Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/2324 E. 2022/435 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/07/2019
NUMARASI …..

DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 24/02/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 24/02/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 21/07/2017 tarihinde Ankara…. sorumluluğunda bulunan bir tahta telefon direğinin park halindeki müvekkil şirketine ait… plakalı aracın ön kısmına saplanması ile maddi hasarlı kaza meydana geldiğini, kazanın direk ve kabloların bakım ve onarımından sorumlu olan davalı şirketin kusuru sebebiyle gerçekleştiğini, kazadan dolayı alınan kaza tespit tutanağı ile davalı şirketin kusurlu bulunduğunu, müvekkile ait şirket aracının ise herhangi bir kural ihlalinin bulunmadığının tespit edildiğini, müvekkil şirket hasar gören… plakalı aracını yaptırdığını, müvekkiline ait aracın hasarının onarılması sırasında KDV dahil 1.306,65 TL parça bedelini, KDV dahil 949,90 TL işçilik ücretini, toplamda 2.256,55 TL değerinde işlem yapıldığını, ortaya çıkan zararın davalı şirketçe karşılanmadığını, davacının araçta meydana gelen hasar bedelini kendisi ödemek zorunda kaldığını, davalı şirketin %100 kusurlu olduğu kazada müvekkil şirkete ait… plakalı aracın hasar ve değer kaybı bedellerinden dolayı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 200,00 TL hasar bedeli ve 200,00 TL değer kaybı olmak üzere toplam 400,00 TL tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin olayda kusuru bulunmadığını bildirerek, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, olay tarihi olan 21/07/2017 günü saat 10:00 sıralarında dava dışı sürücü … sevk ve idaresindeki …. plakalı açık kasa kamyoneti ile ….. sokaktan sağa dönüş yaptığı sırada no:8 önündeki telekoma ait kabloların sarkması ve aracının kasa kısmına takılıp no:8 önündeki tahta direği kırıp bahçe tel örgülerine zarar vererek tahta direğin park halinde bulunan… plakalı aracın ön kısmına saplanması, … plakalı aracın ise kablolar kasasına takılı şekilde yol içinde duruşa geçmesi ile söz konusu maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği, bu kaza nedeniyle davalı şirketin %75 oranında kusurlu bulunduğu,….. plakalı dava dışı araç sürücüsü …’ın ise %25 oranında kusurlu bulunduğu, davacı yana ait park halindeki… plakalı araç sürücüsünün ise kusursuz olduğu, davalının kusur durumuna göre davacı tarafça 1.692,41 TL hasar bedeli ile 3.750,00 TL değer kaybı tazminatı olmak üzere toplam 5.442,41 TL tazminatın davalı taraftan talep edilebileceği gerekçesiyle davanın KABULÜNE, 1.692,41 TL hasar bedeli, 3.750,00 TL değer kaybı tazminatı olmak üzere toplam 5.442,41 TL tazminatın 21/07/2017 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde, yerel mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda…. 2.5 maddesine yer verildiğini ve bu madde şartlarına uygun olan direklerin kullanılmaması nedeniyle müvekkil şirketin %75 oranında kusurlu kabul edildiğini, ilgili maddede aynen “Ahşap direkler, ….. standartlarına uygun düz, torna edilmiş ve budaksız olacaktır. Payanda olarak kullanılacak direklerin çapları ortalama 16 cm olacaktır. Lenteler en az 10 mm. çapında çelik halat olacak ve gergi tertibatını haiz olacaktır. Ağaç direklerin toprak içinde kalacak kısmının dış yüzeyi iyice yakılacak ve katranla emprenye edilecektir. Tepeler konik olarak kesilecek ve katranlanacaktır.” denildiğini, bilirkişi kurulu tarafından ilgili maddede yer alan şartlardan hangisinin kırılan ahşap direğe uygun olmadığı belirtilmediği gibi gerekçe olarak ilgili maddede yer almayan direklerin eskimiş olmasının gösterildiğini, bir an için kırılan direğin gerekli şartları taşımadığı düşünülecek olsa dahi kazanın tamamen dava dışı…..plakalı kamyonet sürücüsü …’ın dikkatsizlik ve gerekli tedbirlere uymaması nedeniyle yaşandığını, tüm gerekli şartları taşıyan bir ahşap direğin bile somut olaydaki gibi bir kuvvete maruz kalması halinde kırılacağını, illiyet bağının kesildiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Davalı vekilinin HMK.nın 355. Maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Anayasa Mahkemesi’nin 09/10/2020 tarihli …. ….. yayınlanan 17/07/2020 tarihli 2019/40 Esas 2019/40 sayılı iptal kararı ile 2918 sayılı KTK nun 90. Maddesinin 1. Cümlesinde yer alan “… ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlede yeralan “… ve genel şartlarda…” ibaresinin anayasaya aykırı olduğundan bahisle iptaline karar verilmiş, bu iptal kararı 09/10/2020 tarihli … Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.
Anayasanın 153. maddesinde “iptal kararları geriye yürümez” hükmü, iptal kararlarının kesinleşen işlemlere etki etmeyeceği anlamında olup, elde bulunan uyuşmazlığın devam ettiği davalarda “geriye yürümeme kuralı” uygulanamaz. Diğer bir anlatımla bir davada uygulanması gereken kanun maddesi başka bir dava vesilesi ile iptal edilmiş ise bu madde artık eldeki davada da uygulanamaz. Zira davanın yasal dayanağı kalkmıştır ve Anayasa’ya aykırı olduğu tespit edilmiştir. Davacının iptal edilen maddeden dolayı sağlayacağı hukuki yararı da kalmamış olur. (Hukuk Genel Kurulunun 17.05.1989 tarihli ve 1989/10-250 E., 1989/361 K. sayılı kararı, Hukuk Genel Kurulunun 25.02.2020 Tarih 2017/8-1863 E. 2020/206 K sayılı kararı ) Bu itibarla Anayasanın 153. maddesi gereğince bu iptal kararı bağlayıcı olup derdest davalara ve kesinleşmemiş hükümlere de etki edecektir. Bu durumda usuli kazanılmış haktan bahsetmek mümkün değildir.
2918 Sayılı Yasanın 90. maddesinin Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonraki son hali “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanunda öngörülen usul ve esaslara tabidir… Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanunda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindedir. Anayasa Mahkemesi İptal kararından sonra genel şartlar ile ekindeki formüllere göre yapılan tazminat hesabının yasal dayanağı kalmamıştır. Bu durumda Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatları dikkate alınarak kaza tarihindeki serbest piyasa koşullarına göre vasıtanın kazadan önceki rayici ile onarım sonrası değeri arasındaki farkın araç değer kaybı olarak belirlenmesi gerekmekte olup, Mahkemece belirlemenin bu şekilde yapıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durum karşısında; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, illiyet bağının kesilmediğinin ve kusur raporunun olaya uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalı vekilinin ileri sürdükleri tüm istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı vekilinin yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurma harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davalıdan alınması gereken 371,77 TL nispi istinaf karar harcından başvuru sırasında peşin alınan 93,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 278,77 -TL istinaf karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
4- İstinaf eden taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
5-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 24/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

….

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.