Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/2319 E. 2022/201 K. 03.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

…..

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

…..
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/06/2019
NUMARASI …..

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali

KARAR TARİHİ : 03/02/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 22/02/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı–karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı –karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; 17.12.2015 tarihinde davacıya ZMMS ile sigortalı, davalı…’a ait, davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araçla ve 1,52 promil alkollü olarak dava dışı … plakalı araca çarparak neden olduğu kazada … plakalı araç malikine 7.645,00 TL ödeme yapıldığını, ödenen meblağın rücu için Ankara 4. İcra Müdürlüğü’nün 2017/635 sayılı takip dosyasından yaptıkları icra takibine davalılarca itiraz edildiğini belirterek, davalıların itirazının iptali ile %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına; takip konusu alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar ve karşı davacı şirket vekili; davacı ile davalı … arasında sözleşme ilişkisi bulunmadığından …’a husumet yöneltilemeyeceğini; kazanın salt alkolün etkisi ile meydana gelmediğini; kazanın meydana gelmesinde ters yönden gelen iş makinesi (kar küreme/kepçe) sürücüsünün kusurlu olduğunu, davalı işleten yönünden rücu koşullarının bulunmadığını, bu hususun Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/27 E. sayılı dosyasından araştırıldığını; … plakalı aracın pert olduğunu, bu sebeple asıl davanın reddine ve karşı dava yönünden … … Müşavirlik İnşaatın işleteni, davacı -karşı davalıya kasko sigorta poliçesi ile sigortalı … plakalı araç pert olduğundan şimdilik 5.000,00 TL araç bedelinin hasar ihbar tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davacı –karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 14.05.2019 tarihli dilekçesi ile dava değerini 52.500,00 TL’ye yükseltmiştir.
İLK DERECE MAHMEMESİ KARARI
Mahkemece, bilirkişi Adli Tıp Uzmanı Talat Yurtman ve Makina ve Kusur Bilirkişisi İbrahim Karakoç’un birlikte düzenledikleri, 18/12/2018 tarihli kök ve bilahare bunu tamamlayan 15/04/2019 tarihli ek raporunda; trafik kazasının … Bulvarını takiben … istikametinden Çankaya istikametine doğru seyretmekte olan dava dışı sürücü …’ın olay mahalli Kuğulupark Alt Geçidi girişine geldiğinde, alt geçit içinden ters yönden seyirle gelmekte olan plakası tespit edilemeyen kimliği belirsiz sürücü yönetimindeki iş makinesini gördüğünde sağa manevra yaparak çarpışmayı önlediği, dava dışı sürücü yönetimindeki aracın arkasından sol şeridi takiben seyretmekte olan ve 1,52 promil alkollü olduğu belirlenen davalı sürücü …’ın da ters istikametten gelen iş makinesini gördüğünde sağa doğru manevra yaptığı sırada, … plakalı aracının ön kesimi ile dava dışı sürücü yönetimindeki … plakalı araca arkadan çarptığı, iş makinesinin olay yerinden kaçtığı olayda dava dışı kimliği belirlenemeyen iş makinesinin sürücüsünün bölünmüş yolda ters yönde seyretmekle, karşı yönden nizami olarak seyretmek olan araç sürücülerinin bölünmüş yol üzerinde ters yönden seyir ile gelebilecek bir araç beklentileri bulunmayacağını düşünüp çok daha dikkatli ve tedbirli davranmamakla, alt geçit içinden gelmekte olduğundan alt geçide girişte görüşünde yetersiz olabileceğini düşünmemekle, ön ilerisine azami dikkatini verip karşı yönden gelen araçların aracını fark edip tedbir almalarını sağlayacak önlemleri de almamakla, 2918 sayılı Kanun’un 47/c. ve 84. maddede sayılan dikkatsiz ve tedbirsizce seyrine bağlı olarak meydana gelen olayda %80 oranında asli kusurlu olduğunu, davalı sürücü …’ın, yolun ön ilerisine yeterince dikkatini vermemekle, karşı yönden ters istikametten seyirle gelen iş makinesini fark edip tedbir almakta kusurlu bulunmakla birlikte, olayın oluşumunda kimliği belirsiz iş makinesi sürücüsünün asli kusurlu olduğu dikkate alındığında, olayın oluşumunda “salt ve münhasıran” alkolün etkili olmadığı, davalı sürücünün %20 oranında kusurlu olduğunu; davalı karşı davacıya “… … Müşavirlik İnşaat” ait aracın 52.500,00 TL hasar hesabının dosyaya, bilgi ve belgelere uyumlu olduğu kanaatine varıldığının bildirildiği, karşı davada davacı vekilinin, 26/06/2019 UYAP çıkışlı dilekçesi ile dava değerini artırarak sigorta şirketi yönünden 52.500,00 TL hasar isteminde bulunduğu, olayın oluş şekli, asıl davada davacının üçüncü kişiye ödediği bedel nedeniyle davalı karşı davacılara rücu edebilmesi için olayın meydana geldiği eski sigorta genel şartlarına göre kazanın münhasıran alkolün etkisi nedeniyle davalı sürücünün kusuru ile gerçekleşmesi gerektiği, olayda kazanın oluşumunda kimliği belirlenemeyen iş makinesi sürücüsünün kusurlu olduğu, bu nedenle asıl davada davalılara rücu koşullarının oluşmadığı asıl davanın reddine karar vermek gerektiği, karşı dava yönünden ise, davalı şirkete ait aracın meydana gelen kazada hasar gördüğü ve sigorta şirketinin davalı karşı davacı şirketin zararını karşılamadığı anlaşıldığından, karşı davanın kısmen kabulüne; sigorta şirketine dava açılmadan başvuru yapılmadığı anlaşıldığından temerrüt tarihinin dava tarihi olduğu ve dava dilekçesinde avans faiz talep edilmiş olmakla, talep gözetilerek karar verilmesi gerektiğinden asıl davada davacı “… Sigorta A.Ş.”nin Davasının Reddine,asıl davada davacı “… Sigorta A.Ş.”nin davalılar aleyhine takip yapmakta haksız olmakla birlikte kötüniyetli olduğu ıspatlanamadığından karşı davacıların kötüniyet tazminatı talebinin reddine, karşı davacı “… … Müşavirlik İnşaat “‘nin karşı davası ile ilgili olarak; karşı davanın kısmen kabulüne, karşı davalıdan (… Sigorta A.Ş.) 52.500,00 TL’nin dava tarihi olan 22/03/2017 tarihinden itibaren hesaplanacak değişen oranlı avans faizi ile birlikte karşı davalı”… Sigorta A.Ş.”den alınıp “… … Müşavirlik İnşaat”a ödenmesine karar verilmiş; hükme karşı davacı –karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı –karşı davalı vekili istinaf dilekçesinde;
Mahkemece gerekli inceleme ve araştırma yapılmadan karar verildiğini, ilk derece mahkemesi eksik inceleme yaparak oluşturulan bilirkişi raporuna paralel bir karar vermiş olup bu kararın kaldırılması gerektiğini, kaza tespit tutanağında karşı yönden gelen iş makinesine çarpmamak için yine ters istikametten gelen başka bir aracın arkasına çarpıldığı yönünde ifade verildiğini, hayatın olağan akışı ve eşyanın tabiatına aykırı olan bu ifadeye dayanarak yazılmış bilirkişi raporuna binaen verilen kararın yerinde olmadığını, zira bir aracın ters yönden gelen başka bir araca tam arkasından çarpması mümkün ve olanaklı olmadığını, ayrıca kaza tespit tutanağında kimliği belirlenemediği ve ters yönden geldiği söylenen kar küreme makinesi sürücüsünün kaçtığına dair o aracın orada ters yönden geldiğine dair dosyada herhangi bir delil dahi bulunmadığını, kar küreme araçları belediyenin iş makineleri olup bilindiği üzere resmi kurumlardaki araçlar için çalıştığı günlerde kuruma saat ve tarihli bir şekilde kayıtlı olarak çıktığını, o gün kaza esnasında hangi iş makinesinin orada bulunabileceği yönünde hiçbir kuruma yazı yazılmadan ve iş makinesi sürücüsünün kimliğinin belirlenmesi hususunda araştırma yapılmadan karar verildiğini, söz konusu hakkında araştırılma yapılmayan kimliği belirsiz kar küreme aracının olduğu tarihlerde gerçekten kar yağışı var mıydı ve kar küreme aracı gerçekten kar temizliği için mi oradaydı bu hususlar için hava tahmin raporları da dosyada bulunmamakta olup hava durumu ile ilgili de araştırma yapılmadığını, sürücünün alkollü araç kullanımının göz ardı edildiğini, kazanın meydana gelmesine sebep olan davalı sürücü …, … ….. şirketinin de aynı zamanda tek ortağı olup, kazadan dolayı sorumluluğun birleştiği tek kişi olduğunu, davalı araç sürücüsünün kaza tespit tutanağına göre 152 promil alkollü olduğu tespit edilmiş olup 1.5 promil alkol kişide; ayakta durma, yürüme ve konuşmada güçlük çekmeye, denge ve koordinasyonun kaybedilmesine belirgin olarak sarhoşluk haline yol açtığını, davalı-karşı davacı alkollü bir şekilde aracı kullanmış olmasa -sözde eğer varsa- iş makinesinin ve çalışmanın olduğuna dair uyarı ve işaretlere daha çok dikkat edecek, zamanında müdahale edecek ve kaza belkide meydana gelmeyecekti. Zorunlu Mali Mesuliyet Sorumluluk Genel Şartlarının B.4.d maddesinde; tazminatı gerektiren olay işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin veya motorlu aracın hatır için karşılıksız olarak kendilerine verilen kişilerin uyuşturucu veya keyif verici maddeler almış olarak aracı sevk ve idare etmeleri esnasında meydana gelmiş veya olay yukarıda sayılan kişilerin alkollü içki almış olmaları sebebiyle aracı güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş bulunmalarından ileri geliyorsa sigortacının sigorta ettirene rücu hakkı olduğunun açıklandığını, “Karayolları Trafik Kanunu’nun “İşleten ve araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin hukuki sorumluluğu” bahisli 85. maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” diyerek araç sahibi ve işletenin oluşan zarardan müteselsilen araç sürücüsüyle birlikte sorumlu olduğunun belirtildiğini, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/12352 E. 2018/6205 K. 21.06.2018 T. “Karayolları Trafik Yönetmeliğinin” Uyuşturucu ve Keyif Verici Maddeler ile İçkilerin Etkisinde Araç Sürme Yasağı” başlıklı 97. maddesinde alkollü içki almış olması sebebiyle güvenli sürme yeteneğini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu açıklandıktan sonra konu ile ilgili olan “b-2” bendinde “alkollü içki almış olarak kandaki alkol miktarına göre araç sürme yasağı kenar başlığı altında; alkollü içki almış olarak araç kullandığı tespit edilen diğer araç sürücülerinden kandaki alkol miktarı 0.50 promil üstünde olanların araç kullanamayacaklarının açıklandığını belirterek istinaf isteminin kabulü ile Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin hukuka ve yasalara aykırı 26/06/2019 tarihli 2017/140 E., 2019/595 K. sayılı kararının kaldırılmasını esas davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; davacı-karşı davalı sigorta şirketi vekili asıl davada, ZMSS poliçesi kapsamında zarar gören üçüncü kişiye ödenen tazminatın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4. maddesi gereğince kendi sigortalısından ve sürücüsünden rücuan tahsil talebiyle yaptığı icra takibine davalıların yaptığı itirazın iptalini; davalı–karşı davacı vekili ise karşı dava ile davalı–karşı davacı şirketin işleteni olduğu aracın hasar bedelinin kasko poliçesi kapsamında davalı sigorta şirketinden tahsilini istemiştir.
2918 sayılı KTK’nun 95. maddesi gereğince sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez. Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabilir.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4.d maddesinde, tazminatı gerektiren olay işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin veya motorlu aracın hatır için karşılıksız olarak kendilerine verilen kişilerin uyuşturucu veya keyif verici maddeler almış olarak aracı sevk ve idare etmeleri esnasında meydana gelmiş veya olay yukarıda sayılan kişilerin alkollü içki almış olmaları nedeniyle aracı güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş bulunmalarından ileri geliyorsa sigortacının sigorta ettirene rücu hakkı olduğu açıklanmıştır.
Hasarın teminat dışı kalabilmesi için kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün salt (münhasıran) alkolün etkisi altında kaza yapmış olması gerekmektedir. Diğer bir anlatımla, sürücünün alkollü olması tek başına hasarın teminat dışı kalmasını gerektirmez. Üstelik, böyle bir durumda hasarın teminat dışı kaldığının ispat yükü 6102 sayılı TTK’nın 1409. maddesi hükmü gereğince sigortacıya düşmektedir.
Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarında; sürücünün aldığı alkolün oranının doğrudan doğruya sonuca etkisi bulunmadığından, mahkemece nöroloji uzmanı ve trafik konusunda uzman bilirkişilerden oluşan bilirkişi kurulu aracılığıyla olayın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin, alkol dışında başka unsurların da olayın meydana gelmesinde rol oynayıp oynamadığının saptanması, sonuçta olayın tek başına alkolün etkisiyle meydana geldiğinin belirlenmesi durumunda, oluşan hasar poliçe teminatı dışında kalacağından davanın kabulüne, aksi halinde reddine karar verilmesi gerekeceği ilkesi benimsenmektedir. (YHGK 23.10.2002 gün ve 2002/11-768-840; YHGK 7.4.2004 gün ve 2004/11-257-212; YHGK 2.3.2005 gün ve 2005/11-81-18; YHGK 14.12.2005 gün 2005/11-624-713 sayılı ilamları)
Dava konusu kaza 17.12.2015 tarihinde meydana gelmiş, sigorta şirketi ile davalı şirket arasındaki zorunlu mali sorumluluk sigorta ve kasko poliçeleri 15.03.2015-15.03.2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere düzenlenmiştir.
Dava konusu kazadan sonra düzenlenen 17.12.2015 tarihli kaza tespit tutanağında … Bulvarını takiben … istikametinden Çankaya istikametine doğru seyretmekte olan davalı sürücü …’ın olay mahalli Kuğulupark Alt Geçidi girişine geldiğinde beyanına göre alt geçit içinden ters yönden seyirle gelmekte olan plakasını tespit edemediği kar kürüme makinesini gördüğünde ona çarpmamak için sağa doğru manevra yaptığı sırada aynı istikamette giden … plakalı araca arkadan çarptığı olayda sürücü …’ın 2918 Sayılı KTK’nun 56/1-c maddesi gereğince kusurlu, … plakalı araç sürücüsü …’ın kusursuz olduğu belirlenmiştir. Sürücü …’ın alkol ve uyuşturucu maddenin etkisi altında araç kullanmak suretiyle trafik güvenliğini tehlikeye sokmak suçundan yargılandığı Ankara 11.Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/27 Esas – 2017/589 Karar sayılı dosyasında 29.03.2016 tarihli duruşmasında sanık olarak yargılanan … ve müşteki olarak dinlenen … plakalı araç sürücüsü … beyanlarında “…… kazaya altgeçitte karşı yönden gelen kar kürüme aracının neden olduğunu beyan ettiği,” mahkemece hükme esas alınan bilirkişi ….. birlikte düzenledikleri, 04.12.2018 tarihli kök ve 11.02.2019 ek raporunda; trafik kazasının … Bulvarını takiben … istikametinden Çankaya istikametine doğru seyretmekte olan dava dışı sürücü …’ın olay mahalli Kuğulupark Alt Geçidi girişine geldiğinde, alt geçit içinden ters yönden seyirle gelmekte olan plakası tespit edilemeyen kimliği belirsiz sürücü yönetimindeki iş makinesini gördüğünde sağa manevra yaparak çarpışmayı önlediği, dava dışı sürücü yönetimindeki aracın arkasından sol şeridi takiben seyretmekte olan ve 1,52 promil alkollü olduğu belirlenen davalı sürücü …’ın da ters istikametten gelen iş makinesini gördüğünde sağa doğru manevra yaptığı sırada, … plakalı aracının ön kesimi ile dava dışı sürücü yönetimindeki … plakalı araca arkadan çarptığı, iş makinesinin olay yerinden kaçtığı olayda dava dışı kimliği belirlenemeyen iş makinesinin sürücüsünün bölünmüş yolda ters yönde seyretmekle, karşı yönden nizami olarak seyretmek olan araç sürücülerinin bölünmüş yol üzerinde ters yönden seyir ile gelebilecek bir araç beklentileri bulunmayacağını düşünüp çok daha dikkatli ve tedbirli davranmamakla, alt geçit içinden gelmekte olduğundan alt geçide girişte görüşünde yetersiz olabileceğini düşünmemekle, ön ilerisine azami dikkatini verip karşı yönden gelen araçların aracını fark edip tedbir almalarını sağlayacak önlemleri de almamakla, 2918 sayılı Kanun’un 47/c. ve 84. maddede sayılan dikkatsiz ve tedbirsizce seyrine bağlı olarak meydana gelen olayda %80 oranında asli kusurlu olduğunu, davalı sürücü …’ın, yolun ön ilerisine yeterince dikkatini vermemekle, karşı yönden ters istikametten seyirle gelen iş makinesini fark edip tedbir almakta kusurlu bulunmakla birlikte, olayın oluşumunda kimliği belirsiz iş makinesi sürücüsünün asli kusurlu olduğu dikkate alındığında, olayın oluşumunda “salt ve münhasıran” alkolün etkili olmadığı, davalı sürücü …’ın %20 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Bu durumda, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, dava konusu kazanın meydana gelmesinde kazaya karışan diğer araç sürücüsünün de (kar kürüme aracının) kusuru bulunması nedeniyle sigortalı araç sürücüsünün alkollü olmasının kazanın meydana gelmesinde münhasıran etkili olmadığının, olay tarihinde ve poliçe tarihinde geçerli Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında belirtilen sigorta şirketinin sigortalısına rücu şartlarının oluşmadığının belirlenmiş olmasına, karşı dava yönünden hasara ilişkin 10.04.2019 tarihli ek raporun hükme esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı–karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nun 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı–karşı davalı vekilinin İstinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 3.586,28 TL. istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 940,97 TL.’nin mahsubu ile kalan 2.645,31 TL. harcın davacı-karşıdan tahsili ile hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
3-Başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK’nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK.nın 362/1.a maddesi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere 03.02.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

…..

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.