Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/2318 E. 2022/286 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/06/2019
NUMARASI :…

DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 10/02/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 23/02/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 26/06/2016 tarihinde davalı tarafından ZMMS ile sigortalı aracın davacının sevk ve idaresindeki araca %100 kusurlu olarak çarptığını ve müvekkilinin yaralanmasına neden olduğunu, müvekkilinin zararlarından davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 1.000,00 TL geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesinde; dava dilekçesindeki taleplerinin 10,00 TL’sinin sürekli iş göremezlik zararlarına, 990,00 TL’sinin geçici iş göremezlik zararlarına ilişkin olduğunu, geçici iş göremezlik zararlarına ilişkin tazminat taleplerini 1.441,50 TL olarak ıslah ettiklerini belirtmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin sorumluluğunun sigorta limiti kusur ve zarar ile sınırlı olduğunu, davacının davasını kanıtlaması gerektiğini, savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davanın trafik kazasından kaynaklanan geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik zararlarının tazmini istemine ilişkin olduğu, … Üni. Tıp Fakültesi Adli Tıp ABD’den alınan raporda davacının meydana gelen kaza nedeniyle maluliyetinin meydana gelmediği, iyileşme süresinin 2 ay olduğunun tespit edildiği, davacının itirazı üzerine İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu’ndan alınan maluliyet raporunda da, davacının kaza nedeniyle sürekli maluliyetinin meydana gelmediğinin, iyileşme süresinin 3 haftaya kadar uzayabileceğinin tespit ediliği, alınan kusur raporuna göre kazanın meydana gelmesinde davalı tarafından sigortalanan aracın %100 oranında kusurlu olduğu, aktüer hesap bilirkişisinden alınan ek rapora göre ise davacının sürekli iş göremezlik zararı bulunmadığı, geçici iş göremezlik tazminatının ise 1.441,50 TL olduğu, davacının geçici iş göremezlik zararından davalının sorumlu olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne; 1.441,50 TL geçici iş göremezlik tazminatının 19/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile davalıdan tahsiline, sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; geçici iş göremezlik zararına ilişkin talebin kabulüne karar verilmesi yerinde ise de, müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, kaza nedeniyle sürekli iş göremezliğe de uğradığını, İstanbul Adli Tıp Kurumu raporuna göre talebin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu’ndan rapor alınarak sonucuna göre kadar verilmesi gerektiğini, geçici iş göremezlik süresinin 3 hafta belirlenmesinin de çok kısa olduğunu, bu hususta da Adli Tıp Genel Kurulu’ndan rapor alınması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; ZMMS Genel Şartlarına göre geçici iş göremezlik zararlarından müvekkilinin sorumluluğu olmadığını, sorumluluğun SGK’da olduğunu, belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan sürekli iş göremezlik ve geçici iş göremezlik zararının tazmini istemidir. Mahkemece, davacının geçici iş göremezlik zararı bulunmadığından reddine, geçici iş göremezlik zararı yönünden ise alınan bilirkişi raporu ve rapor çerçevesinde yapılan ıslah doğrultusunda davanın geçici iş göremezlik tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiştir.
1-Davalı vekilinin istinaf talebinin incelenmesinde; 6100 Sayılı HMK’nın 341/2 maddesinde 6763 Sayılı kanun ile yapılan değişiklik ile miktar veya değeri 3.000,00 TL’sini geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararların kesin olduğu belirtilmiş; Yasa’ya eklenen EK Madde 1 ile de söz konusu kesinlik sınırının her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, Maliye Bakanlığı’nca her yıl tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması kabul edilmiştir.
Buna göre 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 341/2. maddesinde öngörülen malvarlığına yönelik istinaf kesinlik sınırı 2019 yılı için 4.400,00 TL olup, HMK’nın 341/4. maddesi gereğince, alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü bu miktarı geçmeyen taraf istinaf yoluna başvuramaz. HMK’nın 346. maddesi gereğince istinaf dilekçesinin, kesin olan karara ilişkin olması halinde ilk derece mahkemesince istinaf dilekçesi reddedilebileceği gibi HMK’nın 352. maddesi gereğince yapılan ön inceleme neticesinde Bölge Adliye Mahkemesi tarafından da istinaf isteminin (dilekçesinin) reddine karar verilebilir.
Mahkemece davacı lehine hükmedilen maddi tazminata ilişkin karar davalı vekilince istinaf edilmiş olup, mahkemece kabul edilen tazminat miktarı 1.441,50 TL olmasına göre hükmün verildiği tarih itibariyle davalı açısından karar miktar itibariyle kesin olduğundan, her ne kadar kararı katılma yolu ile istinaf etme hakkı mevcut ise de, istinaf talebi katılma yolu ile istinaf mahiyetinde de olmadığından davalı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinin miktar itibariyle kesin olan karara ilişkin olması nedeniyle HMK’nın 341/2. ve 352. maddeleri gereğince reddine karar verilmiştir.
2-Davacı vekilinin, reddedilen tazminat talebine yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; Davacı vekili, meydana gelen kaza nedeniyle müvekkilinin sürekli ve geçici maluliyeti meydana geldiğinden bahisle, kazaya neden olan araç sigortacısından ZMMS kapsamında tazminat talep etmiş, mahkemece … Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan 03/04/2018 tarihli raporda davacının sürekli maluliyetinin bulunmadığı tespit edilmiştir. Davacının itirazı üzerine Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu’ndan alınan 15/10/2018 tarihi 9091 sayılı raporda da, davacının meydana gelen kaza nedeniyle sürekli maluliyetinin olmadığı, iyileşme süresinin 3 haftaya kadar olduğunun tespit edildiği, raporun taraflara tebliği üzerine tarafların rapora süresinde itiraz etmemesi üzerine, mahkemece rapor doğrultusunda aktüer hesap bilirkişisinden rapor aldığı, alınan rapor çerçevesinde davacı tarafından davanın ıslahı doğrultusunda davanın esası hakkında karar verildiği anlaşılmaktadır.
Buna göre; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, davacının itirazı üzerine alınan maluliyet raporuna yönelik süresinde itirazının bulunmaması yanı sıra alınan raporlar arasında çelişki olmaması nedeniyle mahkemece alınan rapor ve davacının ıslahı da nazara alınarak karar veriliş olmasına göre; davacı vekilinin tüm istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin davacı lehine hükmedilen maddi tazminata ilişkin talebinin kararın miktar itibariyle kesin olması nedeniyle reddine, davacı vekilinin reddedilen kısma yönelik istinaf talebinin ise yerinde görülmediğinden esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalının, davacı hakkındaki maddi tazminata yönelik istinaf başvurusunun HMK. 341/2. maddesi gereğince MİKTAR İTİBARİYLE REDDİNE,
2-Davacı vekilinin yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
3-Davalı tarafça yatırılan 25,00 TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
4-Davacıdan alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı ve davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
6-Kararın taraflara usulüne uygun şekilde tebliğine,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 361/1 maddesi uyarınca kararın usullen tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere 10/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.