Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/2480 E. 2022/451 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

Ankara BAM 26. Hukuk Dairesi ….

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

……

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/06/2019
NUMARASI : …….

DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ : 24/02/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 17/03/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 16/06/2017 tarihinde destek …’in, sevk ve idaresinde olan aracı ile seyir halinde iken, karşı yönden gelen sürücü …’ın kullandığı kamyonetle çarpışması neticesi meydana gelen kazada, sürücü …’in hayatını kaybettiğini, kazaya sebebiyet veren kamyonetin kaza tarihi itibariyle ZMSS poliçesinin bulunmadığını, davacının uğramış olduğu maddi zararlardan varsa diğer sorumlularla birlikte … Hesabının da müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulması gerektiğini, davacının, vefat eden …’in imam nikahlı eşi olduğunu ve müteveffa ile aynı evde yaşadıklarını, müteveffanın ölümüyle davacının maddi ve manevi olarak destekten yoksun kaldığını, uğradığı maddi zararların tazmini için … Hesabına 14/12/2017 tarihinde başvuru yapıldığını, hasar dosyası açıldığını beyan ederek, belirsiz alacak davası niteliğindeki davanın kabulü ile şimdilik 4.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile talebini 51.263,56 TL olarak arttırmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; 2918 sayılı KTK nun 92.maddesine eklenen G ve İ bentleri ile, 01/06/2016 tarihinde yürürlüğe giren ….. Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.6/b bendi gereğince sürücü ölümlerinden kaynaklı olarak davalı kurum aleyhine açılan davaların reddi gerektiğini, desteğinden yoksun kalınan kişinin sürücü olması, alkollü ve emniyet kemeri takmamış durumda olması sebebiyle sürücü zararlarından kaynaklanan tazminattan davalı kurumun herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, müteveffanın desteğinden yoksun kaldığını iddia eden nikahsız eş yönünden somut bir desteğin bulunup bulunmadığı ve nikahsız eşin evlenme ihtimalinin araştırılması gerektiğini, tazminata hükmedilecek olması halinde ancak dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilebileceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davanın kabulüne, 51.263,56 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının sorumluluğunun teminat limitiyle sınırlı tutulmasına karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; kazaya sebep olan aracın kamyonet olması nedeniyle ticari bir araç olduğu gözetilmeden mahkemece yasal faize hükmedilmesinin yerinde olmadığını, hükmedilen tazminat miktarlarına kaza tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davacı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, ölümlü trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda kaza tespit tutanağı uyarınca, 16.06.2017 günü sürücü …’ın, idaresindeki kamyonetle seyir halinde olduğu sırada sürücü …’in yönetimindeki araçla çarpışması neticesi ölümlü kazanın meydana geldiği, kazanın oluşumunda sürücü …’ın şeride tecavüz kuralını ihlal ettiği, sürücü …’in ise hız kuralını ihlal ettiğinin belirlendiği, mahkemece kusur bilirkişisinden alınan rapor uyarınca kazanın meydana gelmesinde sürücü …’in % 75, … plakalı araç sürücüsü …’ın ise % 25 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği, İstanbul Teknik Üniversitesi Trafik Kürsüsü öğretim görevlilerinden oluşan heyetten alınan 05/12/2018 tarihli rapor uyarınca, kazanın meydana gelmesinde sürücü …’in % 75, sürücü kamyonet sürücüsü …’ın ise % 25 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği, Ankara Batı 2.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2017/252 Esas nolu dosyasında hükme esas alınan kusur raporunda sanık …’ın kazanın meydana gelmesinde tali kusurlu olduğu belirlemesi ve kabulü ile yapılan yargılama neticesi sanık …’ın taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olmak suçundan cezalandırılmasına karar verildiği, kararın kesinleştiği, mahkemece aktüer bilirkişiden alınan rapor uyarınca müteveffanın olaydaki kusur durumu da nazara alınarak davacının 51.263,56 TL destekten yoksun kalma nedeniyle maddi zararının bulunduğunun belirlendiği, mahkemece anılan raporun hükme esas alınmasıyla yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmıştır.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, davacının müteveffanın imam nikahlı eşi olması nedeniyle destek tazminatına hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına, kaza yapan aracın kaza tarihinde geçerli ZMM sigorta poliçesi bulunmaması nedeniyle davalı … Hesabı’nın meydana gelen zarardan sürücünün kusuru oranında sorumlu bulunmasına, hükme esas alınan kusur raporunun olayın oluşuna, ceza yargılamasında kesinleşen maddi vakaya uyumlu bulunmasına, aracın vasfının yük nakli hususi olarak belirlenmiş olması ve ticari bir amaçla kullanımına dair bir ispat vasıtası bulunmaması karşısında hükmedilen tazminata yasal faiz işletilmesinin uygun bulunmasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bent dışındaki sair istinaf taleplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
2-5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesi gereğince ihdas edilen … Hesabı Yönetmeliği’nin 15. maddesi uyarınca rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte ihbar edildiği tarihte Hesabın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Başvurulmadan dava açılması veya icra takibi başlatılması halinde ise bu tarihlerde temerrüt gerçekleşir. Anılan hükümlere göre davalı … Hesabı bakımından temerrüt faizinin başlangıcını oluşturan ihbar yükümlülüğünde esas olan, zarar miktarı değil, kazanın ihbar edilmesidir. Kazanın ihbar edilmesiyle, zararın miktarını belirlemek Hesabın sorumluluğundadır. Bu itibarla, Hesaba başvuru yapılması veya dava açılmasıyla, kaza, davalı … Hesabı’na ihbar edilmiş olacağından, anılan hükümlerde öngörülen koşullar yerine getirilmiş olacaktır. Davacı tarafından davadan önce … Hesabı’na başvurulduğu dosya kapsamından anlaşılmakta ise de tebliğ belgesinden başvurunun davalıya tebliğ edildiği tarih belirlenememektedir. Bu nedenle belirlenebilen tarih olan davalının başvuruya red cevabı verdiği 18.12.2017 tarihinden itibaren davalı sigortanın temerrüde düştüğünün kabulü ile hükmedilen tazminata anılan tarihten itibaren faize hükmedilmesi gerekirken dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi isabetli görülmemiş ise de bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden davacı vekilinin istinaf isteminin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, hükümde kesinleşen yönler korunarak HMK’nun 353/1.b.2.maddesi gereğince, hükmün faiz başlangıç tarihi değiştirilerek yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
l-Davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile; Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 20/06/2019 tarih, 2017/728 Esas 2019/418 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine, buna göre;
1-Davanın KABULÜNE; 51.263,56 TL maddi tazminatın 18.12.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının sorumluluğunun teminat limitiyle sınırlı tutulmasına,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 3.501,81 TL harçtan peşin ve ıslahla alınan 192,83 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.308,98 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacıdan dava açılırken tahsil edilen 31,40 TL başvurma harcı, 4,60 TL vekalet harcı, 31,40 TL peşin harç, 161,43 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 228,83 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının yargılamada yapmış olduğu 2.800,00 TL bilirkişi ücreti, 274,50 TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 3.074,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 5.988,99 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
ll-Davacı tarafından yatırılan 44,40-TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
lll-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan 49,70-TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
lV-Başvuran tarafça yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısım var ise HMK’nın 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
V-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 24.02.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
…….

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.