Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/2306 E. 2022/379 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:……

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

…….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/05/2019
NUMARASI : …..

DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 17/02/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 11/03/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 14/01/2017 tarihinde dava dışı sürücü … idaresindeki … plaka sayılı ZMMS Sigortası bulunmayan aracın, …’dan Samsun istikametine … varyatına 1500,00 m. kala, aynı istikamette seyreden dava dışı … idaresindeki … plakalı aracın geri geri gelerek aniden aynı şeride geçmesi sonucu, müvekkilinin içerisinde yolcu olarak bulunduğu dava dışı …’e ait aracın, … plakalı araca arkadan çarpması sonucunda, müvekkilinin yaralandığı, müvekkilinin zararlarından, davalı … Hesabı’nın sorumlu olduğunu belirterek, gerekçesiyle şimdilik 25,00 TL geçici iş göremezlik, 25,00 TL bakıcı gideri ve 50,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının müracaat tarihinden itibaren avans faiz ile birlikte davalı … Hesabından tahsiline karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekkiline başvuruda bulunduğunu ve davacı yana 28/07/2017 tarihinde 102.098,00 TL ödeme yapıldığını, ibraname alındığını; bakiye kısım için herhangi bir başvuruda bulunmadığını; davanın kazaya karışan … plakalı araç sürücüsüne ihbarını istediklerini; davacının müterafik kusuru bulunup bulunmadığının araştırılmasını, hatır taşıması indirimi uygulanmasını, rapor alınmasını ve davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece; davanın 14/01/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasına dayalı olarak bakıcı gideri, sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı talebine ilişkin olduğu, kazaya karışanların kusur durumlarının tespiti açısından İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden rapor aldırıldığı, 29/06/2018 tarihli adli tıp raporunda özetle; dava dışı sigortasız araç sürücüsü …’ün kusursuz olduğunun bildirildiği, davacının rapora itirazı üzerine … Fen heyetinden bilirkişi …’tan kusurun belirlenmesine ilişkin rapor alındığı, bilirkişinin de kazanın meydana geliş şekli itibariyle davalı … Hesabı’nın sorumluluğunda bulunan dava dışı … plakalı araç sürücüsü …’ün kusursuz olduğunu tespit ettiği, tüm dosya kapsamı ve deliller, davacıya ait tıbbi tedavi belgeleri, kazaya karışanların kusur durumu hep birlikte göz önünde bulundurulduğunda; 14/01/2017 günü saat 00:10 sıralarında sürücü … yönetimindeki…. plaka sayılı araç ile Pursaklar yönüne seyri sırasında otoyolda aniden geri geri manevra yaptığı ve bir anda şerit değiştirdiği, arkadan gelen …’ün sevk ve idaresindeki … plakalı aracın da kusursuz olarak çarptığı, tanıkların olayın bu şekilde meydana geldiğini doğruladığı, her ne kadar kaza tespit tutanağında dava dışı … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın takip mesafeni korumadığı için kusurlu olduğu tespiti yer alsa da kazanın meydana gelmesinin dava dışı …’nın geri geri manevranın yasak olduğu yolda geri geri gitmesi ve bir anda şerit değiştirme eylemi ile gerçekleştirmesinden kaynaklandığı, kaza sonucu davacı yaralanmış ise de toplanan deliller kapsamında … plakalı araç sürücüsü …’ün kusursuz olduğu, olayın oluş biçimi itibariyle sürücüye herhangi bir kusur atfedilemeyeceği tereddütsüz bir şekilde tespit edildiği, bu nedenle … plakalı aracın kusurunun bulunmaması nedeniyle davacının zararından davalının sorumlu olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, bilirkişi tarafından kazanın meydana gelmesinde, sigortasız araç sürücüsünün kusursuz olduğu, dava dışı diğer araç sürücüsünün ise tam kusurlu olduğunun kabul ediliğini, kaza tepit tutanağında ise kazanın sigortasız araç sürücüsünün önündeki aracı güvenli mesafeden takip etmediğinden kusurlu kabul edildiğini, mahkemece çelişki giderilmeden karar verilmesinin hatalı olduğunu, ayrıca mahkemece alınan bilirkişi raporunun heyetten alınmadığını tek kişi tarafından tanzim edildiğini, bu nedenle raporu kabul etmediklerini, İTÜ’den rapor alınması gerektiğini, ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle, bakıcı gideri, sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı istemidir. Mahkemece, kazanın davacının dava dilekçesinde ve ceza dosyasındaki dinlenen tanık beyanlarına göre gerçekleştiği kabul edilerek, davacının ileri sürdüğü şekilde meydana gelen kazada, davacının içerisinde bulunduğu sigortasız araç sürücüsünün kusuru olmadığından bahisle davacının tazminattan sorumlu olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Kaza tespit tutanağında; “…’ün kendi sevk ve idaresindeki … plakalı aracıyla, … Samsun istikametine, … varyantına 1500,00 m. kala aracının ön kısmı ile ön ilerisinde aynı istikamete giden …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araca arka kısmından çarpması sonucu, çift tarafllı yaralamalı maddi hasarlı kazanın geldiği, kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsünün KTK’nın sürücülere ait kusurlardan 56/1-c (önlerinde giden araçları güvenli ve yeterli bir mesafeden izlememek kuralını ihlal ettiği, diğer sürücü …’ın ise kusuru olmadığı” belirtildiği, krokide ise çarpma noktasının en sağ şerit ile solundaki şerit çizgisi üzerinde gösterildiği görülmüştür.
Davacı dava dilekçesinde ve soruşturma dosyasında, davacının içerisinde yolcu olarak bulunduğu aracın sürücüsü ve araç içerisinde yolcu olarak bulunan … ile kaza mahallinde bulunduğunu iddia eden …’ın soruşturma dosyasındaki beyanlarında, kazanın kaza tespit tutanağında belirtilen şekilde meydana gelmediğini, öndeki aracın geri geri gelerek kendi şeridinden arkadan gelen aracın şeridine doğru ani manevra yapması ile kazanın meydana geldiğini belirttikleri görülmüştür.
Ankara 21. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/683 E. sayılı (Ankara 61. Asliye Ceza Mahkemesi 2021/49 E. olmuştur) dosyasında yapılan yargılama sırasında ise sanık olarak yargılanan öndeki araç sürücüsü savunmasında “Ben … tarafından çıkıp normal hızda ilerlerken en sağ şeritteydim, birden arkadan araç çarptı, aniden şerit değiştirmiş değilim” şeklinde beyanda bulunduğu, Ceza Mahkemesi tarafından Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Kurulundan alınan 05/02/2019 tarihli raporda, kazanın …’ın geriden gelen araçları kontrol etmeksizin şerit değiştirmesi nedeniyle gerisinden gelen …’ün sevk ve idaresindeki aracı ile arkasından çarpması ile meydana gelen kazada …’ın asli kusurlu olduğu, …’ün ise kusurunun bulunmadığının tespit edildiği, mahkemece sanık …’ın cezalandırılmasına ve hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği UYAP siteminden yapılan kontrolde görülmüştür.
Davacı vekili kusura ilişkin istinaf dilekçesinde, kaza tespit tutanağı ile bilirkişi raporu arasında çelişki olduğu çelişki giderilmeden karar verilemeyeceğini ileri sürmüş ise de; davacı kazanın kaza tespit tutanağında belirtilen şekilde olmadığını, gerek dava dilekçesinde, gerekse de soruşturma sırasında beyan etmiş, mahkemece de toplanan deliller çerçevesinde kazanın davacının beyan ettiği şekilde olduğunu kabul etmekle birlikte, davacının belirttiği şekilde meydana gelen kazada arkadan gelen sigortasız araç sürücüsün kusuru olmadığından bahisle davanın reddine karar vermiştir. Kaza tespit tutanağı kesin delil niteliğinde olmayıp her zaman aksi ileri sürülebilir. Kaza tespit tutanağındaki kazanın oluş şekli ile mahkemece kabul edilen kazanın oluş şekili arasında farklılık bulunması halinde kusur açısından çelişkiden söz edilemez. Ayrıca davacı vekilinin, dava dilekçesinde ileri sürüdüğü kazanın oluş şekiline yönelik olarak bir itirazı da bulunmamaktadır. Kaldı ki ceza dosyasında alınan raporda da, öndeki aracın şerit ihlali ile kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğu, arkadan gelen aracın kusursuz olduğu belirtilmiştir.
Bu durumda, mahkemece, kazanın davacının dava dilekçesinde belirttiği şekilde olduğunu kanıtladığı kabul edilerek, kusur durumunu tespit etmiş olmasına, davacının kazanın oluş şekline bir itirazının da olmamasına, davacı tarafından ileri sürülen oluş şekline göre de, kazanın meydana gelmesinde arkadan gelen sigortasız araca kusur izafe edilmemiş olmasının, dosya kapsamına uygun olmasına, davacı tarafından olayın oluşuna ilişkin olarak kaza tespit tutanağının aksinin kanıtlanmış olması karşısında mahkemece alınan rapor ile kaza tespit tutanağı arasında çelişkiden söz edilemeyecek olmasına göre davacı vekilinin kusura ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Buna göre; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, arkadan gelen aracın kusuruna dayalı olarak açılan davada, dava dilekçesindeki talep ve yargılama çerçevesinde karar verilmiş olduğu da nazara alınarak, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, göre; davacı vekilinin tüm istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurma harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacıdan alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Kararın taraflara usulüne uygun şekilde tebliğine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 361/1 maddesi uyarınca kararın usulen tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere 17/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.