Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/2357 E. 2022/554 K. 04.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:…..

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

…..

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/05/2019
NUMARASI ……

DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 04/03/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 17/03/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 21/12/2012 tarihinde, davacı … idaresinde bulunan … plakalı araç ile davalı …’a ait ve davalı … idaresinde bulunan … plakalı dolmuşun karıştıkları kaza sonucunda davacı … ile onun aracında yolcu olarak bulunan diğer davacıların yaralandıklarını, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün kusurlu olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, davacı … için 500,00-TL maddi tazminatın ve 20.000,00-TL manevi tazminatın, davacı … için 500,00-TL maddi tazminatın ve 15.000,00-TL manevi tazminatın, davacı … için 500,00-TL maddi tazminatın ve 25.000,00-TL manevi tazminatın ve davacı … için 500,00-TL maddi tazminatın ve 30.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte ve davalı sigorta şirketi manevi tazminatlardan sorumlu olmamak üzere davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortasının davalı sigorta şirketi tarafından yapıldığını, kaza nedeni ile doğan zarardan davalı şirketin poliçe limiti ile sınırlı olarak ve sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, kaza nedeni ile yürüyen ceza dosyasının bekletici mesele yapılmasını ve davacıların kalıcı maluliyetleri olup olmadığı konusunda ATK’dan rapor alınmasını talep ettiklerini, davalı şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini belirterek davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkeme; davalı sürücü … idaresinde bulunan dolmuş ile davacı sürücü … idaresinde bulunan aracın karıştıkları kaza sonucu davacı …’ın kalıcı maluliyeti olmadan 2 ay süre ile iş ve gücünden kalacak ve 15 gün bakıcıya ihtiyaç duyacak şekilde, davacı …’ın vücut genel çalışma gücünü %12.1 oranında kayıp edecek ve 3 ay süre ile iş ve gücünden kalacak şekilde, davacı …’ın vücut genel çalışma gücünü %17 oranında kayıp edecek ve 6 ay süre ile iş ve gücünden kalacak şekilde yaralandıklarını, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün %75 oranında, davacı sürücünün ise %25 oranında kusurlu olduklarını, davacıların talep edebilecekleri tazminat miktarlarının aktüer bilirkişisi tarafından hesaplandığını ve manevi tazminat miktarlarının da manevi tazminatın belirlenmesine dair ilkeler gözetilerek belirlendiğini belirterek, davacı …’in maddi tazminat davasının açılmamış sayılmasına, manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile, 3.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek avans faizi ile davalılar … ve …’dan müşreterek ve müteselsilen tahsiline, davacı …’ın maddi tazminat istemine yönelik davanın kabulü ile, 57.856,95-TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihi, diğer davalılar yönünden kaza tarihinden işleyecek avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile, 15.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek avans faizi ile davalılar … ve …’dan müşreterek ve müteselsilen tahsiline, davacı …’ın maddi tazminat isteminin kabulü ile, 75.053,11-TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihi, diğer davalılar yönünden kaza tarihindenişleyecek avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, manevi tazminat istemine yönelik davanın kısmen kabulü ile, 17.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek avans faizi ile davalılar … ve …’dan müşreterek ve müteselsilen tahsiline, davacı …’ın maddi tazminat isteminin kısmen kabulü ile, 357,56-TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihi, diğer davalılar yönünden kaza tarihinden işleyecek avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile, 5.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek avans faizi ile davalılar … ve …’dan müşreterek ve müteselsilen tahsiline karar vermiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu kaza nedeni ile yaralanan davacıların yaralanmalarının boyutları, kazadaki kusur durumu ve manevi tazminatın niteliği göz önünde bulundurulduğunda, yerel mahkeme tarafından takdir edilen manevi tazminat miktarlarının son derece yetersiz olması nedeni ile kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davacılar vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle işgöremezlik tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı sürücü … idaresinde bulunan dolmuş ile davacı sürücü … idaresinde bulunan aracın karıştıkları kaza sonucu davacıların yaralandıkları, kazanın meydana gelmesinde davacı sürücünün %25 oranında ve davalı sürücünün %75 oranında kusurlu oldukları sabittir.
İstinafa gelen davacılar vekili hükmedilen manevi tazminat miktarlarının yetersiz olduğunu iddia etmiştir.
Davacının tazminat istemi BK 56. maddeye dayanmakta olup, bu maddeye göre belirlenecek tazminatın zarara uğrayanda bir giderim duygusu yaratması gerektiği açıktır. Ancak tazminat belirlenirken sadece zarara uğrayan yönünden bakılmayıp, karşı taraf açısından da değerlendirme yapılmalıdır. Bu nitelikte bir tazminat miktarı ise, tarafların kusur oranına, ekonomik ve sosyal durumlarına, duyulan acıya, olay tarihindeki paranın satın alma gücüne vb. gibi verilere göre belirlenebilecektir. Tüm bu kriterlere göre belirlenecek tazminat -aynı anda- tarafların ikisini de memnun etmese dahi, adil olacağı için, hukuk tarafından kabul edilen ve uygulanan sistem haline gelmiştir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, TMK.’nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Somut olayda, davalı sürücünün daha ağır kusurlu olduğu kaza nedeni ile davacı …’ın kalıcı maluliyeti olmadan 2 ay süre ile iş ve gücünden kalacak şekilde, davacı …’ın vücut genel çalışma gücünü %12.1 oranında kaybedecek ve 3 ay süre ile iş ve gücünden kalacak şekilde, davacı …’ın vücut genel çalışma gücünü %17 oranında kaybedecek ve 6 ay süre ile iş ve gücünden kalacak şekilde yaralandıkları, davacı … için davacı tarafın istemi doğrultusunda maluliyet raporu alınamadığı görülmüştür. Olayın oluş şekli, kazadaki kusur durumu, davacıların yaralanmalarının boyutları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kaza tarihindeki paranın alım gücü manevi tazminatın belirlenmesinde en önemli etkenlerdir. Ancak, manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Tüm bu kriterler bir arada değerlendirildiğinde; hükmedilen manevi tazminat miktarlarının; duyulan acıyı, çekilen sıkıntıyı hafifletebilecek düzeyde ve her iki tarafın mali ve sosyal durumlar uygun olduğu görülmüştür.
Açıklanan nedenlerle, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nun 3531-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL karar harcından peşin alınan harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, fazla yatan 404,50-TL harcın talep halinde yatırana iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Karar tebliği ile harç mahsup ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 04/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

……
* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.