Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/2451 E. 2022/518 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No…..
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

…..
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/07/2019
NUMARASI ……
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 03/03/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 31/03/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … Hesabı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Asıl dava dosyasında davacı … … vekili, 17.06.2017 tarihinde … plakalı araç sürücüsünün neden olduğu kaza sonucu araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını, … plaka sayılı aracın kaza tarihi itibariyle Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası bulunmadığını, 5964 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14/2-b ve … Hesabı Yönetmeliği’nin 9/1-b maddeleri gereğince … Hesabının sorumlu olduğunu belirterek, HMK.nın 107. maddesi gereğince 100,00 TL geçici iş göremezlik, 4.900,00-TL kalıcı iş göremezlik tazminatının 17.06.2017 kaza tarihinden işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesine talep etmiş, yargılama aşamasında tazminat talebini 12.701,10 TL geçici iş göremezlik, 113.001,91 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olarak ıslah etmiştir.
Birleştirilen dava dosyasında davacı … vekili, 17.06.2017 tarihinde … plakalı araç sürücüsünün neden olduğu kaza sonucu araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını, … plaka sayılı aracın kaza tarihi itibariyle Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası bulunmadığını, 5964 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14/2-b ve … Hesabı Yönetmeliği’nin 9/1-b maddeleri gereğince … Hesabının sorumlu olduğunu belirterek, HMK.nın 107. maddesi gereğince 100,00 TL geçici iş göremezlik, 4.900,00-TL kalıcı iş göremezlik tazminatının 17.06.2017 kaza tarihinden işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesine talep etmiş, yargılama aşamasında maddi tazminat talebini 18.533,61 TL. geçici iş göremezlik, 118.474,70 TL. sürekli iş göremezlik tazminatı olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili, davacıların davadan önce yaptıkları başvuruda eksik belgeleri tamamlamadıklarını, kusur oranı ve maluliyet oranlarının belirlenmesi gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatından davalının sorumlu olmadığını, araçta 8 kişinin yolculuk ettiğini, istiap haddinden fazla yolcu taşındığını, fazla yolcu olması nedeniyle emniyet kemeri gibi koruyucu önlemlerin alınamayacağını, sürücü ehliyetsiz olduğundan müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, davacıların araçta hatır için taşındığını, hatır taşıması nedeniyle indirim yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; …. hükümlerine göre alınan raporlarda davacı … …’ın özür oranının %15 olduğu, 6 ayda iyileşeceği, davacı …’ın ise özür oranının %15 olduğu, 9 ayda iyileşeceğinin belirtildiği, aktüer raporu ile davacıların zararının belirlendiği, davacıların sigortalı araç sürücüsünün yakın akrabası olduğu, bu nedenle hatır taşımasının bulunmadığı, yine davacılar kaza tarihinden itibaren yasal faiz talep etmiş iseler de davalının temerrüt tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile; asıl davada davanın kısmen kabulü ile 12.701,10 TL geçici iş göremezlik 113.001,91 TL daimi iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 125.703,01 TL maddi tazminatın 10.01.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, birleştirilen dava dosyasında davanın kısmen kabulü ile, 18.533,61 TL geçici iş göremezlik, 118.474,70 TL daimi iş göremezlik olmak üzere toplam 137.008,31 TL maddi tazminatın 10.01.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş, karara karşı davalı … Hesabı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Hesabı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; maluliyet raporları arasındaki çelişki giderilmeksizin hüküm kurulduğunu, davacının davalı kuruma …Üniversitesi, Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından düzenlenen 03.04.2018 tarihli sağlık kurulu raporu ile başvurduğunu, raporda davacının sürekli maluliyeti bulunmadığının belirtildiğini, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından düzenlenen 19.09.2018 tarihli sağlık kurulu raporunda %15 oranında malul olduğunun tespit edildiğini, iki rapor arasında fahiş oranda fark bulunduğunu, çelişki giderilmeden hüküm kurulduğunu, (Yargıtay 21.HD’nin 07.04.201 tarih ve 2010/2490 E. – 2011/3238 K. sayılı İlamı) davalının geçici iş göremezlik zararından sorumlu olmadığını, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A.6. maddesi gereğince geçici iş göremezlik tazminatının … Hesabı yönünden reddedilmesi gerektiğini, davacıya SGK tarafından ödeme yapılıp yapılmadığı hususunun araştırılmadığını, davacı yana trafik kazası neticesinde malul kalması sebebi ile SGK tarafından herhangi bir tazminat ödemesi yapılmış ise başvuru sahibinin hem SGK’dan hem de … Hesabı’ndan tazminat almış olacağını, bu durumun aynı zarar nedeniyle mükerrer ödemeye sebebiyet vereceğini, TBK.nın 51 ve 52. maddesi gereğince zarar görenin müterafik kusuru varsa tazminat miktarından makul oranda indirim yapılması gerektiğini, aracın sürücüsünün ehliyetsiz olduğunu, araçta istiap haddi aşılarak 8 kişinin yolculuk yaptığını ve davacının zaruri güvenlik önlemlerini almadığı hususunun dosyadaki belgeler ile sabit olduğunu, bu nedenle davacının ehliyetsiz sürücünün aracına seyahate uygun olmayacak şekilde 8 kişi binerek zaruri güvenlik önlemlerini almaması ile vücudunda oluşan maluliyet hali arasında illiyet bağının bulunması sebebi ile TBK 52. maddesi uyarınca müterafik kusur indirimine gidilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Davalı vekilinin HMK.nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Asıl ve birleştiren dosyada dava trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Asıl ve birleştirilen dosyada davacılar vekili 17.06.2017 tarihinde, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası bulunmayan … plakalı araç sürücüsünün neden olduğu kaza sonucu araçta yolcu olarak bulunan davacıların yaralandığını belirterek geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının davalı … Hesabından tahsiline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalı … Hesabı vekili cevap dilekçesinde; asıl dosya davacısı … … tarafından dava açılmadan önce davalıya başvuru yapıldığını, ancak …Üniversitesinden alınan raporda maluliyetinin bulunmadığının belirtilmesi nedeniyle ödeme yapılmadığını iddia etmiş, mahkemece davacı … …’ın yaralanması nedeniyle maluliyetinin bulunup bulunmadığının tespiti için Hacettepe Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan 19.09.2018 tarihli raporda davacının kazada yaralanması sonucu lomber vertebra ve sakpula kırığı meydana geldiği, pönomotoraks, T11 ve L1’de kırık oluştuğu, vertebra ve lomber vertebra kırıkları nedeniyle %15 maluliyeti bulunduğu 6 ayda iyileşeceği belirtilmiştir. Davalı … Hesabı tarafından davacının maluliyetinin bulunmadığına dair rapor bulunduğu iddia edildiğinden, davalı … Hesabından hasar dosyası ve …Üniversitesinden davacı … … için alınan raporun ibrazının sağlanması ve raporlar arasında çelişkinin bulunduğunun tespiti halinde çelişkinin giderilmesi için Adli Tıp Kurumu veya Üniversitelerin Adli Tıp Kürsüsünden çelişkiyi giderecek şekilde ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
2-Mahkemece hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporunda davacıların yaşam süresi TRH 2010 yaşam tablosuna göre belirlenmiş, bilinmeyen işleyecek dönem hesabında Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında belirtilen hesap yöntemi esas alınarak hesaplama yapılmış ve kaza 17.06.2017 tarihinde meydana gelmiş olmasına rağmen, bilinen dönem hesabında olay tarihinden itibaren rapor tarihi olan 18.02.2019 tarihinde kadar rapor tarihinde yürürlükte olan 2019 yılı asgari ücret esas alınarak hesaplama yapılmış olup bu şekliyle rapor hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir.
Olay tarihinde yürürlükte olan 2918 sayılı Karayolları Trafik kanunun 90. maddesinde “Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde 2019/40 E. – 2020/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan Genel Şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve Genel Şartlarda…” ibaresi Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiğinden davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK.nın haksız fiile ilişkin hükümlerine ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerekir. Ancak gerçek zarar hesabı, özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Destek ve Hak sahiplerinin bakiye ömürleri önceki yıllarda Fransa’dan alınan 1931 tarihli “PMF” cetvellerine göre saptanmakta iken, Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmaları ile “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, …’da ilk peşin sermaye değerinin hesaplanmasında anılan tabloların uygulanmasına geçilmiştir. Gerek diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve gerekse bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içerdiği de göz önüne alınarak, ülkemizce de tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Tablosu’na göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinin, güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağına Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nce de karar verilmekle görüş değişikliğine gidilmiştir. (Yargıtay 17.HD 22/12/2020 tarih, 2019/5206 E. – 2020/8874 K. sayılı ilamı, 14/01/2021 tarih 2020/2598 E. – 2021/34 K. sayılı ilamı) Bu itibarla, tazminatın hesaplanmasında TRH 2010 Yaşam Tablosu ve progresif rant yönteminin esas alınması ve taraflar lehine oluşan usulü kazanılmış haklar da gözetilerek hesaplama yapılması gerektiği kabul edilmiştir.
Açıklanan nedenlerle mahkemece aktüerya konusunda uzman bilirkişiden rapor alınarak bilinen dönem için tazminat hesabında 17.06.2017 olay tarihinden itibaren ilk derece mahkemesi tarafından hükme esas alınan 18.02.2019 rapor tarihine kadar yıllara göre asgari ücret esas alınarak hesabın yapılması, bilinmeyen dönem hesabında ise TRH 2010 yaşam tablosuna göre yaşam sürelerinin belirlenmesi ve Yargıtay tarafından kabul edilen progresif rant yöntemine göre hesaplama yapılması ve istinafa başvuran taraf yararına oluşan kazanılmış haklarda gözetilerek karar verilmesi gerektiğinden davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf nedenleri yerinde görülmüştür.
3-Davalı … Hesabı cevap dilekçesinde davacıların araçta yolcu olarak bulunduklarını, araç sürücüsünün sürücü belgesinin bulunmadığını ve araçta istiap haddi üzerinde yolcu taşındığından güvenlik tedbirlerinin alınamayacağını belirterek tazminattan müterafik kusur nedeniyle indirim yapılması gerektiğini ileri sürmüştür. Dava konusu kazadan sonra düzenlenen kaza tespit tutanağında araç sürücüsünün sürücü belgesinin bulunmadığı ve araçta 8 kişinin yolculuk ettiği belirtilmiş olmasına göre davacıların sürücünün sürücü belgesinin bulunmadığını bilerek araca binip binmedikleri veya araçta istiap haddinden fazla yolcu taşınmasının veya emniyet kemeri takılıp takılmadığının belirlenerek emniyet kemeri takılmamasının davacıların yaralanması ile arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı, yaralanmalarına etkisi olup olmadığı belirlenerek sonucuna göre TBK.nın 52. maddesi gereğince müterafik kusur indirimi yapılıp yapılmayacağı karar gerekçesinde tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davalının savunmalarının hiç gözetilmemiş olması da doğru görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle davalı … Hesabı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.nın 353/1.a.6.maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden inceleme yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine davalı vekilinin diğer istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … Hesabı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; ilk derece mahkemesi kararının HMK.nın 353/1.a.6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Yeniden yargılama yapılması için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
2-İstinaf yoluna başvuran taraflarca yatırılan peşin harcın istek halinde yatırana iadesine,
3-İstinaf yoluna başvuran tarafça yapılan yargılama giderinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılacak yargılamada dikkate alınmasına,
4-Ankara 11. İcra Müdürlüğünün 2019/9899 Esas sayılı dosyasına yatırılan 395.000,00 TL teminat mektubunun yatıran tarafa iadesine,
5-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nun 353/1.a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 03.03.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

…..

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.