Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/2400 E. 2022/449 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

Ankara BAM 26. Hukuk Dairesi ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/05/2019
NUMARASI ……

DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ : 24/02/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 15/03/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı asıl ve birleşen dosyada davalı … … A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Asıl ve birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde; 17/08/2014 tarihinde meydana gelen çift taraflı trafik kazasında sürücü … idaresinde yolcu olan davacının yaralandığını, kazaya karışan her iki aracın ZMMS poliçesinin davalı … … A.Ş. tarafından tanzim edildiğini sigortacısı olan davalının tazmin yükümlülüğü bulunduğunu ileri sürüp asıl dosya ve birleşen dosyada ayrı ayrı olmak üzere 1.250,00’şer TL geçici iş göremezlik, 1.250,00’şer TL kalıcı iş göremezlik tazminatının asıl ve birleşen dosya davalısı … şirketinden poliçe limitleri dahilinde kalmak kaydı ile kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesiyle birleşen dosyadaki taleplerini 22.277,03 TL’ye yükseltmiştir.
Asıl ve birleşen dosyada davalı vekili cevap dilekçesinde; kazaya karışan araçların ZMM … poliçesinin davalı tarafça düzenlendiğini, dosyada aktüerya siciline kayıtlı uzmandan rapor aldırılması gerektiğini, SGK’dan rücuya tabi bir ödeme alınıp alınmadığının araştırılması, var ise bu tutarın tazminat hesabından mahsup edilmesi gerektiğini ileri sürerek davanın ve birleşen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama neticesi; sürücü …’in olay da kusursuz olması nedeni ile asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne, 2.432,10 TL geçici iş göremezlik, 19.844,93 TL sürekli iş göremezlik tazminat alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş hüküm asıl ve birleşen dosyada davalı … vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Asıl ve birleşen dosyada davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde; 09.11.2015 ve 31.08.2018 tarihli bilirkişi raporlarında davacının “femur distal epifiz hattının ortalama 17-20 yaş civarında kapandığı tıbben bilindiğinden, maluliyet oranının bu yaşlara göre değişim gösterebileceği, küçüğün kalıcı maluliyet oranının 20 yaşından sonra değerlendirilmesi durumunda maluliyet oranının değişebileceği”nin belirtildiğini, anılan raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, davacının geçici işgöremezlik talebi bulunmadığını, talep olsa dahi geçici iş göremezliğe ilişkin olarak davacı yana SGK tarafından ödeme yapıldığından davalı şirketin sorumluluğuna gidilemeyeceğini, davacının kaza tarihi itibariyle 11 yaşında olduğunu ve fiili olarak çalışmaması nedeniyle geçici işgöremezlik tazminatı hesaplanamayacağını, sigortalı araç sürücüsüne kusurun tamamının atfedilmesinin dayanıksız olduğunu, ancak rapor hesap tarihinden itibaren faiz talep edebileceğinden dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararı istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Mahkemece verilen karar da kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava ve birleşen dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemidir.
Dosya kapsamına, kararın dayandığı delil ve gerekçelere göre, hükme esas alınan kusur raporunun, olayın oluşu ve ceza yargılamasında esas alınan kusur durumu ile uyumlu bulunmasına, davalı-birleşen dava davalının meydana gelen zarardan, zarar gören davacıya karşı sigortalının kusuru oranında sorumlu bulunmasına, mahkemece Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan alınan 09/11/2015 tarihli raporda; davacının 17/08/2014 tarihli trafik kazasına bağlı olarak çalışma ve meslekte kazanma gücü kaybı oranının %2,1 olduğu, kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı ihtiyaç süresinin 3 ay olduğu, tıbbi iyileşme süresinin 3 ay olduğunun belirlenmesine, SGK yazı cevabı uyarınca davacıya kaza nedeniyle bir gelir ve aylık bağlanmadığının bildirilmiş olmasına, geçici işgöremezlik zararının ZMM … poliçesi teminatı kapsamında ve davalının sorumluluğunda olmasına, tazminata dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına, hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunmasına göre davalı vekilinin bu yönlere ilişkin istinaf taleplerinin yerinde bulunmadığı anlaşılmıştır.
Bununla birlikte; geçici iş göremezlik zararının, kazanç getiren bir işte çalışması yahut çalışma imkanı bulunmakla beraber, yaralanması nedeniyle iyileşmesi süresi içerisinde çalışamaması nedeniyle uğranılan zararlara karşı talep edilebileceği Yargıtay içtihatlarında kabul edilmiştir. Bu nedenle çalışma çağında olmayan kişilerin geçici iş göremezlik zararı oluşmayacağından, bu kapsamda tazminat talep edilemez. Nitekim Yargıtay 17 Hukuk Dairesinin 2020/3100 E. – 2020/6803 K., 2019/510 E. – 2020/4533 K., 2019/952 E – 2020/2508 K., 2019/6188 E. – 2020/2146 K. sayılı kararlarında; “Sorumluluğu doğuran olayın, zarar görenin vücut bütünlüğünü ihlal etmesi hali 6098 sayılı TBK m. 54’te özel olarak hükme bağlanmıştır. Bu hüküm gereğince, vücut bütünlüğünün ihlali halinde mağdurun malvarlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmanın ve dolayısıyla maddi zararın türleri; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar şeklinde düzenlenmiştir. Davacı çocuğun kaza tarihindeki yaşı itibariyle, kazanç getiren herhangi bir işte çalışması sözkonusu olamayacağına ve bu yönden mahrum kalınan bir kazançtan bahsedilemeyeceğine göre; davacı çocuk için hesaplanan geçici işgöremezlik tazminatına hükmedilmemesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.” denilerek, çalışma yaşında olmayan ve fiilen de çalışması olmayan küçükler için geçici iş göremezlik zararının oluşmayacağı kabul edilmiştir.
Somut olayda davacı … kaza tarihinde 11 yaşında olup, davacının mahrum kalınan bir kazancı olduğuna yönelik iddia ve delil bulunmamaktadır. Aksine kaza nedeniyle okuluna devam edemediği belirtilmiştir. Bu durumda davacının kazancının ve fiilen çalışmasının kanıtlanmamasına göre, davacı için talep edilen geçici iş göremezlik zararına yönelik tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmiş olması yerinde olmadığından, davalı vekilinin buna ilişkin istinaf sebebinin kabulü gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen dosyada davalı vekilinin, davacı … hakkındaki geçici işgöremezlik tazminatına yönelik istinaf talebinin kabulü ile hükmün, HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince kaldırılmasına; mahkemece yapılan yargılamada eksiklik bulunmamasına, yapılan hata nedeniyle yeniden yargılamaya ihtiyaç duyulmamasına göre, davacı … hakkındaki maddi tazminata ilişkin hükmün düzeltilerek, davacı …’nin geçici iş göremezlik zararını kanıtlayamaması nedeniyle geçici iş göremezlik tazminatına yönelik talebinin reddine karar verilmesi suretiyle ilk derece mahkemesi kararı düzeltilerek, ilk derece mahkemesi kararında kesinleşen yönler korunarak esas hakkında yeniden karar verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
I-Davalı-birleşen dava davalı … … A.Ş. vekilinin istinaf talebinin kabulü ile; Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 03.05.2019 tarihli 2014/1005 Esas, 2019/523 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/1-b-2. Maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine, buna göre
1-… plakalı araç sürücüsü …’in olay da kusursuz olması nedeni ile asıl davanın REDDİNE,
a-Peşin alınan harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
b-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
c-Asıl dava için davacının yaptığı masrafların üzerinde bırakılmasına,
2-Birleşen davanın KISMEN KABULÜNE,
19.844,93 TL sürekli iş göremezlik tazminat alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, davacının geçici işgöremezlik tazminatı talebinin reddine,
a-Alınması gereken 1.355,60 TL harçtan peşin alınan 25,20 TL peşin harç ile 337,75 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 992,65 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
b-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AÜT gereğince 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
c-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AÜT gereğince 2.432,10 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
d-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olarak 25,20 TL Başvurma harcı, 25,20 TL Peşin harç, 3,80 TL Vekalet harcı, onaltı tebligat gideri 174,00 TL, 337,75 TL ıslah harcı, altı müzekkere gideri 49,40 TL, dört bilirkişi ücreti 2.000,00 TL, dosya gönderim ücreti 64,50 TL olmak üzere toplam 2.387,27 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
e-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
f-HMK 333 maddesi gereğince yatırılan gider avansından kalanın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
II-Davalı tarafça yatırılan 380,43 TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
III-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan 37,90 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
IV-HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
V-Kararın tebliği ve harç iadesi işlemlerinin ilk derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 24/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

……

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.