Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/2572 E. 2022/180 K. 03.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

…..

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

…..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/05/2019
NUMARASI : …..
DAVANIN KONUSU : Maddi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklı)

KARAR TARİHİ : 03/02/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 03/02/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 30/4/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasında müvekkili davacının yaralandığını, müvekkilinin iş göremez hale geldiğini, … plakalı aracın poliçesinin davalı şirket tarafından düzenlendiğini, müvekkili için sürekli iş göremezlik, bakıcı gideri tazminatı için davalı şirkete taleplerine ilişkin başvuru yaptıklarını, davalı şirketin taleplere yönelik başvuruyu 05.09.2018 de tebliğ aldığını belirterek, tazminata 18.09.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsili isteğinde bulunmuş, davacı vekili 22/04/2019 tarihli dilekçesi ile dava değerini sürekli iş göremezlik zararı yönünden 47.083,20-TL’ye, bakıcı gideri zararı yönünden 4.041,16-TL’ye yükselterek ıslah harcını ikmal etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının dava şartı niteliğinde başvuruyu yapmadığını; davanın öncelikle dava şartı yokluğundan reddini; ZMMS Genel Şatlarının 01.06.2015 Yürürlük Tarihi itibari ile değiştiğini, sürekli sakatlık raporu alınana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı gideri, tedavi giderlerinin sağlık gideri kapsamında yer aldığından bahisle SGK sorumluluğunda bulunduğunu; sürekli sakatlık tespit edilmesi halinde ödenecek tazminata dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, 30.04.2018 tarihinde davacının aracıyla, davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesiyle sigortalı aracın çarpışması neticesinde, davacının yaralandığı ve vücut genel çalışma gücünün %12’ini kaybettiği ve 2 ay bakıcı yardımından yararlanmasının gerektiği, bu itibarla kalıcı iş gücü ve bakıcı zararının karşı tarafın kusuru olan %100 oranında talep edebileceği gerekçesiyle davacının davasının kabulü ile, 47.083,20-TL sürekli işgöremezlik, 4.041,16-TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 51.124,36-TL’nin 18/09/2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalının poliçe limiti ile sınırlı olması kaydıyla davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde, bakıcı giderine ilişkin taleplerin sigorta teminat kapsamı dışında bırakılarak söz konusu talepler bakımından … Kurumunun sorumlu olduğunu, geçici döneme ilişkin bakıcı giderlerinin müvekkil sigorta şirketinin sorumluluğunda olmadığını, davacı tarafın tedavisi süresinde tüm desteğin zaten tedavi gördüğü yerde karşılanmış olduğundan çıktıktan sonra ise artık bakıcıya ihtiyacı bulunmadığından talebin haksız olduğunu, kusur raporunun hatalı olduğunu, maluliyet oranının yüksek belirlendiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davalı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle sürekli iş göremezlik ve geçici bakıcı gideri istemine ilişkindir.
Geçici bakıcı giderine ilişkin olarak, SGK’nın sorumlu olduğu tedavi giderlerinin neler olduğu, 2918 Sayılı yasanın 98. maddesinde düzenlenmiş olup, sorumluluğunun kanunda belirtilen giderlerle sınırlı olması, geçici iş görmezlik zararlarından ve bakıcı giderlerinden SGK’nın sorumlu olacağına dair kanunda düzenlenme bulunmaması, ayrıca 2918 Sayılı Yasanın 92. maddesinde geçici iş göremezlik zararlarının ve geçici bakıcı giderlerinin sigorta teminat kapsamı dışında olduğuna ilişkin bir düzenlemenin de yer almaması, ikincil norm olan Genel Şartlar ile kanunla belirlenen sorumluluğun daraltılması mümkün olmadığı gibi kanunen sorumluluğu bulunmayan SGK’nın sorumlu olduğuna da karar verilemeyeceğinden, davalı vekilinin geçici bakıcı giderinden sorumlu olmadığına ilişkin istinaf sebeplerine itibar edilememiştir.
Diğer taraftan, tarafların bilirkişi raporunda kullanılan yaşam tablosuna ve tatbik edilen esaslara açık itirazları olmasa dahi TBK 51. maddesi uyarınca tazminatın kapsamının hakim tarafından belirlenmesi zaruridir. Gerçek zarar miktarı, hak sahibinin olay tarihindeki bakiye ömrü esas alınarak aktif ve pasif dönemde elde edeceği kazançlar toplamından oluşmaktadır. Gerçek zarar hesabı, özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Hak sahiplerinin bakiye ömürleri önceki yıllarda Fransa’dan alınan 1931 tarihli “PMF” cetvellerine göre saptanmakta iken, Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmaları ile “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, … Kurumunca’da ilk peşin sermaye değerinin hesaplanmasında anılan tabloların uygulanmasına geçilmiştir. Gerek diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve gerekse bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içerdiği de göz önüne alınarak, ülkemizce de tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Tablosu’na göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinin, güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağına Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nce de karar verilmekle görüş değişikliğine gidilmiştir. (Yargıtay 17. HD 22/12/2020 tarih, 2019/5206 Esas – 2020/8874 Karar sayılı ilamı, 14/01/2021 tarih 2020/2598 Esas – 2021/34 Karar sayılı ilamı) Bu itibarla, tazminat hesaplanmasında TRH 2010 Tablosu’nun kullanılmasında bir isabetsizlik görülmemiş ise de; Anayasa Mahkemesi’nin 17/07/2020 tarih 2019/40-2020/40 sayılı kararı ile; KTK’nun 90.maddesindeki “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir.” bölümündeki “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmekle; zarar hesaplanmasında ZMMS Genel Şartları ekindeki cetvellerin kullanılması mümkün olmadığından ve %1,8 teknik faiz bu cetvellerle getirildiğinden, artık uygulanması mümkün değildir. Bu nedenle aktüer raporunda %1,8 teknik faiz tatbik edilmesi doğru görülmemiş ise de, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 21/6/2021 tarih ve 2021/2457 Esas, 2021/3304 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, karara esas alınan rapordaki hesap biçiminin davalı lehine olması ve aleyhe hüküm kurma yasağı gereği tazminat hesap biçimi kaldırma sebebi yapılamayacağından bu husus eleştirilmekle yetinilmiştir.
Bu gerekçelerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 3493,31-TL karar harcından peşin alınan 874,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 2618,30-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurma harcı peşin yatırıldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-İstinaf eden davalı tarafından yatırılan istinaf gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
5-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirilmesi, bakiye harç tahsili ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 03/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

….

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.