Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/2376 E. 2022/440 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/06/2019
NUMARASI :….

DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 24/02/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 24/02/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI:
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 10.12.2016 tarihinde müteveffa …’in kullandığı … plaka sayılı araca . … kavşağında kırmızı ışıklı trafik işaretinde geçme kuralını ihlal eden … sevk ve idaresindeki …. plaka sayılı aracın çarpması sonucu müvekkillerinin desteği olan …’in vefat ettiğini, müteveffanın serbest meslek erbabı olarak çalıştığını, bu nedenlerle destekten yoksun kalma ve manevi tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir
Davalı … şirketi vekili cevap dilekçesinde; poliçede verilen şahıs başı azami vefat teminatının 310.000,00 TL. olduğunu, manevi tazminat taleplerinin poliçe genel şartları gereği teminat dışında olduğunu, davacı tarafça dosyaya sunulmuş olan ve Serbest Muhasebeci … tarafından düzenlenmiş olan, vefat edene ait 2016 yılı İşletme Hesap Özetinde genel toplam 62.070,00 TL.olarak gözükmekle birlikte, bu tutarın 52.323,41 TL’sının satın alınan mal bedeli olduğunu, bu hesap kaleminin vefat edenin geliriymiş gibi yansıtılmasının dürüstlük ve iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili; cevap dilekçesinde, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece, Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’nın 19.03.2019 tarihli bilirkişi raporunda kazaya karışan sürücü …’in %85, müteveffa sürücü …’in ise yüzde 15 oranında kusurlu olduklarının bildirildiği, davacıların manevi tazminata hak kazandığı gerekçesiyle davacılardan müteveffanın eşi …’e 22.500,00-TL, davacılardan müteveffanın kızı …, müteveffanın oğulları …, … ve müteveffanın annesi …’e 12.500,00’er TL manevi tazminatın davalı …’ten alınarak adı geçen davacılara ödenmesine, davalı …. yönünden davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde; kazanın oluşumunda müteveffanın kusurlu olduğunu, Gölbaşı 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/69 Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, ihbar talebi konusunda karar verilmesi gerektiğini, manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, reddedilen manevi tazminat miktarı yönünden lehe vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Mahkemece verilen kararda HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve istinaf edenin sıfatına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, yargılama sırasında cismani zararın davalı … şirketince karşılandığı, davacı taraf ile davalı … şirketi arasında ibraname ve feragatname belgesi düzenlendiği, davacılar vekilinin ödeme nedeniyle maddi tazminat talebinden feragat etmesi nedeniyle mahkemece maddi tazminat isteminin feragat sebebiyle reddine karar verildiği, davalı vekilinin istinaf talebinin hükmedilen manevi tazminatın miktarına yönelik olduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın taraf ehliyetini düzenleyen 50. maddesinde, “medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanın, davada taraf ehliyetine de sahip olduğu”, TMK.’nın 28. maddesinde de “kişiliğin, çocuğun sağ olarak tamamıyla doğduğu anda başlayacağı ve ölümle sona ereceği” düzenlenmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 28/1. maddesi gereğince, gerçek kişiler yönünden maddi hukuk bakımından hak ehliyeti ve usul hukuku bakımından da taraf ehliyeti ölümle son bulur. Bu nedenle, davaya ölen tarafa karşı veya onun tarafından devam edilmesine imkan yoktur. Ölü kişi adına hüküm kurulamaz. Yalnız öleni ilgilendiren, yani mirasçılara geçmeyen haklara ilişkin davalar, tarafın ölümü ile konusuz kalır. Yalnız ölen tarafı ilgilendirmeyen ve mirasçıların malvarlığı haklarını etkileyen davalar ise tarafın ölümü ile konusuz kalmaz, bu davalara, ölen tarafın mirasçıları tarafından veya ölen tarafın mirasçılarına karşı devam edilir. Dava ehliyeti HMK’nın 114 ve 115. maddeleri gereğince dava şartlarından olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında resen gözetilmesi gereken hususlardandır.
Somut olayda; davacılardan …’in yargılama sırasında 1/6/2019 tarihinde ölümü nedeniyle, mirasçıları davaya dahil edilerek yargılamaya devam edilmesi gerekirken, mahkemece bu husus dikkate alınmadan karar tarihinden önce ölen davacı … lehine tazminata hükmedilmiştir.
Diğer taraftan, davanın ihbarı ve şartları, 6100 sayılı HMK’nın 61 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre; taraflardan biri davayı kaybettiği takdirde, üçüncü kişiye veya üçüncü kişinin kendisine rücu edeceğini düşünüyorsa, tahkikat sonuçlanıncaya kadar davayı üçüncü kişiye ihbar edebilir.
Davanın ihbarı mahkeme aracılığı ile yapılabileceği gibi mahkeme dışı vasıtalarla da yapılması mümkündür. Davanın ihbarını mahkeme aracılığı ile isteyen taraf, dilekçe ile mahkemeye başvurmalıdır. Mahkeme, davanın ihbarına ilişkin dilekçenin üçüncü kişiye tebliği için davanın ihbar şartlarının bulunup bulunmadığını inceleyemeyeceği gibi ihbar talebinin reddine ya da kabulüne de karar vermemelidir. Mahkeme ihbar dilekçesinin üçüncü kişiye tebliği ile yetinmelidir (Hukuk Genel Kurulunun 06/12/2017 gün, 2016/(7)22-2396 esas, 2017/1533 karar sayılı ilamı).
Hal böyle olduğu halde mahkemece, …’in ihbar talebinin karşılanmamış olması da isabetsizdir.
Ayrıca, kabule göre de, reddedilen manevi tazminat yönünden de davalı yararına her davacıdan ayrı ayrı tahsil edilmek üzere vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde tek vekalet ücretine hükmedilmiş olması da isabetsizdir.
Açıklanan nedenlerle; istinaf eden davalı … vekilinin istinaf isteminin kabulüne, yargılama sırasında vefat eden davacı …’in mirasçılarının tespiti ve davaya dahili ile yargılama yapıldıktan sonra karar verilmesi bakımından HMK 353/1-a.4. maddesi gereğince kararın kaldırılmasına, kaldırma nedenine göre diğer istinaf itirazlarının incelemesine yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 20/6/2019 tarihli, 2017/502 Esas, 2019/697 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a-4.maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, kaldırma nedenine göre diğer istinaf itirazlarının incelemesine yer olmadığına,
3-Davalı … tarafından yatırılan 1.232,12 TL istinaf karar harcının talebi halinde adı geçen davalıya iadesine,
4-İstinaf isteminde bulunan davalı … tarafından yatırılan gider avansından varsa artan kısmın karar kesinleştiğinde kendisine iadesine,
5-İstinafa gelen davalı … tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece Mahkemesince verilecek kararda gözetilmesine,
6-Ankara 12. İcra Müdürlüğünün 2019/8763 Esas sayılı dosyasına sunulan nakit teminat miktarının yatıran tarafa iadesine,
7-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece Mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 24/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.