Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/2447 E. 2022/314 K. 11.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

…..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/06/2019
NUMARASI :……

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 27/01/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 02/02/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı birleşen dava davalısı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 04/06/2017 tarihinde davalı … … Sigorta A.Ş. tarafından ZMMS ile sigortalı araç ile müvekkilinin içerisinde yolcu olarak bulunduğu aracın karıştığı kazada, müvekkilinin yaralandığını ve maluliyetinin meydana geldiğini, meydana gelen kazada müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, müvekkilinin yaralanması nedeniyle zararlarından davalının sorumlu olduğunu, davalıya müracaat edilmesine rağmen zararlarının karşılanmadığını belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 3.200,00 TL geçici ve sürekli iş göremezlik zararlarının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek olan avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili birleşen dava dava dilekçesinde; asıl davaya konu trafik kazasında müvekkilinin içerisinde yolcu olarak bulunduğu aracın, davalı … Sigorta A.Ş. tarafından sigortalı olduğunu, asıl dava dosyasında alınan raporda kazanın meydana gelmesinde davalı tarafından sigortalı aracın %25 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin meydana gelen yaralanması nedeniyle zararlarından davalının sorumlu olduğunu, zararlarının karşılanması için davalıya müracaat etmelerine rağmen zararlarının karşılanmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak; 10.000,00-TL sürekli ve geçici iş göremezlik zararlarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili 16/04/2016 tarihli talep artırım dilekçesi ile; bilirkişi tarafından toplam tazminat taleplerinin 201.587,58-TL olarak hesaplandığını, zararlarını asıl ve birleşen dava davalılarından kusurları oranında talep ettiklerini, buna göre; 137.787,77-TL daimi iş göremezlik, 13.402,92-TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere 151.190,69-TL’yi … … Sigorta A.Ş’den, 45.929,25-TL daimi iş göremezlik ve 4.467,64-TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 50.396,89-TL’yi … Sigorta A.Ş’den talep ettiklerini belirterek davalılardan tahsilini istemiştir.
Asıl davada davalı … … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; sorumluluklarının sigorta limiti kusur ve zarar ile sınırlı olduğunu davacının davasını ispatlaması gerektiğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; davacının, müvekkiline eksik evrak ile müracaat ettiğini, bu nedenle başvuru şartı usulüne uygun yerine getirilmediğinden, davanın HMK’nın 115 maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının zararını kanıtlaması gerektiğini, maluliyet zararlarının ZMMS Genel Şartlarına göre hesaplanması gerektiği, müvekkilinin sorumluluğunun, sigortalı aracın kusuru oranında olduğunu, kazanın meydana gelmesinde müterafik kusurun değerlendirilmesi gerektiğini, ayrıca taşımanın hatır taşıması olduğundan tazminattan bir miktar indirim yapılması gerektiğini, geçici iş göremezlik zararlarının ise sigorta teminatı dışında olduğunu, davacının avans faizi talebinin de haksız olduğunu, müvekkilinin temerrüdünün söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, asıl ve birleşen davanın meydana gelen trafik kazasından kaynaklanan geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatına ilişkin olduğu; davada, davacının Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesine davalı … Sigorta A.Ş. hakkında açtığı 2018/919 Esas sayılı dosyası ile birleştilerek yargılamaya devam edildiği, kusur bilirkişisinden alınan rapora göre çift taraflı meydana gelen trafik kazasında, asıl davada davalı … … Sigorta A.Ş tarafından sigortalı aracın %75 oranında, birleşen davada davalı … Sigorta A.Ş. tarafından sigortalı ve davacının içerisinde yolcu olarak bulunduğu aracın %25 oranında kusurlu olduğu, …….. ABD’den alınan rapora göre davacının meydana gelen kaza nedeniyle %28 oranında maluliyetinin meydana geldiği ve iyileşme süresinin 12 aya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği, aktüer hesap bilirkişisinden alınan rapora göre ise; asıl davada davacının, davalı … … Sigorta A.Ş.den %75 kusura göre talep edebileceği daimi iş göremezlik zararının 137.797,77-TL, geçici iş göremezlik zararının 13.402,92-TL; birleşen davada davalı … Sigorta A.Ş’den %25 kusura göre talep edebileceği sürekli iş göremezlik zararının 45.929,25-TL, daimi iş göremezlik zararın 4.467,64-TL hesaplandığı, davacının birleşen davada davalı sigorta tarafından sigortalanan araçta hatır için taşındığı, bu nedenle hatır taşıması indirimi gerektiği buna göre birleşen davada davacının 36.743,40-TL sürekli iş göremezlik, 3.574,11-TL geçici iş göremezlik zararını davalıdan talep edebileceği gerekçesi ile asıl davanın kabulü ile 137.787,77-TL daimi iş göremezlik, 13.402,92-TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 151.190,69-TL tazminatın temerrüt tarihi olan 19/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek olan avans faizi ile davalı … … Sigorta A.Ş’den tahsili ile davacıya verilmesine, birleşen Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/919 Esas sayılı dosyasında davanın kısmen kabulü ile 36.743,40-TL daimi iş göremezlik, 3.574,11-TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 40.317,51-TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 07/08/2018 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile davalı … Sigorta A.Ş.den tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş hüküm birleşen dava davalısı tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Birleşen dava davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı tarafından müvekkiline eksik evrakla müracaat edildiğinden davanın HMK’nın 115. maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerektiğini, geçici iş göremezlik zararlarının sigorta teminatı kapsamında bulumadığını bu nedenle kararın hatalı olduğunu, alınan raporun da hatalı olduğunu, bilinen dönemin rapor tarihine kadar hesaplanması gerekirken 30/06/2019 tarihine kadar hesaplanmasının hatalı olduğunu, mahkemece müterafik kusur ve hatır taşımasına yönelik talepleri değerlendirilmeden karar verilmesinin yerinde olmadığını, ıslah edilen miktara ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Asıl ve birleşen dava trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemidir. Mahkemece verilen karar birleşen dava davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
1-İstinaf eden davalı vekili tarafından müvekkiline KTK’nın 97. maddesi gereğince usulünce başvuru yapılmadığından bahisle davanın dava şartının yerine getirilmediğinden bahisle reddine karar verilmesi gerektiği ve ayrıca müvekkilinin de temerrüdünün söz konusu olmadığını ileri sürmüş ise de, davacının asıl davada alınan kusur raporu ve maluliyet raporunu ekleyerek davacıya müracaat ettiği, davalı sigorta şirketinin ödemede bulunmaktan imtina ettiği, davacının KTK’nın 97. maddesine uygun davalıya başvuruda bulunarak dava açmış olmasına göre dava şartının yerine getirilmesi yanı sıra, davacının usulüne uygun müracaatı sonrasında ödemede bulunmayan davacının KTK’nın 99. maddesi gereğince dava tarihinden önce temerrüdü gerçekleştiğinden davalının istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
2-Kaza tespit tutanağına ve dosya kapsamına göre; davalı tarafından sigortalanan ve davacının içerisinde bulunduğu araç ile asıl dava davalısı tarafından sigortalanan aracın karıştığı kaza neticesinde, karşı araç sürücüsünün %75 oranında, istinaf eden davalı tarafıdan sigortalanan araç sürücüsünün ise %25 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiş, alınan raporun dosya kapsamına uygun olduğu görülmüştür.
Mahkemece, hükme esas alınan aktüer hesap bilirkişi raporunda, istinaf eden davalının kusuruna isabet eden tazminat miktarından, hatır taşıması nedeniyle tazminat miktarından %20 oranında indirim yapıldığı görülmüştür. Dosya kapsamında, davacının müterafik kusuru bulunduğuna dair delil de bulunmamaktadır.
Her ne kadar istinaf eden tarafından hatır taşımasının ve müterafik kusurun değerlendirilmediği ileri sürülmüş ise de, mahkemece hatır taşıması değerlendirilerek davalının sorumlu olduğu tazminat miktarının belirlemiş olmasına ve yapılan indirim miktarının dosya kapsamına uygun olmasına, müterafik kusur yönünden ise dosya kapsamında davalının müterafik kusuru olduğuna dair delil bulunmaması yanı sıra isbat yükü kendisine düşen davalının müterafik kusuru kanıtlayamamasına göre davalı vekilinin buna ilişkin istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir.
3-Davalı vekili tarafından geçici iş göremezlik zararlarının teminat kapsamında olmadığı ileri sürülmüş ise de;
Haksız fiil neticesinde bedensel zarara uğrayan, zarar gören bu nedenle meydana gelen zararlarını, zaran veren ve onun eylemlerinden sorumlu olanlardan talep edebilir TBK’nun 54. maddesinde “Bedensel zararlar özellikle şunlardır:
1. Tedavi giderleri.
2. Kazanç kaybı.
3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar
4.Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.” denilerek talep edilebilecek zararların neler olabileceği düzenlemiştir. Trafik kazası neticesinden meydana gelen bedensel zararlarda da, zararın belirlenmesinde TBK hükümleri uygulandığından davacı, sürücü ve işletenden söz konusu zararlarını talep edebilir.
2918 Sayılı Yasanın 91. maddesi gereğince işletenin yasanın 85/1 maddesi kapsamında sorumlu olduğu zararlarından, davalı sigorta şirketi sigorta sözleşmesi kapsamında sorumlu olduğundan, sigortanın zorunlu sigorta olması ve sınırlarının kanun ile belirlemesi nedeniyle ancak kanun ile belirlenen teminat içerisinde kalan zararlardan teminat limiti ile sorumludur. 2918 Sayılı Yasanın 92. maddesinde sigorta kapsamı dışı kalan zararlar sayılmış olup, söz konusu düzenleme ile sigorta kapsamı dışında tutulmayan, işletenin KTK’nın 85/1 maddesi kapsamında sorumlu olduğu zararlar sigorta şirketinden de talep edilebilir. Buna göre, Yargıtay uygulamaları ile geçici iş göremezlik zararları ve sürekli maluliyet nedeniyle oluşan zararlar, TBK’nın 54. maddesi kapsamında kazanç kaybı ve çalışma gücünün azalmasından ve yitirilmesinden kaynaklanan doğan kayıplar niteliğinde kabul edilerek, doğrudan zarar niteliğinde olması ve 2918 Sayılı Yasanın 92. maddesi kapsamındaki teminat dışı zararlardan olmaması nedeniyle sigorta şirketinin de sorumlu olacağı kabul edilmiştir.
Diğer yandan, KTK kapsamında meydana gelen zararlarda SGK’nın sorumluğu, KTK’nın 98. maddesi düzenlenmiş, ilgili maddede SGK’nın geçici iş göremezlik zararlarından sorumlu olacağına dair düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle Kanuna aykırı şekilde geçici iş göremezlik zararlarından sorumluluğun SGK’da olacağı genel şartlar ile düzenlemez. Bu nedenlerle davalının, davacının meydana gelen kaza nedeniyle doğan geçici iş göremezlik zararlarından sigorta teminat limitleri ile sınırlı olarak sorumluluğu bulunduğundan, geçici iş göremezlik zararlarından sorumlu olmadığına yönelik istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir.
4-Davalı vekili tarafından hükme esas alınan aktüer hesap raporunda, TRH2010 Yaşam Tablosuna göre yapılan hesaplamanın hesap tarihi olan 13/03/2019 tarihine kadar iskontosuz gerçek geliri üzerinde hesaplanması, bu tarihinden itibaren ise devre başı ödemeli belirli süreli rant yöntemine göre, 1,8 teknik faiz uygulanarak iskontolu olarak hesaplanması gerektiği ileri sürülmüş ise de, sigortanın sorumluğunun belirlenmesinde genel şartların uygulanmasına yönelik KTK’nın 90. maddesindeki ilgili kısımların AYM tarafından iptali sonrasında, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi tarafından içtihat değişikliğine gidilerek, gerçek zararın belirlenmesinde iş göremezlik zararın hesaplanmasında TRH2010 Yaşam Tablosuna göre belirlenecek muhtemel yaşam süresi nazara alınarak “Progresif Rant Yöntemi” ile zararın hesaplanması gerektiği kabul edilmiştir. Bu nedenle yapılan hesaplamanın davalının lehine olması yanı sıra, progresif rant yönteminde hesaplamanın son geliri üzerinden %10 artırım ve %10 indirim yapılarak belirlenmiş olması karşısında, rapor tarihi ile bilinen dönem sonu arasında ayrıca uygulanacak bir iskonto bulunmaması nedeniyle, yapılan hesaplamanın sonuç itibariyle davalının lehine olmasına göre, rapora yönelik istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir.
Buna göre; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, göre; birleşen dava davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin tüm istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Birleşen dava davalı … Sigorta AŞ vekilinin yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurma harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-İstinaf eden davalı … Sigorta A.Ş.’den alınması gereken 2.754,09-TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 688,50-TL harcın mahsubu ile bakiye 2065,59-TL harcın istinaf eden davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf eden davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
5-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 27/01/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
…..

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.