Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/2478 E. 2022/450 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: ….

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/04/2019
NUMARASI ……

DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 24/02/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 14/03/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde, 23/07/2012 tarihinde …’nın, sevk ve idaresindeki araç ile seyri sırasında direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde tek taraflı, yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonucu araçta yolcu olan davacının yaralandığını, kaza tespit tutanağına göre kazanın meydana gelmesinde davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunu, kazaya yol açan aracın davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacının iş göremezlik zararlarının tazmini için Ankara (Kapatılan) 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/153 Esas sayılı dosyasında dava açıldığını, davada sulh olunduğunu ve davalı sigortanın davacıya 120.609,44 TL ödeme yaptığını, davacının bir başkasının bakımına muhtaç hale gelmesinden dolayı zararlarının tedavi giderleri teminatından ödenmesi gerektiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik geçici bakım ve bakıcı gideri için 500,00 TL ve sürekli bakım ve bakıcı gideri için 500,00 TL olmak üzere toplam 1.000,00 TL maddi tazminatının sigorta şirketinin temerrüte düştüğü tarihten itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; kaza yapan aracın davalı şirkete 21/09/2011-2012 tarihleri arasında ZMMS ile sigortalı olduğunu, söz konusu dava öncesinde Ankara 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/153 Esas sayılı dosyasında aynı kazaya ilişkin dava açıldığını, tarafların karşılıklı anlaşmaları sonucu davacıya toplam 135.795,98 TL ödeme yapıldığını, davacının söz konusu tazminatı almakla davalı şirketi kayıtsız şartsız ibra ettiğini, davacının araçta hatır için taşındığını, tazminata hükmedilmesi halinde hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Yerel mahkemece yapılan yargılama neticesi davacının bakım ve bakıcı gideri bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davacının 23.07.2012 tarihinde maruz kaldığı kaza sebebiyle sol kolunu omuz kısmından itibaren kullanamadığını, bacağında da kazaya bağlı olarak his ve hareket kısıtlılığı bulunduğunu, kaza tarihinde 33 yaşında olan ve kaza neticesi %63 oranında malul kalan davacının bakıcıya ihtiyacı olmadan hayatını devam ettirebilmesinin imkansız olduğunu, kaza sebebiyle davacının yaşam standartlarının oldukça azaldığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara bağlı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda, 23.07.2012 günü sürücü …’nın, idaresindeki aracıyla seyir halinde olduğu esnada direksiyon hakimiyetini kaybederek aracın takla atması sonucu ölümlü yaralamalı kazanın meydana geldiği, kazada sürücünün kural ihlali bulunduğunun belirlendiği, kaza yapan aracın ZMM sigorta poliçesinin kaza tarihini kapsar şekilde davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenmiş olduğu, davacının araçta yolcu olduğu, mahkemece…. Başkanlığı’ndan alınan 30/05/2017 tarihli rapor uyarınca davacının 23/07/2012 tarihinde geçirdiği kaza neticesinde vücut genel çalışma gücünden % 63 oranında kaybettiği, 6 ay süreyle geçici iş göremezlik halinde kaldığı, devamlı surette başka birinin bakımına muhtaç olmadığının belirlendiği, İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu’ndan alınan 01/12/2017 tarihli rapor uyarınca, davacının geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı arızası nedeniyle başka birinin bakımına muhtaç olmadığının belirlendiği, İstanbul Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu Adli Tıp 2. Üst Kurulu’ndan alınan 15/11/2018 tarihli rapor uyarınca davacının geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı arızası nedeniyle başka birinin bakımına muhtaç olmadığının belirlendiği, anılan raporların hükme esas alınmasıyla davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Eldeki davada davacının kalıcı ve geçici iş göremezlik süresi içinde bakıcı ihtiyacı olduğu iddiasıyla bakıcı gideri tazmini talep edilmekte olup mahkemece davacının bakıcı ihtiyacı bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de, kaza neticesi % 63 oranında malul kalan davacının 6 ay süreyle geçici iş göremezliğe uğradığı, davacının, geçici olarak iş göremezlik yaşadığı bu sürece ilişkin bakıcı giderinin de tazmini istenmiş olmasına karşın mahkemece, davacının geçici iş göremezlik sürecinde bakıcıya ihtiyacı olup olmadığı konusunda bir araştırma ve inceleme yapılmadığı ve eksik inceleme ile karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu nedenle en önemli delil olan çalışma gücü kaybına (geçici iş göremezlik döneminde bir başkasının bakımına ihtiyaç olup olmadığı, ihtiyaç varsa süresi hakkında) ilişkin raporun usulüne uygun olarak alınmaması doğru olmayıp, davanın esasıyla ilgili ve sonuca bire bir etkili olan bu hususlarda deliller toplanıp, değerlendirilmeden karar verildiği anlaşıldığından davacı vekilinin bu hususlara yönelik istinaf talebi yerinde görülmüştür.
Bu durumda mahkemece, davacıda meydana gelen maluliyet oranının tespit edilmesi, geçici iş göremezlik süresinin belirlenmesi ve davacının iyileşme (geçici işgöremezlik)döneminde bir başkasının sürekli bakımına muhtaç olup olmadığının tespit edilmesi için Adli Tıp Kurumu’ndan denetime ve hüküm kurmaya elverişli ek bilirkişi raporu alınmasıyla, gerektiğinde aktüer bilirkişiden tazminat hesabına ilişkin rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve değerlendirmeye dayanılarak yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru olmadığından, davacı vekilinin bu yönlere ilişkin istinaf taleplerinin kabulü ile HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülüp sonucuna göre karar verilmesi için ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kararın kaldırılma sebebine göre davacı vekilinin sair istinaf taleplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK.nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kabulü ile Ankara 14.Asliye Ticaret Mahkemesinin 10.04.2019 tarihli, 2015/1642 Esas, 2019/318 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA ve davanın yeniden görülüp sonucuna göre bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, kararın kaldırılma sebebine göre davacı vekilinin sair istinaf taleplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
2-Davacıdan peşin alınan 44,40 TL istinaf karar harcının davacıya iadesine,
3-İstinafa gelen davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda gözetilmesine,
4-İstinaf eden davacı tarafça yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
Duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 24.02.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

……

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.