Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/2460 E. 2022/617 K. 10.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/04/2019
NUMARASI :….

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 10/03/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 01/04/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı asıl dava davalı … vekili ile birleşen dava davalı … Hesbı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde; 27/05/2016 tarihinde davalının sürücüsü olduğu ve davalı … … A.Ş. tarafından ZMMS ile sigortalı aracın ile el arabasıyla yolun karşısına geçmeye çalışan …’a çarpması neticesinde, müvekkilinin eşi olan …’ın vefat ettiğini, kazanın meydana gelmesinde davalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, müvekkilinin maddi ve manevi zarara uğradığını, müvekkilinin zararlarından davalıların sorumlu olduğunu ileri sürerek ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 1000,00 TL destekten yoksun kalma nedeniyle maddi tazminat ve 1000,00 TL hastane ve cenaze giderinin kaza tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile ( … şirketinden avans faizi ile) müştereken ve müteselsilen tahsiline, ayrıca 100.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile davalı …’tan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde; Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/646 E. Sayılı dosyasında, müvekkilinin eşi olan …’a, …’in sevk ve idaresindeki araç ile çarptığından bahisle tazminat davası açıldığını, kazaya karışan aracın, kazanın meydana geldiği tarihinde trafik sigortası bulunmadığını, bu nedenle müvekkilinin eşini kaybetmesi nedeniyle maddi zararlarından davalı … Hesabı’nın sorumlu olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 1.000,00 Tl destekten yoksun kalma nedeniyle maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile davalıdan tahsilini istemiştir.
Davacı vekili 11/09/2018 tarihli dilekçesi ile … … A.Ş. hakkındaki taleplerini atiye bıraktıklarını, asıl davadaki … hakkındaki davada ve birleşen davadaki taleplerini 23.147,00 TL olarak belirlediklerini belirterek davalılar … ve … Hesabı’ndan tahsilini istemiştir.
Asıl davada davalı … vekili cevap dilekçesinde; Müvekkili hakkında açılan davanın haksız olduğunu, kaza mahallinin ve tarafların yerleşim yerinin Sivas ili olduğu, … şirketinin merkezinin ise İstanbul ili olduğu, bu nedenle davanın görülmesinde Sivas Asliye Hukuk Mahkemesinin yetkili olması nedeniyle davada yetkisizlik kararı verilmesini talep ettiklerini, esas yönden ise kazanın meydana gelmesindeki kusuru kabul etmediklerini, müvekkilinin 30-40 km hızla ilerlerken, vefat edenin el arabası ile birden yola çıktığını, müvekkilinin kornaya ve frene basmasına rağmen kazaya engel olamadığını, bu durumun kamera kayıtları ile de sabit olduğunu, vefat edenin 73 yaşında olduğunu yaşı ve rahatsızlıkları nedeniyle talep edilen manevi tazminatın da fahiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Asıl davada davalı … … A.Ş.vekili cevap dilekçesinde; Müvekkili tarafından tanzim edilen ZMMS poliçesinin kaza tarihi ile aynı olduğu, kaza tespit tutanağına göre kaza saatinin 08.30 olduğu, düzenlenen poliçede ise poliçe başlangıç saatinin 12.00 olarak belirtildiğini, Genel Şartlarda da aksi kararlaştırılmadıkça sigortanın tanzim edildiği gün saat: 12.00 de başlayıp sürenin saat: 12.00 de sona ereceğini, bu nedenle meydana gelen kaza nedeniyle sorumluluklarının olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davalı … Hesabı vekili cevap dilekçesinde; davacının, müvekkili hakkında 2918 Sayılı Yasanın 97. Maddesi gereğince, müvekkiline müracaat etmeksizin dava açtığını, bu nedenle davanın dava şartının yerine getirilmemiş olmaması nedeniyle usulden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, ayrıca davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekkilinin adresi İstanbul olduğu gibi davacının adresinin ve kaza yerinin Sivas ili olduğunu, bu nedenle de davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, dosyaların birleştirilmesine ilişkin talebi de kabul etmediklerini, davanın esası yönünden ise davacının kaza yapan aracın sigortası olmadığını kanıtlaması gerektiğini, aracın sigortasız olması halinde müvekkilinin sorumluluğunun kusur, zarar ve kaza tarihindeki teminat limiti ile sınırlı olduğunu, davacının kusuru zararı kanıtlaması gerektiğini, kaza nedeniyle müvekkilinin temerrüdü olmadığından faiz talebinin de haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, asıl davanın haksız fiilden kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat talebine, birleşen davanın ise … Hesabı’ndan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin olduğu, davalı araç sürücüsünün sevk ve idaresindeki araç ile el arabası ile yolun sağından karşıya geçmek isteyen, davacının eşine aracının sol ön tarafı ile çarpması ile ölümlü trafik kazası meydana geldiği, Adli tıp Kurumu’ndan alınan kusur raporuna göre kazanın meydana gelmesinde araç sürücüsünün %25 oranında, vefat edenin ise %75 oranında kusurlu olduğu, ölenin davacının eşi olması nedeniyle, davacının desteğinden mahrum kaldığını, asıl davada … … A.Ş. hakkında da dava açılmış ise de kaza saati itibariyle davalıya ait aracın sigortalı olmadığından, davalı sigortanın zarardan sorumluluğunun olmadığı, birleşen davada ise davalı … Hesabı’nın kazaya neden olan aracın Trafik Sigortası olmaması nedeniyle zarardan sorumlu olduğu, aktüer bilirkişiden alınan rapor ve ek rapora göre ise davacının destek zararının 21.603,62 TL olduğu, destek tazminatından ve 1.000,00 TL cenaze giderinden asıl davada …’in ve birleşen davada … Hesabı’nın sorumlu olduğu, davacının manevi tazminat talebi yönünden ise davacının eşini kaybetmesi nedeniyle 12.500,00 TL manevi tazminatın makul olduğu gerekçesi ile; … … A.Ş hakkındaki davanın kaza tarihinde geçerli bir poliçe olmadığından husumet nedeniyle reddine, diğer davalılar yönünden dava dilekçesi ve değer artırım dilekçesi ile talep edilen 21.603,62 TL destekten yoksunluk tazminatının ve 1000,00 TL cenaze giderinin davalı … yönünden olay tarihi olan 27/05/2016 tarihinden itibaren, diğer davalı … Hesabı yönünden dava tarihi olan 08/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacının manevi tazminata yönelik talebinin kısmen kabulü ile 12.500,00 TL manevi tazminatın davalı …’tan olay tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile tahsiline karar verilmiş hüküm asıl davada davalı … vekili ve birleşen davada … Hesabı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Asıl davada davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde; kazanın meydana gelmesinde kusuru kabul etmediklerini, müvekkilinin 30-40 km hızla seyrederken, vefat edenin aniden yola çıktığını, mesafenin çok kısa olması nedeniyle müvekkilinin vurmaya engel olmadığını, yolun sağ tarafından park eden araçlar ve okula gitmek isteyen çocuklar olması nedeniyle sağa da kaçamadığını, sol tarafta da orta refüj olması nedeniyle kaçamadığını, kaza sonrası da vefat edenin yakınlarını ile ilgilendiğini, Adli Tıp Kurumu tarafından tespit edilen kusuru kabul etmediklerini, kazada vefat edenin asli ve tam kusurlu olduğunu, aktüer bilirkişi tarafından vefat edenin 84 yaşına kadar yaşayacağının kabul edilmesinin Türkiye gerçekleri ile uygun olmadığını, hesaplamanın PMF1931 Yaşam Tablosu’na göre yapılması gerekirken, TRH2010 Yaşam Tablosuna göre yapılmasının da, hatalı olduğunu, ZMMS hakkında açılan davanın reddine karar verilmesinin de hatalı olduğunu, zararın ZMMS kapsamında … şirketi tarafından ödenmesi gerektiğini, hükmedilen manevi tazminatın da fahiş olduğunu belirterek, kararı istinaf etmiştir.
Birleşen davada davalı … Hesabı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; birleşen dava dilekçesinin müvekkiline tebliği üzerine davaya cevap vermelerine rağmen, birleştirme kararının müvekkili asile tebliğ edilmesine rağmen asıl dava dilekçesinin tebliğ edilmediğini, tarafların adresinin Ankara ili olmamasına ve kaza yerinin Sivas olmasına rağmen yetki itirazlarının kabul edilmediğini, davacının davadan önce müvekkiline müracaat etmeden dava açtığı ve 2918 Sayılı Yasanın 97. maddesinin gereğini yerine getirmemesi nedeniyle müvekkili hakkındaki davanın, dava şartı yerine getirilmediğinden reddine karar verilmesi gerektiği halde yargılamaya devam edilerek davanın esası hakkında karar verilmesinin hatalı olduğunu, asıl davadaki ana para alacağından da sorumlu tutulmasının özellikle faizin başlangıcı yönünden hatalı olduğunu, verilen hükmün mükerrer tahsilata neden olacağını, bu yönden kararın kaldırılması gerektiğini, Genel Şartlar gereğince müvekkilinin cenaze gideri ve diğer giderlerden sorumluğu bulunmadığından davanın reddine karar karar verilmesi gerektiği halde kabulünün hatalı olduğunu, belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Asıl dava; trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma nedeniyle maddi tazminat ve cenaze giderlerinin tazmini, birleşen dava ise; destekten yoksun kalma nedeniyle maddi tazminat istemidir. Asıl davada, davacı vekili tarafından kaza tarihinde, müvekkilinin desteğine çarpan aracın ZMMS sigortalı olduğundan bahisle tazminat talep etmiş iken, sonrasında aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası olmadığından bahisle 08/02/2018 tarihinde açtığı birleşen dava ile asıl davada talep ettiği destekten yoksun kalma tazminatının, … Hesabı’nın da sorumluluğunda olduğundan bahisle … Hesabından talep etmiştir. … Hesabı hakkındaki dava 08/02/2018 tarihinde açılmış olmasına rağmen, dosya içerisinde 2918 Sayılı Yasanın 97. maddesi gereğince, dava açılmadan önce … Hesabına müracaat edildiğine dair belge bulunmamaktadır. Davalının cevap dilekçesinde buna ilişkin itirazlarını ileri sürmesine rağmen, davacı vekili tarafından her hangi bir açıklamada bulunulmadığı, dava dilekçesinde de bu hususta bir beyanın olmadığı anlaşılmaktadır.
Birleşen davada, davalı vekilinin dava şartının bulunmadığına yönelik istinaf talebinin incelenmesinde;
Dava şartları, davanın esası hakkındaki yargılamanın devamı için gerekli olan şartlar olup, davanın açılabilmesi için değil mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır. Bu nitelikleri gereği de eksiklik bulunması halinde tamamlanabilir olup olmadıklarına göre ve HMK’nın 114 ile 115. maddelerindeki düzenlemeler kapsamında ele alınmaları gerekir. Davanın esasına girilmesine engel olacak nitelikteki dava şartı eksikliğinin giderilmesinin her zaman mümkün olduğu durumlarda, HMK’nın 115/2. maddesi gereği eksikliğin giderilmesi için kesin süre verilip sonucuna göre karar verilmelidir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesi ile zorunlu mali sorumluk sigortasından faydalanmak isteyen hak sahiplerinin dava yoluna gitmeden önce sigortacıya yazılı başvuru yapması gerektiği düzenlenmiş olmakla birlikte, bu başvuru yapılmadan dava yoluna gidilmesi halinin dahi HMK’nın 115/2.maddesi gereği tamamlanabilir dava şartı olduğu Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin yerleşik uygulamaları ile kabul edilmektedir. (Yargıtay 4. H.D’nin 2021/6606 E. 2021/9790 K. , 2021/12892 E. 2021/9899 K.; 2021/9392 E. 2022/3118 K.)
Mahkemece; HMK’nın 138. Maddesindeki ” Mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir; gerektiği takdirde kararını vermeden önce, bu konuda tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyebilir.” düzenlemesi gereğince yapacağı değerlendirme sonrasında dava şartları bulunduğunun ve ilk itirazların yerinde olmadığının anlaşılması halinde davanın esası incelenerek esas hakkında bir karar verir. Bununla birlikte HMK’nın 115/1 maddesindeki “(1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.” hükmü gereğince esasa ilişkin incelemeye geçilmiş olsa dahi dava şartının yerinde olmadığının anlaşılması halinde dava şartının tamamlanabilir değilse davanın usulden reddine karar verilmesi, tamamlanabilir dava şartı olması halinde HMK’nın 115/2 maddesi gereğince kesin süre verilerek eksikliğin giderilmesini sağlaması, buna rağmen eksikliğin tamamlanmaması halinde davanın reddine karar verilmesi gerekir. Mahkemece davada dava şartlarının bulunduğundan bahisle davanın esastan incelenmesine geçilmiş olsa dahi, mahkemelerin ara kararları kesin hüküm sonucunu doğurmayacağından mahkeme kamu düzenine ilişkin olan dava şartının bulunmadığına her zaman karar verebilir.
Somut olayda; birleşen Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde, davacı 08/02/2018 tarihinde açtığı davada … Hesabı’ndan, kaza yapan aracın Trafik Sigortası bulunmadığından bahisle meydana gelen ölüm nedeniyle maddi zararlarını talep etmiştir. Kaza tarihinde yürürlükte bulunan 2918 Sayılı Yasanın 97. maddesinde “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili … kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. … kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması halinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” denilerek, … şirketine başvurunun dava şartı olduğu kabul edilmiştir. İlgili düzenleme … Hesabı’ndan da olan talepler açısından uygulanacaktır. Bu durum karşısında, davacı vekiline (dosya içerisinde aksine delil ve beyan olmamasına göre) dava açılmadan önce … Hesabı’na 2918 Sayılı Yasa’ya uygun müracaatı var ise buna ilişkin delillerini sunması, müracaatının bulunmaması halinde ise KTK’nın 97. Maddesi kapsamındaki başvuru şartı tamamlanabilir dava şartı niteliğinde olduğundan, bu hususta HMK’nın 115/2 maddesi gereğince eksikliği gidermesi hususunda kesin süre verilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, dava şartına yönelik eksiklik giderilmeden davanın esası hakkında karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Buna göre; birleşen davada davalı … Hesabı’nın istinaf başvurusunun kabulüne, mahkemece dava şartlarına ilişkin eksiklikler giderilmeden davanın esası hakkında karar verilmiş olması nedeniyle ilk derece mahkemesinin kararının HMK’nın 353/1-a-4-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, Mahkemece; öncelikle dosyanın istinaf aşamasında bulunduğu dönemde davacının vefat etmiş olması nedeniyle dava ehliyetinin sonra ermiş olması , vekilinin ise bu nedenle vekilliğinin sona ermiş olması nazara alınarak, ; vefat eden davacının mirasçıları davaya dahil edilerek, taraf teşkili sağlanarak, dava başvuru şartına yönelik eksiklik giderildikten sonra, davacının iddiaları ile davalının itirazları değerlendirilerek, davacının vefat etmiş olmasına göre gerçekleşen durum da nazara alınmak ve hükmün davacı tarafından istinaf edilmemiş olması nedeniyle usulü kazanılmış haklar da korunmak suretiyle davanın esası hakkında karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kararın dava şartına ilişkin eksiklik nedeniyle kaldırılmış olması nedeniyle asıl davada … vekilinin tüm, birleşen davada … Hesabı’nın sair istinaf sebeplerinin incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Birleşen davada davalı … Hesabı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 03/04/2019 tarihli 2016/646 Esas 2019/274 Karar sayılı kararın, HMK’nın 353/1-a-4-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Kararın kaldırılma sebebine göre, asıl davada davalı … vekilinin tüm, birleşen davada davalı … Hesabı vekilinin sair istinaf taleplerinin İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden davalılar tarafından yatırılan istinaf karar ve ilam harcının istek halinde istinaf eden taraflara iadesine,
4-Ankara 17. İcra Müdürlüğü’nün 2019/6857 E. Sayılı dosyasına depo edilen teminat mektubunun yatırana iadesine;
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
6-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 10/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.