Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/2510 E. 2022/85 K. 27.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/04/2019
NUMARASI :…
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali

KARAR TARİHİ : 27/01/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 10/02/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili ve davalı …Ş. vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, davacı vekili tarafından başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkiline ait araca, davalı …’ın sürücüsü olduğu ve davalı tarafından sigortalı aracın çarpması ile hasarlandığını, Elmadağ Sulh Hukuk Mahkemesi 2014/19 D.iş dosyasında yapılan tespite göre müvekkilinin aracında 3.208,67-TL hasar meydana geldiği ve 5.000,00-TL değer kaybı oluşacağının tespit edildiği, müvekkilinin aracındaki değer kaybı ve hasar bedelinden davalıların müştereken ve müteselilen sorumlu olduğunu, zararlarının karşılanması için davalılar aleyhine Ankara 8. İcra Müdürlüğü’nün 2014/23761 E. sayılı dosyasında icra takibinde bulunduklarını, davalıların icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini, belirterek; davalıların icra takibine vaki itirazlarının iptali ile takibin devamına %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; kaza yapan aracın 14/02/2015 – 2016 tarihleri arasında müvekkili tarafından ZMMS ile sigortalı olduğunu, sorumluluklarının sigorta limiti kusur ve zarar ile sınırlı olduğunu, davacının gerçek zararını kanıtlaması gerektiğini, müvekkilinin değer kaybı zararlarından sorumluluğunun olmadığını, bildirerek davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; delil tespit doyasındaki raporu ve kaza tespit tutanağını kabul etmediklerini, davacının kazanın meydana geldiği yerde hız limitlerine riayet etmediğini, kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunduğunu, ayrıca davacının zararlarını müvekkilinin …. talep edebileceğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davanın trafik kazasından kaynaklanan maddi hasarın tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptali davası olduğu, davacının, davalılar hakkında Ankara 8. İcra Müdürlüğü’nün 2014/23761 Esas sayılı dosyasında başlattığı icra takibine vaki itirazlarının iptalini talep ettiği, olaya ilişkin tanıklar dinlenerek, kusur ve hasar bilirkişisinden rapor alındığı, davalı …’ın kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğu, kaza neticesinde davacının aracında 3.195,98-TL hasar meydana geldiğinin ve meydana gelen hasar nedeniyle 4.000,00-TL değer kaybı oluşacağının tespit edildiği, davacının toplam 7.195,98-TL zararını talep etmekte haklı olduğu, davacının icra takibinde talep ettiği tespit giderlerinin ise yargılama gideri kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, gerekçesiyle; davalıların Ankara 8. İcra Müdürlüğü’nün 2014/23761 Esas sayılı dosyasına vaki itirazlarının 7.195,98-TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi yönünden iptaline, fazlaya ilişkin isteminin ve icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili ve davalı …..tafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; mahkemece, her iki davalı lehine ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilerek vekalet ücretinin fazla tayin edildiği, mahkemece icra inkar tazminatı talebinin reddedildiğini ancak gerekçesinin açıklanmadığını, bu nedenle de kararın hatalı olduğunu, taleplerinin tamamen kabulü gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesinin de hatalı olduğunu, ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı …Ş. vekili istinaf dilekçesinde; kararın hatalı olduğundan bahisle kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, trafik kazasından kaynaklanan araç hasarı ve değer kaybının tazmini için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemidir. Hüküm davacı vekili ve davalı …Ş. vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davalı …Ş. vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde; Karar tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nın 345. maddesinde istinaf başvuru süresinin iki hafta olduğu, bu sürenin ilamın usulen taraflardan herbirine tebliğ ile işlemeye başlayacağı belirtilmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 91. maddesinde sürelerin başlangıcını “Süreler, taraflara tebliğ tarihinden veya kanunda öngörülen hâllerde, tefhim tarihinden itibaren işlemeye başlar.” şeklinde, 92. maddesin de ise sürelerin bitimi; “süreler gün olarak belirlenmiş ise tebliğ veya tefhim edildiği gün hesaba katılmaz ve süre son günün tatil saatinde biter. Süre; hafta, ay veya yıl olarak belirlenmiş ise başladığı güne son hafta, ay veya yıl içindeki karşılık gelen günün tatil saatinde biter.” şeklinde düzenlenmiştir.
Bu düzenlemeler gereğince istinaf başvurusuna konu kararın istinaf talep eden davalıya 28/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği, HMK 345, 91 ve 92. maddeleri gereğince istinaf süresinin 11.06.2019 tarihinde salı günü son bulduğu, son günün resmi tatile denk gelmediği, istinaf başvurusunun ise başvuru süresi geçirildikten bir gün sonra 12.06.2019 tarihinde yapılarak, süresi içerisinde istinaf başvurusunda bulunulmadığından 6100 sayılı HMK 352. madde uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun süre yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilinin istinaf taleplerinin incelenmesinde; olay tarihinde davacının sevk ve idaresindeki araç ile davalı …’ın sevk ve idaresindeki aracın karıştığı kazada, davalı …’ın kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğu kaza tespit tutanağı, kaza anına ilişkin görüntü kayıtları ve dosya kapsamı ve oluşa uygun bilirkişi raporundan anlaşılmaktadır. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda kaza neticesinde davacının aracında meydana gelen hasar bedelinin 3.195,98-TL, araç onarılsa dahi oluşacak değer kaybının 4.000,00-TL olacağının tespit edildiği görülmüştür.
1-Davacı vekili tarafından hasar ve değer kaybının uygun olmadığı ve ayrıca davanın itirazın iptali davası olması nedeniyle icra inkar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığını ileri sürülmüş ise de; alınan raporun dosya kapsamına ve araçta meydana gelen hasara uygun olması, hasar tespitinin ve değer kaybının Yargıtay tarafından benimsenen yöntem ve ilkelere uygun olarak tespit edilmiş olması nedeniyle, davacının raporun uygun olmadığına ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmediği gibi, davaya konu tazminat alacağının haksız fiilden kaynaklanmış olması ve alacağın likit olmaması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin reddedilmesinde isabetsizlik görülmediğinden, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm istinaf sebeplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin davalılar lehine hükmedilen vekalet ücretine yönelik istinaf talebine gelince; HMK’nın 323/1-ğ maddesi gereğince yargılama gideri olarak kabul edilen vekalet ücretinin hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenmesi gerekir. Tarife’nin 3/2 maddesinde ” Müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur.” denilerek, davanın birden fazla davalıya karşı açılması halinde, davalıların aynı vekil ile temsil edilip edilmemesine bakılmaksızın reddedilen kısım üzerinden hükmedilecek ücretin ret sebepleri ayrı olmadıkça tek olacağı kabul edilmiştir.
Hal böyle iken, davacı tarafından, davalılar hakkında açılan ve kısmen kabul kısmen reddine karar verilen davada, davanın her iki davalı açısından ret sebebi aynı olmasına rağmen kendisini vekil ile temsil ettiren davalıların her biri için ayrı vekalet ücreti takdir edilmiş olması doğru görülmediğinden, davacının vekalet ücretine yönelik istinaf talebi yerinde görülmüştür.
Buna göre; davalı şirketinin istinaf başvurusunun süresinde yapılmamış olması nedeniyle süreden reddine; davacının yukarıda 2 no’lu bentte belirtilen nedenler haricindeki istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden reddine, 2 no’lu bentte belirtilen nedenlerle istinaf talebinin kabulüne, mahkemece yapılan yargılamada eksiklik bulunmamasına, kanunun uygulamasında hata edilmiş ve yapılan hata nedeniyle yeniden yargılamaya ihtiyaç duyulmamasına göre ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince kaldırılarak, kendilerini vekil ile temsil ettiren davalılar lehine tek vekalet ücreti takdir edilerek, kararın düzeltilmesine, karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
I-Davalı …’nin istinaf talebinin HMK ‘nun 345. maddesi uyarınca SÜREDEN REDDİNE,
II-Davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile; Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 15/04/2019 tarihli, 2014/1468 Esas – 2019/313 Karar sayılı kararın KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine, buna göre;
1-Davanın kısmen kabulü ile; davalıların Ankara 8. İcra Dairesinin 2014/23761 esas sayılı icra dosyasındaki vaki itirazının kısmen iptali ile takibin 7.195,98-TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Davacının icra inkar tazminatı talebine ilişkin istemin reddine,
3-Alınması gerekli 491,56-TL harçtan peşin 108,56 TL harcın mahsubu ile bakiye 383,00-TL’nin kabul ret oranına göre 66,65-TL’sinin davacıdan alınması ve 316,35-TL’sinin davalılardan müştereken ve mütesilsilen alınması ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı taraf kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, kabul edilen dava değeri üzerinden, karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/2. maddesi gereğince belirlenen 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve mütesilsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden, reddedilen dava değeri üzerinden, karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/2. maddesi gereğince belirlenen 1.512,69- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan 25,20-TL başvurma harcı, 108,56-TL peşin harç, bilirkişi masrafı 1.200,00-TL ve tebligat ve yazışma gideri 415,50-TL ve tespit gideri 271,20-TL olmak üzere toplam 2.020,46-TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre 1.669,50-TL’sinin davalılardan müştereken ve mütesilsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının HMK’nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,

İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
III- Davalı …Ş. tarafından yatırılan istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde adı geçen davalıya iadesine,
IV- Davalı … tarafından yapılan istinaf giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
V-Davacı tarafça yatırılan 44,40-TL istinaf karar ve ilam harcının talep halinde davacıya iadesine,
VI-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan 121,30-TL istinaf başvuru harcı ve 20,70-TL tebligat ve posta giderleri olmak üzere toplam 142,00-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
VII-HMK’nun 333.maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
VIII-Kararın tebliği ve harç iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 27/01/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.