Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/2444 E. 2022/295 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: …..
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

…..

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/07/2019
NUMARASI :….

DAVANIN KONUSU : Tazminat ( Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 10/02/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 09/03/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde;30/04/2018 tarihinde davalı tarafından ZMMS ile sigortalı aracın taşıt yolu üzerinde kavşak noktasında, okul servisine binmeye çalışan müvekkili …’e çarpması neticesinde, müvekkilinin yaralandığını ve maluliyetinin meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde davalının kusurlu olduğunu, kaza tarihinde 10 yaşında ve ilkokul öğrencisi olan müvekkilinin sakatlığı nedeniyle zararlarından davalının sorumlu olduğunu, davalıya müracaat etmesine rağmen zararlarının karşılanmadığını, ileri sürerek ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak; 100,00 TL geçici işgöremezlik tazminatının ve 1.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işeleyecek olan yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili, ıslah dilekçesi ile geçici iş göremezlik zararını 1.741,09 TL, daimi iş göremezlik zararını ise 20.946,42 TL olmak üzere toplam 22.687,42 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili cevap Dilekçesinde; kaza yapan aracın müvekkili tarafından ZMMS ile sigortalı olduğunu, sorumluluğunun sigorta limiti kusur ve zarar ile sınırlı olduğunu, davacının kusuru, zararı kanıtlaması gerektiğini, geçici iş göremezlik zararlarından müvekkilinin sorumluluğu olmadığı gibi, davacının yaşı itibariyle de geçici iş göremezlik zararı oluşmayacağını, bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davanın trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatına ilişkin olduğu, davalı tarafından sigortalı aracın davacı …’e çarpması neticesinde, … yaralanması nedeniyle tazminat talep edildiği, Erciyes Üni. Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan alınan raporda kaza nedeniyle davacının 4 ay süre ile iş ve gücünden kaldığı ve %8 oranında kalıcı iş göremez kaldığının tespit ediliği, kusura yönelik alınan raporda ise kazanın meydana gelmesinde davacının %70 oranında, davalının ise %30 oranında kusurlu olduğunun belirtiliği; davalının, davacının zararlarından sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduğu, aktüer hesap bilirkişisi tarafından ZMMS Genel Şartlarına uygun yönteme göre yapılan hesapamaya göre davacının davalıdan talep edebileceği geçici iş göremezlik zararının 1.741,09 TL, sürekli iş göremezlik zararının 20.946,33 TL olduğu, davacının zararlarını sigortanın temerrüt tarihinden itibaren talep edebileceği, gerekçesi ile davanın kabulü ile; 20.946,33 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 1.741,09 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere 22.687,42 TL maddi tazminatın 12/07/2018 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; mahkemece hükme esas alınan kusur raporunu ve maluliyet raporunu kabul etmediklerini, kazanın müvekkili tarafından sigortalı aracın 20-25 km hızla seyir halinde iken, istikametinin solunda okul servisinin durduğu sırada, yolun sağında bulunan sokak üzerinden yola fırlayan davacının kusuru ile meydana geldiğini, olayın oluş şekline göre sigortalı araç sürücüsüne verilen kusurun dosya kapsamına uygun olmadığı, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Raporlar Hakkındaki Yönetmelik hükümleri göre alınacak raporun da yönetmelikte belirtilen hastanelerden alınması gerektiğini, bu nedenle raporun da karar vermeye uygun olmadığını, geçici iş göremezlik zararlarından müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, sorumluluğunun SGK’da olduğunu, ayrıca davacının yaşı itibariyle geçici iş göremezlik zararının bulunmadığı, aktüeryal hesaplamanın da hatalı olduğunu, tazminat hesabının 18 yaşından itibaren yapılması ve askerlik döneminin de mahsubunun gerektiğini, ileri sürerek kararı istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. Maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemidir.
Kaza nedeniyle savcılık soruşturmasındaki beyanlara göre, meskun mahal içerisinde, davacının yolun karşısında bekleyen okul servisine binmek için yoldan geçmek isterken kazanın meydana geldiği anlaşılmıştır.
2008 doğum tarihli ve ilkokul 3. sınıf öğrencisi olan davacının meydana gelen kaza neticesinde Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan alınan 07/02/2019 tarihli 626 sayılı rapora göre sol femur cisim kırığına bağlı sol ekstremitede (sol uyluk ve bacakta) mevcut atrofi ile sol ektremitede (sol kalça ve diz) mevcut kısıtlığı olduğundan bahisle 4 ay süre ile geçici iş göremez kaldığı, özür oranın ise %8 olduğunun tespit ediliği, raporun davacının tedavi evrakları incelenerek, muayenesi yapılarak, Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalından alınan son durum raporu çerçevesinde tanzim ediliği görülmüştür.
Mahkemece hükme esas alınan kusur bilirkişi raporunda kazanın taşıt yolu üzerinde, meydana geldiği kabul edilerek, tarafların kusursuzluğunu ortaya koyacak delil de bulunmamasına göre beyanlardan ve kazanın meydana geldiği yerden hareket ile kazanın meydana gelmesinde davacı yaya’nın %70 oranında, davalı tarafından sigortalı araç sürücüsünün ise aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol ve trafik şartlarına uydurmamak kuralını ihlal ettiğinden %30 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Aktüer bilirkişi tarafından, tespit edilen maluliyet durumuna ve kusur durumuna göre davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik tazminatının 1.741,09 TL, sürekli iş göremezlik tazminatının 20.946,42 Tl olduğu tespit edilmiş, mahkemece aktüer bilirkişi raporunda hesaplanan tazminat miktarı üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir.
1-Davalı vekili, mahkemece tespit edilen kusur durumuna itiraz etmiş ise de, kusur raporunda kazanın taşıt yolu üzerinde meydana geldiğinin değerlendirilmiş olmasına, araç sürücüsünün beyanına göre de meskun mahal içerisinde meydana gelen kazada, yolun karşısında bekleyen okul servisine binmek için yoldan geçmek isteyen davacıya çarpmış olması ile kazanın meydana gelmiş olmasına, taraf beyanlarının aksine kazanın tamamen davalının kusurundan kaynaklandığına yönelik delil de bulunmamasına göre, mahkemece kabul edilen kusur durumu yerinde görüldüğünden, davalının kusur durumuna yönelik istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
2-Davalı yan tanzim edilen maluliyet raporuna da itiraz etmiş ise de; davacının maluliyeti davalının da uygulanmasını talep ettiği yönetmelik hükümlerine göre tespit edilmiştir. Raporun davacının maluliyet durumuna ilişkin heyetten alınan son durum raporu ile tespit edilerek hazırlanmış olmasına, tespit edilen maluliyetin tedavi evrakları ile uyumlu olmasına, Yargıtay tarafından, maluliyete ilişkin raporların Adli Tıp Kurumu İlgili ihtisas kurulundan yahut Üniveristelerin Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınmasının imkan dahilinde kabul edilmiş olmasına göre davalı vekilinin maluliyet raporuna yönelik istinaf sebepleri de yerinde görülmeştir.
3-Davalı vekilinin, davacı lehine hükmedilen geçici iş göremezlik zararına ve aktüer hesaplamaya yönelik istinaf taleplerinin incelemesinde; Davalı vekili maluliyet zararının, malul kalanın 18 yaşından küçük olması halinde, tazminatın 18 yaşından itibaren hesaplanması gerektiği ve askerlik dönemi için tazminat talep edilemeyeceği ileri sürülmüş ise de, davanın sakatlık nedeniyle tazminata ilişkin olmasına göre davacının meydana gelen gelen maluliyeti nedeniyle kaza tarihinden itibaren ve askerlik yapacağı dönem içinde gelir elde edemese dahi efor kaybı meydana geleceğinden, 18 yaş öncesine ilişkin ve askerlik dönemi için tazminat hesaplanmasında isabetsizlik yok ise de; geçici iş göremezlik zararı yönünden Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatlarına göre kaza tarihinde 18 yaşından küçüklerin fiilen çalışması olmaması halinde, geçici iş göremezlik zararı oluşmayacağından geçici iş görmezlik zararı talep etmesi mümkün olmadığı halde, kaza tarihinde 9 yaşında ilkokul öğrencisi olan davacı için geçici iş göremezlik tazminatı hesap edilerek, hesaplanan geçici iş göremezlik miktarı yönünden de davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Buna göre; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, kusur durumunun ve maluliyet durumunun dosya kapsamındaki delil durumuna ve dosya kapsamına uygun olmasına, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi tarafından içtihat değişikliğine giderek, tazminat hesaplanmasında TRH2010 Yaşam Tablosuna göre muhtemel yaşam süresinin tespit edilerek “progresif rant yöntemi” ile hesaplamanın yapılmasını kabul etmiş ise de, aktüer bilirkişi tarafından sürekli sakatlık tazminatı yönünden yapılan hesaplamanın davalı lehine olmasına, davacı lehine hükmedilen geçici iş göremezlik tazminatı haricinde mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, göre; davacılar vekilinin yukarıda 3 no’lu bentte açıklanan geçici iş göremezlik tazminatına yönelik istinaf sebebi dışındaki tüm istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, esastan reddine; geçici iş göremezlik tazminatına yönelik istinaf talebinin ise kabulü ile, mahkemece yapılan yargılamada eksiklik bulunmamasına, yapılan hata nedeniyle yeniden yargılamaya ihtiyaç duyulmaması nedeniyle ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına, ilk derece mahkemesi kararında hüküm altına alınan geçici iş göremezlik tazminatının, davacının geçici iş görmezlik zararı olmadığından hükümden çıkartılmak suretiyle hükmün düzeltilerek, ilk derece mahkemesi kararında kesinleşen yönler korunarak davanın esası hakkında yeniden karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
I-Davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile; Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 12/07/2019 tarihli, 2018/744 Esas 2019/652 Karar sayılı kararın KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine, buna göre;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
20.946,33-TL sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihi olan 12/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak davacıya verilmesine,
2- Alınması gereken 1430,84-TL nispi karar ve ilam harcından davacıdan peşin olarak alınan 35,90-TL peşin, 80,00-TL ıslah harcın mahsubu ile eksik kalan 1.314,94-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3- Davacı tarafından yatırılan 115,90-TL peşin harç ve 35,90-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 151,80-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafın yargılama boyuncu yaptığı 112,00-TL tebligat gideri, 86,10-TL müzekkere gideri, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.198,10-TL yargılama giderinin, davada ret ve kabul oranına göre 1.106,06 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafın yatırdığı gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6- Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca 5.100,00 -TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekil ile temsil eden davacıya ödenmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca 1.741,09 -TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil eden davalıya ödenmesine,
İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
II-Davalı tarafça yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
lll-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan 121,30 TL istinaf başvuru harcı ve. 34,30-TL tebligat ve posta giderleri olmak üzere toplam 155,60 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
lV-HMK’nun 333.maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
V-Kararın tebliği ve harç iadesi işlemlerinin ilk derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 10/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

…..

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.