Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/2426 E. 2022/280 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:…
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/06/2019
NUMARASI …..

DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 10/02/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 14/02/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI:
Davacı vekili dava dilekçesinde; belediye çalışanı olan davacının 10.11.2017 tarihinde yol kenarında ağaç ve dalların temizlenmesi işini yaptığı esnada, ağaç dalını çekerken düşmesi sonucu, davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan, dava dışı sürücü …’nın sevk ve idaresinde olan aracın davacının ayakları üzerinden geçmesiyle davacının yaralandığını ileri sürerek, sürekli iş görmezlik tazminatı için şimdilik 100 TL, geçici iş görmezlik tazminatı için şimdilik 100 TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; sigortanın sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, sigortalı aracın kusurunun bulunmadığını, davanın yetkin bilirkişi raporlarıyla kanıtlanması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece, gerek trafik kaza tutanağı gerekse kusur bilirkişisinin sunduğu raporda kazanın oluşumunda dava dışı sürücüye yüklenebilecek bir kusur bulunmadığının kanıtlanmış olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; 10.11.2017 tarihli kaza tespit tutanağında davacının imzasının bulunmadığını, bu suretle kaza tespit tutanağı içeriğini kabul etmediklerini, kaza tespit tutanağındaki belirlemelere ilişkin savcılık dosyasında ve mahkeme dosyasında hiç bir yasal delil bulunmadığını, kaza tespit tutanağındaki beyanları esas alan bilirkişi raporunu kabul etmediklerini, kazanın sigortalı sürücünün kusuru ile meydana geldiğini, çarpışma noktasının bulunduğu bölgede yol çalışması bulunduğunu ve buna ilişkin levhaların yer aldığını, bu çalışma nedeniyle araçların tek şeritten seyir etmekte olduğunu ve çok dikkatli ve kontrollü şekilde geçişlerini sağladıkları esnada sigortalı kamyon şoförünün dikkatsiz ve kontrolsüz geçişi nedeniyle davacının yaralandığını, sigortalı sürücünün çalışma alanına girerken herhangi bir uyarı niteliğinde harekete de başvurmadığını, İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinden hüküm kurmaya elverişli rapor aldırılması gerekirken tek kişilik bir bilirkişi raporu ile hüküm kurulmasının hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek kararı istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Dava trafik kazası nedeniyle meydana gelen cismani zarara bağlı maddi tazminat istemine ilişkindir. Davalı, kaza yapan aracı ZMMS ile sigortalayan sigorta şirketi olup sorumluluğu, kanunla sınırları belirlenen işletenin zararlarından ibarettir.
Somut olayda kaza tespit tutanağı uyarınca, 10.11.2017 günü belediye tarafından yolun sağ yanında bulunan ağaç ve dal parçalarının temizlenmesi amacıyla gerekli yol çalışması işaretlemelerinin yapıldığı, yolda çalışan işçilerden …’nın temizlenen ağaç dalını çekerken dalın kopmasıyla dengesini kaybederek yoldan geçmekte olan ve sürücü …’nın sevk ve idaresinde olan araca çarparak düşmesiyle, aracın, işçinin ayaklarının üzerinden geçmesiyle …’nın yaralandığı, işçinin, aracın geçmesini beklemeden çalışmasını sürdürdüğü, kazanın meydana gelmesinde kamyon sürücüsünün kusuru bulunmadığı, işçinin kural ihlali olduğunun belirlendiği, dava dışı sürücü … tarafından kullanılan kamyon vasfındaki aracın kaza tarihini kapsar şekilde davalı sigorta şirketi tarafından ZMM sigorta poliçesinin düzenlendiği, mahkemece alınan 22.04.2019 günlü raporda, kazanın meydana gelmesinde davacının tam kusurlu olduğu, dava dışı sürücünün kazayı önlemesine olanak bulunmadığından kusuru olmadığının belirlendiği, … Ünv.Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 12/01/2019 tarihli rapor uyarınca, kaza neticesi davacının sol lateral malleol parçalı kırığı, sol 1. Metatars basis parçalı kırığı, sağ kalkaneus deplase kırığı, sağ lateral kondiler deplase kırığı, sağ platodeplase kırığı dikkate alınarak vücut özür oranının %23 olduğu, bakıcı ihtiyaç süresinin 4 ay olduğu, tıbbi iyileşme süresinin 12 aya kadar uzayabileceğinin belirlendiği, mahkemece anılan kusur raporunun hükme esas alınmasıyla davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, kaza tespit tutanağı uyarınca kaza tarihinde Belediye tarafından yol kenarında ağaç dallarının temizlenmesi işlemi sırasında Belediye tarafından gerekli önlemlerin alındığı, Savcılık soruşturma dosyasında alınan ifadelerden yolda kontrollü geçişin sağlandığı, sigortalı araç sürücüsünün kontrollü yolda kendisine tanınan geçiş hakkını bekleyerek izin verildiğinde geçişine devam ettiği, bu esnada ağaç dalının kopmasıyla yola düşen davacı işçinin yaralandığı, meydana gelen kazada davalıya sigortalı araç sürücüsüne atfı kabil kusur bulunmadığı, bu mahiyette olan ve hükme esas alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunduğunun anlaşılmasına göre, mahkemece verilen hükümde isabetsizlik bulunmadığından davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurma harcı peşin yatırıldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yatırılan istinaf gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Kararın taraflara usulüne uygun olarak tebliğine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 361/1 maddesi gereğince, kararın tarafların her birine tebliğinden itibaren iki haftalık süresi içinde TEMYİZİ KABİL olmak üzere 10.02.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.