Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/04/2019
NUMARASI …
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ : 27/01/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 09/02/2022
Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 13/06/2011 tarihinde müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu davalı tarafından ZMMS ile sigortalı aracın karıştığı kazada yaralandığını ve müvekkilinin maluliyetinin meydana geldiğini, kaza nedeniyle oluşan zararlarından davalının sorumlu olduğunu, müvekkili tarafından davalıya müracaat edilmesine rağmen zararlarının karşılanmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 500,00-TL geçici iş göremezlik ve 3.000,00-TL sürekli iş göremezlik tazminatının, davalıya başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü sonundan itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili 11/03/2019 tarihili dilekçesi ile dava değerini 33.300,06-TL olarak belirlemiştir.
Davalı … AŞ vekili cevap dilekçesinde; kaza yapan aracın müvekkili tarafından ZMMS ile sigortalı olduğunu, sorumluluklarının sigorta limiti kusur ve zarar ile sınırlı olduğunu, davacının kusuru, zararı ve maluliyeti kanıtlaması gerektiğini, davacının müterafik kusuru var ise tazminattan indirilmesi gerektiğini, davacının sigortalı araçta hatır için taşınması nedeniyle indirim yapılması gerektiğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davanın ZMMS kapsamında cismani zararın tazmini istemine ilişkin olduğu, davalı tarafından sigortalı aracın…’in sevk ve idaresinde iken direksiyon hakimiyetini yitirmesi ve aracın takla atması ile meydana gelen kazada araç içerisinde yolcu olarak bulunan davacının yaralandığının anlaşıldığı, Adli Tıp Kurumu’ndan alınan kusur raporuna göre kazanın meydana gelmesinde davalı tarafından sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğu, … Üni. Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan alınan maluliyet raporuna göre davacının %3,3 oranında maluliyetinin meydana geldiği ve iyileşme süresinin 4 ay olduğunun tespit edildiği, aktüer hesap bilirkişisinden alınan hesap raporuna göre davacının geçici ve kalıcı iş göremezlik zararının 33.300,06-TL olarak hesaplandığı, alınan raporların dosya kapsamına uygun olduğunu ve davacının zararlarından ZMMS kapsamında davalının sorumlu olduğu gerekçesi ile; davanın kabulü ile 33.300,06-TL’nin temerrüt tarihi 25/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek olan avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; mahkemenin kararının hatalı olduğunu, davacının sigortalının eşi olması nedeniyle hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, ayrıca müterafik kusur durumunun değerlendirilmesi gerektiğini, bilirkişi tarafından PMF 1931 Yaşam Tablosuna göre hesaplama yapıldığını, hesaplamanın TRH2010 Yaşam Tablosu ve %1,8 Teknik Faiz uygulanarak yapılması gerektiğini, bu nedenle raporun yeterli olmadığını, davacının usulüne uygun bir başvurusu olmaması nedeniyle dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken 25/01/2018 tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin hatalı olduğu gibi avans faizine hükmedilmesinin de hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. Maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici iş göremezlik tazminatı ve sürekli iş görmezlik tazminatı istemidir.
Kaza tespit tutanağı ve dosya kapsamına göre; 30/06/2011 tarihinde, davacının içerisinde yolcu olarak bulunduğu ve eşinin kullandığı, davalı tarafından ZMMS ile sigortalı araç ile seyir halinde iken araç sürücüsünün direksiyon hakimiyetini yitirmesi sonucuda aracın takla atması ile meydana gelen kazada, araç sürücüsünün ve davacının yaralandığı, çocuklarının ise vefat ettiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece alınan kusur raporunda; direksiyon hakimiyetini yitiren araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, davacının kusurunun bulunmadığı tespit edilmiştir. Davacının müterafik kusurunun bulunduğuna dair dosya kapsamında delil ve tespit bulunmadığı görülmüştür.
Mahkemece, tespit edilen maluliyet durumuna ve aktüer hesap bilirkişisi tarafından yapılan hesaplamaya göre davacının davasının kabulüne karar verilmiştir.
1-Davalı vekili istinaf dilekçesinde, davacının eşinin kullandığı araçta hatır için taşındığını nazara alınmadığını ve müterafik kusurun değerlendirilmediğini belirterek kararı istinaf etmiş ise de; davacının araç sürücüsü ve işletenin eşi olduğu, hatır taşımasının ise akrabalık derecesi de gözetilerek taşımanın ailevi ya da ahlaki sorumluluğun ifası dışında bir nedenle, bedelsiz ve taşınan çıkarına olması halinde söz konusu olacağından, davalının hatır taşımasına yönelik savunması yerine görülmediği gibi, zararın meydana gelmesinde veya artmasında davacının müterafik kusuru bulunduğuna yönelik bir delil de bulunmadığından davalının müterafik kusura yönelik istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir.
2-Davalı vekili tarafından aktüer hesaplamanın da uygun olmadığını ileri sürmüştür. Davalı, davacının geçici iş göremezlik zararlarında TBK Hükümlerine göre sorumludur. Zararın belirlenmesinde gerçek zararın hesaplanmasında Yargıtay tarafından benimsenen yöntem ve ilkeler uygulanır. Davacının yaralandığı kaza 13/06/2011 tarihinde gerçeklemiş olduğundan, ilk derece mahkemesi tarafından karar verildiği tarihte, Yargıtay tarafından benimsenen ve sürekli iş göremezlik zararının hesaplanmasında uygulanacak olan, PMF 1931 Yaşam Tablosuna göre muhtemel yaşam süresi belirlenerek, “Progresif Rant Yöntemine” göre hesaplama yöntemine göre zarar belirlemiş olasına göre karar tarihi itibariyle yapılan hesaplamada isabetsizlik bulunmamaktadır. Her ne kadar Yargıtay 4. Hukuk Dairesi mahkemece verilen karardan sonra içtihat değişikliğine giderek zararın hesaplanmasında, muhtemel yaşam süresinin TRH2010 Yaşam Tablosuna göre belirlenmesi gerektiği, hesaplamanın ise “Progresif Rant Yöntemi” gereğince yapılması gerektiğini benimsemiş ise de, TRH2010 Yaşam Tablosunda muhtemel yaşam süresinin, PMF 1931 Yaşam tablosuna göre daha uzun olması karşısında mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu istinaf eden davalı lehine olduğundan davalı vekilinin aktüer hesaplamaya yönelik istinaf sebepleri de yerinde görülemiştir.
3-Davalının faizin türüne ve başlangıcına ilişkin istinaf sebeplerine gelince; davacı tarafından 26/04/2016 tarihinde yürürlüğe giren 2918 Sayılı Yasanın 99. maddesinden önce davalının temerrüde düşürülmediği dosya kapsamında anlaşılmaktadır. Yapılan değişiklik ile 2918 sayılı KTK’nın 99. maddesindeki “Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.” düzenlemesi gereğince, sigortanın temerrütü için genel şartlarda belirtilen belgeler ile sigorta şirketine müracaat zorunludur. Davacı tarafından 12/01/2018 tarihinde tazminat hesabına esas kalıcı maluliyet raporu, gelir belgesi sureti olmaksızın sigorta şirketine eksik evrak ile müracaat etmesi nedeniyle, davadan önce davalının temerrüdü bulunmadığından, davalının temerrüdü açılan dava ile gerçekleştiğinden, dava tarihinden itibaren, aracın ticari kullanımına ilişkin iddia ve delil olmamasına göre zararın yasal faizi ile tahsiline karar verilmesi gerekirken, 25/01/2018 tarihinden itibaren avans faizine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair istinaf taleplerinin reddi ile, faizin başlangıcına ve türüne yönelik istinaf taleplerinin kabulüne, mahkemece yapılan yargılamada eksiklik bulunmamasına, yapılan hatanın yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmamasına göre HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, mahkemece hüküm altına alınan tazminatın faiz başlangıcının “dava tarihi” olarak, faiz türünün ise “yasal faiz” olarak düzeltilerek, ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararda kesinleşen yönler korunarak yeniden esas hakkında karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
I-Davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile; Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 18/04/2019 tarihli, 2018/107 Esas – 2019/334 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine, buna göre;
1-Davacının davasının kabulü ile; 33.300,06-TL’nin 08/02/2018 dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Alınması gerekli 2.274,73-TL harçtan peşin alınan 35,90-TL ile ıslah harcı 113,74-TL toplamı 149,64-TL’nin mahsubu ile kalan 2.125,09-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir yazılmasına,
Davacı tarafından yapılan 1.168,84-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davacı davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup 3.996,01-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yatırılıp kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
II-Davalı tarafça yatırılan 44,40-TL ve 528,28-TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
lll-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan 121,30-TL istinaf başvuru harcı ve 38,20-TL tebligat ve posta giderleri olmak üzere toplam 159,50-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
lV-HMK’nın 333.maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
V-Kararın tebliği ve harç iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 27/01/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.