Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/2349 E. 2022/121 K. 28.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: …
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

……

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/06/2019
NUMARASI ……
DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 28/01/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 14/02/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı ve davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 04/07/2017 tarihinde, sürücü … idaresinde bulunan……. plakalı aracı ile seyir halindeyken, aynı istikamette seyir eden ……. plakalı araca çarptıktan sonra, her iki aracın da direksiyon hakimiyetini kaybederek karşı şeride geçmesi ve karşı şeritte seyreden …… plakalı araçlara çarpmaları ile meydana gelen kaza sonucu, ….. plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacının ağır şekilde yaralandığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davacının iyileşme dönemindeki efor kaybı da dikkate alınarak 50,00-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 100,00-TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve 50,00-TL bakıcı giderinin 06/09/2017 tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava açılmadan önce sigorta şirketine başvuru yapılmadığından davanın dava şartı yokluğundan reddinin gerektiğini, kazaya karışan….. plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortasının davalı sigorta şirketi tarafından yapıldığını, kaza nedeni ile doğan zarardan davalı şirketin poliçe limiti ile sınırlı olarak ve sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, bakıcı giderleri ve geçici iş göremezlik tazminatı talepleri yönünden sorumluluğunun bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek üzere, zarar hesabı için seçilecek bilirkişinin aktüerler siciline kayıtlı kişilerden olması gerektiğini, kazanın oluşuna ilişkin kusur durumu ile davacı tarafın yaralanmasına ilişkin maluliyet durumunun yürürlükteki mevzuata uygun olarak belirlenmesi gerektiğini, davalı şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini, uygulanması gereken faizin ise yasal faiz olduğunu, emniyet kemeri takılmaması nedeni davacının müterafik kusuru oranında tazminattan indirim yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkeme; davacının içerisinde yolcu olarak bulunduğu ve davalı sigorta şirketine ZMMS ile sigortalı olan ….. plakalı aracın yaptığı kaza sonucunda davacının vücut genel çalışma gücünü %5 oranında kayıp edecek ve 6 ay süre ile iş ve gücünden kalacak şekilde yaralandığını, iyileşme döneminde 2 ay bakıcıya ihtiyaç duyduğunu, dava konusu kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunu, aktüer bilirkişi tarafından 44.322,77-TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 7.708,42-TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 2.808,12-TL bakıcı gideri hesaplaması yapıldığını, ancak kaza tarihi itibari ile 8 yaşında olan davacının geçici iş göremezlik zararı olamayacağından bu talebinin reddinin gerektiğini belirterek, davanın kısmen kabulüne, 44.322,77-TL sürekli iş göremezlik zararı, 2.808,12-TL bakıcı gideri zararı olmak üzere toplam, 47.130,89-TL maddi tazminatın 06/09/2017 tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu kaza nedeni ile ağır şekilde yaralanan davacı için geçici iş göremezlik talebinin reddine karar verilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, geçici iş göremezlik döneminde efor kaybı yaşayan davacı için tazminat talebinin kabul edilmesi gerektiği gibi en azından iyileşme dönemi için maluliyet oranı üzerinden sürekli iş göremezlik tazminatına dahi hükmedilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının bu nedenle kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davadan önce davalı sigorta şirketine usulüne uygun başvuru yapılmadığı için davadan dava şartı yokluğundan reddine karar verilmemesinin usule aykırı olduğunu, usulüne uygun başvuru yapılmadığı için hükmedilen tazminatlara 06/09/2017 tarihini temerrüt tarihi kabul ederek faiz yürütülmesinin de hatalı olduğunu, davacının maluliyet durumunun tespiti için alınan bilirkişi raporu ile davalı sigorta şirketi tarafından özel medikal bir firmadan alınan raporlar arasında bariz çelişki bulunması nedeni ile bu çelişki giderilmeden karar verilemeyeceğini, hüküm altına alınan bakıcı giderinin teminat dışı olmasına rağmen bu yönde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olması nedeni ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davacı ve davalı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;

Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun Bedensel zarar başlıklı 54. Maddesinde “Bedensel zararlar özellikle şunlardır:
1. Tedavi giderleri.
2. Kazanç kaybı.
3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.
4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.
Bedensel zarara uğrayan kimse tamamen veya kısmen çalışamamasından ve ilerde ekonomik yönden uğrayacağı yoksunluktan kaynaklanan zarar ve ziyanı ile bütün masraflarını zarar verenlerden isteyebilir.
Bunlar doktrin ve Yargıtay uygulamaları ile geçici işgöremezlik nedeniyle iş ve kazanç kaybı, sürekli işgöremezlik, kalıcı sakatlık yada maluliyet nedeniyle çalışma gücü ve kazanç kaybı, tedavi giderleri ve tüm iyileşme sürecinde yapılan her türlü masraflar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olarak kabul edilmektedir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun İşletenin Hukuki Sorumluluğu başlıklı 85. maddesinde işletenin sorumlu olduğu zararlar belirlenmiş, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” denilmiştir, aynı kanunun 91. maddesinde ise “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde belirtilmiştir. 6111 sayılı yasa ile değiştirilen 2918 sayılı 98. maddenin başlığı “Sağlık hizmet bedellerinin ödenmesi” olarak düzenlenmiş ve trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde….. tarafından karşılanacağı belirtilmiştir. Ancak, ….. tüm tedavi giderlerinden değil, söz konusu madde kapsamında kalan belgeli ve resmi yada özel sağlık kuruluşlarında yapılan sağlık hizmet bedellerinden sorumludur.
Yukarıda belirtilen maddelerden de anlaşılacağı üzere geçici işgöremezlik tazminatı, yaralanan kişinin iyileşme süresince çalışamaması nedeniyle ortaya çıkan zararı olup, 2918 sayılı KTK.nın 98. maddesinde belirtilen sağlık hizmet bedeli sayılamayacağı gibi, iyileşme süresince meydana gelen ve TBK.nın 54. maddesinde de sayılan bu zarardan zarar sorumluları KTK.nın 85 maddesi ve 91. maddeleri gereğince araç işleteni ve zorunlu mali sorumluluk sigortası sorumlu olduğundan ve KTK.nın 98. maddesinde belirtilen SGK’nun sorumlu olduğu sağlık hizmet bedeli kapsamında geçici işgöremezlik, bakıcı gideri ve tüm tedavi giderleri zararı bulunmadığından ve yasa ile düzenlenmeyen hususun zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ile düzenlenmesi mümkün olmadığı gibi, kanun maddesine aykırı genel şart hükümleri de getirilemeyecektir.
Nitekim Anayasa Mahkemesinin 17/7/2020 tarihinde 2019/40 E-2020/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiş olması nedeniyle davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK’nun haksız fiile ilişkin hükümlerine ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerekir.
Mahkemece, davacının, dava konusu kaza sonucu yaralanması nedeniyle 6 ay süre ile iş ve gücünden kaldığı belirlense de kaza sırasında 8 yaşında olması nedeni ile geçici iş göremezlik zararının oluşmayacağından bu talebinin reddine karar verilmiştir.
Ancak, yalnızca meslek sahipleri ve çalışıp kazanç elde etmekte olanların değil, uğranılan kaza nedeniyle günlük işlerini yapamayan veya yapmakta zorlanan (daha fazla güç sarfeden) diğer kişilerin de maddi tazminat (efor tazminatı) talep edebileceğinin kabulü gerekmekte olup, olay sırasında 8 yaşında ve öğrenci olan davacının 6 aylık geçici iş göremezlik dönemi için maddi tazminat isteyebileceği hususu gözetilerek, aktüerya bilirkişisinden bu doğrultuda rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Mahkemece hükme esas alınan maluliyet raporunda davacının, sol skapula kırığı, akçiğer kontüzyonu, sol temporal kemik kırığı, subdural hematom, bilateral pubik deplase kırığı ve sakrum kırığı dikkate alınarak Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümelerine göre sinir sistemi -epilepsi nöbet olmayan ancak nöbet geçirme riski olanlar ….kalıcı maluliyetinin %5, iyileşme süresinin 6 ay ve bakıcı ihtiyacının 2 ay olduğu belirlenmiştir. Ne var ki; anılan raporda, yaralanma ve maluliyet arasındaki illiyet bağı gerekçeli olarak irdelenmediğinden, hüküm vermeye elverişli değildir. O halde, Adli Tıp Kurumu’ndan, davacının maluliyet oranı konusunda yeniden rapor alınarak, alınacak rapor sonrasında belirlenecek esaslar çerçevesinde maddi tazminat belirlenerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yetersiz maluliyet raporu ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, davacı vekili ve davalı vekilinin istinaf başvurularının kabulü ile HMK.nın 353/1.a.6. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yukarıda belirtilen esaslar doğrultusunda yeniden inceleme yapılarak ve sonucuna göre, kazanılmış haklar korunarak yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekili ile davalı vekilinin istinaf başvurularının KABULÜ ile; Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 17/06/2019 tarih, 2017/593 Esas 2019/606 Karar sayılı kararının, HMK’nın 353/1-a-6.maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin harcı olarak alınan karar harcının istek halinde yatıran tarafa iadesine,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,

6-Ankara 12. İcra Dairesi 28/08/2019 Tarih ve….. sayılı dosyasına yatırılan 80.000,00 TL teminatın yatıran tarafa iadesine,
7-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 28/01/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

…..

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.