Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/2644 E. 2022/548 K. 04.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

…..

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

…..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/05/2019
NUMARASI :……
DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 04/03/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 07/03/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 24/06/2014 tarihinde müvekkili…’nin yolcu olarak bulunduğu …. plakalı motosiklet ile seyir halinde bulunduğu sırada karşı istikametten gelen ve sokağa dönüş yapmak isteyen … plakalı araç ile bu aracın arkasından gelen ve öndeki … plakalı aracı sollamak isteyen … plakalı aracın çarpışması ve müvekkilinin de bulunduğu motosiklete çarpmaları sonucu meydana gelen trafik kazası nedeniyle müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, kazanın oluşumunda davalı … Sigorta A.Ş.’ye ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, müvekkilinin kaza nedeniyle sol bacağında kemik kırığı oluştuğunu, geçici ve kalıcı iş göremezliğe maruz kaldığını belirterek talep artırım hakları saklı kalmak kaydıyla 2.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davaya konu kazaya ilişkin olarak müvekkili şirkete başvuruda bulunulmadığını, hiçbir belgenin ibraz edilmediğini, kabul anlamına gelmemek üzere ancak poliçe limiti dahilinde müvekkilinin sorumlu olduğunu, müvekkili şirket sigortalısının kusurunun ispat edilmesi gerektiğini, geçici iş göremezlik zararının teminat kapsamında olmadığını, dava tarihinden itibaren faiz talep edilebileceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davacının yolcu olarak bulunduğu motosiklet ile davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı aracın karıştığı trafik kazası sonucu davacının yaralandığı, davacının %3,3 oranında kalıcı maluliyetin oluştuğu, 9 ay süre ile geçici iş göremez halde kaldığı, davacının yaralanması nedeniyle geçici ve kalıcı iş göremezlik zararının toplam 31.915,13 TL olduğu, kazanın oluşumunda mahkememizce kusur bilirkişisinden ve İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan her iki rapora göre de davalıya sigortalı araç sürücüsün %25 oranında kusurlu olduğu, kusur durumunda göre davacının geçici ve kalıcı iş göremezlik zararı olarak 7.978,78 TL talep edebileceği, davalının meydana gelen zarardan ZMMS poliçesi kapsamında sorumlu olduğu gerekçesiyle Davanın kısmen kabul, kısmen reddine, 7.978,78 TL geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı… vekili istinaf dilekçesinde, kazanın meydana gelmesinde davacı müvekkilin hiçbir kusuru bulunmadığını, dosya kapsamında, davacı müvekkil…’nin yargılama konusu trafik kazası nedeniyle maruz kaldığı geçici ve kalıcı iş göremezlik durumunun tespiti amacıyla müvekkil Ankara Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nca muayene edilmiş olup tanzim edilen 11.06.2015 tarihli Adli Tıp Raporu ile davacı müvekkilin % 3,3 vücut genel çalışma gücünden kaybettiği, 9 ay süresince iş göremez halde kaldığı yönünde görüş bildirildiğini, alınan kusur raporunda yargılama konusu trafik kazasının meydana gelmesinde davalı sigorta şirketince sigortalı … plaka sayılı araç sürücüsü …’un %25 oranında kusurlu olduğu değerlendirmesi ile davacı müvekkilin yargılama konusu trafik kazası nedeniyle, kusur tenzili yapılmaksızın toplam 31.915,13-TL maddi zararının bulunduğu yönünde görüş bildirildiğini, kusura ilişkin değerlendirmenin, yargılama konusu trafik kazasına ilişkin kaza tespit tutanağı ve ceza yargılaması kapsamında tanzim edilen kusura ilişkin bilirkişi raporları ile açıkça çelişmekte olduğundan, 11.02.2016 tarihli talep artırım dilekçesi ile söz konusu 18.01.2016 tarihli rapor içeriğinde yer alan kusura ilişkin değerlendirmeye karşı itirazları sunulmak suretiyle, davalı sigorta şirketince sigortalı … plaka sayılı araç sürücüsü …’un yargılama konusu trafik kazasının meydana gelmesinde % 50 oranında kusurlu olduğunun kabul edilmesi gerektiği izah edilerek, dava konusu maddi tazminat talebinin söz konusu 18.01.2016 tarihli rapor içeriğinde hesaplanan toplam tazminat tutarı olan 31.915,13-TL’den %50 oranında kusur tenzil edilmek suretiyle 15.957,56-TL’ye arttırıldığını, mahkemece «kusur bilirkişisinden ve İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan her iki rapora göre de davalıya sigortalı araç sürücüsünün %25 oranında kusurlu olduğu, kusur durumuna göre davacının geçici ve kalıcı iş göremezlik zararı olarak 7.978,78-TL talep edebileceği anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne…” karar verildiğini, trafik kazası nedeniyle Alaca Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/165 E. sayılı dosyası ile ceza yargılaması yürütüldüğünü, ceza yargılaması kapsamında tanzim edilen ve bir örneği yerel mahkeme dosyasında mübrez Adli Tıp Kurumu Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’nın 31.03.2015 tarihli raporu ile davalı sigorta şirketince sigortalı … plaka sayılı araç sürücüsü …’un yargılama konusu trafik kazasının meydana gelmesinde, kazaya karışan … plaka sayılı araç sürücüsü ile birlikte ASLİ KUSURLU olduğu açıkça tespit edildiğini, yargılama konusu trafik kazası nedeniyle davacı müvekkilin uğramış olduğu maddi zararların tazmini amacıyla, kazaya kusuruyla sebebiyet veren diğer araç olan … plaka sayılı aracın kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi bulunmaması nedeniyle tarafımızca … Hesabı Başkanlığı’na başvurulmuş olup, … Hesabı nezdinde oluşturulan ….. nolu hasar dosyası kapsamında, % 3,3 maluliyet oranı ve … plaka sayılı araç sürücüsü …’un % 50 oranında kusurlu olduğu kabulü ile yapılan tazminat hesaplaması neticesinde davacı müvekkile kısmi tazminat ödemesi yapıldığını, … Hesabı tarafından yapılan kısmi tazminat ödemesi kapsamında da; yargılama konusu trafik kazasına ilişkin kaza tespit tutanağı ve ceza yargılaması kapsamında tanzim edilen Adli Tıp Kurumu Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’nın 31.03.2015 tarihli raporu olayın meydana geliş şekline uygun bulunmuş olmakla tazminat hesaplamasına esas kılındığını ve yargılama konusu trafik kazasının meydana gelmesinde … plaka sayılı araç sürücüsü …’un yargılama konusu trafik kazasının meydana gelmesinde, kazaya karışan … plaka sayılı araç sürücüsü … ile birlikte ASLİ KUSURLU olduğu kabulü ile kısmi tazminat ödemesi yapıldığını gelinen noktada, kazaya karışan … plaka sayılı araç sürücüsünün % 50 kusur oranı doğrultusunda ve … plaka sayılı araç sürücüsünün % 25 kusur oranı doğrultusunda davacı müvekkilin tazminat alacağı tahsil edilebilir duruma gelmiş olup, geriye kalan % 25 kusur oranına tekabül eden tazminat alacağının nereden tahsil edileceğine dair hukuken belirsizlik bulunduğunu bu durumun hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
HMK’nun 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatı ve İstinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda aktüerya bilirkişiden alınan raporda PMF 1931 Yaşam Tablosu ve progresif rant yöntemi uygulanarak düzenlenen rapor doğrultusunda, davacı lehine geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatına hükmedilmiştir.
Tarafların bilirkişi raporunda kullanılan yaşam tablosuna ve tatbik edilen esaslara açık itirazları olmasa dahi TBK 51. maddesi uyarınca tazminatın kapsamının hakim tarafından belirlenmesi zaruridir.Zarar hesabı, özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Hak sahiplerinin bakiye ömürleri önceki yıllarda Fransa’dan alınan 1931 tarihli “PMF” cetvellerine göre saptanmakta iken,….. çalışmaları ile “TRH 2010”adı verilen “…” hazırlanmış olup, … Kurumunca’da ilk peşin sermaye değerinin hesaplanmasında anılan tabloların uygulanmasına geçilmiştir. Gerek diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve gerekse bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içerdiği de göz önüne alınarak, ülkemizce de tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Tablosu’na göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinin, güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağına Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nce de karar verilmekle görüş değişikliğine gidilmiştir. (Yargıtay 17.HD 22/12/2020 tarih, 2019/5206 Esas – 2020/8874 Karar sayılı ilamı, 14/01/2021 tarih 2020/2598 Esas – 2021/34 Karar sayılı ilamı) Bu itibarla, somut olayda hükme esas alınan aktüer raporunda tazminat hesaplanmasında davacının bakiye ömür hesabında PMF Yaşam Tablosu’nun kullanılması doğru görülmemiştir.
Bu gerekçeler ile davacı vekilinin istinaf isteminin kabulüne, yukarıda belirtilen şekilde deliller toplandıktan sonra bir karar verilmesi bakımından, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kararın kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 15/05/2019 tarih, ve 2014/1138 Esas, 2019/466 Karar
sayılı kararının, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin harcı olarak alınan karar harcının istek halinde davacı tarafa iadesine,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından davacı taraf lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
6-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 04/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.