Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/260 E. 2021/976 K. 27.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/10/2018
NUMARASI :…..
DAVANIN KONUSU : Maddi Tazminat

KARAR TARİHİ : 27/05/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 09/06/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … … A.Ş. vekili ve davalı … … A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, başvuru şartların yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili, davacının yolcu olarak bulunduğu ve davalı … …’ya ZMMS poliçesi ile sigortalı araç ile davalı … …’ya ZMMS poliçesi ile sigortalı aracın çarpışması neticesinde meydana gelen çift taraflı yaralanmalı trafik kazasında, davacının ağır şekilde yaralandığını, geçici ve sürekli iş göremezliğe uğradığını, kaza sebebiyle her iki davalı … şirketine başvuru yapılmasına karşılık süresi içinde bir cevap verilmediğini belirterek, belirsiz alacak davası niteliğinde açtıkları davada talep artırım hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 3.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalılardan (teminat limiti ile sınırlı olmak üzere) tahsili ile davacıya verilmesini talep etmiş; talep artırım dilekçesi ile dava dilekçesinde 1.500,00 TL olarak talep edilen geçici iş göremezlik tazminatı 2.378,40 TL, dava dilekçesinde 1.500,00 TL olarak talep edilen sürekli iş göremezlik tazminatını 31.545,67 TL olarak dava değerini arttırmış ve davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı … … A.Ş. vekili, sorumluluklarının poliçe teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu, kusur ve maluliyetin tespiti ile zararın ispatının gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatından dolayı sorumluluklarının bulunmadığını, hatır taşıması sebebiyle tazminattan indirime gidilmesini, davacının kaza anında emniyet kemeri takmadığının tespit edilmesi halinde müterafik kusur indirimi yapılmasını, temerrüd hasıl olmadığından dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … … A.Ş. vekili, sorumluluklarının poliçe teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu, kusur ve maluliyetin tespiti ile zararın ispatının gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatından dolayı sorumluluklarının bulunmadığını, davacının kaza anında emniyet kemeri takmadığından müterafik kusur indirimi yapılmasını, dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde; davalı … Sigortaya sigortalı araç sürücüsünün %75 oranında, davalı … Sigortaya sigortalı araç sürücüsünün %25 oranında kusurlu olduğu kanaatine varıldığı, zarar hesabında %20 hatır taşıması indirimi uygulandığı, bu indirim sonucunda davacının 2.378,40 TL geçici iş göremezlik ve 31.545,67 TL sürekli iş gücü kaybı zararı olduğu, zararın poliçe limiti dahilinde kaldığı, davalıların başvuru tarihlerinden itibaren 8 iş günü içinde temerrüde düştükleri gerekçesi ile davanın kabulüne, 2.378,40 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 31.545,67 TL sürekli iş gücü kaybı tazminatı olmak üzere 33.924,07 TL maddi tazminatın, davalı … … yönünden 05/07/2016, davalı … … yönünden 07/07/2016 temerrüd tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; karara karşı davalı … … A.Ş. vekili ve davalı … … A.Ş. tarafından ayrı ayrı istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … … A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece alınan raporda davacının maluliyeti bulunmamasına rağmen davacı vekilince sunulan ve resmi yazışmaya dayanmayan maluliyet raporunun hükme esas alınmasının yerinde olmadığını, aksi halde raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesinin şart olduğunu, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmeliğe göre rapor tanzim edilmesi gerektiğini, bu yönetmeliğe göre tedavi tamamlandıktan sonra sakatlığın 12 boyunca kalıcı olması koşulunun davacı açısından gerçekleşmemiş olduğunu, kazada asli kusurlu davacı iken kusur tespitinin hatalı yapıldığını, kusur oranlarının ATK vasıtasıyla belirlenmesi gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatından sorumluluklarının bulunmadığını, davacının emniyet kemeri takmama sebebiyle müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini ileri sürerek yerel mahkeme kararının istinaf yoluyla kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı … … A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece Ankara Üniversitesinden alınan adli tıp raporunda davacının maluliyetinin olmadığının tespit edildiği, … Üniversitesi adli tıp raporunda %10,1 maluliyet oranının belirlendiği, raporlar arasındaki çelişki giderilmeksizin hüküm kurulmasının yerinde olmadığını, müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini ileri sürerek yerel mahkeme kararının istinaf yoluyla kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar sebebiyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
HMK’nun 355. maddesi gereğince istinaf edenlerin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı kalmak kaydı ile yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
1) Mahkemece, Ankara Ünv. Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Bşk.lığı’ndan alınan 11/08/2017 tarihli maluliyet raporunda, davacının trafik kazası sebebiyle sağ el 4.ve 5.parmak metakarpal kemiklerinde kırıkları olduğu, 04/05/2015 tarihinde ameliyat edildiği, ameliyat sonrası durumun iyi olduğu, nörovasküler defisitinin olmadığı dosya tetkikinden anlaşılmakla, davacının vücut çalışma gücünden kaybetmediği, 3 ay süre ile iş göremezlik halinde kaldığı hususlarının rapor edildiği, davacı tarafın itirazı üzerine mahkemece 20/02/2018 tarihli oturumda dosyanın İstanbul ATK 3.İhtisas Dairesi’ne gönderilmesine karar verildiği, davacı tarafça 22/02/2018 tarihli dilekçesi ekinde … Ünv. Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Bşk.lığı’ndan alınan 13/02/2018 tarihli maluliyet raporu ibraz edilerek bu rapordaki maluliyet oranının esas alınması talebi üzerine bu sefer 05/03/2018 tarihli ara karar ile dosyanın aktüer raporu alınması için bilirkişiye gönderilmesine karar verildiği, davacının ibraz ettiği 13/02/2018 tarihli maluliyet raporunda, davacının sağ el 4.ve 5. metakarp arasında 7×1 cm’lik skar olduğu, parmak hareketlerinin tam olduğu görülmekle, davacının trafik kazasına bağlı sağ el 4.ve 5. metakarp kırığı dikkate alınarak … Yönetmeliği hükümlerine göre iş gücü kaybı oranının %10,1 olduğu, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceği hususunun rapor edilmiş olduğu ve bu maluliyet raporunu esas alan aktüer raporunda, PMF yaşam tablosu, progressif rant formülü uygulanarak, asgari ücret kazanç kabul edilerek, davacının 3 aylık geçici iş göremezlik zararının 2.378,40 TL, sürekli iş gücü kaybı zararının 31.545,67 TL olarak hesaplanmış olduğu, bilirkişice anılan şekilde yapılan hesaplama neticesi tespit edilen zarar hesabının mahkemece benimsenmek suretiyle rapor doğrultusunda davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
6100 sayılı H.M.K.’nun 266.maddesinde, “mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Ancak genel bilgi veya tecrübeyle ya da hakimlik mesleğinin gerektirdiği hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamaz” hükmüne yer verilmiştir. Maluliyet tespiti hususu özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerden olup bilirkişi görüşü alınması gerekir. Somut olayda mahkemece, Ankara Ünv. Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Bşk.lığı’ndan alınan 11/08/2017 tarihli maluliyet raporunda, davacının vücut çalışma gücünden kaybetmediği, 3 ay süre ile iş göremezlik halinde kaldığı hususu rapor edilmiştir. Davacı tarafça mahkeme harici alınarak dosyaya ibraz edilen ve davacının iş gücü kaybı oranının %10,1 olduğuna dair … Ünv. Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Bşk.lığı’nın 13/02/2018 tarihli maluliyet raporu uzman görüşü mahiyetinde olup, tek başına hüküm kurmaya elverişli olmadığından, mahkemece dosyada alınan rapor ile davacı vekilince sunulan rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi için İstanbul ATK 3.İhtisas Kurulu’ndan çelişkiyi de giderecek şekilde, kaza tarihinde yürürlükte olan … Yönetmeliği hükümlerine göre maluliyet raporu alınması gerekirken davacı tarafça ibraz edilen maluliyet raporunun esas alınması suretiyle eksik inceleme ile hüküm kurulması yerinde görülmemiştir.
2) Mahkemece hükme esas alınan aktüer raporunda, davacı tarafça ibraz edilen … Ünv. Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Bşk.lığı’nın 13/02/2018 tarihli maluliyet raporu esas alınarak, %20 hatır taşıması indirimi uygulanarak, PMF yaşam tablosu, progressif rant formülü uygulanarak, asgari ücret kazanç kabul edilerek, davacının 3 aylık geçici iş göremezlik zararının 2.378,40 TL, sürekli iş gücü kaybı zararının 31.545,67 TL olarak hesaplanmış olduğu, bilirkişice anılan şekilde yapılan hesaplama neticesi tespit edilen zarar hesabının mahkemece benimsenmek suretiyle rapor doğrultusunda davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
TBK 54.maddesi hükmü uyarınca, zarara uğrayan kişinin, iyileşinceye kadar çalışamaması ve bu yüzden iş ve kazanç kaybına uğraması sebebiyle geçici iş göremezlik zararının tazminini talep etme hakkı, çalışma gücünün azalması ya da yitirilmesinden doğan bir kayba uğraması halinde de sürekli iş göremezlik zararının tazminini talep etme hakkı bulunmaktadır. Anılan yasal düzenleme gereğince geçici iş göremezlik zararı, zarara uğrayan kişinin kaza tarihinden iyileşme dönemine kadar ücret ve varsa ek ödemeler şeklindeki kazançlarından mahrum kalması halinde doğduğundan, bu dönem içinde ücret ve varsa ek ödemelerde azalma, mahrumiyet hali olup olmadığının değerlendirilmesi, sonucuna göre kazanç kaybı olduğunun tespiti halinde tespit edilen tutar üzerinden geçici iş göremezlik zararına hükmedilmesi, ücret ve varsa ek gelirlerini eksiksiz almış ise geçici iş göremezlik zararı doğmayacağından bu yöndeki istemin reddine karar verilmesi gerekmektedir.
Somut olayda, dosya kapsamında yer alan SGK Kayıtlarında davacının Nisan 2015 kaza tarihinden Mayıs 2016’ya kadar asgari ücretten … primlerinin tam gün üzerinden yatırıldığı görülmekte olup, mahkemece davacının kaza tarihinden iyileşme dönemine kadarki süreçte işine devam edip etmediği, kazanç sağlayıp sağlamadığı, kazancında bir azalma olup olmadığı, mahrum kaldığı bir gelirinin olup olmadığı hususunda araştırma yapılmaksızın hesap raporu doğrultusunda geçici iş göremezlik zararı yönünden tazminata hükmedilmiş ise de anılan hususlarda bir araştırma yapılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
Mahkemece davacıya iş göremezliği nedeniyle herhangi bir gelir bağlanıp bağlanmadığı hususunda SGK’ya yazılan müzekkereye verilen cevapta davacıya raporlarına istinaden ödemeler yapıldığının bildirildiği, aynı zarar için birden fazla ödeme suretiyle oluşacak sebepsiz zenginleşmenin önüne geçilmesi bakımından bu hususun re’sen araştırılması gerektiği, mahkemece bu hususta araştırma yapılmış ise de hesaplanan zarardan yapılan ödemeleri düşmediği anlaşılan aktüer raporu doğrultusunda karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
3) Tarafların bilirkişi raporunda kullanılan yaşam tablosuna ve tatbik edilen esaslara açık itirazları olmasa dahi TBK 51. maddesi uyarınca tazminatın kapsamının hakim tarafından belirlenmesi zaruridir. Gerçek zarar miktarı, hak sahibinin olay tarihindeki bakiye ömrü esas alınarak aktif ve pasif dönemde elde edeceği kazançlar toplamından oluşmaktadır. Gerçek zarar hesabı, özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Hak sahiplerinin bakiye ömürleri önceki yıllarda Fransa’dan alınan 1931 tarihli “PMF” cetvellerine göre saptanmakta iken, Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, … Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmaları ile “TRH 2010”adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, Sosyal Güvenlik Kurumunca’da ilk peşin sermaye değerinin hesaplanmasında anılan tabloların uygulanmasına geçilmiştir. Gerek diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve gerekse bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içerdiği de göz önüne alınarak, ülkemizce de tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Tablosu’na göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinin, güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağına Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nce de karar verilmekle görüş değişikliğine gidilmiştir. (Yargıtay 17.HD 22/12/2020 tarih…. K. sayılı ilamı, 14/01/2021 tarih…. K. sayılı ilamı) Bu itibarla, tazminat hesaplanmasında progressif rant formülü kullanılmasında bir isabetsizlik bulunmamakla birlikte PMF 1931 Yaşam Tablosu tatbik edilmesi doğru görülmemiş ise de hükmün sadece davalılar yönünden istinaf edilmiş olmasına göre davalılar lehine oluşan müktesep haklar gözetilerek bu husus inceleme dışı bırakılmıştır.
Yukarıda 1 ve 2 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle HMK’nun 355. Maddesi gereğince davalı … … A.Ş. vekilinin ve davalı … … A.Ş. vekilinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılıklar resen gözetilerek yapılan inceleme neticesinde davalı … … A.Ş. vekilinin ve davalı … … A.Ş. vekilinin istinaf taleplerinin kabulüne, mahkemece öncelikle, davacının bizzat muayene için sevki de sağlanmak suretiyle dosyada alınan rapor ile davacı vekilince sunulan rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi ve davacıda geçici ve sürekli iş göremezlik hali olup olmadığı varsa süresi ve oranının tespiti için İstanbul ATK 3.İhtisas Kurulu’ndan, kaza tarihinde yürürlükte olan … Yönetmeliği hükümlerine göre maluliyet raporu alınması, maluliyet tespiti halinde davacının geçici iş göremezlik döneminde işine devam edip etmediği, kazanç sağlayıp sağlamadığı, kazancında bir azalma olup olmadığı, mahrum kaldığı bir gelirinin olup olmadığı hususu araştırılarak, SGK tarafından davacıya geçici iş göremezlik dönemi için yapılmış ödemeler belirlenerek, akabinde dosyanın önceki bilirkişiye tevdii ile hükmün sadece davalılar tarafından istinaf edilmiş olmasına göre usuli kazanılmış haklar korunarak ve poliçe tarihi itibariyle PMF 1931 yaşam tablosuna göre bakiye ömrün esas alınması uygunsa da TRH Yaşam Tablosunun tatbiki gerektiğine dair Yargıtay içtihat değişikliği neticesinde nazara alınmadan mahkemece hükme esas alınan rapor tarihindeki verilere göre zararın hesaplanması, davacının kaza tarihinden iyileşme dönemine kadar ücret ve varsa ek ödemeler şeklindeki kazançlarından mahrumiyet hali olup olmadığı da değerlendirilmesi, SGK tarafından davacıya yapılmış ödemelerinin zarardan düşülmesi, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmediğinden; yerel mahkeme kararının kaldırılması ve dosyanın belirtilen gerekçeyle yerel mahkemesine gönderilmesine, kaldırma ve gönderme sebebine göre davalı … … A.Ş. vekilinin ve davalı … … A.Ş. vekilinin sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Yukarıda 1 ve 2 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı … … A.Ş. vekilinin ve davalı … … A.Ş. vekilinin istinaf talebinin HMK.nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kabulü ile Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 23/10/2018 tarihli …. Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA, davanın yeniden görülmesi için dosyanın yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, kaldırma ve gönderme sebebine göre davalı … … A.Ş. vekilinin ve davalı … … A.Ş. vekilinin sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
2-İstinaf eden davalı … … A.Ş. tarafından yatırılan 580,00 TL istinaf karar harcının davalı … … A.Ş.’ye, davalı … … A.Ş. tarafından yatırılan 579,35 TL istinaf karar harcının davalı … … A.Ş.’ye, tarafa iadesine,
3- İstinaf eden davalı … … A.Ş. tarafından yatırılan gider avansından varsa artan kısmın karar kesinleştiğinde … … A.Ş.’ye, davalı … … A.Ş.tarafından yatırılan gider avansından varsa artan kısmın karar kesinleştiğinde … … A.Ş.’ye iadesine,
4-İstinaf eden davalı … … A.Ş. ve davalı … … A.Ş. tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince verilecek kararda gözetilmesine,
5-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece

Mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 27/05/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

…..

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.