Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/2343 E. 2022/508 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/05/2019
NUMARASI ….

DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 03/03/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 11/03/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı …… vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili, 14.12.2011 tarihinde davalıların işleteni, sürücüsü ve zorunu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın davacının yolcu olarak bulunduğu araca çarptığını, meydana gelen kaza sonucu davacının yaralandığını belirterek HMK.nın 107.maddesi gereğince 3.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 5.000,00 TL manevi tazminatın davalı … şirketi dışındaki davalılardan kaza tarihinden işleyecek avans faiziyle müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Ltd. Şti vekili, dava konusu kazaya karışan aracın kaza tarihinden önce 11.03.2011 tarihinde kira sözleşmesi ile 781 günlüğüne … A.Ş.ne kiralandığını ve teslim edildiğini, davalının işleten olmadığını, husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacının dava konusu kaza nedeniyle vücut genel çalışma gücünden kaybetmediği ve 1 ay geçici iş göremezliğinin bulunduğu, davacının yolcu olarak bulunduğu araç sürücüsünün % 30 davalı araç sürücüsünün % 70 oranında kusurlu olduğu, davacının maddi tazminat davasından davalı … şirketi ile yapılan sulh sözleşmesi gereğince feragat ettiğini, davalı şirketin kazaya karışan aracı uzun süreli olarak ihbar olunan şirkete kiraladıklarını bu nedenle işleten sıfatının kiralayan şirkette olduğunu savunarak husumet itirazında bulunduğu, davalının sunduğu 11.03.2011 tarihli kira sözleşmesinden kazaya karışan aracın kiralandığının anlaşılamadığı gibi aracın teslimine ilişkin tutanağın 06.12.2007 tarihli olduğu, davalının aracı 781 gün kiraladığını ileri sürmesi, teslim tarihinden 781 günlük sürenin kaza tarihinden öncesinde sona erdiği, davalı şirketin husumet itirazının yerinde görülmediği belirtilerek davacının maddi tazminat isteminin feragat nedeni ile reddine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile, 1.500,00 TL manevi tazminatın 14.12.2011 kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılar … ve … Ltd. Şti’den müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, karara karşı davalı … …. vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı ….. vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davalı şirketin araç kiralama işi ile uğraştığını, kazaya karışan … plakalı … marka kamyonetin davalı tarafından 11.03.2011 tarihli uzun süreli kiralama sözleşmelerine istinaden 19.04.2011 tarihinde idarenin taahhüdünde olan …. Başkanlığı’nın 2011/14063 K.İ.K. kayıtlı numaralı “Yol ve Asfalt Hizmetleri için Araç ile İş Makinası kiralayarak Çalıştırma ve İşletme Hizmeti Alım İşi” kapsamında ve ihale işi ve …nin diğer işlerinde kullanılmak üzere şoförsüz olarak 781 günlüğüne kiralandığını ve tüm ekipmanları ile birlikte eksiksiz ve sağlam bir şekilde 19.04.2011 tarihinde teslim edildiğini, … A.Ş. tarafından yatırılan damga vergisi suretlerinin dosyaya sunulduğunu, kaza tarihi itibariyle işleteninin … A.Ş. ve … olduğunu, (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2016/5965 E. 2019/1560 K.) işleten sıfatı bulunmayan ….ne açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Davalı … …vekilinin HMK.nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili davalıların işleteni, sürücüsü ve zorunu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın davacının yolcu olarak bulunduğu araca çarpması nedeniyle davacının yaralandığının belirterek maddi ve manevi tazminat talep etmiş, mahkemece maddi tazminat davasından feragat edilmesi nedeniyle maddi tazminatın feragat nedeniyle reddine, manevi tazminatın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davalı ….. vekili cevap dilekçesi ile kazaya karışan aracın uzun süreli kiraya verildiğini, işleten olmadığını savunmuştur.
2918 sayılı KTK’nın hükümlerine göre trafik kaydı, “işleteni” kesin olarak gösteren bir karine değilse de, onun kim olduğunu belirleyen güçlü bir kanıt niteliğindedir. Ancak, trafik kaydına rağmen işletenin 3. kişi olmasını engelleyen bir yasa hükmü de yoktur. Aynı Yasanın 3.maddesinde, “İşleten; Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin olan kişidir. Ancak, ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır” şeklinde tanımlanmıştır.
Aynı Kanunun 85.maddesinde ise, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen bilet ile işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar” hükmüne yer verilmiştir. Bu yasal düzenlenme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, bu araçların sahipleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılmasının bir başka kimseye devir edilmesi halinde (çok kısa bir süre için olmamak kaydıyla) artık üzerinde fiili hakimiyeti kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının bulunmaması durumlarında, o aracı kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan ekonomik yönden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekip, bunun sonucu olarak da araç malikinin sorumlu tutulmaması gerekecektir. Gerek doktrinde, gerekse Yargıtay’ın uygulamalarında, kiracının işleten sıfatının belirlenmesinde, kira sözleşmesinin uzun süreli olması, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması gerekmektedir.
Mahkemece, davalı tarafından dosyaya sunulan kira sözleşmesi ve araç teslim tutanağı değerlendirildiği, dava konusu kazanın 14.12.2011 tarihinde meydana geldiği, kira sözleşmesinin … A.Ş. ve …. arasında 11.03.2011 tarihinde yapıldığı, sözleşmenin 80 adet araç kiralanmasına ilişkin olduğu, ancak sözleşmede kiralanan araçların plakalarının belirtilmediği, davalı tarafından ibraz edilen araç teslim tutanağında araç tesliminin 12.03.2007 tarihli sözleşmeye istinaden 06.12.2007 tarihinde yapıldığı, kaza tarihini kapsayan sözleşme nedeniyle aracın teslim edildiğine dair teslim belgelerinin sunulmadığı, işletenin tespiti yönünden kira sözleşmesinin uzun süreli ve 3. kişileri bağlayacak güçte bir kira sözleşmesi olmasının yanında aracın teslim edilmiş olması ve araç üzerindeki fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanmanın da kiracıya devredilmiş olması gerektiği, davalı şirket tarafından aracın kaza tarihini kapsayan sözleşmeye dayalı olarak teslim edildiğinin TMK.nın 6 ve HMK.nın 190. maddeleri gereğince ispat edilemediği anlaşıldığından dosya kapsamı, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı … …. vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1.b.1.maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … …. vekilinin İstinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 102,46 TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40 TL. nın mahsubu ile kalan 58,06 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
3-Başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK.nın 362/1.a maddesi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere 03.03.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.