Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/2582 E. 2022/547 K. 04.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/07/2019
NUMARASI :…
DAVANIN KONUSU : Maddi ve Manevi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklı)

KARAR TARİHİ : 04/03/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 07/03/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı ve davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde, 25.03.2016 günü dava dışı … idaresindeki …plaka sayılı aracı ile … İlçesi istikametinden … İlçesi istikametine seyir halinde iken, yolun 12. km’sine geldiğinde karşı şeride geçerek dava dışı …’in sevk ve idaresindeki davacının yolcu olarak bulunduğu … plakalı araca çarptığını, davacı müvekkili …’ın vücudunda kemik kırıkları oluşacak şekilde yaralandığını, kaza tespit tutanağına göre kazanın oluşumunda dava dışı sürücü …’in 2918 Sayılı KYTK’nın 84. md. yer alan şeride tecavüze sebep olduğunu, ayrıca dava dışı sürücü …’in yapılan alkol testinde 0.79 promil alkolün olduğunun tespit edildiğini, davacı …’ın 20.02.1985 doğumlu ve kaza tarihinde 31 yaşında olduğunu, … Genel Müdürlüğü bünyesinde … ilçesinde çalıştığını, kaza tarihi itibariyle 2.800,00-TL net ücret aldığını belirterek müvekkilinin yaralanması nedeniyle maluliyet tazminatının tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, poliçe yönünden sürücü … sevk ve idaresindeki, sigortalısı Ali Demir olan …plakalı araç için, müvekkili şirket tarafından 05.10.2015 ila 05.10.2016 tarihleri arasında 783210 nolu poliçe numarası ile Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi düzenlendiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe üzerinde yazılı teminat limitleri ile sınırlı olduğunu, poliçe üzerinde ölüm/sakatlık halleri için kişi başına teminat limiti ile azami 290.000,00-TL olarak sınırlandırıldığını, sigorta şirketinin sigortalısının kusuru oranında gerçek hasarı ödemekle yükümlü olduğunu, kusur durumuna ilişkin bilgilerinin olmadığını, ancak kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün bir kusurunun bulunmadığını, tazminat yönünden, davacının maddi tazminat talep ettiği ancak sigortanın bir zenginleşme aracı olmadığını, sigortalı aracın sebep olduğu riziko sebebiyle üçüncü kişilere ait mal veya bedeni zarardan ötürü poliçede gösterilen limit meblağının tamamını değil, üçüncü kişilerin maruz kaldığı gerçek zarar miktarının araştırılarak ödenmesinin esas olduğunu, bu sebeple kusur oranı belirlenmesinden sonra davacının geçiçi/sürekli sakatlık iddialarının araştırılması, gerçekten iş gücü kaybı olup, olmadığının belirlenmesi gerektiğini, temerrüt yönünden müvekkilinin tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğinden temerrütten bahsedilemeyeceğini, faiz yönünden ise ticari faizden bahsedilemeyeceğini eğer hükmedilecekse yasal faize hükmedilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davacının ücret bordrosuna göre asgari ücret üzerinde tespit olunan geliri nazara alınarak somut olaya uygun düşecek şekilde bilirkişi marifetiyle zararın tespiti yoluna gidildiği, kurumca bağlanan geçici iş göremezlik ödeneği, Yargıtay içtihatları ve somut hadiseye uygun alınan aktüer bilirkişi raporuna göre davacının 9.794,40-TL geçici iş göremezlikten kaynaklı maddi tazminat talep hakkı bulunduğu, davacının alınan maluliyet raporu karşısında sürekli iş göremezlikten kaynaklı tazminat talep hakkı bulunmadığı, diğer yandan davadan önce davalı tarafa yapılan zorunlu başvuru sonrası 20.10.2016 tarihinde davalı … şirketinin temerrüde düşürüldüğü, ayrıca sigortalı aracın cinsi gereği yasal faize hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile; 9.794,40-TL geçici tam iş göremezlik ile 3.470,50-TL bakım ve tedavi gideri olmak üzere toplam 13.264,90-TL’nin poliçe limitiyle sınırlı ve sorumlu olmak üzere 20/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, sürekli işgöremezlik talebinin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde, geçici iş göremezlik ödeneğinin poliçe teminatı kapsamında bulunmadığını, bakıcı giderinin sağlık giderleri teminatı kapsamında olması durumunda … Kurumunun sorumluluğunda olduğundan reddi gerektiğini, bakıcı gideri zararının Sürekli Sakatlık Teminatı kapsamında olması halinde; genel şart ekinde yer alan esaslara göre belirlenmesi gerekmekte olup, sözkonusu eklere bakıldığında bakıcı tutulduğunun belgelendirilmesi durumunda asgari brüt ücret hesaplamalarında dikkate alınacağının ancak madde devamındaki tabloda %70 ve üzeri durumlar için belirlenen nispet kapsamında hesaplama yapılabileceğinin düzenlendiğini, ulaşım giderlerinin teminat kapsamında bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, Yerel Mahkeme tarafından sürekli iş göremezlik, geçici iş göremezlik, belgelendirilemeyen – faturalandırılamayan tedavi giderleri ve bakıcı giderleri talepleri yönünden önce … Meram Tıp Fakültesi’nden 30.05.2018 tarihli bilirkişi raporu aldırıldığını, bilirkişi raporunun davalı tarafa 22.06.2018 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı tarafın 30.05.2018 tarihli bilirkişi raporuna yasal süresinde herhangi bir itirazda bulunmadığını, kendileri tarafından da ilgili rapora bir itirazda bulunulmadığını ancak Yerel Mahkeme tarafından tarafların hiç bir itirazı bulunmamasına rağmen açıkça dosyanın tekrar belgelendirilemeyen – faturalandırılamayan tedavi giderleri ve bakıcı giderleri yönünden farklı bir bilirkişiye gönderildiğini, HMK 281. madde hükmüne göre, yargılama sırasında yanlardan birinin bilirkişi raporuna itiraz etmemesinin, itiraz eden taraf lehine usuli kazanılmış hak oluşturacağı, taraflardan biri bilirkişi raporuna itiraz etmez, diğer tarafın itirazı üzerine ya da mahkemece kendiliğinden yeni bir bilirkişi raporu alınır ve rapor sonucu, önceki rapora itiraz edenin daha da aleyhine olursa, önceki rapor itirazda bulunmayan yönünden kesinleşeceğinden itiraz eden taraf lehine oluşan usuli kazanılmış hak gereği, mahkemece itiraz edenin lehine olan bilirkişi raporuna göre karar verileceğini belirtilerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan taraf vekillerinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici iş göremezlik, geçici bakıcı gideri ve ulaşım gideri istemine ilişkindir.
Geçici bakıcı giderine ilişkin olarak, SGK’nın sorumlu olduğu tedavi giderlerinin neler olduğu, 2918 Sayılı yasanın 98. maddesinde düzenlenmiş olup, sorumluluğunun kanunda belirtilen giderlerle sınırlı olması, geçici iş görmezlik zararlarından ve bakıcı giderlerinden SGK’nın sorumlu olacağına dair kanunda düzenlenme bulunmaması, ayrıca 2918 Sayılı Yasanın 92. maddesinde geçici iş göremezlik zararlarının ve geçici bakıcı giderlerinin sigorta teminat kapsamı dışında olduğuna ilişkin bir düzenlemenin de yer almaması, ikincil norm olan Genel Şartlar ile kanunla belirlenen sorumluluğun daraltılması mümkün olmadığı gibi kanunen sorumluluğu bulunmayan SGK’nın sorumlu olduğuna da karar verilemeyeceğinden, davalı vekilinin geçici bakıcı giderinden sorumlu olmadığına ilişkin istinaf sebeplerine itibar edilememiştir.
Diğer taraftan; davacı yaralanması ve gördüğü tedaviye göre yapması muhtemel tedavi giderleri ile belgeye bağlanamayan tedavi giderlerini ve tedavisi için yaptığı yol, konaklama vs. gibi giderleri talep edebilir. Bu nedenle, Mahkemece davacının yaralanması ve gördüğü tedaviye göre yapması muhtemel yol giderine hükmedilmesi de yerindedir.
Davacının istinaf sebeplerinin incelenmesinde ise, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2016/14455 E., 2017/7655 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere; “H.M.K’nın 281.madde hükmüne göre, yargılama sırasında yanlardan birinin bilirkişi raporuna itiraz etmemesi, itiraz eden taraf lehine usuli kazanılmış hak oluşturur. Taraflardan biri bilirkişi raporuna itiraz etmez, diğer tarafın itirazı üzerine ya da mahkemece kendiliğinden yeni bir bilirkişi raporu alınır ve sonuncu rapor, önceki rapora itiraz edenin daha da aleyhine olursa, önceki rapor itirazda bulunmayan yönünden kesinleşeceğinden itiraz eden taraf lehine oluşan usuli kazanılmış hak gereği, mahkemece itiraz edenin lehine olan bilirkişi raporuna göre karar verilir.”
Bu nedenle, … tarafından alınan raporda belirtilen 2.500,00-TL yol giderine ilişkin bilirkişi raporuna davalı tarafından itiraz edilmemesi nedeniyle usuli kazanılmış hak ilkesine riayet edilmeksizin daha sonra alınan raporda yer alan 1.000,00-TL’ye hükmedilmesi isabetsizdir.
Açıklanan nedenlerle, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nun 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile; ilk derece mahkemesi kararın kaldırılmasına, HMK.nın 353/1.b.2. maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davanın kısmen kabulü ile; 9.794,40-TL geçici tam iş göremezlik ile 4970,5-TL bakım ve tedavi gideri olmak üzere toplam 14.764,9 TL’nin poliçe limitiyle sınırlı ve sorumlu olmak üzere 20/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
I-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
II-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; ilk derece mahkemesi kararın KALDIRILMASINA,
HMK.nın 353/1.b.2.maddesi gereğince YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA,
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
9.794,40-TL geçici tam iş göremezlik ile 4.970,5 -TL bakım ve tedavi gideri olmak üzere toplam 14.764,9-TL’nin poliçe limitiyle sınırlı ve sorumlu olmak üzere 20/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Sürekli işgöremezlik talebinin reddine,
3-Alınması gereken 1.008,59-TL harçtan peşin alınan 29,20-TL harcın mahsubu ile bakiye 979,39-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AÜT gereğince 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AÜT gereğince 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olarak 29,20-TL başvuru harcı, 29,20-TL peşin harç, 4,30-TL vekalet harcı toplamı 62,70-TL posta masrafları toplamı 203,70-TL, bilirkişi ücreti 1.400,00-TL olmak üzere toplam 1.603,70-TL’nin kabul/red oranına göre 1.215,70-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, geri kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-HMK 333. maddesi gereğince yatırılan gider avansından kalanın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İSTİNAF YARGILAMA HARÇ VE GİDERLERİ
1-İstinaf talebinde bulunan davacı tarafından yatırılan 44,40-TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
2-İstinaf eden davalı tarafından yatırılması gereken 1.008,59-TL istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 226,60-TL harcın mahsubu ile bakiye 781,99-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına
3-İstinaf eden taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
4-İstinaf eden davacı tarafından yapılan 32,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-İstinaf eden davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Kararın taraflara tebliği, harç ve diğer işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 04/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

….

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.