Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/2588 E. 2022/283 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
…..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/06/2019
NUMARASI …..

DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 10/02/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 22/02/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 10/07/2017 tarihinde sürücü …’nun, sevk ve idaresinde olan aracıyla seyri sırasında direksiyon hakimiyetini kaybedip şerit ihlali yapmasıyla karşı istikametten gelmekte olan sürücü …’in kullandığı araç ile çarpışması neticesinde ölümlü ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, kaza nedeniyle davacı …’de kalıcı iş göremezlik meydana geldiğini, eşi …’in de bu kaza neticesinde vefat ettiğini, …’in vefatı nedeniyle davacılar … ve … destekten yoksun kaldıklarını belirterek davacı …’in kalıcı iş gücü kaybı tazminatı için 1.000,00-TL, davacı …’in destekten yoksun kalma zararı için 500,00-TL, davacı …’in destek zararı için 500,00-TL olmak üzere toplam 2.000,00-TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile … için maddi tazminat talebini 140.366,31-TL, eşinin ölümü nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talebini 174.332,70-TL, davacı … için destekten yoksun kalma tazminatı talebini 75.325,60-TL olarak arttırmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafça yapılan başvuruya istinaden şirket nezdinde hasar dosyası açıldığını, ibrazı zorunlu evrakların eksik olması nedeniyle yeterli değerlendirmelerin yapılamadığını, bu nedenle davacılara ödeme yapılamadığını, sorumluluklarının kusur oranı ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, sigortaya geçerli bir başvuru olmadığından kendilerinin dava tarihinden itibaren faizden sorumlu tutulabileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Yerel mahkemece davanın kabulüne, davacı … için 174.332,70-TL’si destekten yoksun kalmaya ilişkin, 140.336,31-TL ‘si de sürekli iş göremezliğe ilişkin olmak üzere toplam 314.699,01-TL maddi tazminatın, davacı … için de 75.325,60-TL destekten yoksun kalmaya ilişkin maddi tazminatın 28/12/2017 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve ZMMS sigorta poliçesinin limiti ile sınırlı sorumlu olması koşuluyla davalı sigorta şirketinden alınarak ismi geçen davacılara ayrı ayrı ödenmesine karar verilmiş; hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde, sigorta şirketine eksik evrak ile başvuru yapılması nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, sigortalı araç sürücüsüne atfedilen kusuru kabul etmediklerini, hükme esas alınan maluliyet raporunun usulüne uygun bulunmadığını, usule ve yasaya uygun olmayan maluliyet raporu üzerinden ve gerçek kusur tespiti yapılmadan tazminat hesaplandığını, dosyada mübrez hükme esas alınan bilirkişi raporunda desteğin vefatı sebebiyle destekten yoksun kalan anne-baba payı ayrılmadığını, faiz başlangıç tarihinin hatalı belirlendiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara bağlı maddi tazminat ve destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Somut olayda, kaza tespit tutanağı uyarınca 10.07.2017 tarihinde, sürücü …’nun, sevk ve idaresinde olan aracıyla seyri sırasında direksiyon hakimiyetini kaybederek karşı yönden gelen ve kendi şeridinde seyreden sürücü …’in idaresindeki araca çarpması neticesi kazanın meydana geldiği, kazanın meydana gelmesinde sürücü …’nun kusurlu olduğunun belirlendiği, kaza neticesi davacı …’in yaralandığı, araçta yolcu olarak bulunan eşi …’in vefat ettiği, davacı …’in davacı … ve müteveffa …’ın müşterek çocuğu olduğu, kazaya karışan aracın kaza tarihini kapsar şekilde davalı sigorta şirketi tarafından ZMM sigorta poliçesinin düzenlendiği, Ankara Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 04/10/2018 tarihli kusur raporu uyarınca, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsü …’nun %100 oranında kusurlu olduğu, sürücü …’in kusursuz olduğunun belirlendiği, Kayseri 8.Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/631 esas nolu dosyasında sanık …’nun taksirle ölüme neden olmak suçundan cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, anılan dosyada Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’ndan alınan raporda sanık …’nun tam ve asli kusurlu olduğunun belirlendiği, ceza mahkemesi tarafından verilen kararın kesinleştiği, Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Kurumu Anabilim Dalı Başkanlığından alınan raporda; davacı …’in 10/07/2017 tarihli trafik kazası sonucu meydana gelen kemik kırıkları ve akciğer kontüzyonu, triküspit kapak hasarı ile alt ekstremitede mevcut atrofi, femur IMG, diz ve ayak bileği eklemi hareket kısıtlılığı ve hafif kuvvet kaybı, kalp kapak hastalığı ve kalp yetmezliği nedeniyle tüm vücut fonksiyon kaybı oranının %36 olarak belirlendiği, mahkemece alınan aktüer bilirkişi raporu uyarınca, davacı …’in toplam nihai maluliyet zararı olan 140.366,31-TL zararın poliçe limiti dahilinde kaldığı, davacılar eş … ile çocuk … toplam nihai destek zararının (174.332,70+75.325,60) 249.658,30-TL olarak belirlendiği, anılan raporun hükme esas alınmasıyla davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, mahkemece hükme esas alınan kusur raporunun, kesinleşen ceza mahkemesi kararında esas alınan kusur raporu, kaza tespit tutanağı ve olayın oluşu ile uyumlu bulunmasına, davacı tarafça dosyaya sunulan belgelere göre sigorta şirketine 15.12.2017 tarihinde başvuru yapılmış, davalı sigorta şirketi tarafından bu başvuruya cevap verilmemiş olması da dikkate alındığında HMK.nın 115/2 ve 3. maddeleri gereğince dava şartı olan sigortaya başvuru şartının tamamlandığının anlaşılmasına, hükme esas alınan maluliyet raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunmasına, her ne kadar aktüer bilirkişi raporunda Yargıtay kararları uyarınca TRH 2010 yaşam tablosu ve progresif rant yöntemi uygulanması gerekirken TRH 2010 yaşam tablosu ve 1.8 teknik faiz uygulanarak tazminat hesabı yapılması yerinde değilse de istinaf edenin sıfatına göre bu hususun davalı lehine olmasına, dosyada mevcut nüfus kayıt örneği gereğince müteveffa …’in anne ve babasının vefat etmiş olması nedeniyle aktüer raporunda bu kişilere pay ayrılmamasında bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin bu yönlere ilişkin istinaf talebinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Bununla birlikte, 26/04/2016 tarihinde 2918 Sayılı Yasanın 99. maddesinde yapılan değişiklik ile getirilen “Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.” düzenlemesi gereğince, sigortanın temerrüdü için Genel Şartlarda belirtilen belgeler ile sigorta şirketine müracaat zorunludur. Davacı …’in yaralanması nedeniyle bu davacı tarafından 15.12.2017 tarihinde tazminat hesabına esas kalıcı maluliyet raporu olmaksızın sigorta şirketine müracaat edilmesi nedeniyle, davadan önce davalının temerrüdü bulunmadığından, davalının temerrüdü açılan dava ile gerçekleştiğinden, davacı … lehine hükmedilen maluliyet tazminatına dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine hükmedilmesi gerekirken, 28/12/2017 tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin sair istinaf taleplerinin reddi ile, davacı … lehine hükmedilen maluliyet tazminatına işleyecek faizin başlangıcına yönelik istinaf taleplerinin kabulüne, mahkemece yapılan yargılamada eksiklik bulunmamasına, yapılan hatanın yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmamasına göre HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının istinaf eden davalı yönünden kaldırılmasına, mahkemece davacı … lehine hükmedilen maluliyet tazminatında faiz başlangıcının “dava tarihi” olarak düzeltilerek, ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararda kesinleşen yönler korunarak yeniden esas hakkında karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
I-Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf talebinin KABULÜ ile; Kayseri 1.Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 24/06/2019 tarihli, 2018/3 Esas – 2019/579 Karar sayılı kararın KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine, Buna göre;
1-Davanın KABULÜ ile,
Davacı … için 174.332,70-TL’si destekten yoksun kalmaya ilişkin, Davacı … için de 75.325,60-TL destekten yoksun kalmaya ilişkin maddi tazminatın 28/12/2017 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve ZMMS sigorta poliçesinin limiti ile sınırlı sorumlu olması koşuluyla davalı Sigorta şirketinden alınarak ismi geçen davacılara ayrı ayrı ödenmesine,
Davacı … için 140.336,31-TL sürekli iş göremezlik tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve ZMMS sigorta poliçesinin limiti ile sınırlı sorumlu olması koşuluyla davalı Sigorta şirketinden alınarak davacı …’e ödenmesine,
2-Alınması gereken 26.642,58-TL nisbi karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 35,90-TL peşin harç, 1.325,30-TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye eksik kalan 25.281,38-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 35,90-TL başvurma harcı, 35,90-TL peşin harç, 1.325,30-TL ıslah harcının davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan 500,00-TL bilirkişi ücreti, 158,00-TL tebligat gideri, 139,00-TL müzekkere gideri, 314,50-TL Adli Tıp rapor ücreti olmak üzere toplam 1.111,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5-Artan gider avansının olması ve talepleri halinde karar kesinleştiğinde ilgililerine iadesine,
6-Davacılar lehine hesaplanan 29.351,47-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
II-Davalı … …. Anonim Şirketi tarafından yatırılan 6.161,00 TL istinaf karar ve ilam harcının talep halinde istinaf eden davalıya iadesine,
lll-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan 49,70-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak istinaf eden davalıya verilmesine,
lV-HMK’nın 333.maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
V-Kararın taraflara usulüne uygun şekilde tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 361/1 maddesi uyarınca, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süresi içinde temyizi kabil olmak üzere 10.02.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

…..

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.