Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/2433 E. 2021/2052 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/06/2019
NUMARASI …

DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 11/11/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 06/12/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … … A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili, 16.03.2015 tarihinde davalı … … A.Ş.ne zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı…. plakalı aracın karşı yönden gelen davalı … … A.Ş.ne zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı …. plakalı araç ile çarpıştığını, kaza sonucu…. plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacı…’ın yaralandığını, davacının %98 oranında engel oranı belirlendiğini, %100 iş göremez hale geldiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere … … A.Ş. açısında 100,00-TL iş göremezlik tazminatı, 400,00-TL bakıcı giderinin olay tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, … … A.Ş. açısında 100,00-TL iş göremezlik tazminatı, 400,00-TL bakıcı giderinin olay tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte, davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş yargılama aşamasında 302.538,88-TL iş göremezlik, 479.320,45-TL bakıcı giderinden davalı … … A.Ş. nin müteselsilen sorumlu olduğunu, … … şirketi tarafından yapılan 102.959,78-TL’nın güncellenerek mahsubu ile kalan 175.457,24-TL işgöremezlik ve 290.000,00-TL bakıcı giderinin davalı … … A.Ş. den tahsili için arttırdıklarını belirtmiş, davalı … … A.Ş. ile anlaştıklarını bu şirket aleyhine açtıkları davadan feragat ettiklerini beyan etmiştir.
Davalı … … A.Ş. vekili, kaza ile ilgili açılan hasar dosyasında davacıya 272.093,72-TL ödemenin 16.02.2016 tarihinde yapıldığını, bu miktar ödendikten sonra poliçe limitinden sadece 17.906,28-TL kaldığını davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … … A.Ş. vekili, kazaya karışan … plakalı aracın 290.000,00-TL limitle ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğu, trafik kaza tutanağında sigortalının kusurunun tali olduğunun belirlendiği, kusuru kabul etmedikleri, sürücülerinin kusur oranlarının belirlenmesi gerektiği, davacının emniyet kemeri takmadığını, araçta hatır için taşındığını, davalının geçici iş göremezlik, hastane giderleri ve tedavi sürecine ilişkin giderlerden sorumlu olmadığını, davanın reddine karar verilmesini istemiş, 13.03.2017 tarihli dilekçesiyle daimi iş göremezlik tazminatı için 11.04.2016 tarihinde toplam 102.959,78-TL ödeme yapıldığını belirtmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece Bölge Adliye Mahkemesi kararına göre yapılan yargılama sonunda; 16.03.2015 tarihinde davacının içinde bulunduğu … plakalı ticari taksi ile…. plakalı özel otomobilin çarpışmaları sonucu yaralanan davacının %100 oranında malul kaldığının ve ömür boyu bakıcıya ihtiyacı bulunduğu, meydana gelen olayda …’nun asli, …’ın ise tali kusurlu olduğunun ceza mahkemesinde yapılan araştırmada belirlendiği, aktüerya raporunda davacının daimi iş göremezlik zararının toplam 602.214,95-TL olduğu, bu zarardan … … A.Ş. tarafından limite göre yapılan ödemenin güncellenmiş miktarı olan 299.676,07-TL düşüldüğünde karşılanmamış 302.538,88-TL zararının kaldığı, bakıcı giderinin 776.471,13-TL olduğu, bu zarardan … … tarafından yapılan ödemenin güncellenmiş değeri tenzil edildiğinde davacının bakiye bakıcı gideri zararının 479.320,45-TL olduğu, davalı … Sigortanın ZMMS poliçe limitinin iş göremezlik tazminatı ve bakıcı gideri şeklindeki zarar limitlerinin 290.000,00-TL’şer olduğu, davalı … … A.Ş. tarafından dava sırasında poliçe azami limitinin davacıya ödediği, davacının da … … A.Ş. aleyhine açtığı davadan feragat ettiği,
Davalı … … A.Ş.nın poliçe kapsamında davacıya 11.04.2016 tarihinde 102.959,78-TL ödediği, ödenen bu miktarın güncellenmiş şekli dikkate alınarak davacı tarafından dava değerinin artırıldığı, davalı şirketlerin kazaya karışan araç malikleri ile yaptıkları ZMMS sigortasına göre kaza nedeniyle zarar gören davacıya karşı müteselsil sorumluluklarını üstlendikleri, bu nedenle kaza nedeniyle sürücülerinin kusur oranlarının belirlenmesine gerek bulunmadığı, her ne kadar davalı … … A.Ş. tarafından hatır taşıması bulunduğu iddia edilmişse de, davacının ticari araçta müşteri olarak bulunduğu, bu nedenle hatır taşımasından söz edilemeyeceği, davalı … … A.Ş. aleyhine açılan davanın feragat nedeniyle reddine, davalı … … aleyhine açılan davanın ise kabulüne karar verildiği,
Kısa karada hüküm oluştururken … … A.Ş. aleyhine açılan davanın reddine şeklindeki hüküm fıkrası tutanağa geçirilmemiş ise de bu maddi hatanın HMK 304/1. madde hükmüne göre tashihen düzeltildiği gerekçesi ile; 175.457,24-TL işgücü kaybı, 290.000,00-TL bakıcı giderinin 02.09.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı … … A.Ş. den tahsiline, davalı … … A.Ş. aleyhine açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş, karara karşı davalı … … A.Ş. vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … … A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Davacının dava dilekçesinin sonuç ve istem bölümde, talebini davalı … şirketleri yönünden ayrı ayrı sınırlandırdığını, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 88’nci maddesinde düzenlenen müteselsil sorumluluk esasına dayanılmadığını, zararın, dava konusu trafik kazasına karışan iki aracın poliçe limitleri doğrultusunda kusur esasına göre paylaştırılması gerektiğini, mahkemenin yeniden kusur bilirkişi incelemesi yapılması taleplerini göz ardı ettiğini, mahkemenin kabulü gibi davacı tarafın müteselsil sorumluluk esasına dayandığı görüşüne itibar edilmesi halinde de, davacının diğer davalı hakkındaki davadan feragat etmesinin tüm davayı kapsayacağı ve vekil eden şirket hakkındaki davadan da feragat ettiği anlamında kabul edilmesi gerektiğini, Davacının, olay nedeniyle uğradığı geçici ve sürekli iş görmezlik zararı ve bakıcı gideri tutarının ZMMS poliçe limitini aşması halinde, olaya karışan her iki araç ZMMS poliçesi limitinden sorumlu olmasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davalı şirketin sorumluluğunun kişi başı 290.000,00-TL teminat ile sınırlı olduğunu, kusur indirimi yapılmadan poliçe limitinden sorumlu olduğu düşünülerek ve poliçe limiti aşılarak hüküm kurulamayacağını, davalı şirketin %25 kusur oranına dayanarak davacıya 11.04.2016 tarihinde 102.959,78-TL ödeme yaptığını, Yargıtay’ın uygulamasına göre ödemenin güncelleştirilerek mahsubu gerektiğini, kabul anlamına gelmemek üzere, dosyada Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararından sonra alınan 13.05.2019 tarihli bilirkişi ek raporunda, söz konusu ödeme güncellenerek mahsup edildiğinde 97.390,59-TL bakiye sürekli iş göremezlik tazminatı hesaplandığını, ancak mahkeme kararında söz konusu rapora hiç yer verilmeden, değerlendirilmesi yapılmadan davacı yanın ıslah ettiği gibi 175.457,24-TL kalıcı maluliyete ilişkin tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğunu, tazminat miktarı fahiş olup; davacı yanın sebepsiz zenginleşmesine yol açtığını, şirketin aktüerleri tarafından hazırlanan aktüer raporları ile bilirkişi raporu ve hükmedilen tazminat arasında çok büyük çelişki ve farklar bulunduğunu, davacının aldığı darbeler ile yaralanış biçimi göz önüne alınarak değerlendirilmesi halinde, olay esnasında emniyet kemerini takmadığının anlaşıldığını, bu konuda da mahkeme tarafından herhangi bir araştırma ve inceleme yapılmadığını, bakıcı gideri ihtiyacının tespiti halinde, bakım ihtiyacının süresi ve sıklığı tespit edilerek somut vakıanın koşulları doğrultusunda tazminat hesaplanması gerektiğini, hâlihazırda istihdam edilen bir bakıcı mevcutsa hesaplamada brüt asgari ücret, mevcut değilse net asgari ücretin esas alınması gerektiğini, bakıcı giderinin hangi oranda teminat kapsamında olduğunun da ayrıca değerlendirilmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek üzere bakıcı gideri hesaplanırken, mağdurun aile birliği içinde hayatını sürdürüyor olmasının da göz önünde bulundurulması gerektiğini, dava konusu kaza, ZMMS Genel Şartları ve 6704 Sayılı Kanun’un yürürlüğe girişinden önce meydana gelse dahi, 26.04.2016 tarihinde yürürlüğe giren tüm yasal düzenlemelerle getirilen hesaplama yönteminin yürürlük sonrasında uygulanması gerektiğini, A.Ü. Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı başkanlığının 16.12.2016 günlü raporuna yönelik itirazlarının değerlendirilmediğini, Adli Tıp 3. İhtisas Dairesinden rapor alınması gerektiğini ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Davalı … … A.Ş. vekilinin HMK.nın 355. Maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan iş göremezlik ve bakıcı gideri istemine ilişkindir.
Davacı vekili 16.03.2015 tarihinde davalı … … A.Ş.ne zorunlu mali sorumluluk sigortası sigortalı…. plakalı aracın karşı yönden gelen davalı … … A.Ş.ne zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı … plakalı araç ile çarpıştığını, kaza sonucu … plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacı…’ın yaralandığını belirterek, … … A.Ş. açısında 100,00-TL iş göremezlik tazminatı, 400,00-TL bakıcı giderinin olay tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, … … A.Ş. açısında 100,00-TL iş göremezlik tazminatı, 400,00-TL bakıcı giderinin olay tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece…Başkanlığından alınan rapor ile davacının kaza sonucu yaralanması nedeniyle %100 oranında maluliyetinin bulunduğu ve sürekli olarak bakıcı ihtiyacının olduğu belirlenmiş, 22.02.2017 tarihli bilirkişi raporu ile davacının 602.214,95-TL iş göremezlik tazminatından … … A.Ş. tarafından ödenen 290.000,00-TL ve faizinin mahsubu ile 302.538,18-TL iş göremezlik, 776.471,13-TL bakıcı giderinden … … A.Ş. tarafından ödenen 290.000,00-TL ve faizinin mahsubu ile 479.320,00-TL bakıcı gideri belirlenmiş, davacı vekili tarafından … … A.Ş. tarafından ödenen 102.959,78-TL ve faizi mahsup edilerek 175.457,24-TL iş göremezlik ve 290.000,00-TL bakıcı giderinin davalı … … A.Ş. den tahsili için ıslah edilmiş, mahkemece 175.457,24-TL iş göremezlik, 290.000,00-TL bakıcı giderinin davalı … … A.Ş. den tahsiline karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından ve davalı … … A.Ş. tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesinin…… sayılı kararı ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiş, kaldırma kararından sonra mahkemece bilirkişiden ek rapor alınmış, ek raporda … … A.Ş. ve … … A.Ş. tarafından yapılan ödemeler güncellenerek belirlenen tazminattan mahsup edilmiş ve 97.390,59-TL sürekli iş göremezlik tazminatı kaldığı bildirilmiş, mahkemece kısa kararda 175.457,24-TL iş göremezlik, 290.000,00-TL bakıcı gideri tazminatının taleple bağlı kalınarak davalı … … A.Ş. den tahsiline karar verilmiş gerekçeli kararda … … A.Ş. hakkında kısa karar ile karar verilmediğinden HMK.nın 304/1. Maddesi gereğince gerekçeli kararda düzeltildiği belirtilmiş ve davalı … … A.Ş. yönünden aynı hüküm tekrarlanarak davalı … … A.Ş. yönünden davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK.’nın 298/2. maddesi gereğince de gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. Kararın gerekçesi ile hükmün birbirine uyumlu olması gerekir. Kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olması, yargılamanın aleniyetine ve kararların alenen tefhim edilmesine ilişkin Anayasa’nın 141. maddesine de aykırı bir durum yaratır.
HMK’nın 294/3. maddesine uygun olarak tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkça gösteren tefhim ile aleniyet ve hukuki varlık kazanan kısa karara uygun olarak gerekçeli kararın yazılması zorunludur. Esasen, kısa kararı yazıp, tefhim etmekle davadan el çekmiş olan hakimin artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak bulunmamaktadır.
Dava konusu olayda mahkemece tefhim edilen kısa kararda, davalı … … A.Ş. hakkında hüküm kurulmamışken gerekçeli kararda davalı … … A.Ş. yönünden davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş olması nedeniyle kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır. Mahkemece, her ne kadar HMK.nın 304. maddesine göre eksikliğin gerekçeli kararda düzeltildiği belirtilmiş ise de HMK.nın 304. Maddesi hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hataların düzeltilmesine ilişkin olup bu hususta uygulanması doğru görülmediğinden kısa karar ile gerekçeli karar arasındaki çelişki giderilecek şekilde yeniden bir karar verilmesi zorunlu olduğundan, hükmün kaldırılması gerekmiştir.
2- Kabul şekline göre; davacı vekili dava dilekçesinde davalı … … A.Ş.ne zorunlu mali sorumluluk sigortası sigortalı 69 T 0058 plakalı araç ile karşı yönden gelen davalı … … A.Ş.ne zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı ……. plakalı aracın çarpıştığını, kaza sonucu …. plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacı…’ın yaralandığını belirterek, … … A.Ş. açısında 100,00-TL iş göremezlik tazminatı, 400,00-TL bakıcı giderinin … … A.Ş. açısında 100,00-TL iş göremezlik tazminatı, 400,00-TL bakıcı giderinin tahsilini talep etmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Yasası’nın 88. Maddesinde zarar verenlerin birden fazla olması halinde “Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.” düzenlemesi yapılmış,
Yine TBK 61. Maddesinde “Dış ilişkide, birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.” denilmiş, birden çok kişi aynı zarardan aynı sebeple yada çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu olabileceği vurgulanmıştır. Buna göre zarar gören tazminatın tamamını dilediği takdirde zarar verenlerin hepsinden talep edebileceği gibi bir kısmından veya sadece birinden de talep edebilir.
Ancak davacının bu hükümlerden yaralanabilmesi için dava dilekçesinde açıkça müteselsil sorumluluk hükümlerine dayanmış ve bu hükümlere göre talepte bulunmuş olması gerekir.
Davacı tarafça dava dilekçesinde tazminat her bir davalı için ayrı ayrı belirtilerek talep edilmiş olmasına göre teselsül hükümlerine dayanılmadığı, kusur oranına göre talepte bulunulduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı … şirketleri sigortalısının kusuru oranında tazminattan sorumlu tutulabileceğinden, mahkemece öncelikle kazaya karışan araç sürücülerinin kusur oranlarının belirlenmesi için konusunda uzman bilirkişi veya bilirkişi heyetinden rapor alınarak … şirketlerinin sorumluluğunun belirlenmesi, daha sonra aktüerya uzmanı bilirkişiden rapor alınarak kusur oranlarına göre davalıların sorumlu oldukları miktarın ayrı ayrı tespit edilmesi, davalıların kusur oranına göre sorumlu oldukları miktarın tespitinden sonra davalı … … A.Ş. nin sigortalısının kusuruna isabet eden tazminattan davalı … … A.Ş. tarafından yapılan ödemenin güncellenmiş değerinin mahsubu ile davalının sorumlu olduğu miktarın belirlenmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı … … A.Ş. tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapıldığından lehine kazanılmış haklarda gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden davalı … … A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.nın 353/1.a.6. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden inceleme yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davalı … … A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; HMK.nın 353/1.a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına,
Yeniden yargılama yapılması için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
2-İstinaf yoluna başvuran tarafça yatırılan peşin harcın istek halinde yatırana iadesine,
3-İstinaf yoluna başvuran tarafça yapılan yargılama giderinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılacak yargılamada dikkate alınmasına,
4-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nın 353/1.a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 11.11.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.