Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/2645 E. 2022/327 K. 11.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/05/2019
NUMARASI :…

DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ : 11/02/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 25/02/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili ile davalı … tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 30/04/2016 tarihinde, davalı … idaresinde bulunan …. plakalı aracı ile seyir halindeyken, karşıdan karşıya geçmekte olan davacıya çarpması ile meydana gelen kaza sonucunda davacının ağır şekilde yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün kusurlu olduğunu, davadan önce davalı sigortaya başvurulmuş olsa da herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere geçici iş göremezlik nedeni ile 3.000,00-TL, sürekli iş göremezlik nedeni ile 2.000,00-TL tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyen faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, 10.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyen faizi ile birlikte davalı sürücüden tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığını, kaza sonrasında davacı ile ilgilendiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … … Sigorta … vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının geçici iş göremezlik tazminatından sorumluluğu bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkeme; davalı … şirketine zmms ile sigortalı aracın diğer davalının idaresindeyken yaya olan davacıya çarpması ile meydana gelen kazanın oluşunda davacı yayanın 3/8, davalı sürücünün ise 5/8 oranında kusurlu olduklarını, kazaya bağlı yaralanması nedeni ile davacının vücut genel çalışma gücünün %12 oranında kayıp ettiğini ve 6 ay süre ile iş ve gücünden kaldığını, talep edilebilecek maddi tazminat miktarının aktüer bilirkişi tarafından 2.62429-TL geçici iş göremezlik ve 13.392,63-TL sürekli iş göremezlik olarak hesaplandığını, her ne kadar bilirkişi raporu ile davalı sürücü için sürekli iş göremezlik zararı 14.849,11-TL olarak hesaplansa da aynı zamanda işleten olan davalı sürücü ile davalı … şirketinin aynı rakamdan sorumlu olmaları gerektiğini belirterek, davanın kısmen kabulü ile, 2.649,29 TL geçici iş göremezlik, 13.392,63 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 16.041,92 TL’nin davalı … şirketinin 13.392,63 TL ‘den sorumlu olmak kaydı ile, davalı … şirketi yönünden 30/12/2016 temerrüt tarihinden, davalı … yönünden 30/04/2016 kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar vermiştir. Manevi tazminat talebi konusunda ise sehven hüküm kurulmadığı belirtilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; talep edilen manevi tazminat için hüküm kurulmamasının ve davalı … için red edilen kısım olmamasına rağmen red vekalet ücreti takdir edilmesinin usul ve yasaya aykırı olması nedeni ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; kazanın oluş şekli itibari ile belirlenen kusur oranlarının hatalı olduğunu ve davacının emekli olmasına rağmen geçici iş göremezlik tazminatına hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olması nedeni ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davacı vekili ile davalı … vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dava tarihi itibari ile yürürlükte bulunan HMK’nun 297/2.maddesi ile; “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar etmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüpheye ve tereddüt uyandırmayacak şekilde göstermesi gereklidir.” esası getirilmiştir. Buna göre, hüküm verilirken, davacı tarafın her talebi hakkında ve her davalı hakkında açık ve net verilen kararın hüküm fıkrasında gösterilmesi zorunludur.
Somut olayda, davacı vekili tarafından cismani zarar nedeni ile manevi tazminat talebinde de bulunulmuş olup, bu talebe ilişkin olarak olumlu veya olumsuz olarak bir karar verilmemesi usul ve yasaya aykırıdır.
Kabule göre de, hükme dayanak alınan bilirkişi raporunda hesaplama sigorta şirketi yönünden TRH 2010 yaşam tablosuna göre, sürücü yönünden ise PMF yaşam tablosuna göre yapıldığı için davalılar yönünden farklı rakamlar belirlenmiştir. Mahkemece bu belirleme kabul edilmese de, davacı vekili ıslah dilekçesinde bilirkişi raporuna uygun olarak ıslah talebinde bulunmuş, sigorta şirketi yönünden 13.392,63-TL, diğer davalı yönünden ise 14.848,11-TL üzerinden artırım yapmıştır. Mahkemece, 13.392,63-TL üzerinden hüküm kurulması dikkate alındığında sigorta şirketi yönünden red edilen kısım olmayacağı için red vekalet ücreti takdiri de yerinde değildir.
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf isteminin kabulüne, HMK’nun 353/1-a-6. maddesi gereğince kararın kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, davalı … vekilinin istinaf talebinin ise kararın kaldırma nedenine göre bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 20/05/2019 tarih, 2018/305 Esas 2019/484 Karar sayılı kararının, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Kararın kaldırma nedenine göre davalı … vekilinin istinaf isteminin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
4-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin harcı olarak alınan karar harcının istek halinde yatıran tarafa iadesine,
5-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,

7-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 11/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.