Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/2413 E. 2022/517 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

…..

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/03/2019
NUMARASI :…..

DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 03/03/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 24/03/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili, 26.12.2017 tarihinde davalı … Sigorta A.Ş.ne zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı …’ın idaresindeki … plakalı aracın şerit ihlali yapması sonucu davalı … Sigorta A.Ş.ne zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı, … …’in idaresinde bulunan….. plakalı araca çarptığını, meydana gelen kaza sonucu … plakalı araçta yolcu olarak bulunan …’ın vefat ettiğini, her iki araç sürücünün de kusurlu olduğunu, davacının müteveffanın annesi olup kızının desteğinden yoksun kaldığını, kaza sonrasında gerekli tüm evrak ve belgelerle davalıya tazminat miktarının ödenmesi için sigorta şirketlerine başvuruda bulunmalarına karşın ödeme yapılmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 4.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının başvuru tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama aşamasında dava değerini 62.877,02-TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili, davacı tarafından eksik evrakla başvuruda bulunulduğunu, … plakalı aracın davalı şirkete 11.12.2017-11.12.2018 tarihleri arasında trafik poliçesi ile sigortalı olduğunu, poliçeden dolayı sorumluluklarının ölüm halinde sigortalısının kusuru oranında olmak üzere azami 330.000,00-TL teminat limiti ile sınırlı olduğunu, kusur oranına itiraz ettiklerini, hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, müteveffanın alkollü sürücünün arabasına binmekle müterafik kusurunun bulunduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş.ne dava dilekçesinin tebliğ edilmiş, süre uzatım talep edilmiş, ancak davaya cevap verilmemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece toplanan delillere göre; Ankara 30.Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/374 E. sayılı dosyasında sanıklar … … ve …’ın taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olmak suçundan dava açıldığını, davanın halen derdest olduğu, bilirkişi raporuna göre davalı … Sigorta A.Ş.ne zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı … plakalı araç sürücüsü …’ın % 62.5 oranında, davalı … Sigorta A.Ş. ne zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı … Plakalı araç sürücüsü … …’in % 37.5 oranında kusurlu olduğu, kazaya karışan her iki sigortalı araç sürücüsü de kusurlu olup, ölenin desteğinden mahrum kalanların zararlarından sigorta limitleri ile sınırlı olmak üzere müteselsilen sorumlu olacakları, davacının destek zararının 62.877,02 TL olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile 62.877,02 TL’nin 19.03.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, karara karşı davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davanın dava şartı yoksunluğundan reddi gerektiğini, başvuru şartının yerine getirilmiş kabul edilebilmesi için; gerekli belgelerin tamamının sigorta şirketine ibraz edilmesi ve ödeme süresi dolmasına rağmen ödeme yapılmamış olması gerektiğini, davacı tarafından eksik evrakla başvuru yapıldığını, 6704 Sayılı Kanun ile, değişik 2918 sayılı Kanunun 99. maddesinde “zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri” şeklinde değiştirildiğini, başvuru şartının yerine getirilmiş kabul edilebilmesi için sunulması gerekli belgelerin, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında belirtilen belgeler ile başvurulması gerektiğini, davaya konu kazada hatır taşıması olduğu için tazminatta indirim yapılması gerektiğini, davalı şirketçe ZMMS ile sigortalanan … plakalı aracı 26.12.2017 tarihinde sevk ve idare eden … …, davacı …’ın kızı …’ı aracıyla taşırken davaya konu kazanın meydana geldiğini, taşıma ilişkisinin hatır taşıması olarak değerlendirilmesi gerektiğini, davacının kızı …’ın müterafik kusuru olduğuna dair savunmalarının dikkate alınmadığını, müteveffanın araçta yolcu konumunda bulunduğu … plakalı araç sürücüsünün yüksek promil alkollü olup yerleşik Yargıtay İçtihatları gereğince, müteveffa alkollü araç sürücüsünün aracına binerek kendini bile bile tehlikeye atmış olduğundan müterafık kusuru bulunduğunu ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin HMK.nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalı … Sgorta A.Ş.ne zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı … plakalı aracın ve davalı … Sigorta A.Ş.ne zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı … plakalı araca çarptığını, meydana gelen kaza sonucu … plakalı araçta yolcu olarak bulunan …’ın vefat ettiğini belirterek müteveffanın annesi olan davacı için destekten yoksun kalma tazminatı talep etmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili, davacı tarafından davadan önce davalı sigorta şirketine usulüne uygun başvuru yapılmadığını, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de; Dava açılmadan önce sigorta şirketine başvuruyu düzenleyen 2918 sayılı KTK.nın 97.maddesinde “sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunulması” gerektiği belirtilmiş bu yazılı başvuruya eklenmesi zorunlu olan ve dava şartı olan başvurunun yapılmamış sayılmasına neden olacak belgeler belirtilmemiştir. Dosya kapsamına göre davacı tarafından dava açılmadan önce, davalının da kabulünde olduğu gibi davacı tarafından sigorta şirketine başvuru yapıldığı anlaşıldığından KTK.nın 97. maddesinde belirtilmeyen belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle dava şartının yerine getirilmediğine ilişkin itirazı yerinde görülmemiştir.
Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 6098 sayılı TBK’nın 51. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hatır taşımasından ya da kullanmadan söz edebilmek için yaralanan ya da ölen karşılıksız taşınmış olmalıdır. Taşınan veya kullananın yararının söz konusu olduğu durumda hatır taşıması ilişkisi gündeme geleceğinden işletenin sorumluluğu genel hükümlere göre değerlendirilecek ve tazminattan indirim yapılacaktır. Bu bakımdan hatır taşıma ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Yarar ekonomik olabileceği gibi, ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebilir.
Dava konusu olayda davalı … Sigorta A.Ş. tarafından süresinde verilmeyen cevap dilekçesi ile hatır indirimi yapılması gerektiği savunmasında bulunulduğu, hatır taşıması savunmasının itiraz değil def’i olduğu ve alacağın talep edilebilirliğini engelleyici işlev gören def’ilerin ancak belirli sürelerde ileri sürülebileceği, alacağı ortadan kaldıran ve her aşamada ileri sürülebilen itirazlardan olmadığı dikkate alındığında davalı tarafça cevap dilekçesi süresinde verilmediğinden tazminattan hatır taşıması indirimi yapılmaması doğru olduğundan davalının bu yöne ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/834 E-2021/2992 K.)
Davalı vekilinin diğer istinaf sebeplerinin incelenmesinde; Tazminattan indirim sebeplerini düzenleyen, Türk Borçlar Yasasının 52. maddesinde öngörülen sebepler, daha çok zarar görenle ilgilidir. “Hiç kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağı” yönündeki genel hukuk ilkesinin etkisiyle, maddede sayılan belirli hal ve durumlarda tazminattan indirim yapılması mümkün bulunmaktadır. Anılan madde kapsamında yer alan indirim sebeplerinden bir kısmı; zarar verici fiile rıza, ortak veya kişisel kusurdur. Zarar gören, zararlandırıcı olayın sebep olacağı zarara önceden razı olabilir. Zarar gören, zarara açık veya örtülü bir irade beyanıyla razı olabileceği gibi, rızanın, diğer bir takım olgulardan da çıkarılması mümkündür. Bu duruma yargısal kararlarda en sık rastlanılan örnek; içkili sürücünün arabasına, onun bu durumunu bilerek binen bir kişinin, meydana gelebilecek zarara önceden, kapalı bir şekilde razı olduğunun kabulü yönündedir. Makul bir insanın aynı şartlarda kendi yararı gereğince yapmaması gereken harekette bulunması da, zarar görenin ortak kusurunu ifade etmektedir. Zarar görenin bu kusuru, illiyet bağını kesmeyecek yoğunlukta ise tazminattan bir indirim sebebidir. Burada da hâkim, somut olayın özelliklerini dikkate alarak, hakkaniyet düşüncesiyle indirim yapabilecektir. (Yargıtay 17 HD. 2014/21879 E- 2016/11087 K.)
Dava konusu olayda davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından davacının desteğinin alkollü sürücünün aracına bilerek bindiği belirtilerek tazminattan indirim yapılması gerektiği savunulmuştur. Dosya kapsamına göre davacının desteği …’ın davalı … Sigorta A.Ş. tarafından zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalanmış olan … plakalı araçta yolcu olarak bulunduğu, araç sürücüsü … …’in yapılan alkol muayenesinde kaza sırasında 2.30 promil alkollü olduğunun tespit edildiği, Cumhuriyet Savcılığı tarafından yapılan hazırlık soruşturması sırasında ve ceza mahkemesi tarafından yapılan yargılama sırasında beyanı alınan ve aynı araçta yolcu olarak bulunan …’ın kazadan 2 saat önce … ve …’ın alkollü içki içtiklerini beyan ettiğinin anlaşılmasına göre desteğin sürücünün alkollü olduğunu bilerek araca bindiği, bu nedenle zararın oluşumunda desteğin müterafik kusurunun bulunduğunun kabulü gerekir.
Yargıtay uygulamalarına göre; desteğin müterafik kusurlu olması durumunda tazminattan %20 oranında indirim yapılması gerektiği kabul edilmekte olup mahkemece belirlenen zarar miktarı üzerinden, müterafik kusur nedeniyle indirim yapılarak tazminata hükmedilmesi gerekirken bu hususun hiç tartışılmamış olması doğru görülmediğinden açıklanan nedenlerle davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin bu yöne ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına, davalı … Sigorta A.Ş. ne sigortalı olan araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde %37,5 oranında kusurlu olduğu belirlendiğinden ve diğer davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmadığından davalının kusur oranına isabet eden 23.578,88-TL üzerinden %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılarak davalı … Sigorta A.Ş. nin 18.863,10-TL ve diğer araç sürücüsünün kusur oranına isabet eden 39.298,13-TL olmak üzere 58.161,23-TL den diğer davalı ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasına ve Yargıtay uygulamalarına göre TBK’nın 51. ve 52. maddelerinden kaynaklanan hakkaniyet ve takdiri indirimler nedeniyle, davanın kısmen reddedilmesi halinde, indirimden dolayı reddedilen kısım için davalı yararına vekalet ücreti takdir edilemeyeceği göz önüne alınarak kesinleşmiş yönler ve istinafa başvuran tarafın lehine olan hususlar dikkate alınarak HMK.nın 353/1.b.2. maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
I-Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; ilk derece mahkemesi kararın KALDIRILMASINA,
HMK.nın 353/1.b.2.maddesi gereğince YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA, Buna göre;
1-Davanın kabulü ile; 62.877,02-TL’nin davalı … Sigorta A.Ş. (18.863,10-TL + 39.298,13-TL) 58.161,23-TL den sorumlu olmak üzere 19/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 4.295,13-TL nispi karar ve ilam harcın, peşin alınan 35,90-TL peşin ve 201,10-TL tamamlama harcı toplamı 237,00-TL’nin mahsubu ile noksan olan 4.058,13-TL’nin davalı … Sigorta A.Ş. 3.972,99-TL’den sorumlu olmak üzere davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 35,90-TL başvurma harcı, 35,90-TL peşin harç, 201,10-TL tamamlama harcı olmak üzere toplamı 272,90-TL’nin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 290,50-TL tebligat/posta/müzekkere masrafı, 1.300,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.590,50-TL yargılama giderinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davacı yararına hesaplanan 7.266,47-TL vekalet ücretinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
II-İSTİNAF BAŞVURUSU NEDENİYLE YAPILAN HARÇ VE MASRAFLAR YÖNÜNDEN;
1-Davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yatırılan istinaf karar ve ilam harcının istek halinde iadesine,
2-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yapılan 38,20-TL yargılama giderlerinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
3-Başvuran tarafça yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK.nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
4-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1.a maddesi gereğince MİKTAR İTİBARİYLE KESİN olmak üzere 03.03.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

……

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.