00 TL olacağının bildirildiği, mahkemece anılan raporun hükme esas alınmasıyla davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece her ne kadar gerekçeli kararda davacının taleplerinin değer kaybı ve araç mahrumiyet bedeline yönelik olduğu belirtilmiş ise de dava dilekçesindeki anlatım ve açıklamalara göre davacı değer kaybını değil aracının gereği gibi tamir edilmemesi sebebiyle oluşan zararını ve araç mahrumiyet bedelini talep etmektedir.
Davaya konu kaza nedeniyle davacının aracında oluşan hasarın onarımı için gerekli makul sürede, davacının ikame araç temin etmek suretiyle masraf yapmak zorunda kalacağı, bu zararının da tazmininin gerektiği açık olmakla birlikte; bu zararın, kazadan kaynaklanan dolaylı zarar mahiyetinde olması ve davalı trafik sigortacısının sadece doğrudan zararlardan sorumlu olması, bu zararın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ve poliçe özel şartları uyarınca teminat kapsamında bulunmaması nedeniyle mahkemece anılan araç mahrumiyetine yönelik davanın reddinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davalı … şirketi, sigortalı araç tarafından davacının aracına çarpılmasıyla davacının aracında meydana gelen zararı azami sigorta bedeline kadar karşılamak durumundadır. Aracın gereği gibi tamir ettirilmemesi sebebiyle oluşan zarardan davalı sorumludur. Aracın gereği gibi onarım masrafı, riziko tarihindeki değerini aşar ya da taşıt onarım kabul etmezse taşıt tam hasara uğramış sayılır.
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacıya ait aracın ikinci el piyasa değerinin 20.000,00 TL, sovtaj değerinin 9.789,00 TL olduğu ve bu durumda davacı zararının 10.211,00 TL olması nedeniyle onarımının ekonomik olmadığı, davacının rızası alınarak aracın pert-total yapılmadığı, onarımının anahtar teslimi olarak yapıldığı, tarafların mutabakatı ile onarımın 8.000,00 TL olarak gerçekleştirildiği belirtilmiş ise de dosyaya sunulan mutabakatnamede davacının imzasının bulunmadığı, dosyada mevcut 20/02/2017 ekspertiz raporunda davacının aracında oluşan hasar miktarının 14.871,89TL olarak belirlenmiş olmasına karşılık davalı tarafça 8.000,00 TL ödeme yapılmış olduğu; bu durumda davacının aracında meydana gelen zararın ve buna göre davalının sorumlu olacağı tutarın tespit edilmesinin lüzum arz ettiği, gerek dosyada mevcut ekspertiz raporunda gerekse hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının aracında oluşan hasar miktarının 14.871,89TL olarak belirlenmiş olması karşısında onarımının ekonomik olmadığı anlaşılmakla davacının bu tutardan zararın tazminini isteyemeyeceği ancak; davacının aracının pert-total yapılmasını kabul etmemesi ve aracın onarımını seçmesi nedeniyle aracın kaza tarihindeki ikinci el piyasa değeri olarak tespit edilmiş 20.000,00 TL’den sovtaj değeri olarak tespit edilmiş 9.789,00 TL’nin mahsubu ile bakiyesi 10.211,00 TL olarak belirlenen zararından, anılan zararın 8.000,00 TL’lik kısmı davalı … şirketince ödenmiş olmakla bu tutarın mahsubu ile bakiye 2.211,00 TL zararın tazminini isteyebileceği hususları karar yerinde tartışılıp bakiye 2.211,00 TL zararın davacı lehine hüküm altına alınması gerekirken mahkemece davanın reddine karar verilmiş olması isabetli görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılıklar resen gözetilerek yapılan inceleme neticesinde, mahkemece davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile 2.211,00 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla istemin reddine karar vermek gerekirken davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemekle davacı vekilinin istinaf taleplerinin kabulü ile kararın kaldırılmasına, ancak bu hususun giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, HMK.353/1-b/2 maddesi uyarınca yeniden hüküm kurulması gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
I-Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile, Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/06/2019 tarih ve 2019/152 Esas – 2019/423 Karar sayılı kararının HMK 353/1-b/2 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,
II-Dairemizce yeniden hüküm kurularak;
1-DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE, araç hasarı sebebiyle oluşan zarar yönünden 2.211,00 TL tazminatın 20/02/2017 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazla istemin ve araç mahrumiyet zararı tazminatı talebinin reddine,
2-Alınması gereken 151,03 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 102,46 TL harçtan mahsubu ile bakiye 48,57 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen 1.024,25 TL yargılama giderinin kabul ve red oranı dikkate alınarak 377,44 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvuru harcı ile peşin yatan 102,46 TL harç olmak üzere toplam 146,96 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen kısım üzerinden yönünden hesaplanan 2.211,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 2.211,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-HMK’nın 333.maddesi uyarınca kullanılmayan fazla gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
1-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf karar ve ilam harcının talep halinde istinaf eden davacıya iadesine,
2-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan 51,25 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak istinaf eden davalıya verilmesine,
3-HMK’nın 333.maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
4-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 03/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
.
….

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.